![]() |
![]() |
#1
|
|||
|
|||
![]()
2012'de neler olabilir?
Kutuplar yermi değiştirecek? 10.cu gezegen mi yaklaşıyor? Foton Enerji Alanı nedir? Astrometeoroloji ne diyor? Dini anlayışlar neler içeriyor? 12,000 yıl önce ne oldu? Ya öncesi? 3- PİRAMİTLER BİRŞEY Mİ ANLATIYOR ? İlginç kesişme Eğer dünyaya düz bir biçimde dolaşacak bir hat çizecek olsaydık Paskalya Adası, Nazca çizimleri, Ollantaytambo, Tassili n'Ajjer ve Gize'deki Keops piramidi aynı hat üzerinde olacaklardı. Ve diğer dünya harikalarıda 1 ila 10 radde sapma ile bu hattın üzerinde yer alacaklardı. Bu yerler eski Pers başkenti Persepolis, Indus Vadisindeki Mohenje Daro, kayıp şehir Petra, tanrılar kenti Siwa, eski sümer şehri Ur , Kamboçya ve Tayland topraklarında yer saha ünlü Angkor antik kenti...Eğer dünyayı yatay bir düzlemde gözleyebilseydik bu uyumu gözlemleyebilirdik. 0.00° K 48° 36' B 30° 22' K 41° 24' D 0.00° K 131° 24' D 30° 22' G 138° 36' B Bu hattın uzunluğu 24892 mil. Örneğin Keops piramidi ile Ollantaytambo arası 7472 mil veya Ollantaytambo ile Paskalya adasının arası 2579 mil. Angkor Wat ile Keops piramidinin orta noktasında Indus vadisi ve Mohenjo Doro şehri ile henüz kazıları yapılmamış Ganweiwala şehri bulunmakta. Her ikiside hattın üzerinde. Ancak Indus vadisinin ilginç bir özelliği Paskalya adasının dünya üzerindeki tam zıttı bir noktada bulunuyor olması. Daha da ilginç nokta, dünya üzerinde henüz çözülememiş antik dillerden ikisinin bu iki bölgeye ait olması. Indus vadisi yazıtları ve Rongorongo yazı dili. Dünya'nın bilinen ilk yazılı dilleri Mısır Hiyeroglifleri ve Sümer cuniformlarıdır. Ve bu hat üzerindedirler. Ayrıca dünyadaki Musevilik, Hristiyanlık, İslamiyet, Hinduizm, Brahmanizm, Budizm , eski Mısır dinlerinin hepsi bu hat üzerindeki antik bölgelerde ortaya çıkmıştır. Bunlar bazı dikkat çekici kısımlardı. Bu konunun asıl ilginç noktasına geçebiliriz. Kutup kaymasına kanıt olabilirler mi? Dünya kutuplarıyla , ekvator arasındaki ara her iki yön içinde 6215 mildir. Kutup kayması teorisine göre (bu konuyu daha önce işlemiştik) şimal ve Güney kutup noktaları daima aynı noktada değillerdi. Bu teoriler dünya kabuğunun gerçekleştirdiği devinim sayesinde kutup noktalarının yer değiştiriğini ileri sürmekte. Plaka tektoniği ilkesine bağlı olarak dünya kabuğunun varolan hareketinin bir sonucu olduğu öngörülmekte. Buna alternatif teoriler ise, eksen değişimi ve kutup kayması teorisi. Kutup kayması teorisine göre dünya kabuğunda ani bir yer değişim meydana gelmekte. Bunu "Neler olabilir?" kısmında ele alacağız. Ayrıca fenomenler kısmında teori ile ilgili açıklamayı okuyabilirsiniz. Bu teorinin yaratıcılarından Charles Hapgood'un The Path of the Poles isimli kitabında teorisini jeomanyetik ve karbon tarihleme metodlarıyla destekliyor. Charles Hapgood ve When the Sky Fell isimli kitaplarında Rose and Rand Flem-Ath daha önceki şimal kutup noktalarından birini Alaska'nın Yukon bölgesindeki 63 radde şimal enlemi , 135 radde Batı boylamındaki yer olarak kabul ediyorlar. Yaklaşık 80 ila 100 bin yıl öncesi için. Fakat bu hesapların kesinliği yoktur. 