Dirse Han Oğlu Boğaç Han Destanını
Dirse Han Oğlu Boğaç Han Destanı'nı Bir gün Kam Gan oğlu Han Bayındır yerinden kalkmıştı. Şami otağını yer yüzüne diktirmişti Alaca gölgeliği gök yüzüne yükselmişti. Bin yerde ipek halıcığı döşenmişti. Hanlar hanı Bayındır yılda bir kerre ziyafet verip Oğuz beylerini konuk ederdi. Gene ziyafet düzen edip attan aygır deveden erkek deve koyundan koç kestirmişti. Bir yere ak otağ bir yere kızıl otağ bir yere siyah otağ kurdurmuştu. Kimin ki oğlu kızı yok siyah otağa kondurun siyah keçe altına döşeyin siyah koyun yahnisinden önüne getirin yerse yesin yemezse kalksın gitsin demiştir. Oğlu olanı ak otağa kızı olanı kızıl otağa kondurun oğlu kızı olmayana Allah Teala beddua etmiştir biz de beddua ederiz belli bilsin demiş idi. Oğuz beyleri bir bir gelip toplanmağa başladı. Meğer Dirse Han derlerdi bir beyin oğlu kızıyok idi. Söylemiş görelim hanım ne söylemiş: Serin serin tan yelleri estiğinde Sakallı boza çalan çayır kuşu öttüğünde Sakalı uzun müezzin ezan okuduğunda Büyük tür atlar sahibini görüp homurdandığında Aklı karalı seçilen çağda Göğsü güzel koca dağlara gün vuranca Bey yiğitlerin kahramanların birbirine koyulduğu çağda sabahın ilk aydınlığında Dirse Han kalkarak yerinden doğrulup kırk yiğidini beraberine alıp Bayındır Han'ın sohbetine geliyordu. Bayındır Han'ın yiğitleri Dirse Han'ı karşıladılar. Getirip siyah otağa kondurdular. Siyah keçe altına döşediler. Siyah koyun yahnisinden önüne getirdiler. Bayındır Han'dan emir böyledir hanım dediler. Dirse Han der: Bayındır Han benim ne eksikliğimi gördü kılıcımdan mı gördü. soframdan mı gördü benden aşağı kimseleri ak otağa kızıl otağa kondurdu benim suçum ne oldu ki siyah otağa kondurdu dedi. Dediler: Hanım bugün Bayındır Han'dan emir şöyledir ki oğlu kızı olmayana Tanrı Teala beddua etmiştir biz de beddua ederiz demiştir dediler. Dirse Han yerinden kalktı der: Kalkarak yiğitlerim yerinizden doğrulun bu garaip bana ya bendendir ya hatundandır dedi. Dirse Han evine geldi. Çağırıp hatununa söyler görelim ne söyler: Deyiş Der: Beri gel başımın bahtı evimin tahtı Evden çıkıp yürüyünce servi boylum Topuğunda sarmaşınca siyah saçlım Kurulu yaya eş çatma kaşlım Çift badem sığmayan dar ağızlım Kavunum yemişim düvleğim Görüyor musun neler oldu Kalkarak Han Bayındır yerinden doğrulmuş bir yere ak otağ bir yere kızıl otağ bir yere siyah otağ diktirmiş oğulluyu ak otağa kızlıyı kızıl otağa oğlu kızı olmayanı siyah otağa kondurun siyah keçe altına döşeyin siyah koyun yahnisinden önüne getirin yerse yesin yemezse kalksın gitsin onun ki oğlu kızı olmaya Tanrı Teala ona beddua etmiştir biz de beddua ederiz demiş. Ben varınca gelerek karşıladılar siyah otağa kondurdular siyah keçe altıma döşediler siyah koyun yahnisinden önüme getirdiler oğlu kızı olmayana Tanrı Teala beddua etmiştir biz de beddua ederiz belli bil dediler: Senden midir benden midir Tanrı Teala bize bir topaç gibi oğul vermez nedendir dedi söyledi: Der: Han kızı yerimden kalkayım mı Yakan ile boğazından tutayım mı Kaba ökçemin altına atayım mı Kara çelik öz kılıcımı elime alayım mı Öz gövdenden başını keseyim mi Can tatlılığını sana bildireyim mi Alca kanını yer yüzüne dökeyim mi Han kızı sebebi nedir söyle bana Müthiş gazap ederim şimdi sana dedi. Dirse