Forumbulteni.Com     forum  

Geri Git   Forumbulteni.Com > >
Yardım Topluluk Ajanda Bugünki Mesajlar Ara

Cevapla
 
Seçenekler Stil
  #1  
Alt 14.Ocak.2019, 04:45
Doroti Doroti isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Moderator
 
Üyelik tarihi: 14.Ocak.2019
Mesajlar: 628
Standart Çirkinlikle Güzellik Arasındaki Ayırımı Kim Yapıyor?

Çirkinlikle Güzellik Arasındaki Ayırımı Kim Yapıyor? Bir şeyin ya da bir bireyin güzelliğini belirleyen ne? Çirkin olduğuna kim karar veriyor? Güzellik ve çirkinlik sadece estetiksel olarak mı tanımlanmış? Çirkinlik Ve Güzellik Nedir?Bir şeyin ya da bir bireyin güzelliğini belirleyen ne? Çirkin olduğuna kim karar veriyor? Güzellik ve çirkinlik sadece estetiksel olarak mı tanımlanmış? Kadın ya da erkek bireylerin güzelliklerinin tanımlanmasında ne etkili olmuş? Bunun gibi pek çok soru sorabiliriz ancak bu kavramlarla ilgili en başta söylememiz gereken mutlak olmadıklarıdır, toplumdan topluma, kültürden kültüre, dönemden döneme güzelin ya da çirkinin ne olduğunun farklılık gösterdiğini bilmek aynı zamanda işimizi de kolaylaştıracaktır.Örneğin; Hıristiyan dünyası canavarın, kötünün ya da çirkinin tanrının yarattığı olması nedeniyle güzel olduğunu düşünmüştür. Antik Çağda özellikle kadın güzelliği, vücudun kötü amaçla kullanılması olarak algılanmış, Rönesansta çirkinlik felsefi bir anlama dönüşmüştür. Öyle ki bu dönemin sanatsal kavrayışında çarpık vücutlular adeta zafer kazanmıştır. Eş bir şekilde bir dönemin tanrıçaları doğurganlığı ve bereketi simgelemesi açısından, oldukça kilolu olarak tasvir edilirken başka bir dönemde tam tersi olmuştur. Bir Orta Çağ filozofu orantı ve ahenk konusunda gotik bir katedralin boyutlarını benimserken, bir Rönesans insanı gotik olanı barbarca ve iğrenç olarak görebilmiştir.Sanırım bu kavramların ne olduğu sorusu kadar bu kavramları belirleyenin ne olduğu sorusu da oldukça önem arz ediyor, umumi olarak bu tarz durumsallıkların çeşitli dinsel, sanatsal ve kültürel pratiklerle birlikte, iktidar, ekonomik nedenler, etniklik gibi çeşitli belirleyenleri var.Bu gün anladığımız anlamda özellikle insanın güzelliği algısı, Helenistik dönemin basmakalıp imgeleriyle oluşmuş görünüyor. Çünkü müzelerimiz ak mermerin beyazlığının da yardımıyla idealize edilmiş bir güzelliğin tasviri olan Apollo ve Afrodit heykelleriyle dolu ve bu heykeller ülkü orantı olarak bilinen, tüm figürün bölümlerinin doğru vücut oranlarına bölündüğü Canon adı verilen bir sisteme göre yapılmış. Bu sistem yüz yekün uzunluğunun onda biri, baş sekizde biri, gövdenin uzunluğu dörtte biri olması gibi oldukça sistematik bir algıya dayalı. Böylece bu güzellik sisteminin dışında kalanlar çirkin olarak adlandırılmış. Bu algıya dikkatle baktığımızda güzel olanın öncelikli olarak ak olması gerektiği ve Canon oranına müsait olması gerektiğini görüyoruz, bu da bize neden Afrika kökenli siyahȋ olanların “çirkin”, “pis”, “kirli” olarak algılanıp cemiyet içinde öteki konumuna yerleştirildiklerine dair bir düşünce veriyor. Aynı şekilde neden özellikle kadınların belli ölçülere sahip olmaları gerekiyormuş da bu ölçülerin dışında kalanlar “çirkin” olarak algılanıyormuş? Bunun da cevabı hakkında bir yorumda bulunabiliyoruz.Güzellik ve çirkinliğin yalnızca estetiksel ve sanatsal anlamda değil sosyo-politik anlamda da farklı tartışmalara sahne olduğunu gözlemleyebiliyoruz. Örneğin ünlü düşünür Marks güzel olanın değerinin nakit ile ölçülebileceğini savunuyordu, ona göre nakit her türlü güzel nesneyi satın alabilme ve