![]() |
![]() |
#1
|
|||
|
|||
![]()
Pek çok kişi yeni biriyle tanışırken ya da topluluk önünde konuşma yapmak zorunda kaldığında heyecanlanabilir veya çekingen davranabilir. Ancak sosyal fobi ya da diğer adıyla sosyal anksiyete bozukluğu, utangaçlıktan ya da bazı durumlarda heyecanlanmaktan çok daha fazlasıdır. Sosyal fobisi olan kişiler gülünç duruma düşme, rezil olma, başkaları tarafından yargılanma korkusunu o kadar yoğun yaşarlar ki, buna zemin hazırlayabilecek her türlü ortamdan kaçmaya çalışır ve günlük hayatlarını aksatabilirler. Başkalarının bulunduğu ortamlardan kaçarlar.
Ancak utanma korkusu ya da heyecanın yol açtığı çarpıntı ne kadar şiddetli olursa olsun, sosyal ortamlarda rahat olmayı öğrenmek ve hayatı dar bir alana hapsetmeden yaşamanın mümkün olduğunu unutmamak gerekir. Sosyal anksiyete bozukluğu (sosyal fobi olarak da bilinir) özellikle her zamankinden farklı ve başkaları tarafından izlenme, değerlendirilme olasılığı içeren (iş görüşmesi, toplantı, okulun ilk günü gibi) sosyal durumlara karşı yoğun bir korku duyulmasına yol açar. Sosyal fobisi olan kişiler için bu sosyal durumlar o kadar korkutucudur ki, o anı haftalarca düşünürler ve bunu sadece kafalarında canladırmak bile onlarda endişeye yol açar. Sosyal fobi nedeniyle kişilerin bir buluşma ya da toplantıdan kaçmak için bin bir dereden su getirdiklerine şahit olunabilir. Korkularının yersiz, mantıksız olduğunu bilmelerinin de hiçbir faydası olmaz. Korkunun mantık dışı olduğunu bilmek de işe yaramadığına göre, sosyal fobiden kurtulmak için yapılacak hiçbir şey yok gibi görünse de bunun doğru olmadığını bilmek önemli. Gerçekte bu korkuyla baş etmenin pek çok yolu vardır ve ilk adım, sorunu tam olarak anlamaktan geçer. Sosyal Fobi / Sosyal Anksiyete Bozukluğu Nedenleri Sosyal fobiniz varsa, bu hastalığın yol açtığı sıkıntılar sanki bir tek sizin başınıza geliyor gibi görünebilir. Oysa işin aslı çok başkadır. Aslında pek çok kişi sosyal fobi ile baş etmeye çalışmaktadır ancak kişilerin korkularını tetikleyen durumlar farklı farklı olabilir. Bazı hastalar bir restoranda, başkaları önünde aş yiyemezken bazıları da topluluk önünde konuşmaktan korkabilir. Sosyal fobi sadece tek bir sosyal durumu kapsayabileceği gibi ailesi dışında derhal herkesin yanında kaygıya kapılan kişilerde olduğu gibi, pek çok farklı sosyal durumda ortaya çıkan sosyal fobiler de vardır. Aşağıdaki durumlar sosyal fobisi olan kişiler için stres-korku kaynağı olan, tetikleyicilerin genel bir listesidir: Sosyal fobiyi tetikleyen durumlar: Yeni insanlarla tanışmak İlgi odağı olmak Herhangi bir şey yaparken (çalışırken, aş yaparken vb) izlenmek Topluluk önünde konuşmak İzleyici önüne çıkmak Şaka konusu olmak / Eleştirilmek Önemli veya otorite sahibi kişilerle konuşmak Sınıfta isminin söylenmesi Romantik ilişkinin söz konusu olabileceği bir buluşmaya gitmek Telefon görüşmesi yapmak Dışarıda genel tuvalete gitmek Sınava girmek Cemiyet içinde yemek-içmek Bir toplantıda söz almak / Sunum yapmak Parti veya benzeri sosyal etkinliklere, buluşmalara katılmak Yeni tanışılan birinin gözlerinin içine bakmak veya bu kişiye itiraz etmek Alışveriş yapmak / Pazarlık yapmak / Ürün