Jeolojik Birinci Zaman : Paleozoik Hakkında Bilgi
Jeolojik Birinci Vakit : Paleozoik Hakkında Bilgi Jeolojide birinci dönem olarak kabul edilen Paleozoik döneme ait bilgiler. Dönemleri hakkında bilgiler. Prekambriyen sonunda uzun süren karasal bir evre geçirildiğinde Paleozoik, eski esas üzerinde belirgin bir düzensizlikle oluşmuştur. Altı döneme ayrılır:1) Kambriyen,2) Odovisiyen,3) Silüriyen,4) Devoniyen,5) Karbon,6) Permiyen. Birinci zamanda en önemli vaka sıra dağları oluşturan iki orojenik hareketin olmasıdır. Bunlardan biri Kaledoniyen (İskoç) ortojenezidir ki Silüriyen döneminin sonunda olmuş, Devoniyen döneminde tamamlanmıştır. Bugünkü kalıntıları Amerika’da Alloghany, İskoçya’da Grampian ve İskandinavya Dağları’dır. Ötekisi de Hersiniyen ortajenezi: Karbonifer dönemi sonunda başlamış, Permiyen döneminde tamamlanmıştır. Bugün görülen kalıntıları şimal Amerika’da ve Orta Avrupa’daki bazı dağlardır. (Örnek: Armoriken, Bohemya, Masif Santral). Paleozoik Döneme Ait Hayvan ÖrnekleriPaleozoik Döneme Ait Hayvan ÖrnekleriKambriyen: Adını İngiltere’nin Galler Bölgesi’nin Latince adı olan “Cambria”dan alır. Tabanını genellikle fosilsiz Prekambriyen oluşturur ve bu sınır çoğu kez bir diskordans ile belirlenir. Yapılar radyoaktif ölçümlere göre 100 -110 milyon yıl sürmüştür. Alt Kambriyen (Georgiyen); Orta Kambriyen (Akadiyen); Üst Kambriyen (Postdamiyen) olmak üzere üçe ayrılır. Kambriyen’de epirojenik hareketlere hazırlık göze çarpar. Oluşacak kıvrım dağları, jeosenklinaller ve jeoantiklinaller belirmeye başlar. Baltık Kalkanı’nın kuzeybatısında Kaledoniyen jeosenklinali tüm Kambriyen boyunca çöker. Kenarlardaki kayalar denize hafif dalarlar ve bu sığ kıyılarda çökeltiler çok birikmez. Asıl birikme bölgesi, jeosenklinallerin orta bölümleridir ve şimdi İskoçya’nın bulunduğu bölümde biriken çökeltiler yaklaşık 4.000 m kadardır. Baltık Kalkanı’nda ise çökelti kalınlığı 150 m olmasına karşın Kambriyen’in tüm fosil ve çökeltileri, sırasıyla varsa da, değişik özelliktedir. Denizlerde yaşayan organizmaların kalıntıları Kambriyen tortullarıyla birlikte Prekambriyen esas üzerine düzensiz olarak çökelmiştir. Bu dönemin canlıları arasında özellikle tribolitler, brakiyopodlar ve cefalopodlar bulunur. Kambriyen çökeltileri, Hüroniyen orojenezi etkisinde kalmış olan eski esas üzerinde bulunur. Genellikle Kambriyen’in üst sınırı varlıklı Ordovisiyen faunasının ortaya çıkışıyla graptolitler, mercanlar belirlenir. Ordovisiyen: Bu dönemin başlamasıyla şimal Amerika, kutup adaları ve şimal Sibirya’da çok sayıda yeni hayvan grupları ortaya çıkmış ve bu bölgelerden çevreye yayılmışlardır. Daha sonra ise koloni olarak yaşayan mercanlar belirmişler ve İskandinavya’da Ordovisiyen-Silüriyen sınırında büyük bir gelişim göstermişlerdir. Kambriyen ile Ordovisiyen çoğu kez birlikte gelişmişlerdir ve derhal her yerde uyumlu biçiminde birbirleri üzerinde dururlar. O zamanki jeosenklinal büyük ölçüde özelliğini korumuş olduğundan her iki döneme ait katmanların dağılımı da derhal derhal aynıdır. Yaşam Kambriyen’e göre oldukça gelişmiştir. Türkiye’de Kocaeli Yarımadasındaki Ordovisiyen çoğunlukla İstanbul’da Beykoz, Çamlıca, Maltepe, Adalar ile doğuda Sakarya vadisinde gözlenir. Silüriyen : Yeryüzünde büyük ve yaygın bozulmaların oluştuğu ve aynı tip organizmaların her yana eşit biçimde yayıldığı dönemlerden birisidir. 