Han'ın hatunu söylemiş görelim ne söylemiş. Der: Hey Dirse Han bana gazap etme incinip acı sözler söyleme yerinden kalk alaca çadırını yer yüzüne diktir attan aygır deveden erkek deve koyundan koç keş İç Oğuz'un Dış Oğuz'un beylerini basma topla aç görsen doyur çıklak görsen donat borçluyu borcundan kurlar tepe gibi et yığ göl gibi kımız sağdır büyük ziyafet ver istek dile olur ki bir ağzı dualının hayır duası ile Tanrı bize bir topaç gibi çocuk verir dedi. Dirse Han dişi ehlinin sözü ile büyük bir ziyafet verdi istek diledi. Attan aygır deveden erkek deve koyundan koç kestirdi. İç Oğuz Dış Oğuz beylerini basma topladı. Aç görse doyurdu. Çıplak görse donattı. Borçluyu borcundan kurtardı. Tepe gibi et yığdı göl gibi kımız sağdırdı. El kaldırdılar istek dilediler. Bir ağzı dualının hayır duası ile Allah Teala bir çocuk verdi. Hatunu gebe oldu. Bir nice müddetten sonra bir oğlan doğurdu. Oğlancığım dadılara verdi baktırdı. At ayağı çabuk şair dili çevik olur. Her kemikli gelişir kaburgalı büyür. Oğlan on beş yasma girdi. Oğlanın babası Bayındır Han'ın ordusuna karıştı. Meğer hanım. Bayındır Han'ın bir boğası var idi bir de erkek devesi var idi. O boğa katı tasa boynuz vursa un gibi öğütürdü. Bir yazın bir güzün boğa ile erkek deveyi savaştırırlardı. Bayındır Han kudretli Oğuz beyleri île temaşa ederdi. seyreder eğlenirdi. Meğer sultanım tekrar yazın boğayı saraydan çıkardılar. Üç kişi sağ yanından üç kişi sol yanından demir zincir île boğayı tutmuşlardı. Gelip meydanın ortasında koyu verdiler. Meğer sultanım Dirse Han'ın oğlancığı üç de kabile çocuğu meydanda aşık oynuyorlardı. Boğayı koyu verdiler; oğlancıklara koç dediler. O üç oğlan kaçtı. Dirse Han'ın oğlancığı kaçmadı. Ok meydanın ortasında baktı durdu. Boğa da oğlana sürdü geldi. Diledi ki oğlanı helak kılsın. Oğlan yumruğu ile boğanın alnına kıyasıya tutup vurdu. Boğa art art gitti. Boğa oğlana sürdü tekrar geldi. Oğlan tekrar boğanın alnına yumruğu île katı vurdu. Oğlan bu sefer boğanın alnına yumruğunu dayadı sürdü meydanın basma çıkardı. Boğa ile oğlan bir hamle çekiştiler. İki kürek kemiğinin üstüne boğanın köpük bağlandı. Ne oğlan yener ne boğa yener. Oğlan fikreyledi der: Bir dama direk vururlar o dama destek olur ben bunun alnına niye destek oluyorum duruyorum dedi. Oğlan boğanın alnından yumruğunu giderdi yolundan sövüldü. Boğa ayak üstünde duramadı düştü tepesinin üstüne yikıldı Oğlan bıçağına el attı. boğanın basını kesti. Oğuz beyleri gelip oğlanın basma toplandılar bravo dediler. Dedem Korkut gelsin bu oğlana ad koysun beraberine alıp babasına varsın babasından oğlana beylik istesin taht alı versin dediler. Çağırdılar. Dedem Korkut gelir oldu. Oğlanı alıp babasına vardı. Dede Korkut oğlanın babasına söylemiş görelim hanım ne söylemiş: Der: Hey Dirse Han beylik ver bu oğlana Taht ver erdemlidir Boynu uzun büyük tür at ver bu oğlana Biner olsun hünerlidir Ağıllardan on bin koyun ver bu oğlana Etlik olsun hünerlidir Develerden kızıl deve ver bu oğlana Yük taşıyıcı olsun hünerlidir Altın başlı otağ ver bu oğlana Gölge olsun erdemlidir Omuzu kuşlu cübbe giysi ver bu oğlana. Giyer olsun hünerlidir. Bayındır Han'ın ak meydanında bu oğlan savaş etmiştir bir boğa öldürmüş senin oğlun adı Boğaç olsun adını ben verdim yaşını