![]() |
![]() |
#1
|
|||
|
|||
![]()
Metamorfoz
Başkalaşım (Metamorfoz) Bazi canlilar yasamlarinin farkli dönemlerinde, bulunduklari ortamin sartlarina ahenk göstermelerini saglayacak fiziksel degisimler geçirirler. Bu farklilasma sürecine biyolojide metamorfoz (BASKALASIM) adi verilir. Bu süreç, biyoloji ve evrimin iddialari konusunda çok bilgi sahibi olmayan çevreler tarafindan vakit vakit evrim teorisine kanıt gibi gösterilmeye çalisilir. Metamorfozu 'evrim örnegi' gibi gösteren kaynaklar, mevzu, bahis hakkinda cahil kesimleri yaniltmaya yönelik dar kapsamli, yüzeysel propaganda kitaplaridir. Evrim konusunda otorite sayilan, dolayisiyla evrimin esas açmazlari ve çeliskileri konusunda ayrintili bilgi sahibi olan ilim adamlari ise bu tür iddialari gündeme getirmekten çekinirler. Ne kadar temelsiz bir iddia oldugunu konusunda hemfikirlerdir çünki. Kelebek, sinek, ari gibi canlilar metamorfoz geçiren canlilardan bazilaridir. Hayati suda baslayan daha sonra karada devam eden kurbagalar da metamorfoza bir örnektir. Bu farklilasmanin evrimle hiçbir ilgisi yoktur. Çünkü evrim teorisi canliliktaki farklilasmalari tesadüflerle gerçeklesen mutasyonlarla açiklamaya çalisir. Oysa metamorfoz evrimin bu esas iddiasi ile hiçbir benzerlik tasimayan, tesadüfle, mutasyonla ilgisi olmayan, önceden planlanmis bir süreçtir. Metamorfozu gerçeklestiren etken tesadüf degil, o canlida daha dogdugu andan itibaren bulunan genetik bilgidir. Örnegin kurbagada, bu canli henüz sudaki hayatini devam ettirirken, daha sonra karada sürecek yasamiyla ilgili bilgi, genetik yapisinda mevcuttur. Sivrisinegin de pupa ve eriskin hallerindeki yapisi ve fonksiyonlari daha larva asamasindayken genetik sifresinde bulunmaktadir. Bu vaziyet metamorfoz geçiren tüm canlilar için geçerlidir.Metamorfoz bir yaratilis delilidir.Son yillarda metamorfoz hakkinda yapilan bilimsel arastirmalar, metamorfozun farkli genler tarafindan denetim edilen kompleks bir süreç oldugunu göstermistir. Örnegin kurbaganin baskalasiminda sadece kuyruk ile ilgili islemler 'bir düzineden çok gen' tarafindan denetim edilmektedir. Bunun anlami bu sürecin, birçok parçanin birbiriyle uyumu sayesinde gerçeklesebildigidir. Bu özelligiyle metamorfoz yaratilisin delili olan 'indirgenemez komplekslik' özelligi tasiyan biyolojik bir süreçtir. 'Indirgenemez komplekslik', evrim teorisinin geçersizligini gösteren çalismalariyla ünlenen biyokimyaci Prof. Dr. Michael Behe tarafindan ilim literatürüne kazandirilan bir kavramdir. Anlami, kompleks biyolojik organ ve sistemlerin kendilerini meydana getiren parçalarin her birinin katilimi ve uyumuyla isleyebildigi ve içlerinden en küçük bir parçanin çikmasiyla dahi söz konusu sistem ya da organin is görememesidir. Buradan çikan sonuç, bu tip kompleks yapilarin evrimin iddia ettigi gibi tesadüfler neticesinde yasanan kademeli küçük degisimlerle meydana gelmesinin mümkün olmadigidir. Metamorfozda yasanan da budur. Metamorfoz süreci, farkli genlerin etkiledigi hormonlarin son radde duygulu ölçü ve zamanlamalariyla gerçeklesir. Olusabilecek en küçük hata ise canlinin yasamiyla ödenecektir. Bu radde kompleks bir sürecin tesadüfle ve kademeli olarak olustugunu iddia etmek ise mümkün degildir. Küçücük bir hatanin bile o canlinin hayatina mal oldugu gerçegi ortadayken, evrim teorisinin öne sürdügü dogal seleksiyonla 'deneme yanilma' mekanizmasindan bahsedilemez. Canli milyonlarca yıl diger noksan parçalarinin 'tesadüflerle' olusmasini bekleyemez.Bu gerçek dikkate alindiginda ise metamorfoz