Burdur Gölü
Burdur Gölü Koordinatları : 370 45' Kuzey 300 12' DoğuRakımı : 857 m. Ortalama Göl Alanı : 23700 ha.İdari olarak Burdur ve Isparta illeri sınırları içerisinde yer almaktadır.Burdur Gölü, Söğüt dağı ile Suludere-Yayladağ kütleleri arasında, kuzeydoğu-güneybatı doğrultusunda uzanan oluk şeklindeki tektonik çöküntünün sularla dolması sonucu oluşmuştur. Batısında ve kuzeyinde nümilitik flişler, doğusunda nojen kalkerler, güney ve güneybatısında serpantin ve gabro gjbi bazik ve ultrabazik kayaçlardan oluşmuş yüksek kütleler yer almaktadır.Gölün batı kesimi boyunca uzanan fay (kırık) hattı nedeniyle, bu kesimde kıyı çizgisi çok dardır ve bölgelerde göl ani derinleşir. Güney ve kuzeyde ise alüvyonların birikmesiyle sazlarla kaplı tuzlu batak görünümündeki kıyı ovaları ve delta oluşumu başlamıştır.Göl çevresinde tespit edilen 30, 40, 50 ve 80 metrelerdeki seki ve yalıyarlar, kuvaternerden günümüze dek su düzeyinin iklim değişiklikleri nedeniyle birkaç kez değiştiğini göstermektedir. Bu süreç içerisinde yağışlarla 100 metre kadar yükselen göl suları bir gidegenle Isparta Ovasına boşalmıştır.Kapalı bir havzada yer saha gölün dışarıya akıntısı yoktur. Göl suları tuzlu ve arseniklidir. Türkiye'nin en derin göllerinden birisidir. Türkiye’nin en derin göllerinden birisidir. Kuzeybatıda yer saha Kapı burnu önlerinde derinliği 100 metreyi bulur.Gölün beslenimi, göl alanına düşen yağışlar, göle ulaşan mevsimlik ve sürekli akarsular ile akiferlerin yer altı suyu akımı ile, boşalımı ise: havza dışına boşalım olmadığı için buharlaşma ile olmaktadır. Göl su seviyesi ve alanı, yağışlara bağlı olarak, yıllara ve mevsimlere göre değişiklikler göstermektedir. Gölü besleyen önemli akarsular gölün güneybatı ucundan giren Bozçay deresi, sırasıyla doğuya doğru Kravgaz, Kurna, Çerçin, Lengüme dereleri ve Keçiborlu yönünden gelen Adalar çayıdır. Bu akarsuların debileri oldukça düşük olup, büyük bir kısmı yazın kurumaktadır.Havza dışına boşalım olmadığı için göl su seviyesi ve alanı, yağışlara bağlı olarak, yıllara ve mevsimlere göre değişiklikler göstermektedir. 1959/1996 yılları arasındaki gözlem periyodunda, su düseyi Mayıs 1970’de 857.45 merdeye ulaşmış, Mayıs 1996’da ise 848.15 merte su düzeyinde ise 16.500 hektar olmuştur. Bu düşüş ağırbaşlı boyutlarda sulak saha habitatı kaybına yol açmış, su kuşları için büyük önem taşıyan sığ alanların kurumasına sebep olmuştur.Normal koşullar altında gölün su seviyesi mevsimlere bağlı olarak bir metrelik salınım göstermesine karşın, gölü beslayen en önemli akarsu olan Bozçay derasi üzerinde inşa edilen Karamanlı ve Karataş barajları ile Tefenni ve Belenli göletlerinin yanısıra son yıllarda yaşanan kuraklık göller yeraltı suyunu reşarj ve deşarj ederek, taşkınların yok edici etkisini azaltarak ve taban suyunu dengeleyerek bulundukları bölgenin su rejimini düzenlerler. Ayroca, göller tortuları, ybezin maddelerini ve zehirli maddeleri alıkoyarak su kalitesini yükseltirler. Aynı, zamanda, bulundukları bölgenin nem oranını yükselterek başta yağış ve sıcaklık