Forumbulteni.com En Bilgi Paylaşım Platformu  

Geri Git   Forumbulteni.com En Bilgi Paylaşım Platformu > >

youtube izlenme hilesi
Cevapla
 
Seçenekler Stil
  #1  
Alt 10.Nisan.2019, 20:39
Belinda Belinda isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Moderator
 
Üyelik tarihi: 14.Ocak.2019
Mesajlar: 272
Standart Masallarda Terapi

Gökten üç elma değil, yüzlerce masal düştü. Siz kendi masalınızı yakalayın.

1916 yılından bu yana, psikolojik danışmanlar, kitapları terapi aracı olarak kullanıyorlar.

''Şimdi, çocukluğunuza bir yolculuk yapacağız sizlerle. Çocukluğunuzdaki masalları anımsayacağız. Kendimizi rahat bırakalım. Gözlerimiz kapalı.

Çocukluğunuzu düşünüyorsunuz. Sıcak, güvenli bir ortamda küçük bir çocuksunuz. Hani size anlatılan masallar vardı. Masala ben başlayacağım siz devam edeceksiniz.

Bir varmış
Bir yokmuş
Evvel vakit içinde
Kalbur saman içinde
Develer tellal iken
Pireler berber iken
Ben annemin beşiğini
Tıngır mıngır sallar iken

İlk çağrışımları yakalayın ve hafıza arşivinizden çıkıp gelen o masalı sürdürün lütfen.
Ankara Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Fakültesinde düzenlenen "II. Ulusal Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Sempozyumu"nda (4-6 Ekim 2006) konferans salonunu dolduran çocuk, genç, yetişkin yüzlerce katılımcı, yukarıdaki yönergeye uyup düşler alemine dalmış, çocukluklarından bir masalı yaşıyor.

Sunucu, yönergeyi sürdürüyor: "Masal kahramanlarını gözünüzün önüne getirin, onu iyice canlandırın hayalinizde, o nasıl bir kahraman... Özellikleri neler... Masaldaki olayları anımsayın. Siz masalda hangi kahramanla özdeşleşiyorsunuz? Size hangi yönlerden benziyor acaba... Nasıl bir çocuk o masalı dinleyen. O masal sizin için ne anlatım ediyor?. Tüm bunları hissetmeye çalışın. O duyguyu yakalayın: O çocuk ne istiyor sizce ve masal ona istediğini veriyor mu?.. Hazır olduğunuzda gözlerinizi açabilirsiniz..."

Katılımcılar neler yaşadıklarını paylaştıktan sonra sunu şu soru ekseninde sürdürülüyor: Kitaplar bizi iyileştirir mi?

Bibliyoterapi: Okumayla sağaltım
Bibliyoterapi; bireylere problemleri çözmede ya da kendilerini daha iyi tanıyıp anlamalarında yazın eserlerinden yararlanmalarını sağlayan bir sürecin ya da etkinliğin düzenlenmesi olarak tanımlanabilir. Kitap ile okuyucu arasındaki bu dinamik sürecin iyileştirici, geliştirici etkisinin keşfedilmesi, kitapların psikolojik danışma alanında kullanımına dikkat çekmiştir.

Samuel Crothers'in, kitapların terapi amaçlı kullanımını bibliyoterapi olarak tanımladığı 1916 yılından bu yana, psikolojik danışmanlar, kitapları terapi aracı olarak kullanıyorlar. Aslında bibliyoterapi çalışmalarına esas oluşturan, kitapların insanı iyileştirici özelliklerini vurgulayan ilk yaklaşım, Eski Yunan'da bir kütüphanenin girişinde, kapının üzerinde yazılı olan bir tümce ile özetlenmiştir: "İnsanın Ruhunun İyileştirildiği Yer".

Tarihsel gelişim çizgisine bakıldığında, bibliyoterapi çalışmalarının sistematik olarak 1930'larda kütüphaneciler tarafından yapıldığı görülür. Bu çalışmalar, kütüphanecilerin, insanların üzerinde iyileştirici etkileri olan kitapları belirleme ve listeleme çabaları, okuyuculara yararlanabilecekleri, potansiyel olarak iyileştirici (terapotik) bir güce sahip kabul edilen kitap listesini ortaya çıkarıyordu. Böylece kitaplar, sessiz ve adsız, alçakgönüllü birer psikolojik danışman gibi okuyucularına psikolojik yardım hizmeti sunma işlevini yerine getirmeye başladı.