geçiren canlilarin mevzu, bahis hakkinda yeterince bilgisi olmayan bazilarinin zannettigi gibi evrime kanıt olusturmalarinin söz konusu olmadigi görülür. Kaldıki mikro evrimlede doğrudan veya uzaktan yakından bır ılgısı yoktur.Tam aksine, metamorfoz geçiren canlilar, bu sürecin ve süreci denetim eden sistemlerinin kompleksligi düsünüldügünde, kusursuz bir yaratilisin delilidirler. Filozoflar, her seyi olusum nedenini açiklayabilecek bir ana maddenin var olmasi gerektigini düsünerek, Thales bunu su, Anaximenes hava, Heraklitos ates olarak kabul ettiler.Kisaca heraklitosunda evrimle bir ilgisi yoktur.canlilarin var olma sebebplerinin bir nedene bagli oldugu felsefesinden yola çikmis ve bunu atese baglamistir sadece.kisaca evrim ile ilgili bir destekleyici bir vaziyet söz konusu degildir.Empedokles, tek ana maddeyle yola çikarak seylerin ve olaylarin çesitliligini açiklamakta güçlügünden kurtulmak amaciyla, bircilikten ilk olarak çogulculuga geçen kisi oldu ve toprak, su, ates ve hava olmak üzere dört ana eleman kabul etti.Anaxagoras ebedi derecede küçük tohumlardan bahsederek, olusum mekanizmasinin temelinde bunlarin oldugunu ortaya atarak, çağdaş atom bilimine bir yaklasim yaratmistir. Sonradan Leukippos ve Demokritos maddenin sadece dolgunluktan degil bosluktan ve bos uzaydan da olustugu fikrini ortaya atarak atomist filozoflar olarak kabul edilmislerdir.Platon atomist bir felsefeci degildi, Demokritos`a öylesine karsiydi ki tüm kitaplarinin yakilmasini bile istedigi söylenir. Fakat düsünceleri, Pitagoras okulunun ögretileri için esas olusturmustur. Bu ögretideki, ilginç nokta din ile matematik arasinda dikkate deger bir iliski kurulmasi olmustur. Matematiksel biçimlendirme gücü ile, temelinde yatan o yaratici güç arasindaki iliski, o zamandan bu yana insan düsünü üzerinde en güçlü tesir yapan bir iliski oluvermistir. Sanıldıgının aksine hiç bir islam alimide ne makro nede mikro evrimi destekler bir yapıt bırakmamışlardır Kurbağalar önce su içinde doğar, bir süre burada yaşar; daha sonra ise 'metamorfoz' adı verilen değişimle beraber karaya çıkarlar. Bazı insanlar ise, metamorfozu 'evrim'in bir delili ya da örneği sanır. Oysa, gerçekte metamorfozun evrimle hiçbir ilgisi yoktur. Evrim teorisinin öne sürdüğü tek gelişme mekanizması, mutasyonlardır. Metamorfoz ise, mutasyon gibi tesadüfi etkilerle gerçekleşmez. Aksine bu değişim, kurbağanın genetik bilgilerinde en baştan kayıtlıdır. Yani bir kurbağa ilk doğduğunda, onun bir süre sonra değişim geçirip karada yaşamaya müsait bir vücuda sahip olacağı bellidir. Son yıllarda yapılan araştırmalar, metamorfoz sürecinin farklı genler tarafından denetim edilen çok kompleks bir işlem olduğunu göstermektedir. Örneğin bu dönüşüm sırasında sırf kuyruğun kaybolması işlemi, Science News dergisindeki ifadeyle 'bir düzineden çok gen' tarafından yönetilmektedir. Evrimcilerin 'sudan karaya geçiş' iddiası ise, tamamen suda yaşamak için yaratılmış bir genetik bilgiye sahip olan balıkların, rastgele mutasyonlar sonucunda, tesadüfen siyah canlılarına dönüştüğü şeklindedir. Bu nedenle metamorfoz gerçekte evrimi destekleyen değil, çürüten bir delildir. Çünkü metamorfoz sürecine en küçük bir hata karışsa, canlı ölür ya da sakat kalır. Dolayısıyla rastgele bir değişim söz konusu olamaz. Metamorfozun mutlaka kusursuz olarak tamamlanması şarttır. Bu denli kompleks ve hataya ruhsat vermeyen bir sürecin, evrimin iddia ettiği gibi rastgele mutasyonlarla ortaya çıkması ise imkansızdır. |
![]() |
Etiketler |
metamorfoz |
|
|