Allah versin dedi. Dirse Han oğlana beylik verdi taht verdi. Oğlan tahta çıktı babasının kırk yiğidini anmaz oldu. O kırk yiğit haset eylediler birbirine söylediler : Gelin oğlanı babasına çekiştirelim. olur ki öldürür tekrar bizim izzetimiz hürmetimiz onun babasının yanında hoş olur ziyade olur dediler. Vardı bu kırk yiğidin yirmisi bir yana. yirmisi de bir yana oldu. Önce yirmisi vardı Dirse Han'a şu haberi getirdi der: Görüyor musun Dirse Han neler oldu murada maksuda ermesin senin oğlun kötü çıktı hayırsız çıktı kırk yiğidini yanına aldı kudretli Oğuz'un üstüne yürüyüş etti nerede güzel ortaya çıktı ise çekip aldı ak sakallı ihtiyarın ağzına sövdü ak bürçekli kadının sütunu çekti akan berrak sulardan havadis, bilgi, salık geçer çapraz yatan Ala Dağ'dan havadis, bilgi, salık aşar hanlar hanı Bayındır'a havadis, bilgi, salık varır Dirse Han'ın oğlu böyle görülmemiş şey yapmış derler gezdiğinden öldüğün daha iyi olur. Bayındır Han seni çağırır sana müthiş gazap eyler böyle oğul senin nene gerek böyle oğul olmaktan olmamak daha iyidir öldürsene dediler. Dirse Han varın getirin öldüreyim dedi. Böyle deyince hanım o namertlerin yirmisi daha çıka geldi ve bir dedikodu onlar da getirdiler. Der: Kalkarak Dirse Han senin oğlun yerinden doğruldu göğsü güzel koca dağa ava çıktı sen var iken av avladı kuş kuşladı anasının yanma alıp geldi al şarabın keskininden aldı içti. anası ile sohbet eyledi babasına kast eyledi senin oğlun kötü çıktı hayırsız çıktı çapraz yatan Ala Dağ'dan havadis, bilgi, salık geçer hanlar hanı Bayındır'a havadis, bilgi, salık varır Dirse Han'ın oğlu böyle görülmemiş şey yapmış derler seni çağırtırlar Bayındır Han'ın katında sana gazap olur böyle oğul nene gerek öldürsene dediler. Dirse Han der: Varın getirin öldüreyim böyle oğul bana gerekmez dedi. Dirse Han'ın hizmetkarları der: Biz senin oğlunu nasıl getirelim senin oğlun bizim sözümüzü dinlemez bizim sözümüzle gelmez kalkıp yerinden doğrul yiğitlerini okşa beraberine al oğluna uğra yanına alıp ava çık kuş uçurup av avlayıp oğlunu oklayıp öldürmeğe bak eğer böyle öldürmezsen bir türlü daha öldüremezsin belli bil dediler. Deyiş Serin serin tan yelleri estiğinde Sakallı boza çalan çayır kuşu öttüğünde Büyük tür atlar sahibim görüp homurdandığında Sakalı uzun müezzin ezan okuduğunda Aklı karalı seçilen çağda Kudretli Oğuzun gelininin kızının bezendiği çağda Göğsü güzel koca dağlara gün vurunca Bey yiğitlerin kahramanların birbirine koyulduğu çağda sabahın ilk aydınlığında Dirse Han yerinden kalktı. Oğlancığını yanına alıp kırk yiğidi beraberine aldı ava çıktı. Av avladılar kuş kuşladılar. O kırk namerdin bir kaçı oğlanın yanına geldi der: Baban dedi geyikleri kovalasın getirsin benim önümde tepelesin oğlumun at koşturuşunu kılıç çalışını ok atışını göreyim sevineyim kıvanayım güveneyim dedi dediler. Oğlandır ne bilsin geyiği kovalıyordu getiriyordu. babasının önünde vuruyordu. Babam at koşturuşuma baksın kıvansın ok atışıma baksın güvensin kılıç çalışıma baksın sevinsin diyordu. O kırk namertler derler: Dirse Han görüyor musun oğlanı kırda bayırda geyiği kovalıyor senin önüne getiriyor geyiğe atarken ok ile seni vurup öldürecek oğlun seni öldürmeden sen oğlunu öldürmeğe bak dediler. Oğlan geyiği kovalarken babasının önünden