Yurt Dışında Çalışanlar Türkiye'de Emekli Olabilir Mi? YURT DIŞINDA ÇALIŞANLAR,ÇALIŞTIKLARI SÜREYİ DÖVİZ KARŞILIĞI BORÇLANARAK TÜRKİYE'DE EMEKLİ OLUP YAŞLILIK SİGORTASINDAN YARARLANABİLİRLER.Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2013/10-504 Esas ve 2014/156 Karar sayılı dosya ile yaptığı incelemede vatan dışında çalışarak Türkiye’de emekli olanlarla ilgili emsal bir karar verdi.Karar:3201 sayılı Kanun, kendisinden önce yürürlükte bulunan 2147 sayılı Kanun ile birlikte; vatan dışında çalışan Türk vatandaşlarına; vatan dışında çalıştıkları süreleri, döviz karşılığı borçlanma ve buna bağlı yaşlılık sigortasından yararlanma hakkı vermiş ve bu kişilerin, vatan dışındaki ülke sosyal güvenlik kuruluşları kapsamında sosyal güvenliklerine gerek kalmaksızın Türkiye'de sosyal güvenceye kavuşma hakkı tanımıştır. Böylece Türkiye'de çalışıp, belli bir sosyal güvenlik kurumu kapsamında bulunan Türk vatandaşları ile vatan dışında çalışanların sosyal güvenceleri açısından bir farklılık kalmamıştır.3201 sayılı Kanun’un 6.maddesinde;"A-Bu kanuna göre değerlendirilen sürelere istinaden aylık tahsisi yapılabilmesi için;a)Yurda kati dönülmüş olması,b)Tahakkuk ettirilen döviz borcunun tamamının ödenmiş olması;c)Döviz borcunun tamamının ödenmesinden sonra yazılı istekte bulunulması şarttır.Yukarıdaki şartları yerine getirenlerden tahsise hak kazananların aylıkları, yazılı dilek tarihini takip eden ay başından itibaren başlatılmak üzere ilgili sosyal güvenlik kurumu kanunu hükümlerine göre bağlanır.B- Bu kanunun hükümlerinden yararlanmak suretiyle aylık bağlananlardan yine vatan dışında çalışmaya başlayanların çalışmaya başladıkları tarihi takip eden ay başından itibaren aylıkları kesilir.Bunlardan yeniden kati dönüş yapanların, bu hizmetlerini 4'ncü madde hükümleri gereğince borçlanmaları şartıyla aylıkları bu süreler de dikkate alınarak yeniden hesaplanır. Bu borçlanmayı yapmayanların eski aylıkları yurda kati dönüş tarihini takip eden ay başından itibaren müracaatları üzerine yine ödenmeye başlanır.”Hükmü bulunmakta olup, 3201 sayılı Kanun uyarınca yaşlılık aylığının bağlanabilmesi için “kesin dönüş” koşulunun varlığı aranmaktadır.06.11.2008 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan Yurtdışında Geçen Sürelerin Borçlandırılması ve Değerlendirilmesine İlişkin Yönetmeliğin “Aylığa Hak Kazanma ve Aylık Başlama tarihi” başlıklı 13. maddesinin 1/a bendinde de aylık bağlanabilme koşulları arasında “yurda kati dönülmüş olması” sayılmıştır.Aynı yönetmeliğin “Tanımlar” başlıklı 4. maddesinin 1/d bendinde: “Kesin dönüş: Aylık tahsis talebinde bulunanların yurtdışındaki çalışmalarının sona ermesini, ikamete dayalı bir sosyal sigorta ya da sosyal yardım ödeneği almamaları durumunu,” şeklinde tanımlanmıştır.Yönetmelikteki, kati dönüşün tanımında yer saha “sosyal sigorta ödeneği” ibaresinin, ne anlama geldiği anlatım edilmektedir. Buna göre “sosyal sigorta ödeneği” çalışma yaşamı süresince karşılaşılan hastalık, iş kazası, iş hastalığı veya işsizlik gibi riskler nedeniyle iş göremezlik veya işsizlik gibi adlar altında yapılan ödemeleri anlatım etmektedir. Tanımda geçen “sosyal yardım ödeneği” de, bulunulan ülke mevzuat kapsamında, geçimlerini sağlayacak hiçbir geliri olmayan veya var gelirleriyle geçimlerini sağlamakta güçlük çeken kişilerin asgari geçim düzeyi ile sınırlı olmak üzere geçimlerinin sağlanması amacıyla halk kuruluş ve kuruluşları tarafından muhtaçlık durumuna ve süresine göre ödenen ikamet şartına bağlı nakdi yardımlar anlaşılmaktadır. Bu nedenle, vatan dışı sürelerini borçlananlara aylık bağlanmasında, öncelikle vatan dışındaki çalışmaları ve varsa ikamete dayalı sosyal sigorta ya da sosyal yardım ödeneklerinin sona ermesi şartının aranacağı, kati dönüş ifadesinden, hiçbir şekilde mutlak anlamda vatan dışında bulunduğu ülkeden, Türkiye’ye döndükten sonra yine yurtdışına çıkış yapmama şeklinde anlaşılmaması gerekmektedir.Açıklanan mevzuat hükümleri ve uygulama dikkate alındığında kanunda yer saha “kesin dönüş” olgusunun belirlenmesinde uygulama ve mevzuat dikkate alınarak bir değerlendirme yapmakta zorunluluk bulunmaktadır..Bu yorum tarzı ile Anayasa’nın 62 maddesinde yer verilen “Devlet, yabancı ülkelerde çalışan Türk vatandaşlarının aile birliğinin, çocuklarının eğitiminin, kültür ihtiyaçlarının ve sosyal güvenliğinin sağlanması, anavatanla bağlarının korunması ve yurda dönüşlerine yardımcı olunması için gereken tedbirler alır.” hükmüne de müsait yorum yapılmış olacaktır.Nitekim, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 20.02.2012 tarih ve 2012/10-1148 E. 2013/261 K, sayılı kararında da aynı ilkeler vurgulanmıştırYukarıdaki açıklamaların ışığında, somut vaka değerlendirildiğinde mahkemece, davacının “yurda kati dönüş” koşulu ile ilgili, çalışma yaşamı süresince karşılaşılan hastalık, iş kazası, iş hastalığı veya işsizlik gibi riskler nedeniyle iş göremezlik veya işsizlik gibi adlar altında bir ödeme almakta olup olmadığı ve vatan dışında bulunduğu ülke mevzuatı kapsamında, geçimlerini sağlayacak hiçbir geliri olmayan veya var gelirleriyle geçimlerini sağlamakta güçlük çeken kişilerin asgari geçim düzeyi ile sınırlı olmak üzere geçimlerinin sağlanması amacıyla halk kuruluş ve kuruluşları tarafından muhtaçlık durumuna ve süresine göre ödenek alıp almadığı konusu yöntemince araştırılmamıştır.Yerel mahkemece, yukarıda belirtilen ilkeler çerçevesinde, davacıya 3201 sayılı Kanun gereği borçlanma ödemesini yaparak yaşlılık aylığı bağlandıktan sonraki tarihlerde Danimarka sosyal güvenlik hükümlerine göre bağlanan aylıkların ve ATP ödemelerinin, Danimarka’da ikamet koşuluna bağlı ödemeler olup olmadığı ile ilgili araştırma yapılmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.