olmak üzerer mahalli iklim elemanları üzerinde olumyu tesir yaparlar. Bu durum, biyolojik zenginlik ve tarımsal üretim artışını destekler. Burdur Gölü, Göller bölgesindeki diğer göllerle beraber sulak alanların bu işlevlevini en güzel yansıtan örneklerden biridir.işlev ve değerleriGöller yeraltı suyunu reşarj ve deşaj ederek, taşkınların yok edici etkisini azaltarak ve taban suyunu dengeleyerek bulundukları bölgenin su rejimini düzenlerler. Ayrıca, göller tortulları, gıda maddelerini ve zehirli maddeleri alıkoyarak su kalitesini yükseltirler. Aynı zamanda, bulundukları bölgenin nem oranını yükselterek başta yağış ve sıcaklık olmak üzere mahalli ve sıcaklık olmak üzere mahalli iklim elemanları üzerinden müspet tesir yaparlar. Bu durum, biyolojik zenginlik ve tarımsal üretim artışını destekler. Burdur Gölü, Göller bölgesindeki diğer göllerle beraber sulak alanların bu işlevini en güzel yansıtan örneklerden biridir.Burdur Gölü, Türkiye'nin en derin göllerinden biridir. Yapılan araştırmalarda gölün oligotrophic karaktere sahip, gıda maddeleri yönünden fukara bir göl olduğu belirtilmektedir. Buna karşın 300 bine yakın su kuşunu barındırmaktadır. Nesli tehlikede olan ve yekün dünya nüfusunun 12.000 civarında kaldığı tahmin edilen dikkuyruk ördeği bazı yıllar 2/3'ünün gölde kışladığı gözlenmiştir. Bunların yanısıra göl ve yakın çevresi doğa turizmi yönünden önemli bir potansiyele sahiptir. Yörede çok sayıda karstik göl, vadi, mağara, düden, in ve dehliz bulunmaktadır. İyi bir tanıtım ve alt yapının geliştirilmesiyle, doğa turizmi ile yöre ekonomisine önemli bir katkı sağlayabilecektir.Başta sukuşları olmak üzere, barındırdığı yaban hayatının yanısıra göl ve yakın çevresi doğa turizmi yönünden önemli bir potansiyele sahiptir. Yörede çok sayıda karstik göl, vadi, mağara, düden, in ve dehliz bulunmaktadır. İyi bir tanıtım ve alt yapnın geliştirilmesiyle, doğa turizmi ile yöre ekonomisine önemli bir katkı sağlayabilecektir.Flora ve vejetasyonBurdur Gölü, nebat coğrafyası bakımından Akdeniz filoristik bölgesinde yer almaktadır. Göl suyunda arsenik bulunması ve sodyum sülfat ve klorür miktarının oldukça yüksek olması nedeniyle su içi bitkilerine rastlanmaz. Nebat toplulukları sadece güney kesimdeki Yazıkent-Karakent köyleri arasındaki akarsuların göle karıştığı ve tuzluluğun nispeten daha az olduğu bölgelerde bulunmaktadır. Bu alanlardaki yargıç nebat örtüsünü Cyperacea familyasına ait iki tür ve Poaceae familyasından Phragmites australis temsil etmektedir.Göl çevresinde orman ve çalılıklarla kaplı tepeler ve dağlar bulunmaktadır. Gölün kuzeyinde yer saha dağların yüksek bölgelerinde karaçam ormanı yargıç nebat örtüsünü oluşturmaktadır.fauna ve ornitolojik önemiGöl sularında arsenik bulunduğu için su içi faunası oldukça fakirdir. Akarsuların göle karıştığı bölgelerde göle özgü küçük bir balık türü olan Aphanius burduricus bulunmaktadır. Aphanius burduricusun yanısıra, tekrar göl için endemi olan Arcodioptomus burduricus zooplankton türünün mevcudiyeti gölün fauna açısından önem kazanmasına