80 bin yıl öncesine gitmeden de kati noktayı tespit etme şansımız derhal derhal yok. Peki bu şimal kutup noktası bahsi geçen yerden 250 mil daha kuzeydoğudaki 59° 38' Kuzen enlemi, 138° 36' batı boylamındaki bir nokta olsaydı ne olurdu? Ki, coğrafi açıdan çokta büyük bir ara değil. Üstelik bu bölge Yukatat adıyla geçen ve şimal Amerika'daki en büyük buzul kalıntılarının olduğu yer olarak bilinmekte. Eğer 59° 38' şimal enlemi 138° 36' boylamındaki nokta eski şimal kutbu idiyse, bahsettiğimiz eski yapıların buluştuğu hat bu kutbun "ekvator" çizgisini temsil ediyor olacaktı. Bu bilgi, bu yapıların 80 bin yıl önce yapıldığına dair bir bilgi sunmamakta ancak, dikkate değer bir özellik ortaya koydukları kesin. Sanki birşeyler anlatmak ister gibi. Belkide bizim yaş hesaplama yöntemlerimizde bir hata var. Aşağıdaki liste bu antik yapıların bulundukları yerlerin paralel ve boylamları ile, bahsettiğimiz eski yapılar çizgisine ve 80 bin yıl önceki kutup noktası olduğunu öne sürdüğümüz noktaya olan mesafelerini görmektesiniz. (Tüm bu yapılar hakkında bilgi ve resimler, eski uygarlıklar kısmına eklenecektir. ) Ara Mesafe Antik Yerler Paralel Boylam 59°38'Kuzey 138°36'Batı Kesişme çizgisi Keops Piramiti 29° 59' şimal 31° 09' Doğu 6,215 mil 0 mil Siwa 29° 14' şimal 25° 31' Doğu 6,223 mil 8 mil Ollantaytambo 13° 15' Güney 72° 16' Batı 6,215 mil 0 mil Machupicchu 13° 06' Güney 72° 35' Batı 6,198 mil 17 mil Nazca çizimleri 14° 42' Güney 75° 06' Batı 6,215 mil 0 mil Paskalya Adası 27° 06' Güney 109° 20' Batı 6,215 mil 0 mil Anatom Adası 20° 10' Güney 169° 48' Doğu 6,215 mil 0 mil Preah Vihear 14° 24' şimal 104° 40' Doğu 6,235 mil 20 mil Phimai 15° 13' şimal 102° 50' Doğu 6,240 mil 25 mil Sukothai 17° 01' şimal 99° 42' Doğu 6,218 mil 3 mil Pyay 19° 15' şimal 95° 05' Doğu 6,207 mil 8 mil Mohenjo Daro 27° 15' şimal 68° 17' Doğu 6,231 mil 16 mil Perseopolis 29° 56' şimal 52° 55' Doğu 6,211 mil 4 mil Ur 30° 57' şimal 46° 07' Doğu 6,169 mil 46 mil Petra 30° 19' şimal 35° 28' Doğu 6,210 mil 5 mil Yaşanmakta olan belirtiler Küresel ısınma. Gerçekten küreselmi? Depremler. Artıyorlar mı? Ozon tabakasını gerçekten bizmi deldik? Manyetik kutbumuzu kim döndürdü? Manyetik kalbimiz krizmi geçiriyor? Güneşimizin saatimi bozuldu? İklimler değişiyormu ? Buzları gerçekten sıcak havamı eritiyor? Dünya değişiyor mu? KÂHİNLER BİLİYORMUYDU? Astroloji bir düş satıcılığı değildir. Bireylerin , grupların yada ulusların yazgılarını önceden havadis, bilgi, salık vermek amacıyla gezegenlerin ve yıldızların veya daha başka etkileşimli kaynakların ; dünya olayları üzerindeki etkisini yorumlamak olarak anlatım edebiliriz Astrolojiyi. Fakat günümüzdeki astroloji, kolay ve nakit kazanmak amacı güden birçok insanın elinde insanları kandırma, duygularıyla oynamak şeklinde uygulanıyor. Astrolojiye köken olarak Eski Mısır gösterilmekte. Ancak eğer coğrafi keşifler sırasında yok edilmeselerdi eski Güney ve Orta Amerika uygarlıkları olan Aztek , İnka, Maya , Olmec gibi uygarlıklarda bugün birer kaynak olarak gösterilebileceklerdi. Ancak bu medeniyetlerde yapılan astroloji çalışmaları, günümüzdeki kullanım tarzıyla ve yöntemleriyle taban tabana zıttır. Gerçek değerinden çok şeyler yitirmiştir. Hatta artık çağdaş bilimimiz bile