edinebilme gücünü sağlıyordu, 1844 El Yazmaları Ekonomi Poltik adlı eserinde “Çirkinim ama kendime en güzel kadını alabilirim, bu sebeple çirkinliğin etkisi, düş kırıklığına uğratan gücü, nakit ile iptal edilmiştir.” Diyordu. Güzelliğin ya da çirkinliğin nakit ile iptal edilip edilmeyeceği tartışılabilir ancak çirkin olanı belirleyen şeyin ekonomik bir sebebi olabileceği de yadsınamaz. Çünkü zarafet her vakit pahalı kumaşlar, renkler ve mücevheratla bağdaştırılmıştır ancak bu ayrıma yol açanın ekonomik etkenlerle birlikte, kültürel etmenleri olduğu da gözden kaçırılmamalıdır. Çünkü bu vaziyet her kültür ya da her fert için geçerli değildir. Bir topluluk bu durumu zarafet olarak değerlendirebilirken, diğeri sonradan görmüşlük, kendini beğenmişlik olarak da niteleyebilir.Bu konuda üzerinde durmamız gerekenlerden biriside “güzellik” kavramının daha çok kadınlar üzerinden tanımlanmasıdır ki, özellikle modernizmin güzellik algısı kadınlar üzerinden şekillenmekte, tüketim kültürünün de etkisiyle kadın bedenine müdahale edilmektedir. Debord’ a göre duyumsal dünyanın üzerinde var olmasına rağmen kendini en mükemmel duyumsal olarak kabul ettiren imajlar seçkisinin bu duyumsal dünyanın yerine geçtiği gösteride tam anlamıyla gerçekleşen şey meta fetişizmi ilkesidir, “hem duyumsal şeyler hem de duyum üstü şeyler” tarafından toplumun tahakküm altına alınmasıdır. Kadının güzelliğinin tanımı içinde bu vaziyet geçerlidir, çünkü artık her şey imajlar ve tek tip estetikler üzerinden şekillenmektedir. Ayrıca Debord, bu durumun nitel olanı dışlayan ve nicel olana öncelik veren bir anlayış olduğundan da bahsetmektedir. Ona göre nitel olanı dışlayan bu gelişme, bir gelişme olarak nicel bir geçişe boyun eğer: bu nedenle kadının güzelliği yalnızca dışarıdan algılamaya hapsedilmiştir, dardır, kalıpları vardır çağdaş insanın özellikle de kadının doksan-altmış-doksanlık ölçülere boyun eğmesi bu dönemin estetik ve güzellik algısının sonucudur.Modern dönemde çirkini ya da güzeli belirleyen şey niceliklere ve tekilliklere bağlıdır. Kracauer, Kitle süsü adlı kitabında özellikle kültürfizik alanında, beğenilerde usulca yaşanan bir dönüşümden bahseder, onun burada kastettiği kadının artık matematiksel kanıtlamalar yapan bileşimlere dönüşmesidir ve bu Amerika’dan Hindistan’a kadar yayılır her defasında hınca hınç dolu stadyumlarda aynı geometrik kesinliğe sahip performanslara dönüşür. Ve bu vaziyet ekran sayesinde en küçük köye kadar ulaşır. Ekrana atılan bir bakış, süslemenin binlerce bedenden; mayo giymiş binlerce cinsiyetsiz bedenden oluştuğunu gösterir. Kendisi de tribünlerle sıra sıra düzene sokulmuş olan kalabalık, bu bedenlerin oluşturduğu desenlerin muazzamlığını alkışlar.Artık bu kadınlar estetik ilginin odağı haline gelmişler ve birer ekran süsüne dönüşmüşlerdir. çağdaş dönemde kadın güzelliğinin anlamı budur kadın artık bir nesnedir onun içsel bir özelliği de kalmamıştır, böylece o artık tekil bir kitle süsüne dönüşmüştür.Foucault’a göre bedene hâkim olma, gövde bilinci, ancak iktidarın bedenin kuşatmasıyla elde edilebilmiştir: Jimnastik, idmanlar, kas geliştirme, çıplaklık, güzel bedenin yüceltilmesi…Tüm bunlar, çocukların, askerlerin bedeni üzerinde iktidarın uyguladığı kararlı, inatçı, titiz, bir çalışmayla insanı kendi bedenini arzulamaya götüren hattadır. Ancak iktidar bu etkiyi yaratır yaratmaz, bizzat iktidarın bu kazanımlarıyla aynı hatta, iktidara karşı bedenin talep edilmesi, cinselliğin, evliliğin, erdemin ahlâki normlarına karşı zevkin