Belinda |
10.Nisan.2019 18:23 |
arkadaşlar yazıyı uzun bulup okumamazlık yapmayın bu adam einstaini cebinden çıkarmış
-NICOLA TESLA-<br /><br />19. yy'dan 20.yy'a girerken en önemli değişim burjuva devrimlerinin yarattığı toplumsal ortam <br />sayesinde gelişen ilim ve ardından gelen teknolojik devrimlerle yaşandı. Sanayi devrimi, buharlı<br />makinaların icadı ve çok kısa bir süre sonra elektrikli motorlar derken arabalar, uçaklar ve <br />uzay araçları. 19.yy'a kadar ki dünyanın bu yüzyılın ikinci yarısından sonra nasıl muazzam <br />bir teknolojik değişiklik yaşadığını gösteren güzel bir örnek vardır. M.Ö. 7.yy larda <br />Odysseia'nın gemilerinin hızı yelkenle gittiklerinde saatte 3 mil kadardır. 6-4. yy larda ise <br />bu hız ancak 3 kat artırılabilmiştir. Denizcilikde önemli gelişmelerin yaşandığı 16.yy da ise <br />günlük hız 2 bin yıl öncesinden ancak 40 mil fazladır. Ancak buharlı gemilerle beraber <br />ulaşımın hızı muazzam derecede artmıştır. Artık niceliksel değil niteliksel bir değişimden <br />söz edilmektedir . Ve 19.yy ın sonlarında telgraf ve radyonun icadıyla ulaşım ve iletişimin <br />yolları birbirinden ayrılmış, dünya bugün iddia edildiği bir "global köy" olma rotasına girmiştir. <br /><br />Mekanların uzaklığı iletişimde "önem"ini yitirmiştir.<br />1900'ün başlarında daha ilk uçuş denemeleri yapılırken insanoğlu bundan sadece 50-60 yıl <br />sonra uzaya çıkmaya başlamış, 1969 yılında Ay'a ayak basmıştır. Tüm insanlık tarihine <br />baktığımızda bu büyük değişimler çağının yaşanmasını sağlayan, burjuva devrimleri ve <br />ardından bu sosyal yapı ile sınırlı teknolojik devrimler olmuştur. İletişim ve enerji <br />teknolojileri, çağımızın en önemli belirleyiclerindendir. İşte burada kısaca hayatından <br />bahsedeceğimiz kişi de bu açıdan baktığımızda bugünkü dünyamızın yaratıcılarından belki <br />de en önemlisi ve o oranda da en unut(tur)ulmuş olanıdır. ırak görüşlülüğü toplumsal <br />sistemin sınırlarının dışına çıkmış ve kaçınılmaz olarak bastırılmıştır. Tekrar de adının <br />literatürden tamamen silinmesi olanaksızdır. Çünkü bize bugün bu kişiyi hatırlatacak çok <br />şey vardır. Hakkında bir araştırmacı şöyle demektedir: "...Hala, bilgisayarınızda <br />çalışırken Tesla'yı hatırlayın. Onun "Tesla Coil"i yüksek voltajlı resim tüpünüzün <br />çalışmasını sağlamaktadır. Evinizde kullandığınız elektrik Tesla'nın alternatif <br />akım(AC) jenaratöründen gelmekte, Tesla transformatöründen geçmekte ve evinize 3 <br />fazlı Tesla enerjisini getirmektedir... Tesla'nın icatları bugün heryerdedir..." <br /><br />Tesla'nın sıradışı ailesi ve garip çocukluğu<br />Nikola Tesla, 9 Temmuz 1856 yılında, o zamanlar Avusturya-Maceristan İmparatorluğu'na <br />bağlı olan Hırvatistan'ın güneybatı kesiminde Smiljan isimli bir köyde doğmuştur. <br />Ailesi Sırp asıllıdır ve babası köydeki ortadoks kilisesinin rahibidir. Annesi okumamış <br />olmakla birlikte, Tesla'nın mektep öncesi eğitiminde çok önemli bir yere sahiptir. <br />Tesla'nın hayatı boyunca bir takıntı haline getirdiği, yemeğini yemeden önce tabaktaki <br />yemekle ilgili kübik hesaplamaları akıldan yapmak ve bitirmeden yemeğe başlamamak, <br />sanırım annesiyle yaptığı çalışmalardaki zihinsel hesaplama ekzersizlerinden kalma bir alışkanlıktı.<br />Annesi'nin mucitlerle dolu bir soydan geldiğini ve evdeki bütün hayatı kolaylaştıran <br />araç gereçleri annesinin tasarladığını anlatır. Ayrıca, kendisinde yaratıcılıkla ilgili <br />sahip olduğu herşeyin annesinden kaynaklandığını belirtir ve beraber yaptıkları <br />çalışmalardan bahseder. "Bu eğitim hertürden ekzersizi kapsardı, başkasının düşüncesini <br />tahmin etme, bazı ifadelerdeki eksikleri bulma, uzun cümleleri tekrarlama, ve zihinsel hasaplamalar yapmak" <br />Bir papaz olan babası ise tekrar olabildiğine ilginç bir insandır. Çok okuyan, birkaç <br />dil bilen ve ezber yeteneği bazı klasikleri eksiksiz tekrarlayabilecek kadar kuvvetlidir. <br />Kendi kendine farklı ses tonlarıyla odasında konuşurken, dışarıdan birinin içerde bir <br />tartışma olduğunu sanacak kadar da yeteneklidir. Ancak oğlunun da kendisi gibi ileride <br />ruhban sınıfından olması konusunda oldukça kararlı ve bu konuda ödün vermeyecek kadar da sertdir. <br />Tesla'nın küçüklüğü, çok sıradışı bir zekaya sahip olarak gördüğü ağabeyinin ölümüyle birlikte, <br />anne-babasının oğullarının acısını unutamamaları ve sürekli küçük Nikola'yı onunla kıyaslamaları <br />yüzünden hayli zor geçiyor. İçine kapanıklığını, bu zamanda edindiği kendine güven problemiyle <br />ilişkilendirmek sanırım yanlış olmayacaktır. <br /><br />Zihnini kaplayan imgeler ve çakan flaşlar<br />Tesla çocukluğunda geçirdiği garip bir hastalıkdan çok etkilenmiştir ve kendi ifadesine göre <br />geç uyanışının nedeni bu olmuştur. "Çocukluğumda, ilginç bir felaket yüzünden acı çekiyordum; <br />sıklıkla güçlü flaşlarla bezeli imgeler, gerçek nesnelerin yerini alıyor, düşüncelerimi ve <br />hareketlerimi engelliyordu. Bu resimler daha önce gördüğüm ama hiç hayalini kurmadığım <br />nesneler ve sahnelerdi. Bana bir söz söylendiğinde, nesnenin işaret ettiği resim birdenbire <br />hayalimde canlanırdı ve kimi gördüğümün gerçek olup olmadığının ayırdına varamazdım. <br />Bu bende büyük bir kaygıya ve rahatsızlığa neden olurdu" . Bu görünümler hastalıklı bir <br />kimsenin gördüğü halüsünasyonlarla karıştırılmamalıydı. Bunlar (görünen