ispatlama noktasına gelmiştirki, en azından Güneş , insanın karakterini direkt olarak etkilemektedir. Ama bir farkla, bugünkü burç fallarında uyguladığımız "doğum günü" mantığından çok, ebeveyn karnında cenin'in oluştuğu ilk an bu etkileşimi sağlar. Ve bunu tespit etmek çok zor birşey olduğundan günümüz astrologları klasik ve hatalı yöntemlerinde ısrar etmekteler. Üstelikte Zodyak olarak tabir edilen 12 aylık astrolojik süreç aslında her 2600 yılda bir bir ay olmak üzere kaymaktadır. Örnek verecek olursak, örneğin Ağustos ayında doğmuş bir kişiyi Aslan burcunda kabul ediliyor ise, 2600 yıl sonra Başak burcundan kabul edilebilecektir. Tabii bugün bile hangisinde olduğumuz tespit edilmiyor. Çünkü kullandığımız Zodyak çizelgesi bile Sümer medeniyeti zamanında hazırlanmış. Burç kavramı Kur'an-ı Kerim'de dahi geçmektedir, " İçinde burçları bulunan göğe and olsun. Söz verilen kıyamet gününe and olsun. Kıyamet gününe şahitlik edene ve edilene and olsun ki , insanlar öldükten sonra dirileceklerdir" (Buruc Suresi: 85/1-4) Bu bölümde kâhinlerle ilgili bilgiler veriyor olmamız, bunların kati doğruluğundan öte, bazı tesadüf olamayacak ortak kehanetlerinin varlığıdır ve bazı doğrulu kanıtlanmış kehanetlere sahip oluşlarıdır. Dünyada adları tanınmış kişilerin kehanetlerine yer vereceğiz. Bunlardan en ünlüsü Nostradamus ve diğerleri Edgar Cayce ve St. Malachy. KAHİNLER 1- St. Malachy - Papalar kehaneti Belkide bu tip kehanetlerde bulunan kişiler arasında hakkında en az bilgi bulunan ve kehanetleri belkide en sıradışı olan kişi St. Malachy olarak bilinen kişidir. Kendisi irlandalıdır, 1100 yılının derhal başında Armagh kentinde doğmuştu. Asıl adı O'Morgair'di. Mistik çalışmaların yoğun olduğu bir dönemde yetişmiş ve 25 yaşında rahip olmuştu. Ve ardındanda doğduğu kentin baş papazı oldu. O devirde "Vatis" adı verilen kahinler faaliyetlerini yaygın bir şekilde sürdürdüğü için, durugörü gibi yetenekler normal karşılanıyordu. Daha sonraları bu çalışmalar yasaklanmıştır. 1132 yılında ise, İrlanda Başpiskoposu oldu. 1138 yılında Roma'ya hacca giderken York şehrinde yeni kurulmuş olan Sistersien Tarikatı rahipleriyle tanıştı ve onlardan etkilendi. Tarikatın kurucusu St.Bernard'ın yanında kalmaya karar verdi ama Papa'nın zoruyla art döndü.1148 yılında önceden tahmin ettiği günde öldü. St. Malachy'nin kehanetleri II.Celestin'den başlayarak Papa olacak 111 kişinin kim olacağına dairdir. Bazı örnekler verecek olursak, 5.ci PapaBeyaz Köyden 12.ci PapaLaurent Kılıcı 22.ci Papa Mağlup Ejder 35.ci PapaOssalı Kunduracıdan 61.ci PapaKüçük Adam'dan 71.ci PapaOrman Meleği 100.cü PapaEtrürya'daki Balnes'dan 109.cu PapaAy'ın yarısı 110.cu Papa Güneş İşçisi 111.ci PapaZeytin'in zaferi Her papayı simgeleyen birkaç sözcük. Aslında herbiri o papaya ait bir özelliği temsil ediyor. Birkaç örnek verecek olursak, 35.ci Papa - Ossalı Kunduracıdan: Fransız'dır. Ossa ailesindendir ve babası kunduracıdır. 61.ci Papa - Küçük Adam'dan : III.Pie (1503) : Siena'lıdır. Piccolomini ailesindendir. Piccolo, Küçük ; Uomini : Adamlar anlamına gelir. Piccolomini birleşik kelimedir. 64.cü Papa - Florent Aslanı : VI. Adrien (1522) : Armasında bir aslan simgesi bulunan Florent'in oğludur. 