gelip gidiyordu. Dirse Han Korkut sinirli katı yayını eline aldı. Üzengiye kalkıp kuvvetle çekti doğrultup attı oğlanı iki küreğinin arasından vurup çaktı yıktı. Ok isabet etti alca kanı fışkırdı koynu doldu büyük tür atının boynunu kucakladı yere düştü. Dirse Han istedi ki oğlancığının üstüne gürleyip düştü. O kırk namert bırakmadı. Atının dizginim döndürdü yurduna gelir oldu. Dirse Han'ın hatunu oğlancığınım ilk avıdır diye attan aygır deveden erkek deve koyundan koç kestirdi. Oğuz beylerine ziyafet vereyim dedi. Toparlanıp yerinden kalktı kırk ince kızı beraberine aldı Dirse Han'a karşı vardı. Başını kaldırdı Dirse Han'ın yüzüne baktı. Sağ ile soluna göz gezdirdi oğlancığını görmedi. Siyah bağrı sarsıldı bütün yüreği oynadı siyah süzme gözleri kan yaş doldu. Çağırıp Dirse Han'a söyler görelim hanım ne söyler: Beri gel basımın bahtı evimin tahtı Han babamın güveyisi Kadın anamın sevgisi Babamın anamın verdiği Göz açıp da gördüğüm Gönül verip sevdiğim A Dirse Han Kalkarak yerinden doğruldun Yelesi siyah tür atına sıçrayıp bindin Göğsü güzel koca dağa ava çıktın İki vardın bir geliyorsun yavrum hani Karanlık gecede bulduğun oğul hani Çıksın benim görür gözüm a Dirse Han yaman seğriyor Keşlisin oğlanın emdiği süt damarım yaman sızlıyor San yılan sokmadan akça temin kalkıp şişiyor Yalnızca oğul görünmüyor bağrım yanıyor Kuru kuru çaylara su saldım Kara elbiseli dervişlere adaklar verdim Aç görsem doyurdum çıplak görsem donattım Tepe gibi et yığdım göl gibi kımız sağdırdım Dilek ile bir oğul zorla buldum Yalnız oğul haberini a Dirse Han söyle bana Karşı yatan Ala Dağdan bir oğul uçurdunsa söyle bana Taşkın akan koşan sudan bir oğul akıttınsa söyle bana Aslan ile kaplana bir oğul yedirdinse söyle bana Kara giyimli azgın dinli kafirlere bir oğul aldırdınsa söyle bana Han babamın katına ben varayım Ağır hazine bol asker alayım Azgın dinli kafire ben varayım Paralanıp tür atımdan inmeyince Yenim ile alca kanımı silmeyince Kol but olup yer üstüne düşmeyince Yalnız oğul yollarından dönmeyeyim Yalnız oğul haberini a Dirse Han söyle bana Kara başım kurban olsun bugün sana dedi. çığlık figan eyledi ağladı. Böyle deyince Dirse Han hatununa yanıt vermedi o kırk namert karşı geldi der: Oğlun sağdır esendir avdadır bugün yarın nerde ise gelir korkma kaygılanma bey sarhoştur yanıt veremez dediler. Dirse Han'ın hatunu çekildi art döndü. Dayanamadı kırk ince kızı beraberine aldı. büyük tür ata binip oğlancığım aramağa gitti. Kışta yazda karı buzu erimeyen Kazılı Dağına geldi çıktı. Alçaktan yüce yerlere koşturup çıktı. Baktı gördü bir derenin içine karga kuzgun iner çıkar konar kalkar. Büyük tür atını ökçeledi o tarata yürüdü. Meğer sultanım oğlan orada yıkılmıştı. Karga kuzgun kan görüp oğlanın üstüne konmak isterdi. Oğlanın iki köpekceğîzi var idi. kargayı kuzgunu kovalardı kondurmazdı. Oğlan orada yıkılınca boz atlı Hızır oğlana hazır oldu. üç kere yarasını eli île sıvazladı sana bu yaradan korkma oğlan ölüm yoktur dağ çiçeği ****** sütü ile senin yarana merhemdir dedi kayboldu. Oğlanın anası oğlanın üstüne koşturup çıka geldi. Baktı gördü oğlancığı alca kana bulanmış yatıyor. Çağırarak oğlancığına söyler görelim hanım ne söyler: Der: Kara süzme gözlerim uyku bürümüş aç artık On iki kemikçiğin harap