imgeler) kendi <br />formüle ettiği teoriye göre; önemli bir uyarının (heyecanın) neden olduğu, beynin reflksiv <br />bir davranışla retina üzerine gönderdiği imgelerdi. Tesla, eğer bu teorim doğruysa der: <br />"herhangi birinin aklında tasarladığı bir nesnenin görüntüsü bir ekrana yansıtılabilinir <br />ve böylelikle görünür hale getirilebilinir" . İnsan ilişkilerinde bir ıslahat yaratacağını <br />düşündüğü bu teori üzerine o zamanlarda epey bir çaba sarfetmiştir. Kendi aklında tasarladığı <br />bir görüntüyü, başka odada oturan bir kimsenin de zihninde yaratabilmek için uğraşmıştır. <br /><br />Zihin Gezileri<br />Tesla bu yıllarda, delice diye adlandırabileceğimiz zihin gezileri yaptığını ileri sürmüştür. <br />Gerçek dünyadakinden farklı olarak görmediği arkadaşlıklar kurar, yani yerler, şehirler ve <br />ülkeler görürmüş.. Bu gezilere her akşam çıkar hatta kimi gün boyunca da sürdürdüğü olmuştur. <br />"Düşüncelerimin ağırbaşlı olarak icatlara dönüştüğü 17 yaşına kadar sürekli sürdürdüm bu gezileri" . <br />O günlerde Tesla, aklında tasarladığı şeyleri gerçek yaşama çok kolay aktarabildiğini ve bu yolun <br />sadece deneylerle yapılan çalışmalara göre çok daha hızlı ve etkili olduğunu düşünmektedir. <br />"Modellere, çizimlere ve deneylere ihtiyacım yoktu" der. <br /><br />Tesla'nın kendine has mucidliği ve deneysiz icad yolu<br />"Bir kimse henüz ham olan tasarısıyla bir araç oluşturmaya kalkarsa, kaçınılmazlıkla zihni <br />aracın detaylarının düşünülmesiyle işgal edilecektir. Bu kimsenin, aracın geliştirilmesi ve <br />yeniden yapılması sürecinde konsantrasyonu azalacak ve esas ilkeleri görme gücünü kaybedebilecektir. <br />Belki sonuç sağlanabilecektir ama herzaman kaliteden feda edilerek". İşte Tesla, kendi çalışma <br />mantığının tersi olarak nitelediği yukardaki metodun verimsiz olduğunu bu sözlerle açıklamaktadır. <br />Kendisi ise aklına bir düşünce geldiğinde onu öncelikle hayalinde oluşturmaya başlar. İnşa sürecini <br />zihninde değiştirir, geliştirmeleri akıldan yapar ve aracı zihninde çalıştırır. "Türbinimi aklımda <br />çalıştırmam ya da dükkanımda test etmem benim için kesinlikle önemsizdir. Bir farklılık yoktur, <br />ne olursa olsun sonuçları aynıdır. Bu yolla aklıma gelen bir fikri eksiksiz ve çok hızlı bir <br />şekilde, hiçbirşeye dokunmadan geliştirebilirim" . Tesla, mühendislikde, elektrik ve mekanikde, <br />sonuçların müspet olacağını düşünmektedir. Ona göre derhal derhal hiç bir mevzu, bahis yoktur ki önceden <br />düşünülerek yapılamasın; elbette yeterli teorik ve pratik bilgi varsa. Ham fikirlerin, genellikle <br />yapıldığı gibi, pratiğe taşınmasını lüzumsuz yere harcanan büyük bir enerji, nakit ve vakit kaybı olarak görür.<br />Tesla, küçüklüğünde yaşadığı ve sonradan da devam eden felaketin(imgelerin hayalinde canlanması), <br />esasında kendine bağşedilen bir güçle telafi edildiğini düşünür. Bu güç, duyu organlarının <br />uyarmasıyla beraber anında düşünebilme ve bu doğrultuda hızla devinim edebilme kabiliyetidir. <br />"Bunun pratik sonucu, şimdiye kadar ancak kusurlu bir uygulaması bulunan teleautomatic<br />(uzaktan kumada) bilimidir" . Tesla, yıllarca kendini kendinden kontrollü otomatların <br />(self-controlled automata) planlanmasına adamış ve mekanizmaların sınırlı bir derecede de <br />olsa akıl sahibiymiş gibi devinim edebilecek şekilde üretilebileceğine inanmıştır. 20. yy a <br />henüz girilmediği bir dönemde, bunun endüstri ve ticarette bir ıslahat yaratacağını görebilmiştir. <br /><br />Bir kitap okudu hayatı değişti...<br />Karakterinin güçsüz ve zayıf olduğu, cesaretinin ve kararlılığının olmadığı, ölüm ve dinsel <br />korkularının olduğu bir dönem yaşamıştır çocukluğunda. Batıl inançların etkisi altında olduğu <br />bu döneminde hayaletlerden, cinlerden, v.s. korkmuştur. Sonradan, babasının kütüphanesinde <br />yaptığı saklı okumalardan birinde eline geçen bir kitapla <br />(Aoafi- The son of Aba(Aba'nın oğlu) - Macar yazar- Josika), hayatının rotası değişmiştir. <br />"Bu okuma, hernasılsa irademin hareketsiz güçlerini uyandırdı ve kendi kendimi denetim <br />(self-control) etme talimlerine başladım. Azmim önceleri Nisandaki karlar gibi eridi, <br />ama kısa bir süre sonra güçsüzlüğümü keşfettim ve daha önce hiç bilmediğim bir memnunluk <br />hissettim" .<br /><br />Düşler ve gerçekler üzerine<br />Hayatın çok hızlandığı ve hertürden enformasyonun insanların beyinlerine akın etmeye <br />başladığını düşündüğü yıllarda Tesla, bunun çağdaş varoluşun bir sıkıntısı ve kendini <br />gözlemleme yeteneği olmayan insanın ortaya çıkışı olarak yorumlar. Kendisindeki iç gözlem <br />yeteneğini ise değer biçilmez bir başarısı olarak görür. Hayal dünyasının körelmesinin gerçek <br />tehlike olduğunu düşünür. Bu düşünceyi bir alıntı ile pekiştirebiliriz: " ...düş görme <br />yeteneğimizi bastırdığımız yaşam alanlarında ise önümüzdeki hayattan, insanlardan, insanın <br />dünyasından korku duymaktayız. Bu korkumuz demokratik cemiyet hayatından vazgeçmeye her an <br />hazır "sıradan insanlara" dönüştürmekte bizi" . Tesla da bu tehlikeyi görebilmişti. <br />Kendisinin çok gelişkin bir politik bakışının olduğunu iddia edemesek ve hatta vakit vakit <br />buhranlı yanlış tercihler yapabildiğini düşünebilsek bile bir hümanissti denilebilir ve <br />insanların yaşantısından kaygı duyuyordu.<br /><br />"Böcek enerjisi"nin insanlık yararına kullanılması!