Forumbulteni.Com     forum  

Geri Git   Forumbulteni.Com > >
Yardım Topluluk Ajanda Bugünki Mesajlar Ara

Cevapla
 
Seçenekler Stil
  #1  
Alt 10.Nisan.2019, 19:18
Belinda Belinda isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Moderator
 
Üyelik tarihi: 14.Ocak.2019
Mesajlar: 272
Standart İnsan nedir??

İNSAN NEDİR?
İnsan, evrenin tek rasyonel (akli) varlığıdır. Realite ve insan bilinci, belirli bir kimliğe sahiptir; belirli bir tabiatı ve ihtiyaçları vardır. Realiteyi anlamak ve hayatta kalmak için,insanın en esas aracı AKLIDIR.
Realite tekdir, insan bilincinin de tek bir tabiatı vardır. İnsan, özgür iradeye sahip, kendini üretebilen ve yönetim edebilen bir kahramandır. Yani insan, "ilahi tecelli" veya "üretici güçler" gibi kendi dışındaki kuvvetlerin programladığı, cevhersiz, çaresiz bir robot değildir.
"Karakteri, faaliyetleri, değerleri , mevcudiyetle olan ilişkileri, gayesi ve amaçları konularında, yapmak zorunda kalacağı tercihlerde, kendisine rehberlik edecek değerler hiyeraşisini ve prensiplerini keşfetmek", insan bilincinin gerçek bir ihtiyacıdır.
İnsan bilinci: muazzam bir bilgisayar gibi, programcısı olmadan bir işe yaramayan, bir mekanizmadır. Bilinçli olmaktan kaçtığı ettiği ölçüde, romantik bilgisayarını, tesadüfi etkiler programlar: rasgele izlenimler,çağrışımlar,taklitler,slogan,kliş eler. Sonuç korkunun egemen olduğu bir yaşam hissi.
İnsan geçmişsiz veya geleceksiz olarak an be an yaşayamaz;bütünleştirme kapasitesini elimine edip, bilincini bir hayvanın algısal menziline hapsedemez. Nasıl ki bir hayvanın bilinci zorlanıp soyutlamalarla uğraşır hale getirilemez ise: insan bilinci de, o anki somutluktan başka hiçbir şeyle uğraşamaz hale getirilerek daraltılamaz. İnsan işte bu mekanizmayı bilgisel bir amaçla kullanmak iradi bir eylemi gerektirir. Bundan imtina ederse, tesadüfler idareyi ele geçirir: mekanizma şoförsüz bir otomobil gibi çalışmaya devam eder. Bütünleşmiş kişilik: bilinç ile duygular arasında tam bir ahenk olan,sahip olduğu yaşam hissi ile bilinçli kanaatler çakışmış bir insandır. Hayatın anlamı, prensipler, idealler ve değerler; böylesi bir bilinç ile keşfedilir. Yaşam hissi, doğru bir felsefenin rehberliğinde romantik bütünleşmenin kriterlerini de belirler. Duyguları, tamamen ikna olduğu yargılarından kaynaklanır. Zihin başa geçer, duygular takip eder. Bilgilerini bütünleştirmek, bilinçli kanaatler edinmek için çaba göstermeyen insan; meramını anlatım etmekten aciz kalarak, duygularının insafına kalır. Rasgele ve eklektik ve genellikle çelişkili fikirler kolleksiyonundan ibaret, böylesi bir felsefi enkaz, o insanın üzerinde hiçbir ikna gücüne sahip olamaz. Bu enkazın yarattığı duygular, realite karşısında onu genellikle yanıltacak, kendini sürekli olarak mutsuz olduğu haberini verecektir. Bu yıkıntı değerlerin elde edilemeyeceğini, mücadelenin nafile olduğunu; korku-suçluluk-ıstırap ve başarısızlığın insanlığın yazılı kaderi olduğunu; bir insan tarafından yapılabilecek hiçbir şey olmadığını duyuru eder. Hayata teslimiyetle başlamak, kendi suratına tükürüp mevcudiyeti lanetlemekle başlamak; insanın tabiatında böyle bir hale girmek bir yozlaşma sürecidir. Bazen ilk baskıda teslim olur, bazen kendini satar; bazen enerjisini, algılayamayacağı kadar küçük derecelerde eksiltip, bütün ateşini yitirir. Sonra bunların hepsi kendilerine, olgunlaşmış olmak için zihinlerini terk etmek gerektiğini; güven içinde olmak için değerlerini terk etmek gerektiğini; pratik olmak için kendine saygı ve güven erdemini kaybetmek gerektiğini telkin etmekte olan büyüklerinin teşkil ettiği büyük bataklıkta kaybolup giderler.yonel bir insanın o aynada görmeyi beklediği şey, haklı görünmektir. Kendine saygı-güven erdeminden yoksun olmakla ihanet ettiği benliği, son çırpınışında, hiç değilse bulunduğu dalaletin, düşkünlüğün haklı görülmesini istemektir.