sebep olmuştur.Göl çevresi sürüngenler bakımından oldukça zengindir. Yörede görülen başlıca sürüngen türleri; tosbağa, iri yeşil kertenkele, kaya kertenkelesi, tarla kertenkelesi, mahmuzlu yılan, kör yılan, ok yılanı, uysal yılan, sarı yılan, çukurbaş yılan, küpeli yılan ve alaca engerek'dir. Göl çevresinde sıkça rastlanan diğer bir hayvan türü ise kurbağalardır. Ova kurbağası ve gece kurbağası en çok görülen türlerdir.Göl çevresinde yer saha çalılık ve ormanlık alanlar ise memeliler açısından çeşitlilik göstermektedir. Yörede görülen başlıca memeliler; kirpi, köstebek, tavşan, kurt, çakal ve tilkidir.Burdur Gölü’nün fauna açısından önemini asıl kuşlar oluşturmaktadır.Ornitolojik ÖnemiBurdur Gölü, kuş varlığı yönünden Türkiye'nin en önemli göllerinden birisidir. Derin bir göl olmasına rağmen her yıl güz ve kış dönemlerinde yüzbinin üzerinde sukuşunu barındırmaktadır. Bazı yıllar bu sayı üçyüzbine uluşmaktadır. Göl suları kış aylarında donmadığından sakarmekeler, ördekler ve batağanlar kalabalık topluluklar oluşturmaktadır. Geniş ve açık su yüzeyi kışlayan kuşlar için güvenli bir ortam oluşturmakta, gölün güneybatı ve kuzeydoğu uçlarındaki sığ kesimler ve kıyılardaki çamur düzlükleri varlıklı gıda varlığı ile kuşların beslenmesine olanak vermektedir.Gölde, yüksek sayılarda pek çok ördek türü kışlamaktadır. Macar ördeği, elmabaş patka, tepeli patka, kılkuyruk ve kaşıkgaga bulunmaktadır. Sakarca, akkuyruklu kartal ve siyah iskete bölgede kışlayan önemli ördek türlerdir. Kış aylarında vakit vakit nesli tehlike altında bulunan şah kartal da gözlenmektedir.Burdur Gölü, karaboyunlu batağan ve sakarmeke için hem güz göçü sırasında hem de kış aylarıda çok önemlidir. 1997 yılı Ekim ayında bölgede 26 075 karaboyunlu batağan ve 252 726 Sakarmeke sayılmıştır. Göç sırasında çok yüksek sayılarda siyah sumru ve flamingo konaklamaktadır.Mahmuzlu kızkuşu, anıt, taş bülbülü ve kızıl kiraz kuşu bölgede üreyen önemli türler arasındadır. Ayrıca, göl ve çevrekinde mahmuzlu kız kuşu, suna, sakarmeke, uzunbacak ve bahri de kuluçkaya yatmaktadır.Burdur Gölü'nün asıl önemi, nesli dünya çapında tehlikede olan ve Batı Palearktik bölgede doğal olarak rastlanan dikkuyruk ördeğin dünya populasyonunun p'inin gölde kışlamasından kaynaklanmaktadır.Dikkuyruk ördek Batı Akdeniz’den Orta Asya steplerine kadar uzanan bir alana yayılmış olmakla beraber, türün bu saha içindeki dağılımı çok düzensizdir. Özellikle Avrupa’daki nüfusunun giderek azalması atan endişelere yol açmaktadır.Türün ve yaşama alanlarının korunması için, Uluslararası Sukuşları ve Sulak Alanlar Araştırma Birliği (IWRB) ile Sukuşları ve Sulak Alanlar Birliği (WWT) 1984 yılından beri uluslararası bir araştırma ve koruma programı yürütmektedir. Bu programda en çok önem verilen ülkelerin başında Sovyetler Birliği ile Türkiye gelmektedir. Yeryüzündeki en önemli kışlama alanı olan Burdur Gölü'nün korunması türün neslini devam ettirebilmesi açısından büyük önem taşımaktadır.tarihi ve kültürel değerlerAntik Çağde Psidia adlı bölgede yer saha Burdur’un tarihi çok eskilere dayanmaktadır. Gölün güneybatı ucuna 8 km. mesafede bulunan Hacılar köyü yakınındaki antik Tymbrianassos kentinde yapılan kazılardan Neolitik Çağdan beri yörede yerleşimlerin kurulduğu ortaya çıkmıştır.