Şehir hayatını kolaylaştıracak 10 öneri
Şehir hayatını kolaylaştıracak 10 öneri Hızlı sanayileşmenin, göçün, çarpık kentleşmenin ve trafiğin yoğun olarak görüldüğü metropollerde yaşamak oldukça yorucu. Giderek artan cep telefonu ve internet kullanımıyla gün içinde çok daha çok insanla iletişime geçebiliyoruz artık. Özellikle de çalışan bireyler çok çok uyaranla karşı karşıya kalıyor aslında. Bu nedenle kişiler arkadaşlarına, ailelerine, sosyal ortamlarına ve hobilerine çok az vakit ayırabiliyor. Fransız Lape Hastanesi'nden Uzman Psikolog Derya Deniz, büyük şehirlerde yaşayan bireylerin günlük hayatta karşılaştıkları bu sorunları ve bu sorunlar için çözüm önerilerini açıklıyor. İşi işte bırakınİş hayatında yaşadığımız sıkıntılar veya iş yoğunluğunun stresi pek çoğumuzun günlük hayatını da etkileyebiliyor. Peki işi, özel hayatımıza taşımak ne kadar doğru? Her iş yerinde az ya da çok iş baskısı ve rekabet koşulları bulunuyor. Elinizden geldiği kadarıyla işi, işte bırakmanız gerekiyor. İşle ilgili sorunları zihninizde taşımanız, iş dışındaki hayatınızı da menfi etkiler. Trafikte daha az vakit geçirinEğer kendimize daha çok vakit ayırmak istiyorsak, trafikte geçirdiğimiz zamanı en aza indirmeliyiz. Trafikte geçirdiğimiz vakit hem yorucu hem stresli hem de vaktimizi boşa harcadığımız bir zaman. Özellikle İstanbul’da yola günde dört saatini harcayanların olduğunu biliyoruz. Oysa günümüzü daha kaliteli geçirmek istiyorsak, evimizi iş yerine yakın bir noktada konumlandırabiliriz. Böylece trafiğin stresinden ırak durup, kendimize daha çok vakit ayırabiliriz. Duygularınızın farkında olunHayat çok hızlı akıyor ve bizler de çok seçim yapmak zorunda kalıyoruz. Oysa sağlıklı bir ruhsal işleyiş için duygularımızın ve gerçekten ne istediğimizin farkında olmalıyız. Dünyayla ve kim olduğumuz gerçeğiyle temasımızı asla kesmemeliyiz. Aslında her fert asıl değerlerinin, varlığının, ihtiyaçlarının farkında olduğu sürece pek çok zorluğundan üstesinden gelebilir. Sosyal hayatı göz ardı etmeyinŞehir hayatı ve uzun çalışma saatleri nedeniyle en çok da sosyal hayattan ırak kalıyoruz. Oysa hepimiz için en önemli değerlerin başında aile bireyleri ve sosyal çevre gelir. Ailemiz ve arkadaşlarımız ile bir araya gelmek, yorgun da olsak onlara belli oranda vakit ayırmak, şehir hayatının zorluklarını büyük ölçüde rahatlatır. Doğru ihtiyaçlara odaklanınDaha iyi bir kariyer, daha iyi bir evde oturmak ve benzeri birçok nokta uzun çalışma saatlerini, sorumlulukları ve fedakarlığı beraberinde getirir. İleriye doğru gitmek, insanın doğasında olan ve kötü olmayan bir olgu. Fakat doğru ihtiyaçlara odaklanmak çok önemli. İhtiyaç olarak görülen unsurların ne kadarının ihtiyaç, ne kadarının ihtiyaç olmadığını belirlemek gerekiyor. Etkili iletişim becerileri edininGünümüz dünyasında aktif ya da tepkisiz iletişim biçimlerini oldukça çok kullanıyoruz. Gün içerisinde bireyin yaşadığı sıkıntılar ve kendi içsel ihtiyaçları, doğru iletişim kurmayı engelleyebilir. İletişimde önyargılardan ırak olmak, açık fikirli olmak ve suçlayıcı olmadan ne istediğini iyi anlatım etmek, birçok alanda iletişim sıkıntılarını ortadan kaldırır. Kişinin, kendi ihtiyaç ve isteklerinin farkında olması bu anlamda oldukça önemli. Doğadan kopmayınMetropollerin en büyük sıkıntısı doğayla baş başa kalabileceğimiz yerlerin sınırlı sayıda olması. Oysa doğa ile iç içe olmak, ruhsal ve fiziksel olarak önemli ihtiyaçlardan biri. Kişinin yabancılaşmasını sağlayan en önemli unsurlardan biri doğayla bağının kopması. Bu yüzden günlük kısa gezilere çıkabilir ya da hafta sonları doğayla baş başa kalmaya özen gösterebiliriz. Daha az TV, daha çok egzersizİşten eve dönünce derhal koltuğa yığılıyor ve yemekten sonra uzun saatler televizyon seyrediyorsanız, bu durumun sizi tepkisiz konumda tuttuğunu söyleyebiliriz. Her gün düzenli egzersiz yapan kişilerde, yapmayanlara oranla hem fiziksel hem de ruhsal düzelme daha çok görülür. Egzersiz yapmanın hem koruyucu hem de kaygı azaltıcı yönü olduğunu unutmayın. Sosyal ve kültürel aktiviteleri takip edinMetropollerin en büyük avantajı, sanatsal, spor, entelektüel etkinliklerin yoğun gerçekleştiği merkezler olmaları. Biraz rahatlamak için sosyal ve kültürel faaliyetlere olabildiğince vakit ayırmalısınız. Bu tip aktivitelere ayrılacak zaman, duygularımızı müspet yönde çalıştırarak, algılarımızı açacak ve kendimizi daha iyi hissetmemizi sağlayacak. Bir oluşuma üye olunBüyük şehirlerdeki kalabalık, insanı anlamsızlık duygusuna iter. Bu nedenle çoğumuz büyük şehirlerde yalnız olduğumuzu hissedebiliriz. Zaman darlığına ve sorumluluklarımıza rağmen kendimize yakın bulduğumuz bir görüşe, topluluğa, derneğe, kuruluşa üye olmamız; farklı insanlar ya da sorunlar için yarar sağlayıcı çalışmalar yürütmemiz önemli. Bu vaziyet yaratıcılığımızı ve aidiyet duygumuzu artırır.
|