Düşünce gücüyle nasıl zayıflanır

[Erva]

Düşünce gücüyle nasıl zayıflanır Cenk Kahvecioğlu yeni kitabında bir çok kişinin sorunu olan zayıflama yöntemlerine yeni bir bakış açısı getiriyor. Kahvecioğlu, hem ülkü kiloya ulaşıp hem de bilinçaltında biriken menfi düşünce ve duygulardan kurtulmanın mümkün olduğunu anlatım etti. İdeal kiloya ulaşmanın tek yolunun "Aldığından daha fazlasını yakmak" olduğunu belirten Kahvecioğlu, "Bunu hepimiz biliyoruz. Temel mesele bunu nasıl yapacağımız. Bu fiziksel dengeyi sağlayacak milyonlarca diyet listesini her yerde bulabilirsiniz. Bunlar sizi ülkü kilonuza da ulaştırabilir ama mesele kalıcı olup olmadıklarıdır. Yapılan bir çok araştırma zorlanarak yapılan diyetler sonucunda verilen kiloların fazlasıyla art alındığı yönündedir. Bu noktadan hareketle ülkü kilomuza nasıl ulaşacağımızı bir kenara bırakıp 'Nasıl ülkü kilomuzda kalabiliriz?' sorusuna yanıt bulmak gerekir" diye konuştu. Kitabında bu sorunun yanıtını verdiğini belirten Kahvecioğlu, ülkü kiloya ulaşmak için öncelikle olması gerekenin, davranışsal ve romantik yeme edimine neden olan psikolojik alanda değişiklik yapılması olduğunun altını çizdi. ÖNCE PSİKOLOJİ HAZIRLANMALI Davranışsal alanda doğru yeme davranışlarını kazanmanın önemli olduğuna dikkati çeken Kahvecioğlu, "Çünkü farkında olmadan bu alışkanlıklarımız çok hatalı olabiliyor" dedi. Duygusal yemelerin nedenlerini çözümlemenin de çok önemli olduğuna işaret eden Kahvecioğlu, şöyle devam etti: "Çünkü ancak bundan sonra romantik olarak öfkeli ve ya endişeli hissettiğimiz anlarda aş aş yerine bu duygularla başa çıkmayı becerebiliriz. Bu çalışmaları tamamıyla bir eğitim ve öğrenme süreci olarak değerlendirmeliyiz. 'Yeniden öğrenmemiz gereken şeyler' listesinin başlarında, acıktığımızı hissetmek, doyduğumuzu anlamak ya da vicdani sebeplerden dolayı doymamıza rağmen tabağımızda bırakamadığımız yemekleri bırakabilmek geliyor. Bu gibi menfi davranışlardan dolayı kilo sorunu yaşıyoruz. Ancak bu lüzumlu değişimleri yaptıktan sonra kalıcı ülkü kilomuza ulaşmak mümkün oluyor." KALICI OLARAK İDEAL KİLONUZA ULAŞIN Daha önce zayıflamak için birçok yöntem denemiş ancak yeme alışkanlıklarını bir türlü değiştiremeyen kişiler üzerinde yaptığı çalışmaların kalıcı olarak ülkü kiloya ulaşmayı mümkün kıldığını dile getiren Kahvecioğlu, bu süreçte en önemli noktanın kişiye göre değişen bir zamanı içermesi olduğunu belirtti. Konuya ilişkin olarak inanç duygusunun da önemli olduğunu anlatan Cenk Kahvecioğlu, "Bu konunun başarılı olacağına inanıyorsak bu yöntemlerle ulaştığımız nokta her vakit kalıcı ülkü kilomuz oluyor. Hayatımızın art kalanında kilo sorunlarından tamamen kurtulmuş kişiler olarak ve yeniden yapılandırılmış romantik dünyamızla beraber yeni başlangıçlar için fırsatlar yakalıyoruz" şeklinde konuştu. KİŞİYE GÖRE TEKNİK Kişinin ülkü kilosunu koruması sürecinde kullanılan tekniklere de değinen Kahvecioğlu, çalışmalarda kimi sadece hipnoz tekniklerini uygularken kimi diğer tekniklerden yararlanmanın da faydalı ve lüzumlu hale geldiğini anlatım etti. "Çünkü kişilerin yeme duygularını tetikleyen bir çok farklı neden olabiliyor" diyen Kahvecioğlu, şema terapi gibi bilişsel tekniklerin yanı sıra, NLP (Neuro-linguistic programming) veya EFT (Emotional Freedom Techniques) gibi yardımcı diğer teknikleri de kullanmayı gereken zamanlar olduğunu söyledi. Kahvecioğlu, "Başarıya ulaşmak için bu tekniklerin kişiye ve duruma göre yoğrularak kullanılması temel önemli konudur" dedi. HİPNOZ BİR UYKU HALİ DEĞİLDİR Hipnoz tekniğini de tanımlayan Kahvecioğlu, "Hipnoz, kişinin çevresindeki gerçeğin farkında olmasına rağmen, bu gerçekten ayrı olduğu hissine sahipken yaşadığı fiziksel ve zihinsel bir gevşeme hali ya da düşünce boyutundan, his boyutuna geçmektir" dedi. Hipnoz halindeki kişinin normalden daha çok duyarlı olduğunu söyleyen Kahvecioğlu, şunları anlattı:"Hipnoz öyleymiş gibi gözükse de bir uyku hali değildir, uyku hali olmadığı gibi kendini kaybetme, ayılıp bayılma ya da hipnozu yapan kişinin kontrolüne geçme, içindeki sırlarını bir bir anlatma gibi durumlar da söz konusu değildir. Hipnoterapist her ne kadar yönetmen olsa da işi ortaya çıkaran oyuncudur. Oyuncunun yapması gereken, yönetmene güvenip, onun direktiflerini zihninde canlandırmasıdır."