Roman Neustadter: Galatasarayı yendiğimiz gece kulaklarımdaki çınlama yüzünden uyuyamadım



Fenerbahçe'nin Rus oyuncusu Roman Neustadter, hakkındaki merak edilen sorulara yanıt verdi.

Geçtiğimiz yaz sezonu Vitor Pereira ile açan Fenerbahçe , Portekizli teknik adamın 3-5-2 sistemine dönmeyi planlamasıyla stoper arayışına koyulmuştu. Bruno Alves'in yerine Martin Skrtel kadroya katılırken, bu mevki için düşünülen bir diğer ad de Schalke ile yollarını ayıran Roman Neustadter oldu.


Transferi aka ses getirmezken, sezon başındaki çalkantılı devre onu da etkiledi. Sistem değişikliğinin etkileri, sonrasında gelen teknik direktör değişimi Rus oyuncuyu ana planların dışında bıraktı.


Geride bıraktığımız sezonda vazife verildiğinde elinden geleni yapmaya çalışan bir Neustadter izledik. Çok mu etkileyiciydi? Belki hayır, ama iş ahlakıyla takdir toplayan isimlerden oldu.


Peki biz onu bu şekilde gözlemlerken, o Türkiye'yi, İstanbul'u ve Fenerbahçe'yi nasıl gözlemledi? Biz sorduk, Neustadter yanıtladı. İşte röportajımız...


- "Roman, yaklaşık bir yıldır İstanbul'da yaşıyorsun. Şehre alışabildin mi?"

Neustadter: "Uyum sürecimi takım kulüp ve takım arkadaşlarım kolaylaştırdı. İhtiyacım olduğumda herkes yardımcı olmaya çalıştı. Bu arada Türkçe konuşmayı da yavaş yavaş öğrenmeye başladım. Bu sayede günlük hayatımda mühim işlerimi kendim halledebiliyorum. Takım arkadaşlarım aksanımdan dolay? kimi bana gülüyor ama onlar da Türkçe konuşmaya çalışmamdan oldukça mesut oluyorlar."


- "Yeni kültürler keşfetmeye meraklı biri misin?"

Neustadter: "Kesinlikle. Türkçe'yi olabildiğince acele öğrenmeye çalışmamın sebebi de bu. Türk kültürü, Almanya'dakinden tamamen farklı. Bana göre şu ana kadar harika bir serüven yaşadım ve hiçbir şeyden pişman değilim. Türk insanı çok iyi ve açık fikirli."


"KJAER VE SKRTEL'İN HARİKA İŞLER ÇIKARDIĞININ FARKINDAYIM..."



- "Bu sezon çok çok forma şansı bulamadın ve çoğu maçta yedek bekledin. Şu anki durumunu nasıl görüyorsun?"


Neustadter: "Her futbolcu olabildiğince çok oynamak ister. Ben de öyleyim. Elbette daha çok şans bulmayı umuyordum ama Simon Kjaer ve Martin Skrtel'in stoper olarak harika işler çıkardığının da farkındayım.



Antrenmanlarda elimden geleni yapıyorum ve takımın bana ihtiyacı olduğunda her vakit hazır oluyorum. Fenerbahçe'ye ilk geldiğimde durumum çok farklıydı. Beni buraya gelmeye ikna eden teknik direktör (Vitor Pereira) birkaç maç sonra takımdan ayrıldı. Üç stoperle oynamak istiyordu. Şimdi ise iki stoper oynuyoruz. Bu nedenle de birimiz yedek kalıyoruz. Ne yazık ki çoğu vakit bu ben oldum. Tekrar de iyi maçlar çıkardığımı düşünüyorum."


- "Orta sahada mı yoksa defansta mı oynamayı tercih edersin?"

Neustadter: "Son iki yılda daha çok stoper olarak oynadım. Bu nedenle bu bölgede kendimi daha rahat hissediyorum."


"ZAYIF TAKIMLAR KARŞISINDA KORKUNÇ HATALAR YAPTIK!"



- "Fenerbahçe'de hedef şampiyonluktu. Ancak sezonu üçüncü sırada tamamladınız. Sezonla ilgili düşüncelerini anlatır mısın?"

Neustadter: "Dürüst olmak gerekirse, aka bir hayâl kırıklığı içindeyiz ama bu kendi hatamızdı. Aka takımlara karşı tek bir maç bile kaybetmezken, nispeten zayıf rakiplerimiz karşısında korkunç hatalar yaptık. Bu sezonki en aka problemimiz buydu."

- "Zayıf takımlara karşı sebep sorunlar yaşadınız?"