Bibliyoterapi süreci, gerçekte "bireyi doğru kitapla doğru zamanda buluşturmak"la başlar. Bir diğer deyişle birey, seçilen kitabı okumaya başladığında psikolojik danışma/ terapi süreci başlamış olur.
1. Evre: Özdeşleşme ve yansıtma

Kitapla fert buluşturulurken, birinci evre, okuyucunun öyküdeki kahramanın sorununu tanıyarak, kendi yaşamakta olduğu sorunla eş ve farklı yönlerini bulup onunla özdeşim kurabilmesinin sağlanmasıdır. Bu noktada danışmanın rolü, öykü kahramanının kişilik özelliklerinin tanınması ve kişilik dinamiklerinin işleyişi ile ilgili yorumlar yapabilmesinde bireye yardımcı olacak açıklamalar sunmasıdır. Ayrıca bireyin öyküdeki iletişim ağını tanımasına ve ilişkileri yorumlayabilmesine yardımcı olmaktır. Okuyucunun öyküden çıkardığı anlamı, kendi yaşamakta olduğu soruna uygulayabilmesi ve sorununa ilişkin farklı bir görüş kazanabilmesi için danışman bireye yardım eder, ipuçları verir, yönlendirir. Özetle bibliyoterapinin birinci evresi "özdeşleşme ve yansıtma" işlevinin sağlandığı evredir. Bu evre başarıldığı zaman, yani okuyucu öykü kahramanı ile özdeşim kurabildiği ve kendi sorunuyla ilgili bir yansıtma yapabildiği zaman, danışman yavaş yavaş bireyin kendi duygularını ortaya koyması için onu cesaretlendirir ve arınma evresine hazırlanmasına yardımcı olur.

2. Evre: Arınma (katarsis)

Okur (danışan) hazır olduğunda, duygular ortaya çıkarılmaya çalışılarak onu rahatsız eden, bastırılan yaşantılarının anlatım edilmesi, romantik boşalmayla beraber arınma (katarsis) ile belirli bir rahatlamanın yaşanmasına yardımcı olunur. Fert yaşadığı bu rahatlama duygularını, kimi sözel olarak anlatım edebilir, kimi de kendi içinde yaşayabilir. Bu evre, bibliyoterapiyi normal okuma sürecinden farklı kılar. Hem öykü kahramanını hem de kendi duygularını tanımaya başlayıp adlandırmasıyla, fert unuttuğu, bastırdığı, tanıyamadığı, bir mana veremediği birçok duyguyu yakalamaya, yaşamaya ve anlamaya başlar.

3. Evre: İçgörü ve bütünleşme

İlk iki evrenin ne kadar süreceği bireyin ve sorunun yapısına, danışma sürecinin dinamiklerine bağlı olarak değişir. Ancak, fert (danışan) sorunlarını kabul etmeye ve onlar üzerinde çalışıp nedenlerini anlamaya başladığında üçüncü evreye girilmiş olur. Bu evre, bibliyoterapinin son evresidir. Bireyin kendi özelliklerine, yaşadıklarına, sorunlarına ilişkin bir içgörü kazanarak kendi içinde bir bütünlüğe ulaşabilmesi ile tamamlanır. Danışmanın yardımı ile içgörü kazanan birey, kendi yaratıcı gücünü kullanarak, öyküdekinden farklı, kendine müsait çözüm seçenekleri üretmeye başlar. Kendi iç güçlerini harekete geçirir, kendini algılayışı değişir, farkında olmadığı yönleri tanıyıp kabul etmesiyle bütünlük kazanır. Böylece bu süreçle öykü işlevini tamamlamış ve bireyin kendi öyküsünü yeniden oluşturmasına katkıda bulunmuştur.

'Çocuklukta bizi uyutan, avutan, düşler alemine yolculuğa götüren masallar şimdi içimizdeki çocuğa ulaşıp onunla iletişim kurmamızı sağlayabiliyorsa o masal kahramanı artık bizi uyandırıp kendimizle yüzleştiriyor ve düşler aleminden gerçeğe doğru yolculuğa çıkarıyor demektir'.

Gökten üç elma değil, yüzlerce masal düştü. Siz kendi masalınızı yakalayın. Masallarınızı hiç yitirmeyin!
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Etiketler
masallarda, terapi

Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB kodu Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Açık

Forum Jump


Tüm Zamanlar GMT Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 05:53.


Search Engine Optimisation provided by DragonByte SEO v2.0.36 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.