109.cu Papa - Ay'ın yarısı : I. Jean Paul (1978): Papalık görevini ancak 1 ay sürdürmüştür. Göreve seçildikten sonra öldürülmüştür. Seçildiğinde ve öldüğünde yarım ay vaktiydi! 110.cu Papa - Güneş İşçisi : II.Jean Paul (1978): Dünya barışının sağlanması için harcadığı çabalardan dolayı tam bir güneş işçisi olarak yorumlanabilir. Ezoterizmde güneş sembolü, mükemmelliyeti sembolize eder. Ayrıca kendisi Polonyalıdır. Bir başka bakış açısıda Güneş işçisi latince olarak "Labore Solis" olarak yazılır ve labore sözcüğü "meydana getirme" anlamıda taşımaktadır. Yaşanan güneş tutulmaları ve alakalı olduğu öne sürülen depremlele de ilişkisi olabilir... Ve son olarak 111.ci Papa - Zeytin'in zaferi. Henüz varolan Papa görevini bırakmadığı için kim olacağını henüz bilemiyoruz. Ancak "zeytin" barışı temsil eden bir semboldür. Barışı sağlayan veya barış ortamında göreve istikbal bir Papa olduğu ortadadır. Peki St. Malachy'nin bahsettiği Papalardan sonra ne olacak? Papalık mevkiimi bitecek yoksa, bir Papanın gelmesi mümkünmü olamayacak? Bugünkü papa olan II.Jean Paul'un iyice yaşlandığı ve hasta olduğunu düşünürsek, yeni Papa'nın 2004-2005 civarında istikbal olması muhtemeldir. Ancak son günlerde yaşanan savaş havası, zeytinlik bir durumda şuan için ortaya koymuyor. Ancak St.Malachy'nin Papa listesinden sonra kullandığı cümle çok ilginç Hatta bizim 2012 yılı teorimizlede ilişkili olabilecek kadar ilginç. Ve bugün yaşadığımız dünyayıda andıran bir sözle başlayan bu cümle şöyle: "Son zulüm sırasında mübarek Roma kilisesi'nin başında Romalı Peter bulunacaktır ve koyunlarını sayısız felaketlerin ortasında otlatacaktır. Bunlar sona erdikten sonra yedi tepeli şehir yıkılacak ve korkunç yargıç halkı yargılayacaktır" Son zulüm, muhtemelen bir savaş veya küresel bir bunalım, kaos ortamı gibi yorumlanabilir. Ancak son cümle daha da ilginç. Çünkü, Istanbul ve Roma şehirleri yedi tepeye sahiptir. Ve bundan sonrada korkunç yargıç halkı yargılayacaktır denmiş. Korkunç yargıç yaşanacak bir felaketi simgelemiyorsa, neyi simgeliyor olabilir? Muhtemelen 2012 civarındaki bir tarihte gerçekleşeceğini ileri sürebiliriz. Bugünkü Papa'nın 1-2 yıl daha devam ettiğini varsaysak 2005, "son zulüm" ve sayısız felaketler (2012'de gerçekleşebileceğini söylediğimiz felaketin öncü belirtileri olabilirler. Bunları Sebep 2012 bölümümüzün 3.cü kısmında ele alacağız) 4-5 yıl sürse 2010 ve ötesindeki yıllara ulaşmış oluyoruz... Ne dersiniz? 111 Papa'da hata yapmamış bir kişi art kalan olaylarda da hata yapabilirmi? Yapmasını ummaktan başka şansımız yok. Bir felaket belki dünyanın yaşadığı bunalım ortamının son bulmasına, yeniden bir başlangıç şansına sebep olacaktır ama buruk bir yeni dönem olacaktır... 2- Nostradamus - En ünlüsü Nostradamus, hakkında yazılan yüzlerce kitap sayesinde derhal derhal tanımayan kalmadı bu kişiy. 