Belinda |
10.Nisan.2019 19:15 |
Zorluğun Değeri
<b>Zorluğun Değeri</b><br /><br /><br />Filozofların en akıllıları derler ki: akla müsait hiçbir şey yoktur ki tam tersi de akla müsait olmasın. Yakınlarda gevelediğim bu güzel sözü eskilerden biri (Seneca) yaşamayı küçümseme yolunda kullanmış: Ona göre, yalnız yitirmeye hazırlandığımız bir nimet bize beğeni verebilir.<br /><br />In auquo est dolor amissae rei, et timor amittendae. (Seneca)<br /><br />Yitirme acısıyla yitirme korkusu bir kapıya çıkar.<br /><br /><br /><br />Demek ister ki bununla, yaşamayı yitirme korkusunda olursak, yaşamanın tadını çıkaramayız. Ama bunun tersi de söylenebilir: Yaşamaya bu kadar sıkı sarılıp, böylesine bir sevgiyle bağlanmamış, onun temelli olmadığını gördüğümüz, elimizden çıkmasından korktuğumuz içindir. Gerçek ortada çünkü: Ateş nasıl soğuktan hız alıyorsa bizim istemimiz de kendi karşıtıyla bilenip keskinleşiyor:<br /><br />Si numquam Danaen habuisset abenea turis,<br /><br />Non esset Danae de Jove facta parens. (Ovidius)<br /><br />Danae yi funçtan kuleye komasalardı<br /><br />Jupiter den hiç hamile kalmazdı Danae.<br /><br />Bolluğun verdiği doygunluktur zevkimizi en çok körleten; zevkimizi en çok bileyen, coşturan şeyse özlediğimizi az ve zor bulmaktır.<br /><br />Ominum rerum voluptas ipso quo debet fufare <br />periculo crescit (Seneca)<br /><br />Her şeyin zevki, bizi itmesi gereken tehlikeyle artar.<br /><br />Galla, nega: satiatur amor, nisi gaudia torquent. (Martialis)<br /><br />Galla, hayır de: aşk azapla beslenir yalnız.<br /><br />Aşkın gevşememesi için Likurgos Lakedemonya'da evlenenlerin saklı yatıp kalkmalarını buyurmuş: Evlilerin yatakta görülmeleri, bir başkasıyla yatmaları kadar ayıp sayılıyormuş. Buluşmaların zorluğu, <br />yakalanma tehlikesi, sonradan duyulacak utanç:<br /><br />Et languor, et silentium,<br /><br />Et latere petitus imo spritus (Horatius)<br /><br />Ya o baygınlık, o sessizlik,<br /><br />Ya o derinden gelen saklı ahlar,<br /><br />Bütün bunlardır salçayı kıvamına getiren. Sevişmenin nice hoşlukları aşkın etkilerinden çekinerek, utanarak söz etmekten doğmaktadır. Şehvetin kendisi bile acı du***** kızışmak ister. İncittiği, tırmaladığı vakit daha tatlı olur. Fahişe Flora, Pompeus'la yatıp da üzerinde dişlerimin izini bırakmadığım olmadı, dermiş.<br /><br />Quod petire premunt arcte, faciuntque dolorem Corporis, et dentes <br />inlidunt saepe lebellis:<br /><br />Et stimuli supsunt, qui instigant laedere id ipsum Quodcumque est, <br />rabies unde illi germina surgunt. (Lucretius)<br /><br />Arzuyla sarıldıklarının canı yanar; Dişleri ısırır çok kez nazik dudakları. Saklı dürtüler incitmeye iter onları. Her tuttuklarını; azgınlıkları artar böylece.<br /><br />Her işte görülen budur: Zorluk değer kazandırıyor her şeye. <br /><br /><br /><br /><br />Montaigne
|