![]() |
![]() |
#1
|
|||
|
|||
![]()
Felsefenin yararı veya gerekliliği onun toplumsal-kültürel işlevi ve felsefenin tarihsel gelişimi ile ilgili olarak birkaç şey söylemek gerekir. Mongolfier kardeşler buluş etmiş oldukları balonla ilk uçuşlarını yapmak istedikleri sırada gösteriyi izlemek için meydanda toplanan seyirciler arasından biri yanında bulunan tonton tavırlı, yaşlı, saygıdeğer bir baya dönerek biraz saf bir tavırla şu soruyu sorar: "İyi de bu ne işe yarıyor bayım?" Sözü edilen yaşlı bay - ki o sıralarda Fransa'yı ziyaret etmekte olan ünlü Amerikalı alim ve politika adamı Benjamin Franklin'dir - aynı ölçüde hoşgörülü bir şekilde gülümseyerek şu cevabı verir: "Yeni doğmuş bir bebek ne işe fayda bayım?"
Kanımızca bu cevap, felsefenin ve aslında daha umumi olarak diğer esas kültürel etkinliklerin son tahlilde ne işe yaradıkları sorusuna verilebilecek en güzel ve en anlamlı cevaptır. Konuya bir işe yaramak açısından baktığımızda en çok işe yaradığı düşünülen bazı etkinliklerimizin bir işe yaramadığını da görebiliriz. Örneğin ilim bile çoğu kez bir işe yaramaz. Felsefe; insanı insan yapan ve bir hiç olmaktan kurtaran araştırma ruhunun, anlamlandırma, yorumlama ve değerlendirme etkinliğinin, önemli sorular sorma ve onlara ağırbaşlı olarak cevaplar arama özelliğinin, erdemli olma ve mesut yaşama talebinin, kısacası bilgeliğe ulaşma özleminin en hakiki ifadesidir. Peki ya sizce; felsefe lüzumlu midir? Ya da felsefe nedir, ne işe yarar, bize getirisi nedir? Onu da geçtim, bi getirisi var mıdır yoksa boşa zaman kaybı mıdır? |