<br />Bütün bir yaşamı boyunca sürecek çalışmaları ve icatlarında henüz bir çocukken yaptığı <br />bir deneyde de ulaşmaya çalıştığı gibi, doğanın enerjisini insanlık yararına kullanmayi <br />amaçlamıştı. İlk başlarda içgüdüsel bir biçimde olan bu düşünce daha sonra başat bir <br />öneme sahip olmuştu Tesla'nın yaşamında. Çocukluk deneylerinden birinde Tesla 16 adet <br />mayıs böceğini (May bug) dörder dörder çapraz birbirini kesen iki çubuğun uçlarına <br />yapıştırmış ve onların yorulmak bilmez dönüşlerini bir mille bir çarka ordan da daha <br />büyük bir çarka geçirmiştir. Bu tecrübe arkadaşının böcekleri yemesiyle trajik bir son <br />bulmuş ve Tesla insanlık yararına kullanmak için bir daha böcek enerjisinden yararlanmayı <br />aklına bile getirmemiştir. <br /><br />Köy'den Kent'e göç ve ilk toplumsal "başarı"<br />İlkokul birinci sınıftan sonra ailesiyle beraber köye yakın küçük bir şehir olan <br />Gospic'e gider. Bu değişim ona doğal hayattan uzaklaştığı için hiç hoş gelmez ve <br />hayvanlarını -özellikle güvercinleri- bırakmayı hiç istemez. Her hafta Pazar günü <br />gittiği Kilise görevinden de hiç hoşnut değildir. Ancak, bu şehirde yaşadığı bir vaka <br />omuzlarda taşınmasına neden olur. Yeni kurulan bir itfaiye departmanı son model bir <br />yangın söndürme cihazı almıştır. Bütün herkes şehrin meydanında toplanmıştır, bu son <br />teknoloji makinanın çalışmasını görmek için. Makina suyunu nehirden alacaktır. Ve bütün <br />seramoni ve konuşmalar tamamlandıktan sonra, pompayı çalıştır emri verilmiş ama ne <br />yazık ki bir damla su bile gelmemiştir hortumun ağzından. Eksperler ve profesörler boş <br />bir çabalama içine girmişlerdir. Tesla alana vardığında vaziyet budur ve kendisi de küçük <br />bir çocuk olarak bu konuda çok bir bilgiye sahip değildir ancak olanca bilgisine <br />dayanarak nehire atlar ve suyu nehirden çekmesi gereken hortumun ağzının tıkanıklığını <br />açar ve tam o sırada püskürtmeye başlayan hortum bütün bir kalabalığın pazar giysisini <br />ıslatır. Bu, Nikola Tesla'nın hayatındaki ilk toplumsal başarıdır diyebiliriz!<br />Tesla bu şehirde, daha sonra gideceği kolej veya gerçek bir liseden önce, 4 yıllık <br />bir normal okula gönderilir. Okulda bir kaç mekanik maket vardır ve bu maketler ilgisini <br />su-türbinlerine yöneltir. Amcasının ona anlattığı Niagara Şelalesini zihninde canlandırır <br />ve şelalenin akıttığı sularla dönecek büyük bir tekerleğin hayalini kurar. Amcasına bir <br />gün Amerika'ya gideceğini ve bu planını gerçekleştireceğini söyler. Bir gün gerçekten <br />gidecek ve gerçekleştirecektir!<br /><br />Lise Yılları ve hava basınçlı silindiri<br />Tesla 10 yaşında liseye başlar. Bu idadi yeni ve araç gereçle iyi donatılmış bir lisedir. <br />Fizik departmanında çeşitli elektrik ve mekaniğe ait klasik bilimsel araçların maketleri <br />bulunmaktadır. Bu maketlerin hocalar tarafından gösterildiği ve çalıştırıldığı zamanlar <br />Tesla'nın en çok ilgisini çeken anlardır. Bu araçları seyrettikçe çok güçlü bir mucit <br />olma isteği kaplar zihnini. Aynı zamanda matematiği de sevmektedir ve akıldan yaptığı <br />çok hızlı hesaplamalarla Profesörlerinin takdirini kazanmıştır. Ancak eliyle bu yaptığı <br />hesaplamaları tahtaya yazmak ya da herhangi bir model çizmeyi başarabilmek Tesla için <br />azapdan başka bir şey değildir ve bu işi düzgünce yapabilmesi için yıllarca uğraş verilmiştir. <br />Okulun ikinci senesinde Tesla'nın en büyük hedefi hava basıncıyla sağlanabilecek <br />sürekli bir devinim yaratabilmektir. Küçüklüğünde içi boş saplardan vakumlayarak <br />yaptığı oyuncak tüfekler zihnini hep meşgul etmiş ve vakumun gücünü kullanmak <br />istemiştir. Bir süre düşüncelerinde karanlıkta dolaştıktan sonra bir model geliştirmiş <br />ve hava basıncını kullanarak bir silindirin sürekli rotasyonunu sağlamıştır. <br />Bu sürekli devinim onu fazlasıyla sevindirmiş ve en çok istediği "uçuş makinası"nın <br />gücünü bu şekilde sağlayabileceğini düşünmüştür. O güne kadar, şemsiyeyle yapı <br />tepelerinden atlayıp kötü bir biçimde düşerek sürdürdüğü, cesaret kırıcı bir çok <br />hatırası vardır. Bu rotasyonu sağladıktan sonra eksiğinin sadece bu rotasyonla <br />çırpacak kanatlar olduğu fikrine kapılır. Sonuç, vakumlu silindir tüpün içindeki <br />hava basıncının ona dik açıyla tesir eden dış hava basıncı yüzünden sızdırması ve <br />kuvvetsiz rotasyona neden olmasıyla başarısız olmuştur. <br /><br />Yine bir kitap ve değişen hayat<br />Tesla, yakalandığı hastalıklar yüzünden liseyi zorlukla bitirebilmiştir. Doktorlar <br />durumunun çaresiz olduğunu düşünmüşler ve tedaviden bile vazgeçmişlerdir. Bu süreçde <br />Tesla'nın sürekli olarak okuyabilmesine ruhsat verilmiştir ve o da bu fırsatı, kamu <br />kütüphanesinden aldığı kitaplarla değerlendirmiştir. Bu dönemde daha sonra arkadaşı <br />olacak Mark Twain'in ilk yazdıklarından bir eseri eline geçmiş ve bu kitabın büyüleyici <br />etkisiyle umutsuz durumunu tamamen unutmuş ve mucizevi biçimde hızla iyileşmiştir. <br /><br />Carlstadt'daki Idadi yılları<br />Okul hayatına, teyzelerinden birinin yaşadığı Hırvatistan'ın Carlstadt şehrindeki <br />yüksek lisede devam etmiştir. Orada kaldığı 3 yıl aradan sonra okulu bitirmesiyle <br />bir dönüm noktasına gelmiştir. Bugüne kadar ebeveyn ve babası oğullarının bir rahip <br />olacağından hiç şüphe etmemektedirler. Ama bu düşünce Tesla için büyük bir endişe <br />kaynağıdır. Çünkü mektep yıllarında özellikle çok zeki olarak nitelediği profesörünün <br />etkisiyle elektriğe merak sarmış ve bu büyüleyici dünya hakkında daha çok şey <br />öğrenmeyi kafasına koymuştur. <br /><br />Yol ayrımı <br />Okulu bitip de eve döneceği sıralarda babası onu Gospic'deki salgın hastalık <br />sebebiyle ava çağırır. Av için gittiği şehirde kendisi de hastalığa yakalanır <br />ve 9 ay boyunca yataktan kımıldayamıyacak kadar kötü bir hastalık geçirir. Kendisi, <br />enerjisinin tamamıyle bittiğini ve ikinci ve bu sefer galiba sonuncu kere ölümün <br />kapısına geldiğini düşünür. Babası onun moralini iyi tutmak için elinden geleni <br />yapmaktadır. Ve tekrar oğluna moral vermek için odasına girdiği bir sırada Tesla <br />babasına; "Belki" der "Eğer sen benim mühendislik eğitimi almama ruhsat verirsen <br />iyileşebilirim." "Sen dünyadaki en iyi teknik okula gideceksin," diye içtenlikle <br />yanıtlar babası Tesla'yı. Zihninden ağır bir yükün kalkmasıyla kısa bir süre içinde <br />ilaçlarında yardımıyla iyileşir. Herkes bu süreci şaşkınlıkla gözlemlemiştir.<br />Babası bu hastalığın ardından oğluna sağlıklı ve doğal bir ortamda dinlenmesi ve <br />ekzersiz yapması için ısrar etmiş. Doğayla baş başa geçirdiği bu dönemde Tesla <br />gezintilerine bir çok kitap ve av takımlarıyla beraber çıkarmış. Bu dönem onun <br />hem zihnini hem de bedenini kuvvetlendirmiş. Gezintileri sırasında hayalinde birçok <br />şey tasarlamış ama tasarladıkları gibi tasarıların dayandığı kurallar da bilgi <br />eksikliğinden dolayı hayaliymiş. <br /><br />Akıllara durgunluk veren tasarılar<br />Bu döneme rastlayan iki adet ilginç tasarısı var Tesla'nın. Biri, name ve paketlerin <br />denizaltına yerleştirilecek tüplerle su basıncı kullanılarak iletilmesini sağlayacak <br />olan projesi, çok daha hayali olan diğeri ise, ekvatorun etrafına dünyaya bağlı olmadan <br />kendiliğinden devinim eden bir halkanın inşa edilmesi ve bu halkaya istenildiği vakit <br />dünyadan ulaşılarak, dünyanın kendi etrafında dönüşü sayesinde, trenlerin hiçbirzaman <br />ulaşamıyacağı saatte binlerce kilometre yol alınabilmesinin sağlanması. Bunun gülünç <br />bir düşünce olduğunu otobiyografisinde Tesla da belirtir ama kendisinden daha kaçık <br />ve gülünç bir NewYork'lu profesörden bahseder. Bu bilimadamı da atmosferdeki havayı <br />çok sıcak olan bölgelerden ılıman olan bölgelere pompalamak niyetindedir ve bu amaç <br />uğruna devasa büyüklükte bir araç bile yapılmıştır. <br /><br /><br />En ünlü Politeknik okulu<br />Doğada dinlenerek geçirdiği bu bir senenin ardından Tesla, babasının seçtiği ve <br />okullar arasındaki en ünlü ve eski olanlardan, Gratz'daki (Avusturya) politeknik <br />okuluna gönderilir. O kadar memnun olurki çalışmalarına büyük bir heves ve tempoyla <br />başlar. Notları mükemmeldir, bütün derecelerde rekorları kırar ve hocaları tarafından <br />en yüksek notlardan daha fazlasını hakettiği düşünülür. Çalışmaya bütün günler iç <br />sabahın 3 ünde başlamakta ve gece 11'e kadar sürdürmektedir. Bütün yıl bu şekilde <br />çalıştıktan sonra evine kısa bir tatil için giderken ondan, özellikle babasının çok <br />gururlanacağını düşünmektedir. Ama babası onun hevesini kıracak derecede lakayıt <br />kalır. Bunun nedeni Babası öldükten sonra bulduğu bir kutu içindeki mektuplarla açığa <br />çıkar. Profesörleri babasına, eğer çocuğunuzu okuldan almazsanız çok çalışmaktan <br />kendini öldürecek yazmışlardır. <br /><br />Tesla'nın takıntıları ve "canavar" Voltaire<br />Tesla'nın dehşet verici kişiliğinin bir diğer özelliği de başladığı bir şeyi muhakkak <br />bitirme takıntısıdır. Ama bu tabağındaki yemeklerin kubik hesaplamalarını yapmaktan <br />ya da her yaptığı tekrarlanan hareketlerin muhakkak 3'e bölünmesi zorunluluğundan <br />daha ağır sonuçlar doğuracaktır. Bir gün, "günde 72 fincan kara kahve içen canavar" <br />diye nitelendirdiği Voltaire'in bir cildini okumaya başladığında başına geleceklerden <br />habersizdir. Çünkü o "canavar" küçük harflerle dolu 100'e yakın ten yazmıştır ve Tesla <br />başladığı işi bitirmek zorundadır. En son cildi okuduktan sonra şöyle der: "Bir daha asla".<br /><br />Büyük düş<br />Gratz'daki okulda yapılan deneylerde ilk kere "Gramme Dinamo"yu görür. Bu dinamo <br />bir jenaratör gibi çalışmakta ve bilakis çevrildiğinde de bir elektrik motoru <br />olmaktadır. Ama çok çok ses ve kıvılcım çıkaran verimsiz bir motor. Bunun <br />üzerine düşündüğünde, kendisinin bu motoru kıvılcımlar çıkartmasına neden olan <br />fırçaları kullanmadan yapabileceğini iddia eder. Profesörü dersde Tesla'yı şöyle <br />yanıtlar. "Bay Tesla büyük şeyler başarabilir ama kesinlikle bunu yapamıyacaktır". <br />Tesla bunu yapmıştır! Gratz'daki okulu bitince 1880 de Prag'a gider, babasının <br />arzusunu gerçekleştirmek için üniversite eğitimini orada tamalayacaktır. Burada <br />yaptığı çalışmalarda henüz amacına ulaşamıyacaktır ama bu doğrultuda bir ilerleme <br />olarak komütatörü(elektrik akımının yönünü değiştirir) makineden ayırmayı başarır.