İnsanla ilgili her özelliğin spesifik bir tabiatı vardır. Dolaysıyla, bilinç de belirli bir tabiata, belirli bir kimliğe sahiptir. İnsanın akli yeteneğinden kaynaklanan irade de belirli bir tabiata sahiptir. Mevcudiyetteki doğal öğelerin kombinasyonlarını yeniden düzenlemek, insanın sahip olduğu tek yaratma gücüdür. İnsan hayalgücü,insanın realitede olduğunu veya olabileceğini bildiği şeyleri zihninde yeniden düzenleme yeteneğidir.
İnsan bilinci kavrama-düşünme alanında ancak bilincin kendisinin-irade yoluyla- başlatabildiği bir davranış gücüne sahiptir. İnsanlar zihni faaliyetlerini başlatma ve sürdürme alanında, bilinçlerinin tabiatının(kimliğinin) belirlediğinden başka türlü davranamazlar.(Hayvanlar bedenlerinin tabiatından başka türlü davranamazlar)
Rasyonel bir insan, amaçlarını-değerlerini-tercihlerini yargılarken:realitedeki olguları standart olarak alır. Çünkü ancak realitede metafiziken verili olan şeyler "neyse odur".Yani bilincin tek kaynağı realitedir. Metafiziken-verili olanla, insan-yapısı şeylerin farkını kavramak, bilincin somut bir ihtiyacıdır. İnsanın bilinci üzerindeki kontrolü, bilincinin tabiatı hakkında, bilgi sahibi olması ile mümkündür. İnsan realiteye başvurmadan, kendi bilinci hakkında hiçbirşey öğrenemez. Evren için "yer çekimi kanunu" ne demekse;"iradi bir bilince sahip olma özelliği" insan için o demektir. Bir insanı "hiçbirşey" düşünmeye zorlayamaz. Zihnini çalıştırmak, insanın sadece kendi hükümdarlığında olan,sadece kendi iradesiyle harekete geçebilecek bir güçtür. Bu nedenle insanlar yeni şekillere sokulamaz ve başka insanların amaçları için araçlar olarak görülemez.
İnsanın "kendi aklı ile bulmadığı-ispatlayamadığı bir şeyi zımnen de olsa kabullenmesi" kendi tabiatı ile çelişir,böylece kendi tabiatına karşı davranmış olur. Kendisi ispata muhtaç bir "tabiat üstü" varsayımı kabul, yani akıldışı bir şeyi kabul, aklı felç etmekten başka bir şeye yaramaz. Realiteye karşı davranış veya inançtan çıkacak sonuç,ıstırap çekmek ve kendini imhadır. Realiteyi dolaysıyla bilincini inkar eden bir insan; başkalarının" bilincini-anlayışlarını-yargılarını-değerlerini" kabullenmek zorunda kalır;bu durumda insan,kendinin değil başkalarının algılamakta olduğu bir dünyada yaşar. Böylece ruhunu, bir bilinç paraziti haline getirir. Zihnini terk eden bir insan,bir olgular evreninde değil,bir insanlar evreninde yaşar;olgular değil,insanlar onun realitesidir. Aklı değil,insanlar onun hayatta varkalma aracıdır.
İnsanın bedeni-maddesi-ile bilinci arasında hiçbir zıtlık yoktur,insan bu ikisinin bölünmez bütünlüğüdür. Var olmayan bir şeyin bilinci olmaz, bilinç olmaksızın, var bir şeyden haberdar olunmaz. İnsana bilincini veya bedenini reddetmesini önerenler, insanı zayıflatarak tutsak almak isteyenlerdir. Rasyonel insan, fiil adamı olan bir düşünürdür; o arkadan istikbal eylemlerle bağlantısız fikirlerin düzmece olduğunu, fikirlerle bağlantısız eylemlerin ise intihar olduğunu bilir.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Etiketler
nedir, İnsan


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB kodu Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Açık

Forum Jump


Tüm Zamanlar GMT Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 20:39.


mersin escort alanya eskort