![]() |
![]() |
#1
|
|||
|
|||
![]()
29.05.2008
* Fikirlerin birbirlerinin yerine geçebildiğini kabullenmemekte ısrar edilince, kan akar. * Etrafınıza bakın : Her tarafta vaaz veren solucanlar, her kuruluş bir misyonu dile getirir, tapınaklar gibi belediyelerinde mutlakları vardır; yönetimin ise yönetmelikleri - maymunların kullanımına yönelik metafizik... Hepside bütün insanların yaşamına çare bulmaya çabalar. Toplum, bir kurtacılar cehennemi! * Çöpçüsünden züppesine kadar herkes, cinai cömertliğin kesesinden harcar, hepsi sevinç reçeteleri dağıtır; hepsi herkesin adımlarına yön vermek ister: Ortaklaşa yaşam bu yüzden tahammül edilemez gelir; insanın kendi hayatı daha da çekilmez olur. Başkalarının işlerine karışmadığı vakit kişi kendi işleri için o kadar endişe duyar ki, kendi benliğini bir dine çevirir, yada tersten havarilik yaparak benliğini yok sayar : Evrensel oyunun kurbanıyızdır. Cioran ******************************* 01.06.2008 * Kendi hayatımız zar zor kavranabilir görünürken, ötekilerin hayatı nasıl taayyül edebilebilir? ******************************* 04.06.2008 * Bir tarafım böceklerinden yıldızlarına kadar kainatın kalabalığını ve dünyanın dört bucağında kaynaşan insanları burnumun dibinde hissediyor; onlarla beraberim, onların içinde; bir tarafım ise yapayalnız, öylesine yalnız ki; kederden boğuluyorum bazen, bir tarafım boğuluyor. Bunu bu yalnızlık duygusunu, bu kahrolası kederi yenmem lazım... Nazım Hikmet |