<br /><br />Belgrad Telefon Şirketi<br />Amerikan telefon sistemi o dönemlerde Avrupa'ya yayılmaktadır ve Maceristan'da da <br />Budapeşteye kurulacaktır. Bunu ailesinin maddi sıkıntısını hafifletmek için büyük <br />bir fırsat olarak görür. Zaten şirketin başında da aile dostlarından kişiler <br />bulunmaktadır. Burada tekrar çok kötü bir şekilde hastalanır. Tüm sinir sistemi <br />iflas eder. Tesla, umutsuzca hayata yapışır ama asla birdaha iyileşeceğini beklememektedir. <br />Fakat iyileşir ve bundan sonraki hayatında hiç durmadan, bir gün bile ara vermeden <br />yıllarca çalışacaktır. <br /><br />Göethe'nin Faust'u ve döner manyetik alanın icadı<br />Hayatı tekrardan kazanmıştır ve derinlerde, esasında bunun beynin kazandığı ama <br />henüz dışa ulaşmamış bir savaş olarak görür. Ve bir hafta sonu Şehir Parkında <br />arkadaşıyla yaptığı bir gezi sırasında Göethe'nin Faust'unu ezberden okurken ani <br />fikir birdenbire bir flaş gibi patlar beyninde. Bir sopayla kuma diyagramı çizer ve <br />arkadaşına, kendisine bir makina kadar gerçek görünen çizimi göstererek, "bak <br />motorumu görebiliyor musun" diye sorar. Bu plan, AC (Alternatif akım) akımdan <br />yararlanmayı sağlayacak ilk adım olmuştur. Döner manyetik alanın prensiplerini <br />belirlemiş ve endüksiyon motorunu tasarlamıştır. <br />Telefon şirketindeki çalışmasına kaderin bir cilvesi olarak, teknik ressam olarak <br />başlamıştır. Sonraları departmanın başındaki kişinin ilgisini çekmiş ve hesaplamalar, <br />dizayn etme ve yeni makinaların yerleştirilmesinde karar verme yetkileriyle <br />donatılmıştır. Telefon santrali çalışmaya başlayana kadar orada çalışmış ve o <br />günün telefon teknolojisine, patentini hiç bir vakit üzerine almadığı ama onun <br />tarafından icad edildiği bilinen araçlar yaparak katkıda bulunmuştur. <br /><br />Edison'la tanışma ve büyük umutlar ülkesi "Amerika"<br />Nikola Tesla, 1882 yılında bir arkadaşının önerisiyle Paris'e, Edison şirketinin <br />bürosuna çalışmaya gitmiştir. Burada Edison'un yakın arkadaşı ve yardımcısı <br />Mr. Batchellor ve bir kaç amerikalıyla daha tanışır. Ancak tek tanıştığı <br />amerikalılar değil "amerikan yaşam biçimi(american way of life)" de olmuştur. <br />Daha sonraları çok acı çekmesine ve delilik olarak adlandırılabilecek araştırma ve <br />açıklamalar yapmasına neden olacak sinir bozukluklarına sürükleyecek bu tarz o <br />zamanlarda ona sadece gülünç görünür. "Amerikalılar benle çok ilgiliydiler, <br />özellikle de bilardo oynamadaki üstünlüğümle. Bu baylara bu konudaki icadımı <br />anlattım ve baylardan biri bana derhal bir pay senedi(borsa) şirketi kurmayı <br />önerdi. Bu öneri bana son radde gülünç geldi ve ne demek istediği konusunda, <br />bunun bir amerikan tarzı olması dışında çok küçük bir fikrim vardı" .<br />Tesla bu dönemde bir Almanya bir Fransa arasında gidip gelmeye başlar. <br />Güç ünitelerinin onarımı için çalışmaktadır. 1883 yılında bir görev için <br />gittiği Strazburg'da, saatlerce çalışmanın sonunda, fırça ve komütatör <br />kullanmaksızın ilk endüksiyon motorunu yapmayı başarır. Strazburg'daki işini <br />başarılı bir biçimde bitirdikten ve şirketinin önemli miktarlarda nakit <br />kaybetmesini önledikten sonra Paris'e art döner. Edison'un arkadaşının ısrarıyla <br />bundan sonraki çalışmalarını yürütmesi için "büyük umutların ülkesi" Amerikaya <br />hareket eder. Hiç bir vakit nakit konularında başarılı olmayacak olan Tesla'nın <br />New York'a vardığında cebinde yalnızca 4 senti vardır. <br />Edison'la tanışmasının hayatında unutulmaz bir an olduğunu söyler. Bilimsel bir <br />eğitim görmemiş ve çocukluğunu bazı avantajlardan yoksun olarak geçirmiş bu harika <br />adam onu hayrete düşürmüştür. Bu durumda olduğu halde çok şey başarmış biridir. <br />Kendisi, bir düzine dil üstüne çalışmış, sanat ve yazın dünyasına dalmış, <br />ve en iyi yıllarını kütüphanelerde, Newton'un prensiplerinden Paul de Kock'un <br />romanlarına kadar, eline geçen hertürden kitabı okuyarak geçirmiş ve Edison'la <br />tanıştığında da, bu adamın karşısında bütün bu yılları boşuna yaşamış olduğunu <br />hissetmiştir. Daha sonra yavaş yavaş bu düşüncelerinden sıyrılmış aynı zamanda da <br />yine bu dönemde yaptığı başarılı çalışmala sebebiyle Edison'un güvenini kazanmıştır.<br /><br />Tesla Elektrik Şirketi ve Wetinghouse anlaşması<br />Bir anlaşmazlık yüzünden Edison'un şirketinden ayrılır ve kendi geliştirdiği alternatif <br />akım motorunu yapabilmek için birkaç bankerin desteğiyle kendi şirketini kurar. <br />Esasında bankerlerin ondan istediği bu alternatif akım(AC) ile ilgili şeyler değildir. <br />Hali hazırda kullanılan bir (DC) doğrusal akım vardır ve bu mevzu, bahis onlar çok ilgilendirmemektedir. <br />Onlar Tesla'nın ark lambalarını istemektedirler. Tesla Electric Co. 1887 yılında kurulur <br />ve finansörlerinin istediği ark lambalarını tamamen hallettikten sonra kendi esas istediği <br />işle uğraşmaya fırsat bulacaktır. Kendi laboratuvarının kurulmasıyla burada tam da zihninde <br />tasarladığı gibi bir çok motor meydana getirir. 