14 Aralık 1503 tarihinde Fransa'nın Saint Remy de Provence kasabasında dünyaya gelen ve asıl adı Michel de Nostradame olan Nostradamus, aslen bir tıp doktorudur. Astrolojiyle ilgilenmiş ve Mısırlılara özgü bir şifreleme tekniğinde uzmanlaşmıştır. Ki, bu şifreleme tekniğini, hem kehanetlerini elde etmede, hem de bunları kaleme alırken, dönemin engizisyon hakimiyetinde olmasının da etkisiyle tüm kehanetlerini olabildiğince zor deşifre edilebilir hale getirmiştir. Durugörü yeteneğiyle elde ettiği kehanet niteliği taşıyabilecek öngörülerini, istikbal kuşaklar tarafından kolayca anlaşılamamasını istemiştir. İnsan gelişimine ziyan vereceğini düşünüyordu... Vakitleri geldiğinde anlaşılsın istemiştir ve bunu kral II.Henri'ye yazdığı mektuptada belirmiştir: "Aradan vakit geçince ve benim dünyadan ayrılmamadan sonra, yazdıklarım, yaşadığım sürede verildiği değerden çok daha değerli olacaktır." Gerçektende öyle oldu. Yaşamı ise pek sıradan değildi. İki çocuk sahibi oldu ve iki çocuğunu da kaybetti. 1539 yılında da karısı vefat etti. Sekiz yıl boyunca Fransa ve İtalya'da çeşitli yerlerde bulundu. Babil, Mısır ve Kalde'deki majik çalışmalar ile ilgilendi. 1544 yılındaki büyük veba salgınıyla mücadele etti. Bu dönemde kehanetlerine ve yüzlük (her biri dörtlüklerden oluşan kehanetlerin bir araya gelmesi oluşturuyordu.) "Présages", başlığı altında toplanan kehanetlerinin son dörtlüğünde kendi ölümünü söylemişti: " Artık yapacak bir şey kalmadı, Tanrıya gidiyorum, Bir sonrakiler, dostlar ve kan kardeşler geliyor, Yatağın yanındaki sıranın üzerinde bulunacağım, Ölmüş olacağım..." (Présages,141) 2 Temmuz 1566 sabaha karşı aynen anlattığı şekilde ölü bulundu. Ardından bıraktıkları ise, - Yeni doğan oğlu Sezar'a yazdığı mektup. - II.Henri'ye yazdığı mektup - Yüzlükler. Toplam 12 adettir. 7,11 ve 12.ci yüzlüklerdeki dörtlüklerin büyük kısmını çıkarmış ve yayınlamamıştır. - Présages 141 dörtlükten oluşur. - Altılıklar : Altışar mısradan oluşan 58 kıta. Şimdi mektuplarda konumuzla ilgili kısımlara yer vereceğiz, Oğlu Sezar'a mektubu , Salon de Provence , 1 Mart 1555 : "...Dünya'nın büyük bir keşmekeş ve sarsıntı geçireceğini söyleyince, özellikle bilim adamları da teleşlanacaklar ve çoğu bu kehanetin saçma olduğunu ileri sürecek. Seller öylesine yaygınlaşacak ki, üzeri su ile örtülmemiş tek bir bölge bile kalmayacak. Ve bu öylesine uzun bir süre devam edecek ki, vakit ve mekan belirleyen derhal tüm veriler yitirilene kadar sürecek. Bu olaylardan önce ve hatta dev tufanın ardından, çoğu bölgeye derhal derhal bir damla yağmur bile yağmayacak. Gökyüzünden ateş parçaları ve taşlar düşecek ve düştükleri yerdeki yaşamı söndürecekler. Bunlar kısa bir vakit içinde ve son büyük kargaşadan önce yaşanacak. Çünkü derhal sonra Mars gezegeni ritmin bozacak, dönemin sonunda, dönüşüne yeniden başlayacak. İşte o vakit gezegenlerin çoğu Kova Burcu'nda toplanacaklar, diğerleri ise uzun bir süre Yengeç Burcu'nda gezinecekler... Benim kehanetlerim gerçekleşene kadar yeryüzüne Tanrı'nın merhametinden pek çok bir şey inmeyecek,oğlum... Ve bütün bunlar büyük kaynaşma başlar başlamaz yerine istikbal Karanlık ve şiddetli fırtına sırasında "Onları ezeceğim" diyecek Efendimiz. Onları ezecek ve üzüntü duymayacağım." II.Henri'ye mektubu , 1558 : " Sırada önce bir güneş tutulması var, Dünyanın ilk yaratılışından İsa'nın ölümü ve çektiği acılara, o günden bu günkü zamana kadar görülen en karanlı ve kapalı güneş tutulması. Ve Ekim ayında