İlk Tunç Çağı'ndan sonra Hitit egemenliğine giren bölgeye, daha sonra Frigler, Lydialılar, Persler,Romalılar ve Bizanslılar yargıç olmuşlar; 11.yüzyıldan sonra ise Anadolu Selçukluları ile beraber yöre Türklerin egemenliğine girmiştir.Yörede Anadolu Selçuklularına ve Osmanlılarına ait çok sayıda yapıt mevcuttur. Hamitoğulları döneminde yaptırılan il merzindeki Muzafferiye kütüphanesi Türkiye’nin en eski kitaplıklarından birisidir.İnsan aktiviteleriTarım Yöre halkı geçimini genellikle tarımdan sağlamaktadır. Ancak ekilebilir toprakların oranının yüksek olmasına karşın; üretimde doğa koşullarının belirleyici olması, sulama imkanlarının yetersiz oluşu ve çağdaş tarım tekniklerinin yaygınlaşmayısı üretimdeki verim ve çeşitliliği sınırlamaktadır. Başlıca bitkisel üretim buğday ve arpadır. Şeker pancarı, gül ve anason üretimi yapılan başlıca endüstri ürünleridir. Sulanabilen alanlarda sesze üretimi de yapılmaktadır. Meyvecilik de giderek önem kazanmakta, iklim koşullarına müsait olarak elma, armut, üzüm ve şeftali üretimi giderek artmaktadır.Hayvancılık daha çok ek gelir kaynağı niteliğindedir. Doğa koşulları hayvancılığa elverişli olmasına karşın, bakım ve üretim tekniklerinin art oluşu nedeniyle verim oldukça düşüktür.TurizmYörede Burdur Gölü'nün dışında , yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çeken çok sayıda karstik göl, vadi, mağara, in, düden ve dehliz bulunmaktadır. Dünyaca ünlü İnsuyu mağarası göle yaklaşık 22 km. mesafededir. AvcılıkBurdur Gölü ve çevresinin Yaban Hayatı Koruma Sahası olarak ayrılmış olması nedeniyle koruma sahası içerisinde avcılık tamamen yasaklanmıştır. Orman Bakanlığınca kaçak avcılık sürekli kontrol altında bulundurulmaktadır. Koruma ve Yönetim 1994 yılında gölün yaklaşık % 50 'sini kapsayan (12.600 ha) bölümü Ramsar Sözleşmesi listesine iç edilmiştir. Burdur Gölü ve çevresinde 38.125 ha.lık saha ise 1993 yılında Orman Bakanlığı, Milli Parklar ve Av Yaban Hayatı Genel Müdürlüğünce Yaban Hayatı Koruma Sahası olarak duyuru edilmiştir.1993 yılında gölde avcılığın tamamen yasaklanması ve etkili kontrol neticesinde gölde kışlayan sukuşu sayısında önemli ölçüd artış kadedilmiştir. 1990’lı yılların başında 100-150 bir civarında seyredn kuş sayısı, 1996-1997 yıllarında 300000’e yaklaşmıştır.Göldeki kirliliğin ve erozyonun önlenmesi, su seviyesinin düşmesi sonucunda ortaya çıkan alanların korunması ve yaban hayatı için yeni habitatların oluşturulması amacıyla göl çevresinde bitkilendirme ve ağaçlandırma çalışmaları başlatılmıştır. Gölün doğal yapısının ve ekolojik karakterinin korunabilmesi için göl yönetim planı hazırlanmalı; ayrıca, etkin bir izleme ve denetimin sağlanabilmesi için mutlaka mahalli anlamda özel bir kurumsal yapı oluşturulmalıdır.KAYNAK: Burdur Gölü, (1998) T.C. Çevre Bakanlığı Çevre Koruma Genel Müdürlüğü Yayını
|