1888 yılında Westinghouse Şirketiyle yapılan <br />bir anlaşmayla, patentini aldığı 40 esas icadı, 1 milyon dolar gibi bir fiyata bu şirkete <br />satılır. Tesla'nın jenaratörleri Niagara Şelalelerinde kullanılır. Böylelikle de Edison'un <br />en önemli rakibi haline gelmiş olur. Westinghouse, bugün de halen kullandığımız, Tesla'nın <br />buluşu olan elektrik sistemini (AC-alternatif akım), kendi temeline oturtur. Edison'un <br />DC-doğrusal akımı 1 kilometre ötedeki bir lambayı bile yakamazken Tesla'nın AC-alternatif <br />akımı sayesinde çok yüksek voltajlar da transfer mümkün olabilmektedir. Bugün bütün dünyanın <br />kullandığı sistem Tesla'nın 19.yy'ın sonlarında geliştirdiği "AC-alternatif akım"dır. <br />Tesla'nın, manyetik alanın rotasyonuyla ilgili prensipleri ve endüksiyon motoru onun <br />daha sonra oluşturduğu çok fazlı alternatif akımının kullanımını sağlamış ve diğer <br />icatları -dinamolar, transformatörler, endüksiyon bobinleri, kondensatörler, ark ve <br />akkor lambaları- ile Tesla, elektrik enerjisinin kitlesel kullanımına değer biçilmez <br />bir yardımda bulunmuş ve bütün bu icatlar bugünkü dünyamızın yaratılmasını; elektrik <br />enerjisinin endüstriden evlere kadar insanlığın yararına her yere girmesini sağlamıştır. <br /><br />Yüksek Frekans çalışmaları ve Tesla Coil(Tesla Bobini)<br />Tesla 1889'un sonlarına doğru Pitsburg'dan New York'daki laboratuvarına döner dönmez <br />yüksek-frekans makineleriyle(high-frequency machines) ilgili çalışmalarına kaldığı yerden <br />devam eder. Bu keşfedilmemiş alandaki yapım aşamasının problemleri çok yeni ve pek tuhaftır. <br />İndükleme tipini(induction type), kusursuz sinüs dalgaları oluşturabilmekten ırak olduğu <br />için reddeder. Sinüs dalgalarının rezonans için çok önemli olduğunu söyler. Nihayetinde, <br />çalışmalarının sonucunda, farklı bir amaçla icad edilmiş de olsa, 1891 yılında bugün <br />radyo, televizyon ve bilgisayar teknolojisi başta olmak üzere birçok elektronik ekipmanda <br />kullanılan Tesla Bobinini(Tesla Coil) keşfetmeyi başarır.<br />Tesla Bobini, radyo frekanslarında yüzbinlerce volta varılmasını sağlayan yüksek-frekans <br />transformatörüydü. Elektrik akımı bu aletin tepesinde sıçramalara neden oluyor ve mavi <br />kıvılcımlar çıkartıyordu. Bu elektrik deşarjlarının bir alıcı tarafından kablosuz olarak <br />alınabilmesi elektrik enerjinin kablosuz transferini sağlamış olacaktı. 1891 yılında <br />Tesla'nın laboratuvarında yaptığı küçük makineler sadece 10-15 cm lik sıçramalar(deşarjlar) <br />meydana getirebiliyordu. 1900 yılında yaptığı daha büyük olanlarda ise 100 lerce metrelik <br />sıçramalar elde etmeyi başarmıştı. Söylendiğine göre, yüksek frekanslardaki elektrik <br />akımları vücuda ziyan vermeden derinin üzerinde dolaşabidiği için Tesla'da bu kıvılcımları <br />parmaklarından alıp vücudunda dolaştırabilirmiş. <br />Tesla Bobini, onun için yepyeni bir başlangıç demekti. Bütün yaşamı boyunca düşündüğü <br />doğal enerjinin insanlık yararına kullanılması açısından çok önemli bir adım olmuştu. <br />Bu alet sayesinde elektirğin çok yüksek frekanslarda kablosuz olarak transferinin mümkün <br />olacağını düşünüyordu. Ve kuracağı merkezlerle küçük bir kaynaktan yükselterek elde ettiği <br />elektrik enerjisini (milyonlarca volt) kablosuz olarak dünyanın istediği yerindeki <br />alıcılara ulaştırabilecekti. Bunu yapabilmek için en iyi iletken dediği yerküreyi <br />kullanıyordu. Bu bizim AC sisteminde evlerimizde kullandığımız topraklama gibi düşünülebilir; <br />yerküre esasında kendisine aktarılan elektriği kaybetmez ve topraklanan akım gücünün yettiği <br />yere kadar dalgalar halinde yayılır. Tesla, çok güçlü elektrik akımlarını topraklıyordu ve <br />bu akımı başka bir akımla aynı yerden topraklayarak destekliyor ve dalgayı kuvvetlendiriyordu. <br />Böylece saniyede 300.000 km hızda devinim eden (ışık hızıyla aynıdır) elektrik dalgaları, <br />dünyanın merkezinden geçerek diğer taraftan dünyanın yüzeyine çarpıyor ve tam olarak aynı <br />noktadan art dönüyordu. Salıncak örneğinde olduğu gibi küçük küçük ama aynı kuvvette <br />ittirmelerle rezonans mantığına göre yükselen salıncak gibi elektrik dalgaları da her art <br />gelişlerinde daha güçlü oluyor ve daha yükseğe sıçrayabiliyorlardı (Bu metdod 1950 yılında <br />Ay'ın ve 1970 yılında Venüs'ün haritasının çıkarılması için de kullanılmıştır. Radar ışınları <br />aya ve venüse gönderilerek bu ışınların art dönüş hızlarından dünyamıza ne kadar uzakda <br />oldukları belirlenmişti.)<br /><br />X-ışınları ve Röntgen cihazı<br />Tesla'nın bu aleti buluş ettiği 1891 yılı onun aynı zamanda Amerikan vatandaşlığına geçtiği <br />tarihdir. Tesla'nın bu dönemdeki çalışmaları değerlendirildiğinde başka bir gerçek daha <br />ortaya çıkmıştır: 1895 yılındaki icadıyla X-ışınlarının mucidi olarak bilinen Wilhelm <br />Röntgen'den 3 yıl önce Tesla bu ışınlarla deneyler yapmış ve insan vücudunun iç kısımlarına <br />ait başarılı resimler elde etmiştir. <br /><br />Kablosuz yanan ampuller ve Faraday'ın koltuğu<br />Tesla, tekrar aynı dönemde yaptığı laboratuvar çalışmalarında elektrodsuz vakumlanmış tüpleri <br />odanın içinde oluşturduğu lüzumlu yoğunlukta elektrik alanıyla kablosuz olarak yakmayı <br />başarmıştı. Bu deneyin kamu önünde tekrarlanmasından sonra Tesla, dünyanın heryerinden <br />çağrılar almaya başlar. Bunlardan bir tanesini değerlendirir ve 1892 yılında Londrada Elektrik <br />Mühendisleri Enstitüsü'nde ders vermeye gider. Oradan Paris'e geçmek üzereyken Sir James Dewar'ın <br />karşı konulmaz bir ısrarla Kraliyet Enstitüsü'nde de gösterisini tekrarlamasını ister. Burada <br />Dewar Tesla'yı bir koltuğa iterek eline bir bardak viski verir ve "şimdi" der: "Faraday'ın <br />sandalyesinde oturuyor ve onun içtiği viskiyi yudumluyorsun".