bir takım kaymalar olacak. Bu kaymalar öylesine etkin olacak k, Dünya'nın çekim gücünü yitirdiği, doğal dönüşünden koptuğu ve ebedi karanlığa yuvarlandığı izlenimi verecek. Ocak-Şubat döneminde ve daha sonra, aşırı değişiklikler olacak. Yani ülkelerin şekli şemali değişiverecek. Bazen vakit büyük bir depremle, bazen vakit ilk büyük katliamdan güç kazanan ve felaket saçan kızın, yeni Babil'in egemen oluşuyla. Bütün bunlar 73 yıl ve 7 aydan çok sürmeyecek. Sonra, kavmin arasından, o günlere değin kısır kalmış, 50.ci paralel dolaylarında Dünya'ya gelmiş biri çıkacak ve tüm Hristiyan kilisesini yenilecek. Sınırlarla bölünmüş ve parçalanmış olan insanlar arasında büyük bir barış, birleşme ve geçim ortamı sağlanacak. Bu barış çeşitli hükümetlerce öylesine perçinleşecek ki, farklı dünya görüşlerine mensup savaş çığırtkanları aşağılanarak, güçleri ellerinden alınmış bir durumda kalmaya mahkum olacaklar. Bilge rolüne çıkan kuduzun imparatorluğu da ele geçirilecek. " Nostradamus metnin bu kısmında da, diğer kehanetlerinde olduğu gibi tarih akışını kasten birbirine karıştırmıştır. "Bilge rolüne çıkan kuduzun imparatorluğu ele geçirilecek" sözü metnin ilk kısımlarında olmalıydı. Tüm yorumcuların ortak fikri bu kehanetin Hitlerden bahsettiği şeklinde. Ve Güneş tutulması 1999 yılında gerçekleşmiş ve ardından depremler, sellerle dolu bir sürece girilmiştir. 11 Ağustos 1999 tarihindeki tam güneş tutulması NASA'nında belirttiği gibi gerçekleşebilecek mükemmel tutulmalardan biriydi. Hatta sırf bu tutulma sayesinde Güneş'in dış katmanlarının çekimleri ve bu katmanlar üzerinde araştımalar yapılabildi. Peki bu tarihten sonra neler olabilir. Bunu Nostradamus'un bazı dikkat çekici dörtlüklerinde görebiliyoruz. " Yağmur, alışılmışın dışında güçlü ve boşanırcasına bardaktan, Can verecek davarlar. Yanlızca kadınlar arındırılmış tehlikeden. Dolu, yağmur, fırtına. Uzanacak Fransa halkı, serilecek yere. Önlemek için toptan ölümünü halkın, çırpınacaklar haksız yere. "(Présage,126) " Su baskınları Verona'dan başlayacak..." (Yüzlükler II-3) " şimal kutbu'ndaki bitmez yağmurlar..." (Yüzlükler, VI-5) " Aniden ve yeni baştan iniyor yağmur acımasız Gökten taşlar yağıyor, Ve ateş kaynatıyor denizi " (Yüzlükler, II-18) " Ölüm... Fırtına ve yağmur uçuracak damı, Kırk yıl boyunca görülmeyecek gökkuşağı Ve kırk yılın ardından çıkacak her gün Kupkuru topraklar andıracak çölü Sonunda büyük tufanların varılacak farkına. " (Yüzlükler, I-70) Son 1-2 yıllık dönemde neredeyse sel görmemiş bir toprak parçası neredeyse kalmadı dünyada. Avrupa, Asya, Amerika,Türkiye... Ve her geçen gün sıklaştığını ve mevsimlerden bağımsız olmaya başladığını görebiliyoruz. şimal kutbundaki buzulların 2010 yılına kadar tamamen erimiş olacağı artık bir sır değil. Peki bizim 2012 olarak öne sürdüğümüz tarihle ilgili olabilecek kehanetleri yokmudur? " İlahi kelam gökyüzüne ve yeryüzüne madde verecek, Büyülü altın mistik bir görev peşinde, Beden, can ve ruh hepsi çok kudretli. Her şey ayaklarının altında, sanki gökyüzünün koltuğunda ." (Yüzlükler, II-2) " Dağların yanındaki İtalya toprakları sarsılacak " (Yüzlükler, I-93) " Yer sarsılacak, toprak inip kalkacak Mısır