Forumbulteni.com En Bilgi Paylaşım Platformu  

Geri Git   Forumbulteni.com En Bilgi Paylaşım Platformu > > >

youtube izlenme hilesi
Cevapla
 
Seçenekler Stil
  #1  
Alt 14.Ocak.2019, 04:34
HomoKo HomoKo isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Super Moderator
 
Üyelik tarihi: 14.Ocak.2019
Mesajlar: 301
Standart Boşanma Davasında Tedbir Nafakası

Boşanma Davasında önlem Nafakası BOŞANMA DAVASI AÇILMASI HALİNDE TEDBİR NAFAKASITMK 169. Maddesine göre hâkim boşanma veya ayrılık davası süresince özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri görevinden ötürü (resen) alır. Önceki Uygar Kanun uygulamasında umumi olarak eş ve çocukların barınması için özel bir önlem alınmaz ve barınma gereksinmesi nafaka kapsamı içinde düşünülürdü. Yürürlükteki uygar yasamız da eşlerin ve çocukların barınmasına, geçimine ilişkin geçici önlemlerin alınacağını vurgularken 194. Maddesinde tanımlanan aile konutu da eşyalarıyla beraber eşlerden birine ve çocukların yararlandırılmasına sunulmaktadır. alışmasına mani fiziksel bir hastalığı yoksa yararına önlem nafakası verilemez denilmektedir.2002 yılından önce yürürlükte olan Uygar Kanunumuzda koca aile birliğinin reisi sayıldığı için eşinin ve çocuklarının geçiminden sorumluydu. Yürürlükteki Uygar Kanunumuza göre eşler birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlıkları ile katılırlar. Yargıtay 2. HD’nin 24.10.2005 tarihli 12100 esas/14640 karar sayılı hükmüne göre kadının çalıştığı, düzenli ve yeterli gelirinin bulunduğu gelirinin eşinin gelirine yakın olduğu hallerde kadın içinde önlem nafakasına hükmedilemez. Bu İçtihattın karşıtı olan içtihatlar da vardır. Örneğin Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 13.9.2005 tarihli 2005/8309 e,2005/8494 karar sayılı hükmünde: “ davacı eşin ekonomik durumunun davalı ( kocadan ) daha iyi olması davalıyı önlem nafakası yükümlülüğünden kurtarmaz. Ancak, hükmedilecek nafakanın miktarını tayinde bu husus dikkate alınmak zorundadır. Böylece “ hakkaniyet “ ilkesine müsait bir nafaka tespit edilebilir (TMK mad.4 ) “ denilmekte olduğu gibi Yargıtay 3. HD 10.11.2008 günlü 2008/17986 esas, 2008/19075 karar sayılı hükmündü de : “ TMK 186/son maddesine göre; eşlerin birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlıkları ile katkıda bulunmaları gerekir. Ayrı yaşama hakkı bulunan eşin çalışıyor olması, maaşının ve malvarlığının bulunması önlem nafakası verilmesine mani değildir. Halen evlilik birliği devam ettiğine göre, ayrı yaşamaya haksız olarak sebebiyet veren eş tedbiren nafaka vermekle yükümlüdür “ denilmektedir. Ancak Yargıtay Hukuk Umumi Kurulu 11.05.2005 günlü 2005/2-305 esas, 2005/338 karar sayılı hükmünde yürürlükteki Uygar Kanunumuzda; eşlerin evlilik birliğinin giderlerine katılma konusunda eşitlik ilkesinin öngörüldüğünü anımsatarak “ somut olayda davacı kadının hemşire davalı ise pratisyen hekimdir. Tarafların evlilik birliğinin giderlerine güçleri oranında katılması gerektiğine, davacı kadın ile oturan müşterek çocuk için önlem nafakası hükmedilmiş olmasına ve davacının düzenli geliri bulunmasına göre davacı lehine önlem nafakası hükmedilmesi yasanın açık hükmüne aykırılık teşkil fiyat “ denilmektedir.III- AYRILIK DAVA VE KARARLARINA GÖRE TEDBİR NAFAKASII. Boşanma veya ayrılıkMADDE 170.- Boşanma sebebi ispatlanmış olursa, hâkim boşanmaya veya ayrılığa karar verir.Dava yalnız ayrılığa ilişkinse, boşanmaya karar verilemez.Dava boşanmaya ilişkinse, ancak ortak hayatın yeniden kurulması olasılığı bulunduğu takdirde ayrılığa karar verilebilir.Ayrılık süresi MADDE 171.- Ayrılığa bir yıldan üç yıla kadar bir süre için karar verilebilir. Bu süre ayrılık kararının kesinleşmesiyle işlemeye başlar. III. Ayrılık süresinin bitimiMADDE 172.- Süre bitince ayrılık durumu kendiliğinden sona erer.Ortak yaşam yeniden kurulmamışsa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir.Boşanmanın sonuçları düzenlenirken ilk davada ispatlanmış olan olaylar ve ayrılık süresinde ortaya çıkan durumlar göz önünde tutulur.