Forumbulteni.Com     forum  

Geri Git   Forumbulteni.Com > >
Yardım Topluluk Ajanda Bugünki Mesajlar Ara

Cevapla
 
Seçenekler Stil
  #1  
Alt 11.Nisan.2019, 18:04
RocKa RocKa isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Junior Member
 
Üyelik tarihi: 05.Ocak.2019
Nereden: Ethiopia
Mesajlar: 0
RocKa - İCQ üzeri Mesaj gönder RocKa - AİM üzeri Mesaj gönder RocKa - YAHOO üzeri Mesaj gönder RocKa isimli Üyeye Skype üzeri Mesaj gönder
Standart İstanbula tekrar gelmek isterim

Bir sinemasever hissiyatıyla söyleşi yaptığınız bir yönetmenin akabinde Altın Palmiye alması gazetecilik adına şans olabilir. Tayland'dan yenilikçi ve kaide dışı sinemacı Apichatpong Weerasethakul da, sonuçları önceki akşam açıklanan 63. Cannes Film Festivali'nde ödül alma ihtimalini zayıf görüyor ve 'Film yaptığım için şanslıyım" sözleriyle mevzuyu geçiştirip jürinin 'hayal gücüne yer bırakmasını' diliyordu. Ama 'beklentilerin' bilakis Uncle Boonmee Who Can Recall His Past Lives, Altın Palmiye'yi aldı

Film, ölüm, kayıplar ve bastırılmış hayatlar gibi ağırbaşlı meselelerin duygulu terazisini alaycı bir mizahla dengeliyor. Yani ucuz korku filmleri estetiğiyle evrenin ruhani bütünlüğünü harmanlıyor. Köylü Boonmee'yi ölüm arifesinde ziyaret eden hayaletler ise gayet sevecen. Ama yönetmen Apichatpong Weerasethakul'un kendi deyişiyle film, "Tayland'daki baskıcı rejime karşı bir direniş!"

ZORBA İKTİDARA KARŞI: "Mistik bir yönetmen değilim. Bilindik manada politik sinema da değil benimkisi. Filmlerim zamana ve zorba iktidarlara karşı bir direniş. Filmim bastırılmış anıların, alışkanlıkların üzerine mizahi bir eser. İktidarın yok etmeye çalıştığı geleneklerimize, geçmişle ilgili bağlarımıza dair. Belki önce bulmaca gibi gelebilir ama sinemacı, seyircinin düş gücüne saygılı olmalı. Ölümü çok gençken ve yaşlanırken düşünüyoruz. Filmim, Boonmee'nin geçmişindeki ziyaretçilerle ölüme gidişi ve aslında yok olmayıp evrenle bütünleşmesini anlatıyor. Bunu çok ciddi, mistik bir havada yapmak istemedim."

FİLMLERİM YASAKLANDI: "Şu anda Tayland'da tek bir ses var. Hükümetin faşizan tutumuyla farklı sesler ve kültürler kayboluyor. Geçmişle bağımızı yeniden kurmak, hatırlatmak istiyorum. Mevcut baskıcı rejime muhalifim. Filmlerimi hükümet yardımı almadan, bağımsız olarak yapıyorum. Ortak bir sinema hareketi başlattık ve yardımların kime verildiğini de sorguluyoruz. Para istediğimiz için değil! Bilakis, hesap sormak gerektiği için. Bazı sahneleri kesmeyi reddettiğim için Yüzyılın Işığı/Syndromes and a Century filmim ülkemde yasaklandı. Sinemacıya vesanata karşı sansür korkunç. Bu nedenle Cafer Panahi'nin tutuklanmasına karşı destek çok önemli."

ORMANDAKİ CİNAYETLER: "Filmi çektiğim yer, Tayland'ın kuzeydoğusunda fukara bir bölge. Ordu tarafından, 1980'lerde, sözüm ona komünist avında burada insanlar katledilmiş. Bu nedenle filmlerimde ormandan habire hayaletler çıkıyor. Primitive başlıklı sanat projem için söyleşiler gerçekleştirdim, fotoğraf çektim. Letters from Uncle Boonmee adlı bir kısa film çektim ama yetmediği için bu filmi yaptım."

ZORLUK ESTETİĞİNİ SEVİYORUM: "B tipi korku ve melodram filmleri çok seviyorum. Özellikle eski Tayland sinemasına, tiyatrosuna, TV filmlerine ve oyunculuklara bayılıyorum. Zorluktan kaynaklanan estetik anlayışlarına ve yaratıcılığa hayranım. Parasızlıktan, dekor ve kostüm yetersizliğinden canavarlar ve orman yaratıkları sakil görünür. Filmimde olduğu gibi karanlıkta parlayan bir çift göz gibi kolay özel efektlerle çare aranırdı. Ben de hayatın 'hafifliği' üzerine oynamak istiyorum."

BABAM TANIŞTIRDI: "Annem ve babam doktordu ve seçme şansları olduğu halde filmdeki fukara bölgeye gönüllü tayin istediler. Onların idealizmiyle büyüdüm. Emeğe ve işini sevgiyle yapmaya inanıyorum. Sinemayla çok küçükken babam sayesinde tanıştım. Mimarlık okumak ise sinemanın sınırlarını zorlamamda çok yardımcı oldu. Bana 'avangard' sinemacı diyorlar. Ama etiketleri sevmem."

WARHOL HAYRANIYIM: "Sinemada yönetmenliği değil, konsept oluşturmayı seviyorum. Ben esasen 'tasarımcı'yım. Kavramsal sanatın ucu açık olduğu için kitlelerle daha iyi buluşabiliyorsunuz. Sinemada ise denetim söz konusu. Kısa sürede izleyiciyi büyülemek zorundasınız. Andy Warhol'u seviyorum ama sinemacı olarak hayran olduklarım Tayvan'dan Tsai Ming-liang ve Hou Hsiao-hsien."

İSTANBUL EVRENİN TA KENDİSİ: "İstanbul, büyülü bir yer. Tüm hayatları ve ruhları hissedebileceğiniz zenginlikte. Bir Batılıya egzotik gelebilecek bir dokusu var ama benim için evrenin ta kendisi! İstanbul Film Festivali'ne çağrılırsam, yeniden gelmeyi çok isterim." (Not: Weerasethakul'un bu isteğini ilettiğimiz, İstanbul Film Festivali Direktörü Azize Tan, "Başımızla beraber" dedi.)

FESTİVAL İZLEYİCİSİ TANIYOR
1970 doğumlu Apichatpong Weerasethakul, 2001'de İstanbul Kültür Sanat Vakfı'nın (İKSV) düzenlediği 7. Uluslararası İstanbul Bienali'ne video çalışmalarıyla geldiğinde henüz ilk filmini yapmış, keşfedilmemiş bir sinemacı,video enstalasyonları ve belgeselleriyle öne çıkan bir mimar-sanatçıydı. Onu İstanbul Film Festivali sayesinde tanıdık. 2005'te Tropik Hastalık/Tropikal Malady, 2007'de Yüzyılın Işığı/Syndromes and a Century festivalde gösterildi. Weerasethakul, Cannes'a da yabancı değil. Blissfully Yours (2003) Cannes'ın resmi yan bölümlerinden Belirli Bir Bakış'ta en iyi film seçildi. Tropik Hastalık (2004) ile Altın Palmiye için yarıştı ve Jüri Ödülü'nü kazandı.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Etiketler
gelmek, isterim, tekrar, İstanbula


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB kodu Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Açık

Forum Jump


Tüm Zamanlar GMT Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 06:44.


mersin escort alanya eskort