Forumbulteni.Com     forum  

Geri Git   Forumbulteni.Com > >
Yardım Topluluk Ajanda Bugünki Mesajlar Ara

Cevapla
 
Seçenekler Stil
  #1  
Alt 11.Nisan.2019, 18:47
RocKa RocKa isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Junior Member
 
Üyelik tarihi: 05.Ocak.2019
Nereden: Ethiopia
Mesajlar: 0
RocKa - İCQ üzeri Mesaj gönder RocKa - AİM üzeri Mesaj gönder RocKa - YAHOO üzeri Mesaj gönder RocKa isimli Üyeye Skype üzeri Mesaj gönder
Standart Çocuk görünümlü büyük filmler

Animasyon sineması hızlı yükselişine devam ediyor. Bu yükselişin birçok nedeni var elbette. Teknolojik gelişmelerle birlikte, fantastik dünyalar kurmak, ıra yaratmak büyük oranda kolaylaştı. Yetişkin seyirciyi de çekmeyi başaran animasyonlar, stüdyolar için çok büyük bir kazanç kapısı haline geldi.

Animasyon filmler, özel efektler konusundaki görkemleriyle ve hikâye anlatımındaki başarılarıyla, büyük bir seyirci kitlesi tarafından izlenir hale geldi. Oscarlı yapımlar gişede birçok rekora imza attı.

Seyirci sayısındaki artışın, seyirci kitlesinin yaş ortalaması ile enlem bir şekilde ilerlediği kuşkusuz. Bakırköy Avşar Sineması yetkililerinden aldığımız bilgiye göre, özellikle üç boyutlu animasyonlar yetişkin seyirciler tarafından daha çok tercih ediliyor.

Animasyonların hangi yaş gruplarına ait olduğu sorusu ise her yeni yapımla beraber bir kez daha gündeme geliyor. Geçen hafta vizyona giren 'Toy Strory 3' (Oyuncak Hikâyesi 3) filmi de bu soruyu yine hatırlattı. İlk iki filmle büyük başarı yakalan Pixar yapımcıları, üçüncü kez oyuncakların dünyasına çağrı ettiler sinemaseverleri.

Sinema eleştirmenleri, animasyon filmlerin "çocuk filmi" kategorisinden çıktıkları konusunda hemfikir. SİYAD üyesi yönetmen Talip Ertürk bu durumu, yapım şirketlerinin, filmlerin görsel zenginliğine harcadığı mesainin bir benzerini senaryo ve hikâyeler için harcamasına bağlıyor. Habertürk Gazetesi yazarı Mehmet Açar ise yetişkin seyircilerin bu filmlere gitmesi için bir başka nedenin de, eleştirmenlerin bu filmleri artık ciddiye alması, önemsemesi olduğunu söylüyor. İşte HABERTURK.COM'a yaptıkları değerlendirmeler.

SİNEMA ELEŞTİRMENİ UĞUR VARDAN
"Bu müspet bir şey"

Animasyonun seyirci kanadında klasik şablon nedir? Ebeveynlerden ya biri kendini feda fiyat ve salona götürdüğü miniklerle birlikle oflaya puflaya film seyreder, ya da ufaklığın yaşına ya da yetişkinlik durumuna göre 'denize tek başına' bırakabilir ve anne de film süresince alışveriş merkezinde ya da etrafta başka şeylerle meşgul olur. Ama özellikle Pixar'ın sisteminde her iki kanadı da kavrama mantığı var, miniklerle beraber ebeveynleri de perdedeki öyküye alaka duyuyor, ortak bir heyecanı yaşıyor ve muhtemelen de film sonrası, bütün bir aile izlediğini tartışma, beraber hazmetme, ortak bir şeyden keyif alma türünden duygularını da tatmin ediyor.

Bu doğal ki müspet bir şey; hem izleyenler için, hem de yapımcı ve yaratıcı
kanadı için. Çünkü bir defa yaratıcı daha çok insana seslenmiş ve yeteneğini ve
derdini daha geniş bir kitleyle paylaşmış oluyor. Yapımcı da daha çok ebeveynle
birlikte daha çok bilet satmış ve gişedeki gelirini yükseltmiş oluyor. Dolayısıyla,
hoş çocuğum yok ama bir yetişkin olarak animasyon izlerken karşımdaki şeyden beğeni alma katsayımın yükselmesi, izlediklerimin boş şeyler olmadığı duygusuyla salondan ayrılma, ayrıca bir eleştirmen olarak önüme konan filmden yazmaya değer daha çok şey bulma çabası, beni memnun ediyor. Sonuç? Yaşasın ebeveynlere de seslenen ve farklı kuşakları aynı çizgide buluşturmaya çalışan yapımlar derim...

SİNEMA ELEŞTİRMENİ MEHMET AÇAR
"Artık ciddiye alınıyor"

Hollywood'un aile filmi dediği türde filmler bunlar. Amaç bütün aile üyelerinin beraber seyretmesi ve farklı tatlar yakalaması. Mesela "Oyuncak Hikayesi"nin ilk filmi 1995 tarihli. İlk filmi seyredenler artık yetişkin. Dolayısıyla, filmin yetişkinlere de seslenmesi gerekiyor. Onlar da buna göre bir öykü tasarlamışlar. Aşağı yukarı birçok animasyon filminde de yetişkinleri hedefleyen bir mizah duygusu yakalanabiliyor. Yetişkin seyircilerin bu filmlere gitmesi için bir başka sebep de, eleştirmenlerin bu filmleri artık ciddiye alması, önemsemesi. Animasyonlar bence gelip geçici bir moda değil. Yetişkin seyircinin bilet desteğiyle gelindi buraya. Ve daha katedeceği çok yol var. Hollywood bir gün Japon'lar gibi 15 yaşın altındakilerin seyredemeyeceği bir animasyon dahi yapabilir.

SİNEMA YAZARI TALİP ERTÜRK
"Pixar ıslahat yarattı"

Pixar ilk filmi Toy Story'den bu yana sistemli olarak animasyon sinemasına yönelik 'çocuk filmi' algısını değiştirmenin peşinde. Bu elbet ticari bir hamle, üstelik karşılığını da fazlasıyla buluyor. Pixar bugüne kadar ziyan eden tek bir film yapmadığı gibi, ürettikleri derhal tüm filmler eleştirmenlerden de, yetişkin seyirciden de kabul görüyor. Eskiden çocuğunu sinemaya götüren ebeveynler için en iyi seçenek o iki saati uyuyarak geçirmekti, halbuki Pixar üretimi filmler yetişkinler için de bulunmaz nimet. Üstelik bu sayede az bulunur bir 'birlikte keyif alma' durumu da söz konusu oluyor ki, 50 yaşındaki yetişkinle beş yaşındaki çocuğun aynı şeylere gülmesi pek az bulunur bir şey. Pixar'ın bunu filmlerin görsel zenginliğine harcadığı mesainin bir benzerini senaryo ve hikayeler için harcayarak başardığını düşünüyorum.



2010'da Türkiye'de vizyona giren animasyonların yekün seyirci sayısı:
Oyuncak Hikayesi 3: 228.219 (İlk 2 hafta)
Şrek: Sonsuza Dek Mutlu: 534.904
Astro Boy: 125.687
Ejderhanı Nasıl Eğitirsin?: 196.697
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Etiketler
büyük, Çocuk, filmler, görünümlü


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB kodu Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Açık

Forum Jump


Tüm Zamanlar GMT Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 07:23.


mersin escort alanya eskort