![]() |
![]() |
#1
|
|||
|
|||
![]()
İnançlar hakikat düşmanları olarak, yalanlardan daha tehlikelidir.
* Hoşlanmadığımız bir düşünceyi öne sürdüğü vakit bir düşünürü daha katı eleştiririz. Oysa, bizi pohpohladığında onu daha katı eleştirmek müsait olacaktır. * Sahip olunması mecburi tek şey var: Ya yaradılıştan ince bir ruhtur bu, ya da ilim ve sanatlar tarafından inceltilmiş bir ruh... * Tüm idealistler, hizmet ettikleri davaların her şeyden önce dünyanın tüm öteki davalarından üstün olduğunu düşünürler. Kendi davalarının biraz olsun başarılı olması için, bu davanın tüm öteki insan girişimlerine lüzumlu olan aynı pis kokulu gübreye açıkca ihtiyacı olduğuna inanmak da istemezler. * Bir kez yürünmüş bir yola düşenlerin sayısı çoktur, hedefe ulaşan az .. * Küçücük bağışlarla büyük mutluluklar kazanmak büyüklüğün bir ayrıcalığıdır. * İnsan, diğer insanlardan hiçbir şey istememeye, onlara hep vermeye alıştığı zaman, elinde olmadan asil davranır. * Acıların bölüşülmesi değil, sevinçlerin bölüşülmesidir dostluğu yaratan ... * Bir şeyden hoşlanmaktan söz edilir, aslında doğrusu, bu şey aracılığıyla kendinden hoşlanmaktır. * Kendinden hiç söz etmemek çok asil bir ikiyüzlülüktür. * Hakikatin temsilcisinin en az olduğu zaman, onu dile getirmenin tehlikeli olduğu vakit değil, can sıkıcı olduğu zamandır. * Doğa bize aldırmadığından, doğanın ortasında kendimizi öyle rahat hissederiz ki ... * Uygarlaşmış dünya ilişkilerinde herkes, hiç değilse bir konuda kendini başkalarından üstün hisseder. Umumi iyiyüreklilik buna dayanır. Çünkü, vaziyet elverirse herkes yardım edebilir, o halde bir utanç duymaksızın bir yardımı da kabul edebilir. * Yapacak çok şeyi olan insan inançlarını ve umumi düşüncelerini derhal derhal hiç değiştirmeksizin korur. Aynı şekilde, bir ülkünün hizmetinde olan her insan ülkünün kendisine artık hiç kulak asmaz; onun buna zamanı yoktur. Demem şu ki, ülküsünün hala tartışılabilir olmasından yana olmak çıkarına aykırıdır. * İnsan dilediği kadar bilgisiyle şişinip dursun, dilediği kadar nesnel görünsün, boşuna ! Sonunda her vakit ancak kendi yaşam öyküsünü elde edecektir. * İnsanların tarih boyunca farkına vardıkları aşılmaz zorunluluk, bu zorunluluğun ne aşılmaz ne de mecburi olduğudur. * Bugün artık kimse ölümcül hakikatlerden ölmüyor; çok çok panzehir var. * Uygarlık tarafından yokedilme tehlikesiyle karşı karşıya olan bir uygarlık çağını yaşıyoruz. * Sevilmiş olma isteği kendini beğenmişliklerin en büyüğüdür. * İnsanları şiddetle kendi üzerine çeken, bir oyunu her vakit kendi lehine çevirmiştir. * Çok düşünen ve uygulamalı düşünen, kendi maceralarını kolayca unutur, ama başından geçenlerin çağrıştırdığı düşünceleri hiç unutmaz. * Biri kendi düşüncesine bağlı kalır; çünkü ona kendi kendine ulaşmış olduğunu sanır. Öteki ise, onu zahmetle öğrendiği ve onu anlamış olmakla övündüğü için bağlıdır düşüncesine. Sonuç olarak, her ikisi de kendini beğenmişlik ... * İçine doldurulacak çok şey olduğu zaman, günün yüzlerce cebi vardır. * Bir düşmanla savaşarak yaşayan kişinin, düşmanını hayatta bırakmakta yararı vardır. * Açıklanmamış karanlık bir mevzu, bahis apaçık bir konudan daha önemli sanılır. * Sadece karşıtları cansıkıcı olmayı sürdürdükleri için, arada bir, bir davaya bağlı kalırız. * Bir insan kendini hep çok büyük işlere adadığında, onun başka bir yeteneğinin olmadığı pek görülmez. * Açıkça büyük amaçlar tasarlayan ve daha sonra bu amaçlar için oldukça yetersiz olduğunu gizlice kavrayıveren kimse, çoğu vakit bu amaçlardan vazgeçecek kadar da güçlü de değildir. İşte o vakit ikiyüzlülük kaçınılmazdır. * Gür ırmaklar kendileriyle beraber bir çok çakıl ve çalı çırpıyı da sürükler; güçlü ruhlar da bir çok aptal ve mankafayı. * Bir insanın gerçekten ele almış olduğu düşünce özgürlüğü ile, onun tutkuları ve hatta arzuları da saklı saklı kendi üstünlüklerini göstereceklerini sanırlar. * Bir insan yoğun ve kılı kırk yararak düşündüğü zaman, sadece yüzü değil gövdesi de çekinceli bir havaya bürünür. * Ruh arayanda, hiç ruh yoktur. * İnsan yığınlarının davranış biçimlerini önceden kestirmek için, onların güç bir durumdan kendilerini kurtarmak için hiçbir vakit çok önemli bir çaba göstermediklerini kabul etmek gerekir. * İnsan kahkahalarla güldüğü zaman, kabalığı ile tüm hayvanları geride bırakır. * Eylem ve vicdan genellikle uyuşmazlar. Eylem, ağaçtan ham meyveleri toplamak isterken, vicdan onları gereğinden çok olgunlaşmaya bırakır, ta ki yere dökülüp ezilinceye kadar. Aşk ve nefret kör değillerdir; ama kendileriyle beraber taşıdıkları ateş yüzünden kör olmuşlardır. * İnsan hatasını bir başkasına itiraf ettiğinde unutur onu; ama çoğu kez öteki kişi bunu unutmaz. * Alev, başka şeyleri aydınlattığı kadar aydınlatmaz kendini. Bilge de böyledir. * Bir mevzu, bahis hakkında hazırlıksız sorguya çekildiğimizde, aklımıza gelen ilk düşünce çoğu vakit bizim kendi düşüncemiz değildir; ama bizim sınıfımıza, konumumuza ve soyumuza ait olan sıradan bir düşüncedir sadece. Öz düşünceler pek nadir olarak su yüzüne çıkarlar. * Bizzat kendimizde olan bir değeri övdüğü, okşadığı vakit mucizeyi de, usdışını da kabul ederiz. Yarı-bilim tam bilimden daha üstündür. O, sorunları olduklarından daha basit görür ve bununla görüşünü daha anlaşılır, daha inandırıcı kılar. * Çok düşünen partici olmaya müsait değildir; o, parti arasında düşüncesini çok çabuk sızdırır. * Kötü belleğin iyi tarafı, aynı şeylerden bir çok kez, ilk kez gibi yararlanmaktır. * Bir kurbanın yoldaşı o kurbandan daha çok acı çeker. Friedrich Nietzsche |