olmuş topla artık Tanrının verdiği tatlı canın seyranda imiş yakala artık Öz gövdende canın var ise oğul havadis, bilgi, salık bana Kara başım kurban olsun oğul sana Akar senin suların Kazılık Dağı Akar iken akmaz olsun Biter senin otların Kazılık Dağı Biter iken bitmez olsun Koşar senin geyiklerin Kazılık Dağı Koşar iken koşmaz olsun taş keşlisin Ne bileyim oğul arslandan mı oldu Yoksa kaplandan mı oldu ne bileyim oğul Bu kazalar sana nereden geldi O gövdende canın var ise oğul havadis, bilgi, salık bana Kara başım kurban olsun oğul sana Ağız diden bir kaç sözcük havadis, bilgi, salık bana dedi. Böyle diyince oğlanın kulağına ses geldi. Başını kaldırdı ansızın gözünü açtı anasının yüzüne baktı. Söylemiş görelim hanım ne söylemiş: Der: Beri gel ak sütunu emdiğim kadınım ana Ak bürçekli izzetli canım ana Akanlardan sularına beddua etme Kazılık Dağının günahı yoktur Bitenlerden otlarına. beddua etme Kazılık Dağının suçu yoktur Koşan geyiklerine beddua etme Kazlık Dağının günahı yoktur Arslan ile kaplanma beddua etme Kazılık Dağının suçu yoktur Beddua edersen babama et Bu suç bu günah babamdandır dedi. Oğlan tekrar der: Ana ağlama bana bu yaradan ölüm yoktur korkma boz atlı Hızır bana geldi üç kerre yaramı sıvazladı bu yaradan sana Ölüm yoktur dağ çiçeği ****** sütü sana merhemdir dedi. Böyle diyince kırk ince kız yayıldılar dağ çiçeği topladılar. Oğlanın anası memesin! bir sıktı sütü gelmedi. iki sıktı sütü gelmedi üçüncüde kendisini zorladı iyice doldu sıktı süt ile kan karışık geldi. Dağ çiçeği ile sütü oğlanın yaraşma sürdüler. Oğlanı ata bindirdiler alarak yurduna gittiler. Oğlanı hekimlere emanet edip Dirse Han'dan sakladılar. At ayağı çabuk şair dili çevik olur. Hanım oğlanın kırk günde yarası iyileşti ücra sağlam oldu. Oğlan ata biner kılıç kuşanır oldu av avlar kuş kuşlar oldu. Dirse Han'ın haberi yok oğlancığını öldü biliyor. O kırk namertler bunu duydular ne eyleyelim diye konuştular. Dirse Han eğer oğlancığını görürse bırakmaz bizi hep öldürür dediler. Gelin Dirse Han'ı tutalım ok ellerini ardına bağlayalım kıl sicim ok boynuna takalım alıp kafir ellerine yönelelim diyerek. Dirse Han'ı tuttular. Ak ellerini ardına bağladılar kıl sicim boynuna taktılar ok etinden kan çıkıncaya kadar dövdüler. Dirse Han yayan bunlar atlı yürüdüler alıp kanlı kafir ellerine yöneldiler. Dirse Han tutsak oldu gider. Dirse Han'ın tutsak olduğundan Oğuz beylerinin haberi yok. Meğer sultanım Dirse Han'ın hatunu bunu duymuş. Oğlancığına karşı varıp söylemiş görelim hanım ne söylemiş: Der: Görüyor musun ay oğul neler oldu Sarp kayalar oynamadı yer oyuldu yurtta düşman yok iken senin babanın üstüne düşman geldi o kırk namertler babanın arkadaşları baban; tuttular ak ellerini ardına bağladılar kıl sicim ek boynuna taktılar kendileri atlı babanı yayan yürüttüler alıp kanlı kafir ellerine yöneldiler hanım oğul kalkarak yerinden doğrul kırk yiğidim beraberine al babanı o kırk namertten kurtar. yürü oğul. baban sona kıydı ise sen babana kıyma dedi. Oğlan anasının sözünü kırmadı. Boğaç Bey yerinden kalktı kora çelik öz kılıcını beline kuşandı ok kirişli katı yayını eline aldı altın mızrağını koluna aldı büyük tür atını tutturdu sıçrayıp bindi kırk yiğidini beraberine aldı babasının ardınca koşturup gitti. O