İşte yukarıdaki düzenlemeye göre; hâkimin eşler arasında ortak hayatın yeniden kurulması olasılığı bulunduğu kanısına vararak ayrılık kararı verdiği hallerde; davanın devamı ve ayrılık süresince lüzumlu olan özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri görevinden ötürü (resen) alır. Ayrılık davalarında da önlem nafakasına dava tarihinden itibaren karar verilir. Ancak nafaka alacaklısı başka bir tarih belirleyerek nafaka istemişse istemle bağlı kalınır. Ayrılık kararı sonunda ise hükmedilen önlem nafakası kendiliğinden sona erer.TEDBİR NAFAKASININ MİKTARITedbir nafakasının miktarını saptamak hâkimin takdir yetkisi içindedir. MK ’anın 4. Maddesi; HÂKİMİN TAKDİR YETKİSİ başlığını taşımaktadır. Bu madde hâkimin HUKUKA VE HAKKANİYETE GÖRE karar vereceği emredilmiştir. Hukuku hepimiz bilmek ve ona uymak zorundayız. Hukuk, yasayı aşan ve tüm insanlığın paylaştığı vazgeçilemez ortak değerlerden oluşur.HAKKANİYET (hakseverlik) ise Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 7.3.2006 günlü, 2006/189 temel ve 2066/1831 karar sayılı hükmünde bir özdeyiş gibi(veciz bir şekilde) tanımlanmıştır: HAKKANİYET BİR BAKIMA ADALETİ DEYİMLER. Fakat sevgi, anlayış ve hoşgörü duygularıyla PAYLAŞTIRICI VE DENKLEŞTİRİCİ davranmak ADALETLİ davranmaktan daha başka ve daha ileri bir mana taşır… Aksi düşünce GÜVEN ilkesine aksi düşer.Hakseverlik kurallarına müsait karar vermek ADALETLİ davranmaktan da öte hukuka uygunluğu-hukuka güveni sağlar.ANAYASA’MIZ DA; hâkime, karar verirken öncelikle kanuna müsait hüküm kurmasını, kanunda HUKUKA aykırılık bulunması halinde geçerli olan hukuka UYGUN KARAR vermesini öngörmektedir.Yasaya ve hukuka uygunluk denetiminde VİCDANİ kanıya göre karar verileceği belirtilmiştir. Yasalar hem toplumun sosyal, ekonomik durumuna ve hem de kişinin sosyal ve ekonomik durumuna müsait olarak uygulanmalıdır. Yasal kuralın uygulanması cemiyet düzenine aykırı düşüyorsa Hâkime HUKUKA UYGUNLUK araştırması yapma görevini Anayasamız ve yasalarımız emretmektedir. Her uygulama ve yorumun Anayasa ve yasaların ÖZÜNE VE SÖZÜNE müsait olarak yorumlanması gerektiği evrensel bir hukuk kuralıdır TEDBİR NAFAKASINDA KUSURBoşanma veya ayrılık davalarında önlem nafakası verilirken kusur durumu göz önünde tutulmamalıdır. Yani önlem nafakası isteyen tam kusurlu olsa bile lehine önlem nafakasına hükmetmek gerekmektedir. Yargıtay Hukuk Umumi Kurulu 2.11.2011 günlü 2011/2-533 esas, 2011/670 karar sayılı hükmünde; “ hâkimin davanın devamı süresince lüzumlu olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, mallarının yönetimine ilişkin geçici önlemleri, bu konuda talebin varlığı aranmaksızın, resen alması gerekir. Bu geçici önlemlerden biriside önlem nafakasına hükmedilmesidir. önlem nafakası, öğrenci bağlı olmaksızın ( resen) takdir edilir ve geçici bir önlem olarak davanın başından itibaren, karar kesinleşinceye kadar hüküm altına alınır. Dolayısıyla, önlem nafakası takdirine ilişkin kararın, davanın açıldığı tarih itibariyle tarafların ekonomik sosyal durumlarına ilişkin araştırma sonuçlarının dosyaya gelişini takiben derhal verilmesi gerekir. Bu aşamada tarafların kusur durumu belirlenmediğine göre verilecek kararda kusur bir ölçüt olarak alınamayacağı gibi, sonuçta nihai karar verilirken kusur durumunun belirlenmiş olması da önlem nafakasının kaldırılmasını ya da ödenenlerin art alınmasını gerektirmez. Zira tarafların “ kusur durumu “ hiçbir şekilde önlem nafakasının takdirine etkili öğe değildir. Dahası kanunda, hâkimin geçici bir önlem olarak önlem nafakasına hükmedebilmesi için, tarafların kusurlu olup olmamaları bir öğe olarak yer almamakta; hangisinin daha az ya da çok kusurlu olduğunun belirlenmesi yönünde bir koşulda öngörülmemektedir .” denilmektedir. Ancak Yargıtay’ımızın karşı yönde görüşleri de vardır. Örneğin Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 07.04.2005 günlü, 3611-5595 temel ve karar sayılı hükmünde ; “ boşanmaya sebep olan olaylarda başka erkeklerle ilişki kuran kadın daha ziyade kusurludur. Davalı lehine önlem ve yoksulluk nafakası verilmesi doğru değildir “ denilmektedir. Yargıtay’ımız sadakat kuralına karşı çok duyarlıdır. Umumi olarak tüm davalarda “ her dava açıldığı tarihteki