talep edilmesi kaçınılmaz olarak ortaya çıkar çünkü iktidar gövde üzerinde ara kaydetmiştir. Bu çağdaş güzellik algısı popüler kültür, gösteri dünyası iktidarlara göre biçimlenir, çağdaş dönem insanı bu iktidarın gözüne hapsetmiştir, tek tipleştirme farklılıkların gözü rahatsız edici boyuta ulaşmasına neden olmuştur, pozitivizmin her şeyi ölçülüp biçilen bir tecrübe malzemesi gibi algılatan bakış açısı insanın da öyle olması gerektiği sonucunu ortaya çıkarmıştır. Bu da bir göz iktidarına dönüşmüş, göz iktidarının talepleri ise hep aynı estetiksel algı ile şekillenmiştir. İnsan bedeni artık içsel özneliğini kaybetmiş, ölçülü, biçimli bir meta algısına, istek nesnesine dönüşmüştür.Görüldüğü gibi “güzellik” özellikle çağdaş dönemde oldukça tekil ve nicel bir algıya dayalıdır, bu güzellik algısının özellikle kadın bedeni üzerinden oluşması kadını bir iktidar nesnesine dönüştürmüştür.“Çirkinlik” ve “güzellik” algısı konusunda üzerinde durmamız gereken bir diğer nokta öteki olanın çirkinliğidir. Daha önce siyahi olanların “çirkin” olarak nitelenmesinde bu algının önemli olduğundan bahsetmiştik, eş biçimde bir cemiyet içinde egemen olanın dışında kalanın algısı da “pis”, “çirkin”, “kötü” gibi menfi sıfatlarla anlatım edilmektedir. Çünkü çirkin kelimesinin eş anlamlıları: uzaklaştırıcı, dehşet verici, korkunç, tiksindirici, hoş olmayan, garip, iğrenç, bozuk, kirli, kaba, gibi pek çok ifadeye karşılık gelmektedir.Örneğin: Cenk Saraçoğlu’ nun “Şehir, Orta Sınıf ve Kürtler” kitabında yaptığı görüşmeler İzmir’ e göçle gelen Kürtlerin nasıl bu algıyla değerlendirildiğine dair örnekler sunmaktadır; “Valla pazarcıları Kürtler kaplamış, ondan bir şey alırken bakıyorsun pis malları doldurmuşlar.” Bu örnekte de görüldüğü gibi egemenin dışında kalanın algısı “pis”, pis olan aynı zamanda çirkin olan kötü olan ve de öteki olan. Bu nedenle çirkinlik ve güzellik kavramı aynı zamanda “etnik” bir boyutta da tartışılabiliyor, egemen etnik gruba iç değilsen “çirkin” olman kaçınılmaz, çünkü onların steril yaşamını farklılığınla pisletiyorsun, farklı dilinle, kültürünle, estetiğinle, farklı olmanın getirdiği bir “çirkinliğe” ulaşıyorsun.Bütün bu söylediklerimiz bu kavramların aslında basit anlamlar içeren, günlük dilde söyleyip geçtiğimiz herhangi bir kelimenin çok ötesinde boyutları olduğunu gösteriyor. Bu niteleyici sıfatların özellikle estetiksel tanımlarının tamamen dışsal özelliklere dayalı olması da bir başka eksiklik, çünkü güzel ya da çirkin, kötü ya da iyi bunlar bireyler üzerinden tanımlandıklarında içsel bir boyuta sahipler, Huxley’in Algı Kalıpları kitabında belirttiği gibi çiçekler basit resmedilir, yaprakları zor…Önemli olan yapraklara yani derinliğe ulaşmaktır. Bir şeyleri tanımlarken yalnızca şekilsel ve nicel olarak değerlendirmek son radde yanıltıcı olabilir, çünkü nitelikler niceliklerin ötesinde anlamlar içerir. Ayrıca mutlak güzel ya da mutlak çirkin de yoktur, dayatılmış, öğrenilmiş, belirlenmiş bir güzellik ve çirkinlik vardır, önemli olan oluşturulmuş olanın değil, sadece olanın güzelliğinin farkına varmaktır, böylece güzellik ya da çirkinlik biçimsiz ve önyargısız olarak var olabilecektir.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Etiketler
arasındaki, ayırımı, Çirkinlikle, güzellik, kim


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB kodu Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Açık

Forum Jump


Tüm Zamanlar GMT Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 07:07.


mersin escort alanya eskort