iadesi yapmak Doğal olarak cemiyet içinde öne çıkmak, alaka odağı olmak pek çok kişiyi heyecanlandırır belki ama herkeste bu durumlardan günlük hayatı aksatacak şekilde kaçınmaya (örneğin işe ya da okula gitmeme veya her yere bir arkadaşla gitme) sebep olmaz. Peki acep romantik olarak kendini küçük düşürme, rezil olma endişesine ve fiziksel olarak da ellerin, sesin titremesine, soluk darlığına, mide bulantısına, çarpıntıya, baş dönmesine, ter boşalmasına, yüz kızarmasına sebep olabilen bu korku temelde nereden kaynaklanmaktadır: Genetik, Biyokimya ve Beynin Yapısı Belli genlerle kaygı ve endişe arasında bir bağ olup olmadığına dair araştırmalar günümüzde hala sürmekte. Sosyal fobinin aile içerisinde görülmesi bu hastalığın kısmen de olsa genetik olabileceğini düşündürtüyor. Ebeveynlerden birinde sosyal fobi olduğunda, bunun çocukta da görülme ihtimali olduğu bilinmektedir. Hem sosyal fobisi olan bir kişi tarafından yetiştirilmek hem de eş gen yapısına sahip olmak bu durumda rol oynuyor olabilir. Ailemize olan benzerliğimiz genlerle sınırlı kalmaz. Sosyal ortamlarda nasıl davranılacağını da onların davranışlarını, tepkilerini izleyerek, söylediklerini dinleyerek öğreniriz. Beyin kimyasındaki bazı dengesizlikler ve sosyal fobisi arasında bir bağ olduğu düşünülmektedir. Duygularımızı ve ruh halimizi etkileyen, beyindeki serotonin adlı kimyasalın sosyal fobinin ortaya çıkışında rolü olabilir. Sosyal fobi için önerilen ilaçlar çoğunlukla beyin kimyasallarını dengeleme amacı taşır. Beynin amigdala adı verilen bir bölümünün korkuyla bağlantısı olduğu tespit edilmiştir. Amigdalanın normal olmayan bir şekilde çok çalışması sonucu bu kişiler, diğerlerinden farklı olarak, sosyal durumlarda aşırı şekilde korku ve endişeye kapılıyor olabilirler. Çevresel Risk Faktörleri Genlerin dışında çeşitli, çevresel faktörler sosyal fobinin ortaya çıkmasında rol oynayabilir. Bu faktörlerden bazılarını şu şekilde sıralayabiliriz: Çok eleştiren, denetim meraklısı, katı veya çok koruyucu bir ebeveyn ya da babayla büyümek: Çocuklar kendileriyle yakından ilgilenen, bakımlarından birinci derecede mesul kişilerle düzgün bir bağ kuramadıklarında bu vaziyet ilerisi için büyük risk oluşturur. Bu çocuklar stres yaratan durumlar karşısında kendilerini yatıştırmayı, sakinleşmeyi beceremezler. çok eleştirilen çocuklar başarısızlık korkusu geliştirirler. Çocukken tartaklanmış, diğerleri tarafından dışlanmış ya da alay edilmiş olmak Aile içi anlaşmazlıklar Çocukken utangaç veya içe kapanık bir mizaca sahip olmak Çocukken yeterince sosyalleşmemiş ve müsait sosyal davranış biçimlerini kazanamamış olmak Cinsel tacize maruz kalmak Sosyal Fobi Tedavisi Sosyal fobi genellikle gençlik döneminde başlar ve eğer 6 aydan çok bir süre boyunca kişide belirtiler devam ediyorsa, bir psikiyatr tarafından sosyal fobi teşhisi koyulacaktır. Tedavi edilmediği takdirde sosyal fobi, yıllar bounca sürebilen bir rahatsızlıktır. Sosyal fobi genellikle psikoterapi, ilaç ya da her ikisiyle beraber tedavi edilebilir. Psikoterapi yoluyla kişinin sosyal durumlarda daha az endişeli olabilmesi için yeni farklı düşünce, davranış ve tepki biçimleri edinmesi amaçlanır. |