Şizofreni
Yaşam boyu şizofreni prevalansı %1-1,5 arasındadır. Kadın ve erkeklerde görülme oranı aynıdır. En sık başlangıç yaşı erkekler için 15-25, kadınlar için 25-35’dir. Şizofrenlerin yaklaşık P’si yaşamlarında bir kez özkıyım girişiminde bulunur ve şizofren hastaların -15’i özkıyım sonucu ölür. Çalışmaların çoğunda tüm şizofren hastaların dörtte üçünden fazlasının sigara içtiği bildirilmiştir. Sigara içilmesi antipsikotik ilaçlara bağlı parkinsonizmi azaltır, bunun sebebi muhtemel nikotine bağlı dopaminerjik nöronlarla aktivasyon olmasıdır. Şizofren hastaların 0-50’ si alkol kötüye kullanımı veya bağımlılığı ölçütlerini karşılamaktadır.; ve diğer iki sık kullanılan madde esrar (-25) ve kokaindir(%5/10). Şizofreni tüm kültürler ve sosyoekonomik düzeylerdeki gruplarda tanımlanmıştır. Evsizlerin üçte bir ile üçte ikisinin şizofren olduğu tahmin edilmektedir. İlk hastaneye yatıştan sonra taburculuğu takiben iki yıl içerisinde yine yatış oranı yaklaşık @-60’ dır. Şizofren hastalar akıl hastanesindeki tüm yatakların yaklaşık P’ sini işgal fiyat ve herhangi bir tedavi gören tüm psikiyatri hastalarının yaklaşık ’ sını oluşturur. Şizofrenin sebebi bilinmemektedir. Şizofrenide etkilenen başlıca beyin alanları limbik yapılar, frontalloblar ve bazal ganglionlardır. Şizofrenide dopamin varsayımının en kolay formülasyonu, şizofreniye dopamin etkinliğindeki artışın sebep olduğunu varsayar. Seratonin, noropinefrin, GABA, glutamat’ın da şizofreni oluşumunda rol aldığı varsayılmıştır. Genetik çalışmaların büyük çoğunluğu şizofreninin kalıtımında genetik komponenti savunmaktadır. Şizofreninin görülme sıklığı; umumi popülasyonda %1, anne-babadan biri şizofrense , anne-babanın ikiside şizofrense @ oranındadır. Freud şizofreniyi güçlü frustrasyon ve çevredeki kişilerle olan çatışmalara verilen regresif bir yanıt olarak kabul etti. DSM-IV beş adet şizofreni alt tipi kullanılır; Paranoid, dezorganize, katatonik, farklılaşmamış ve rezidüel tipler. Hastaların P’ sinden fazlası yineleyici hastane yatışları, semptomlarda alevlenme, majör duygudurum bozukluğu atakları, özkıyım girişimleri ile kötü seyirli olarak tanımlanabilir. Düzelme oranları literatüründe -60 arasında bildirilmiştir. Şizofren hastaların çoğu antipsikotik ve psikososyal tedavinin beraber kullanıldığı yaklaşımlardan yararlanır. 1950’lerde sunulan antipsikotik tedaviler şizofreni tedavisininde bir ıslahat yaratmıştır. Antipsikotikler semptomları tedavi eder, şizofreniyi iyileştirmez. Şizofreni hem klasik hem de en sık görülen psikotik bozukluktur. Diğer psikotik sendromların başlıcaları şizofreniform bozukluk, şizoaffektif bozukluk, sanrısal arıza ve kısa psikotik bozukluktur.
|