namertler de bir yerde konmuşlardı al şarabın keskininden içiyorlardı. Boğaç Han sürüp yetişti. O kırk namert de bunu gördüler. Dediler: Gelin varalım şu yiğidi tutup getirelim ikisini bir arada kafire yetiştirelim dediler. Dirse Han der: Kırk yoldaşım aman Tanrının birliğine oktur güman benim elimi çözün kolca kopuzumu elime verin o yiğidi döndüreyim ister beni öldürün ister diriltin bırakı verin dedi. Elini çözdüler kolca kopuzunu eline verdiler. Dirse Han oğlancığı olduğunu bilmedi karşı geldi. Söyle görelim hanım ne söyler : Der: Boynu uzun büyük tür atlar gider ise benim gider Senin de içinde bineğin var ise söyle bana Savaşmadan vuruşmadan alı vereyim dön geri Ağıllardan on bin koyun gider ise benim gider Senin de içinde etliğin var ise söyle bana Savaşmadan vuruşmadan alı vereyim dön geri Develerden kızıl deve gider ise benim gider Senin de içinde yük taşıyıcın var ise söyle bana Savaşmadan vuruşmadan alı vereyim dön geri Altın başlı otağlar gider ise benim gider Senin de içinde odan var ise yiğit söyle bana Savaşmadan vuruşmadan alı vereyim dön geri Ak yüzlü ela gözlü gelinler gider ise benim gider Senin de içinde nişanlın var ise yiğit söyle bana Savaşmadan vuruşmadan alı vereyim dön geri Ak sakallı ihtiyarlar gider ise benim gider Senin de içinde ak sakallı baban var ise yiğit söyle bana Savaşmadan vuruşmadan kurtarayım dön geri Benim için geldin ise oğlancığımı öldürmüşüm Yiğit sana günahı yok dön geri dedi. Oğlan burada babasına söylemiş görelim hanım ne söylemiş: Boynu uzun büyük tür atlar senin gider Benim de içinde bineğim var Bırakmam yok kırk namerde Develerde kızıl deve senin gider Benim de içinde yük taşıyıcım var Bırakmam yok kırk namerde Ağıllarda on bin koyun senin gider Benim de içinde etliğim var Bırakmam yok kırk namerde Ak yüzlü ela gözlü gelin senin gider ise Benim de içinde nişanlım var Bırakmam yok kırk namerde Altın başlı otağlar senin gider ise Benim de içinde odam var Bırakmam yok kırk namerde Ak sakallı ihtiyarlar senin gider ise Benim de içinde bir aklı şaşmış şuuru yitmiş yaşlı babam var Bırakmam yok kırk namerde dedi. Kırk yiğidine tülbent salladı el eyledi. Kırk yiğit büyük tür atım oynattı oğlanın etrafına toplandı. Oğlan kırk yiğidini beraberine aldı at tepti savaş ve savaş etti. Kiminin boynunu vurdu kimini tutsak eyledi. Babasını kurtardı çekildi art döndü. Dirse Han burada oğlancığının sağ olduğunu bildi. Hanlar hanı Bayındır oğlana beylik verdi taht verdi dedem Korkut destan söyledi deyiş dedi bu Oğuznameyi düzdü koştu böyle dedi: Onlar da bu dünyaya geldi geçti Kervan gibi kondu göçtü Onları da ecel aldı yer gizledi Fani dünya tekrar kaldı Gelimli gidimli dünya Son ucu ölümlü dünya Kara ölüm geldiğinde geçit versin. Sağlıkla akılla devletini Hak artırsın. O övdüğüm yüce Tanrı arkadaş olarak medet eriştirsin. Dua edeyim hanım: Yerli siyah dağların yıkılmasın. Gölgeli büyük ağacın kesilmesin Taşkın akan güzel suyun kurumasın. Kanatlanın uçları kırılmasın. Koşar iken ak boz atın sendelemesin. Vuruşunca siyah çelik öz kılıcın çentilmesin. Dürtüşürken alaca mızrağın utanmasın. Ak bürçekli ****** yeri cennet olsun. Ak sakallı babanın yeri cennet olsun. Hakkın yandırdığı çırağın yana dursun. Kadir Tanrı seni namerde muhtaç eylemesin hanım hey!...
|