Neustadter: "Bazı maçlarda golle sonuçlanan çok basit hatalar yaptık. Özellikle savunma ağırlıklı oynayan takımlar karşısında çok üretken olamadık. Ama burada Vagner Love, Samuel Eto'o gibi harika oyunculara sahip olan ufak takımlar var. Bu tarz deneyimli forvetler nasıl gol atacaklarını biliyorlar."


"SÜPER LİG, ALMANYA'DA FAZLA HAFİFE ALINIYOR"



- "Türkiye Süper Ligi'nin küçümsendiğini düşünüyor musun?"

Neustadter: "Süper Lig, Almanya'da kesinlikle çok hafife alınıyor. Türkiye ligi, her takımın her takımı yenebildiği bir lig. Özellikle zayıf gördüğünüz takımlar, size sorunlar açabiliyor. Almanlar bu takımları bilmiyorlar ve otomatik olarak o takımların Almanya'daki ikinci veya üçüncü lig takımlarından daha iyi olmadıklarını düşünüyorlar. Ama bu tamamen saçmalık! Fenerbahçe'ye gelmeden evvel bazı yakın arkadaşlarım sadece Galatasaray ve Beşiktaş maçlarının zor geçeceğini, diğer maçların da basit geçeceğini söylüyordu. Ama bu tamamen yanılgı."


- "Gelsenkirchen'den İstanbul'a geldin. Bu senin için nasıl bir değişiklik oldu?"


Neustadter: "Resmi olarak İstanbul'un 15 milyon kadar nüfusu var ama nüfus bundan çok daha çok görünüyor. Şehirde gece-gündüz devaml? bir aksiyon var ve do?al ki inanılmaz bir trafik... Nereye giderseniz gidin, her yer insanlarla dolu ve her restoran kalabalık. Gelsenkirchen'le kıyaslanamaz bile (Gülüyor). Tekrar de buna çok şaşırmadım çünkü açık fikirli, seyahat etmeyi seven birisiyim ve daha önceden de birçok metropolde bulunmuştum. Bir yabancı olarak, İstanbul'un ne kadar aka olduğuna inanamıyorsunuz. Son aylarda birkaç yeni yer keşfetmeye çalıştım ama şehrin 20'de 1'ini bile görmemişimdir. Benim için müthiş bir deney oldu. Burada olmaktan çok mutluyum."




"GALATASARAY'I YENDİĞİMİ GECE KULAKLARIMDAKİ ÇINLAMA YÜZÜNDEN UYUYAMADIM!"



- "Türk insanı için futbol ayrı bir yere sahip. Bir futbolcu olarak Türk insanını nasıl görüyorsun?"


Neustadter: "Almanya'dakinden tamamiyle farklı. Mesela, Galatasaray'ı 2-0 yendiğimiz maç sonrasında yaşadıklarımız inanılmazdı. O gece birkaç arkadaşlımla bir restorana gittik ve bana hiçbir şey ödetmediler. İnsanlar isteklerimi yerine getirmek için devaml? yanımdaydı. Neredeyse kendileri beni besledi (Gülüyor). Özellikle aka maçlarda alınan galibiyetlerden sonra insanlar pozitif anlamda çılgına gönüyor. Türk insanı futbolu yaşıyor ve gerçekten çok duygusallar. Ama bir oyuncu olarak bu her vakit pozitif bir vaziyet değil. Sezon başında geçirdiğimiz sıkıntılı dönemler sırasında takım arkadaşlarım bana restoranlara gitmememi tavsiye ediyordu. Ama bu o kadar da korkulacak bir vaziyet değil. Sonuçta ben tekrar dışarı çıktım ve hiçbir şey olmadı. Şu ana kadar kimse bana fena yaklaşmadı."


- "Schalke'deyken Borussia Dortmund'a karşı birçok mühim derbi maça çıktın. Fenerbahçe formasıyla da Galatasaray'a karşı oynadın. Hangi derbi senin için daha heyecan vericiydi?"


Neustadter: "Güzel soru. Yanlış bir şey söylemek istemiyorum (Gülüyor). Ruhr Derbisi, Almanya'daki en aka derbi. Galatasaray ile oynadığımız derbi de Türkiye'deki en aka derbi. Galatasaray karşısında aldığımız galibiyetten sonra o gece kulaklarımdaki çınlama yüzünden uyuyamadım. 2-0'dan sonra taraftarımız top her Galatasaray'a geçtiğinde inanılmaz bir gürültü çıkarmıştı. Böyle bir şeyi hiç yaşamadım. Stadyum ağzına kadar doluydu ve o atmosfer muhteşemdi."