<br />New York'daki laboratuvarına döndükten sonra tekrardan çalışmalarına başlar, 1895 de <br />laboratuvarının şüpheli bir şekilde yanması bir süreliğine de olsa çalışmalarına ara <br />ermesine neden olur. 1899 yılında ise kendisine ücretsiz enerjinin öneri edildiği <br />Colarado'ya gider. <br /><br />Colarado günleri, toprakdan çarpılan insanlar ve insan yapımı şimşek<br />Tesla, dev büyüklüğe sahip bobinini kullanarak dünyadan bir iletken olarak yaralandığı <br />ilk deneylerini burada gerçekleştirir. En önemli icadı denilebilecek "sabit karasal <br />dalgaları (terrestrial stationary waves)" burada kullanmaya başlar. Deneyleri sırasında <br />yerküreye elektrik verdiğinden, laboratuvarı çevresinde dolaşan insanların ayakları <br />arasında elektrik sıçramaları meydana geldiği ve etraftaki çiftliklerde ayaklarındaki <br />demir nallar yüzünden atların çılgına döndüğü anlatılmaktadır. Bu şehirdeki sonunu belki <br />delice denilebilecek şekilde kendisi hazırlamış, şehrin ana jenaratörünün yanmasına neden <br />olmuştur. Bir gün deneyi sırasında muazzam sıçramalar elde etmeyi başarmıştır, ama bu <br />sıçramalar bir süre sonra bir şimşekten çok daha korkutucu olmaya ve çıkan sesler bütün <br />bir şehirden duyulur hale gelmiştir. En sonunda ise şehrin ana jenaratörü yanmış ve bütün <br />bir şehir karanlıkda kalmıştır. Tesla, rezonans sayesinde kademe kademe yükseltmeyi <br />amaçladığı sıçramaları başardığını anlasa da deneyi durdurmamış ve en son nereye kadar <br />gidebilir diye laboratuvarının dışarısında bu büyük "canavar"ını seyre dalmıştır. <br />Sonuç: Bir daha kimse Tesla'ya ücretsiz enerji önermek gibi bir "hata"ya düşmemiştir.<br /><br />Wardenclyffe Projesi , parasız enerji ve Tesla'nın yenilgisi<br />1900 yılında New York'a dönen Tesla, J.Pierpont Morgan adında bir finansörün 150 bin <br />dolarlık desteğiyle, Long Island'da kablosuz iletişim amacına yönelik dev kulesinin <br />inşaasına başlar(Wardenclyffe Profesi). Bu verici istasyonu, piramid şeklinde sekizgen <br />ve 54 metre yüksekliğinde yapılır. Wardenclyffe'in bu kule sayesinde dünyanın merkezi <br />olacağı sanılır. Tesla'nın bu desteği alabilmesini sağlayan, onun bu kule vasıtasıyla <br />cok uzaklara resim, mesaj, ses ve her türden veriyi gönderebileceği iddiasıdır. <br />Halbuki Tesla'nın daha büyük bir amacı daha vardır. Sürekli olarak aşağı gördüğü <br />hertziyan dalgalarla uğraşmamakta ve kendi "teta4-dalgaları" olarak anılacak olan <br />elektrik dalgalarıyla kablosuz enerji aktarımı sağlamaya çabalamaktadır. Amaç tekrar <br />aynıdır: Tüm insanlığa parasız enerji sağlamak!<br />Tesla, bu sefer çok ileri gitmiştir. Bu kapitalist sistemin kar mantığını kökünden <br />zedeleyebilecek felaket bir fikirdir. Parasız enerji, petrol gibi çok önemli bir ekonomik <br />kaynağı yararsız hale getirebilecek ve tüm endüstrinin dönüşümünü sağlayabilecek bir <br />tehlikedir. 1903'deki bu açıklamasından sonra arkasındaki bütün destekler çekilmiş ve <br />yavaş yavaş ismi kitaplardan silinmeye başlamıştır. Bunda o günkü ekonomik durumunda <br />etkisi vardır. Marconi 150 bin dolardan daha ucuza Atlantik'i aşan ilk mesajı yollamayı <br />başarmış ve şirketinin hisseleri borsada kapış kapış satılmaya başlamıştır. Tesla'nın <br />şirketi gözden düşmüştür. Tesla ise Marconi'nin yaptığının kendisinin halihazırda <br />yapabildiği ve Marconi'nin zaten kendisine ait patentleri kullanarak bunu yaptığını, <br />önemsiz ve kolay bir iş olduğunu söylemiş ve kendi amacının gerçekte ne olduğunu açıklama <br />gafletinde bulunmuştur. Bu tarihden itibaren birçok kimse tarafından bir çılgın olarak <br />anılmaya başlanacaktır. <br />1904 yılında Colorado Springs'deki elektrik şirketi Tesla'yı uğrattığı zarardan dolayı <br />mahkemeye vermiş ve 180 dolarlık mahkeme parasının ödenebilmesi için oradaki laboratuvarı <br />satılmıştır. 1906 yılında yaptığı icatlarla varlıklı ettiği George Westinghouse, Tesla'nın <br />kablosuz enerji iletimi önerisini art çevirmiştir.<br /><br />Nobel Ödülü<br />1915 yılında kendisine Edison'la beraber fizik dalında önerilen Nobel ödülünü art kabul <br />etmemiştir. Maddi olarak çok büyük zorluk içinde olduğu halde şöyle demiştir: "Böylesi <br />bir ödül bir insan için çok büyük imkanlar sağlayacaktır. Bin yıl boyunca daha birçok <br />Nobel ödülü kazananlar olacaktır. Ve benim, teknik literatürde kendi adımı taşıyan 4 <br />düzine kağıdı dolduracak patentim var. Bunlardan sadece bir tanesini için bile, bundan <br />sonra verilecek binlerce nobel ödüllerinin tümünü verebilirdim..." <br /><br />Sibirya'da yanan orman, patlayan Fransız gemisi ve Tesla'nın savaş teknolojileri<br />1915 yılında Tesla kablosuz enerji iletimiyle ilgili yaptığı açıklamalara devam etmektedir. <br />Bu teknolojinin aynı zamanda muazzam bir yok edici kuvveti de olabileceğini ara ara yaptığı <br />açıklamalarda tekrarlamaktadır. Sonradan Amerikan'ın "Yıldız Savaşları" projesine kaynak <br />olacak bütün savaş makinası çalışmaları ve yaptığı açıklamalar "Wardenclyff Projesi"ne <br />desteğin çekilmesi ve kendisini sübvanse edebilecek finansör bulamamasından sonra başlamıştır. <br />Uzaktan kumanda teknolojisinin de mucidi olan Tesla bu yıllarda, görünmez mesafelerden denetim <br />edilebilen torpidolar yaptığını ama elektrik dalgalarının çok daha yıkıcı olduğunu iddia <br />etmektedir. Bu açıklamalar yüzünden bazı olaylarda Tesla'nın izi aranmaktadır. 