koşullara göre değerlendirilir “ ilkesi uygulanırken Yargıtay’ımız dava dilekçesinde somut olaylar içinde bildirilmeyen ve boşanma davası devam ederken ve hatta kimi Yargıtay aşamasında bildirilen sadakat kuralına aykırı eylemin görülmekte olan davada değerlendirilmesi gerektiği kanısındadır. Yeni Hukuk Muhakemeleri Kanunu’ndaki usul düzenlemelerinin Yargıtay’ımızın yorumunu etkileyeceği kanısındayım.Tedbir nafakasını boşanma ya da ayrılık davası açıldığı tarihten itibaren ara kararıyla vermek gerekir. Yani dilek tarihi önemli değildir. Boşanma davasına karşı dava açılmışsa ya da sonradan açılan dava ilk açılan dava ile birleştirilmişse, önlem nafakasına ilk açılan dava itibariyle hükmetmek gerekir. önlem nafakası her an doğup işleyen bir alacak niteliğindedir. Bu nedenle önce önlem nafakası istemeyen taraf, istediğini bildirirse ve koşulları varsa dilek tarihinden itibaren önlem nafakasına hükmedilir. Boşanma veya ayrılık davasında verilen önlem nafakası bu davalara ilişkin kararların kesinleştiği tarihten itibaren sona erer. önlem nafakasının bağımsız bir dava olarak açılması da mümkündür. Tutuklu, hükümlü, işsiz veya akıl hastası olan eşin başka bir geliri, paraya çevrilecek malvarlığı varsa önlem nafakası vermekle yükümlüdür.AİLENİN KORUNMASI VE KADINA KARŞI ŞİDDETİN ÖNLENMESİNEDE NAFAKA6284 Sayılı Ailenin Korunmasına ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine İlişkin Kanun’un 18. Maddesine göre de şiddet mağduruna koruma amaçlı bir nafaka bağlanmaktadır. Bu Kanun’a göre verilen nafaka kararı alacaklısının ve borçlusunun yerleşim yeri icra müdürlüğüne resen gönderilmektedir. Ayrıca nafaka ödemekle yükümlü olan kişinin Sosyal Güvenlik Kurumu ile bağlantısı durumunda, korunan kişinin başvurusu aranmaksızın nafaka, ilgilinin aylık maaş ya da ücretinden icra müdürlüğü tarafından öğrenim edilir. İcra müdürlüklerinin nafakanın tahsiline ilişkin posta giderleri C. Başsavcılığı’nın suçüstü ödeneği ile ödenir.6284 sayılı Kanun’la getirilen bu düzenlemenin, diğer nafaka kararları için uygulanmasında fayda olduğu kanısındayım. Çünkü uygulamada İcra yoluyla nafaka tahsilinde zor bir süreç izlenmektedir.Tedbir nafakasının miktarı tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre saptanır. Türkiye’de iktisat gerektiği gibi kayıt altına alınamadığından ya da alınmadığından özellikle serbest olarak çalışanların gelirleri sağlıklı olarak saptanamamaktadır. önlem nafakasının miktarı tarafların evlilikleri devam ettiği için, nafaka yükümlüsünün geliri ile orantılı olmak kaydıyla, evlilik içinde beraber yaşadıkları zamanda ki, yaşam düzeyini sürdürecek oranda olmalıdır. Bu bakımdan önlem nafakası yoksulluk nafakasında hükmedilecek nafaka miktarından farklılık göstermektedir.VII- TEDBİR NAFAKASININ ARTIRILMASI VE AZATILMASI AZALTILMASITedbir nafakasına Türk parası olarak hükmedilir. Ancak taraflar arasında anlaşma varsa yabancı nakit olarak da ödenmesine karar verilir. Tarafların anlaşmalı olarak Kanada doları üzerinden belirlenen nafakalarının nafaka alacaklısı olan kadının Amerika’ya yerleşmesi nedeniyle Amerikan doları olarak belirlenmesi için açılan davanın reddedilmesi gerektiği Yargıtay’ca oyçokluğuyla kabul edilmiştir.Tarafların durumlarının değişmesi halinde TMK. 200. maddesi gereğince ve eşlerden birinin talebi üzerine hâkim önlem nafakasının arttırılıp, azaltılmasına veya tamamen ortadan kaldırılmasına karar verebilecektir. önlem veya iştirak nafakası saha küçük çocukların 18 yaşını doldurup ergin hale gelmeleri halinde nafaka borcu sona erer. 18 yaşında olan çocuk koşulları varsa yardım nafakasına hak kazanır. Nafaka borçlusu veya alacaklısının ölümü halinde de nafaka tekrar sona erer.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Etiketler
boşanma, davasında, nafakası, tedbir

Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB kodu Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Forum Jump


Tüm Zamanlar GMT Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 14:57.


Search Engine Optimisation provided by DragonByte SEO v2.0.36 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.