100 milyon yıl sürmüştür. Sıcaklık eğrisinin Ordovisiyen’de başlayan yükselmesi Silüriyen’de de sürmüştür. Organik ve inorganik kökenli olup yapısında bulunan karbonatlı tortullar gittikçe çoğalmış ve özellikle mercan resifleri yeryüzü tarihinde ilk kez büyük bir yaygınlık göstermiştir. Buna karşın öteki çökeller yayılma bakımından gerilemiştir ve Ordovisiyen’e oranla grapotilitli şistler bu dönemde daha az görülür. Silüriyen sonunda iklim; Doğu Baltık Bölgesi, şimal Amerika ve şimal Sibirya’da büyük bir kuraklık dönemine girmiş; buralarda kırmızı renkli kumtaşlarına bağlı olarak tuz yatakları içermekte olup, bunlar vakit ve yer yönünden Devoniyen’deki buzullaşma izlerine bir yakınlaşmayı belirtir. Türkiye’de Silüriyen dönemi birçok yerde görülür. İstanbul civarında Sarıyer-Büyükdere ve Çengelköy-Çamlıca arasında, Üsküdar, Göztepe, Pendik ve Adalarda (özellikle Sedef Adası’nda) örnekler vardır. Bu dönemde hayvanlar dünyasında ilk omurgalılardan iskeletleri kıkırdaktan oluşan balıklar görülür. Üst Silüriyen’de çiçeksiz bitkiler denizleri terk edip ırmak ağızlarında ve göllerde yayılmaya başlar. Bitkilerin asıl gelişimi Silüryen’de henüz başlamamıştır. Devoniyen: Pelontolojik araştırmalar, bu dönemdeki kayaçların çoğunluğunun Silüriyen’dekilerden daha genç olduğunu ortaya koymuştur. Süresi 50 milyon yıldır. Kaledoniyen orojenezi ile şimal Amerika’daki Kayalık Dağlar’dan Urallara kadar uzanan büyük bir anakara (Kırmızı Anakara) oluşmuştur. Bugünkü Avrupa’nın büyük bir bölümü de siyah halindeydi. Daha sonra denizin batıdan Orta Avrupa’ya doğru ilerlemisiyle Kırmızı Anakara’nın güney kıyısında Varistik jeosenklinali oluşmuş ve böylece yeni bir jeoteknotik gelişim başlamıştır. Devoniyen sonunda Varistik orojenezi oluşmuştur. Örneklerine Türkiye’de sıkça rastlanır. İstanbul’da Yeniköy-Tarabya arasında yer yer Anadolu yakasındaysa sürekli görülür. Bu dönemde 3 metreye kadar büyüyen dev yengeçler ve eklembacaklılar, denizde de brakiyopodların fosilleri bulunmuştur. Devoniyen’ de iklim genellikle ılımandır. Orta Devoniyen’de resiflerin bol olması, iklimin sıcak ve nemli, denizlerin durgun ve pak olduğunu gösterir. Karbonifler: Dünyanın birçok yerinde bu dönem katmanları arasında taş kömürü bulunduğundan bu adı almıştır. Dönemin alt sınırında nebat dünyasının ani gelişimi gözlenmekteyse de, tavanı sınır tam belirgin değildir. Devoniyen’de oldukça az olan bitkisel yaşam bu dönemde çok yaygın hale dönüşmüş ve yeryüzü tarihinde ilk kez çok geniş alanlarda ve büyük oranlarda kömür yatakları olarak birikmiştir. Paleozoik vakit sonuna doğru kömür oluşumu bir dalga gibi şimal kıtalarından Avrupa ve şimal Amerika’ya doğru ilerlemiş ve buna karşın Asya’yı geçerken, güney kıtalara doğru azalmıştır. Spitzberg, Moskova ve Urallardaki “Alt Karbon” çökeltileri işletilebilir kömür damarları içerir. Üst Karbon, başından başlayarak şimal Amerika’ daki iç havzalarda ve ön çukurda kömür oluşumu başlamıştır. Karbon da bitkilerin büyümesi ve yayılması sıçrama biçiminde oluşmuştur. Bunlar 20-25 metrelik eğrelti otları, 30-40 metrelik kozalaklı kordatlar ve artiofitallardır. Ayrıca böceklerin, ani çoğaldıkları dikkati çeker. 10 binden çok cinsi saptanmış olmasına karşın fosilleri çok ele geçmemiştir. Bitkilerin aşırı gelişmelerinden Karbon’da bugünküne benzeyen ılıman bir iklimin geçtiği anlaşılır. Bununla birlikte güney yarım kürede buzul izlerine rastlanmıştır. Permiyen: Radyoaktif ölçümlere göre 50 milyon yıl sürmüştür. Karbona bir çok benzerlikleri vardır. Tektonik yönden Varistik çağın sonunda ait olduğundan, son kıvrım fazları ve magmatizma izleri bu dönemde görülür. Orta Avrupa’daki kömürlü düzeylerin sona ermesi ve kırmızı renkli bir tortul birikimin oluşumu Permiyen’i Karbon’dan ayırt eden başlıca özellik olarak kabul edilir ve Üst Permiyen’in üst bölümünde belirli bir vakit olarak görülür. Bitkilerde en eski gelişim evresi biter ve orta gelişim evresi başlar. Hayvanlarda, Paleozoik ile Mesozoik arasındaki geçiş, özellikle reptillerin gelişimiyle Permiyen sonunda tamamlanır Kalker algleri, süngerler, mercanlar, yengeçler, böcekler ve iğne yapraklı bitkiler başlıca canlılardır. İklim umumi olarak kurak olup Çin ve Avustralya’ da bol yağışlar görülür.
|