1907'de <br />elektrik sıçramasının neden olduğu bir patlamayla batan Fransız gemisi "Iena" ve 1908'de <br />Sibirya'da bulunan Tunguska nehrini çevreleyen 200-250 bin hektarlık bir ormanın, 10-15 <br />megatonluk bir patlamaya eşdeğer bir patlamanın ardından yanarak yok olması... Bunlar <br />elbette kanıtlanmış değildir ama tam da Tesla'nın her türden yok edici silahı icad <br />ettiğini söylediği yıllara rastlayan sıradışı olaylardır. <br /><br />Bitmemiş Otobiyografi<br />Dünyanın belkide en önemli mucitlerinden biri olan Tesla'nın bu tarihlerden sonraki yaşamı <br />çok belirgin değildir. İzole edilmiş bir yaşam sürmüş, basına verilen yıllık doğum günü <br />partilerinde buluşlarının yok edici özelliklerinden bahsederek icatlarına alaka çekmeye <br />çalışmıştır. Birde 1919 yılında, "Electrical Experimenter" dergisinde bitirmediği bir <br />otobiyografisi yayınlanmaya başlamıştır. Deriginin satışları ani rekor seviyede artmış <br />fakat önerilen çok büyük paralara rağmen yazmaya devam etmemiştir.<br /><br />Elektrik Vadisi ve Tesla(T) birimi <br />Tesla'yı anlatabilmek için söylenmesi gereken en önemli şey onun kendi zamanının çok <br />ötesinde olduğudur. Tesla'nın ismi, her ne kadar çok büyük bir değere sahip olduğunun <br />bir göstergesi olarak "manyetik akışın metrik birimi(T)"ne verilmişse ve ismi en önemli <br />fizikçiler ile beraber Pensivenya eyaletindeki elektrik vadisindeki sokaklardan birinde <br />bulunuyorsa da, zamanla unutturulmuş ve onun teknolojileri üzerine karanlık projeler <br />üretilmeye başlanmış olduğu iddiaları dünyayı kaplamıştır. Soğuk savaş yıllarında her <br />iki tarafın da bu teknolojiyi kullandığı ileri sürülmüş bütün bir nükleer savunma ve <br />saldırı amacını güden "Yıldız Savaşları" projesinde bu teknoliden yararlanılmıştır. <br />"Ölüm ışınları, ultra düşük dalgalar, çok yüksek frekanslar, atmosferdeki elektrik <br />enerjisinin değerlendirilmesi, atmosfere elektrik dalgaları yayarak bunun dünyanın <br />her yerinden kullanılmasının sağlanması, radyo frekanslarıyla uzaktan kumanda edilebilen <br />bugün kullanılan füzeler, yüzlerce mil etkili bir elektrik kalkanının oluşturularak girmeye <br />cesaret eden düşmanın anında yok edilebilmesi, v.b. bize bugün bile hayali gelebilecek bir <br />çok projenin ardında Nikola Tesla'nın teknolojisinin geniş izlerine rastlanmaktadır. <br />1930'larda Tesla, sözkonusu ölüm ışınını ve kimsenin geçemeyiceği Tesla kalkanının <br />yapilebileceğini açıklamıştır.<br />İnsanlığa parasız enerji sağlama idealiyle yola çıkmış büyük bir mucidin projelerine destek <br />bulabilmek amacıyla vakit içinde savaş teknolojileri üzerine çalışmaya başlaması trajiktir. <br />1. ve 2. Dünya Savaşlarını yaşamış olan Tesla esasında bir savaş karşıtı olduğunu söylemiştir. <br />Fakat barışın devamlılığı için en güçlü silahların yapılması gerktiğini de ileri sürmüştür. <br /><br />Tek kabul ettiği yardım: Emekli maaşı<br />Tesla 1943 yılında 87 yaşında ölmüştür. O güne kadar, biri hariç, geçimi için Westinghouse da <br />dahil olmak üzere varlıklı arkadaşlarının öneri ettiği hiç bir yardımı kabul etmemiştir. <br />Bu yardımda 1936 yılında ona Yugoslavya tarafından bağlanan emekli aylığıdır. Öldüğünde <br />yanında en sevdiği hayvanlar olan güvercinleri bulunmaktadır. <br /><br />Amerikan yüksek mahkemesinin kararı: Radyo'nun gerçek mucidi Tesladır.<br />Nikola Tesla'nın adı Amerikan kaynaklı kitaplardan silinmiş de olsa değeri kendi ülkesinde <br />fazlasıyla bilnmektedir ve Belgrad'da adına bir müze kurulmuştur. Ayrıca Westinghouse <br />müzesinde de kendi adına bir bölüm bulunmaktadır. Niagara Şelalelerindeki su türbinlerinin <br />orada da bir heykeli vardır. Ayrıca Amerikan adaletinin en yüksek karar mercii olan "supreme court" <br />1943 yılında daha önceden Marconi karşısında kaybettiği ve kendi buluşu olan Radyo'nun o güne <br />değin hatalı bir biçimde Marconi'nin ismiyle anılmasını durduracak kararı vermiş ve Radyo'yunun <br />icadının gerçek sahibinin Tesla olduğunu söylemiştir. <br /><br />Zamanın ötesindeki ilim adamı<br />Tesla, daha yaşarken efsane bir ad olmuş ve elektriğin tanrısı olarak anılmaya başlamıştır. <br />Elektrikle istediği herşeyi yapabilen bu mucidin 700'ün üzerinde patentli icadına rağmen geniş <br />bir kesim içinse yararlı bir kaç buluşu haricinde tam bir delidir. Adının uzun bir vakit <br />hafızalardan silinmesinin ve sadece çok küçük bir kesim içinde tanınmasının ardında ilginç <br />iddialar yer almaktadır. Tesla'nın kapitalist sistemi çökertebilecek enerji teknolojisinin <br />fazla derinlemesine araştırılması istenmemiştir ayrıca bu teknolojiyle süper güçlerin saklı <br />projeler yürüttüğü iddiaları araştırmaya değerdir. <br />Tesla, New York'daki laboratuvarında yaptığı deneylerde bir kaç kilometreden hissedilen bir <br />deprem yaratabilmiş sıradışı bir muciddir. Yıllar önce kablosuz iletişim de, sadece sesin <br />ya da yazının değil her türden görüntünün aktarılmasının mümkün olduğunu düşünebilen bir <br />kişidir. Dünyanın bütün iletişimini ve en önemlisi de enerji ihtiyacını kablosuz olarak <br />atmosferden ve yerküreden yararlanarak sağlayabileceğini iddia etmiştir. Uzaktan kumanda <br />teknolojisini icad etmiş ve çok büyük kalabalıklar önünde müzesinde de görebileceğiniz <br />ilk uzaktan kumadalı gemi maketini yüzdürmeyi başarmıştır. Üzerinde çalıştığı ve sürekli <br />olarak Hertz dalgalarından çok farklı ve çok çeşitli iletişimlere olanak sağlayan değişik <br />dalga türleri üzerine çalışmıştır. Milyonlarca voltluk elektrik akımlarının her tarafa <br />sıçradığı bir odada sakince kitabını okuyabilecek kadar egemendir elektriğe...
|