ve İslam ülkeleri sarsılacak " (Yüzlükler, II-86) " Birçok geceler boyunca Dünya sarsılacak İlkbaharda iki çaba sarsılacak Korent, Efes iki denizli, yüzecek " (Yüzlükler, II-86) Bu kehanetlere göre coğrafi yapının dahi değişeceği, zerzele veya başka nedenler bağlı yer sarsıntılarının olacağı, Efes gibi yerlerin değişimlere uğrayağını anlayabiliyoruz. Akdeniz , Ege ve Karadeniz'in eş etkiler sonucunda oluşan denizler olduklarınıda mektep dönemindeki derslerimizden zaten biliyoruz. St.Malachy ve Nostradamus'un kehanetleri arasında ilginç bir tesadüfte göze çarpıyor. St. Malachy yedi tepeli kentin yıkılacağından ve sayısız felaketlerden bahsediyor. Nostradamus'ta sayısız felaketlerden bahsederken, İtalya'daki bir olaydan bahsediyor. Yedi tepeli Roma kentinin, İtalya'nın başkenti olması acep tesadüfmüdür? 3- Edgar Cayce - Atlantis'ten geleceğe... 1877 -1945 yılları arasında yaşamış olan Edgar Cayce, 1877'de Kentucky'de Hopkinsville yakınındaki bir çiftlikte doğdu. Mektep yıllarında orta derecede bir öğrenci olmaktan öteye geçmedi. Fotoğrafçılığa başladı. Psişik özelliği 1901 yılında tesadüf olarak keşfedildi. Soğuk algınlığına bağlı olarak sesini yitirmişti. Bir yıl boyunca denenen tedaviler sonuç vermedi. O devirde ipnotizma ülkede rağbet gören bir yöntemdi ve bir dostunun tavsiyesiyle denemeye karar verdi. İpnoz başarıya ulaştı. İpnoz sırasında derin bir uykuya daldı ve tedavi şeklini kendi tavsiye ederek, ses tellerinin durumunu tanım etti. Boğazın bu bölgesindeki kan dolaşımını arttırmak gerektiğini söylemişti. İpnozu yapan kişi bunu gerçekleştirdi. Uyandığında sesi düzelmişti. Kendi tavsiye ettiği tedavi işe yaramıştı. Arkadaşları ve ailesi şaşkınlık içindeydi. Haberler yayılınca kendi üzerlerinde denenmesi için pekçok hasta etrafını sardı.İlk başlarda tereddüt etti. Tıp veya anatomi hakkında hiçbir bilgisi yoktu. İnsanları öldürme olasılığından korkuyordu. Fakat ısrarlara dayanamayarak ipnoz seanslarına devam etti. Uykuya daldığı sırada söyledikleri ve yaptıkları hakkına hiçbir bilgisi yoktu. Ve bu seanslar sırasında, tıkanmış bir dalağı, mide ülserini ve bunların kati yerlerini, bir hamileliği, bir anemiyi, şeker hastalığını, epilepsiyi, derhal derhal o dönemde bilinmeyen tüm hastalıkları doğru şekilde teşhis ve tedavi etmişti. Bu ipnoz seansları sonunda pekçok soruyada yanıt vermiş. Bazıları metafizik bazıları kehanet sayılacak pekçok bilgiden bahsetmiştir. 1902 ile 1945 yılları arasında, şahitlerin önünde daktiloya geçirilmiş 14000 civarında kayıt vardır. Sadece geleceğe ait değil, geçmişe özellikle Atlantis'e ilişkin bilgilerde verdi. Biz bu konulara deyinmeyeceğiz. Bizim konumuz 2012 yılına doğru olabilecekler... Şimdi bazı "okumalar" dan örnekler verelim: " Geçiş dönemi 1958 - 1998 arasında yaşanacaktır. Bu dönem sonunda Yeni çağ başlayacaktır " (364) Yine geldik 1999'lara. Üç kahininde eş yılları yani 1998-1999 sonrasını Yeni çağ olarak adlandırması tesadüf olabilirmi? Devam edelim... 1934 yılında şöyle demişti: " Yeryüzünün pek çok bölgesi alt üst olacak. İlk bölüm süresince (1958-1998) Birleşik Devletler'in batı kıyılarının fizik görünümünde değişiklikler meydana gelecek. Grönland'ın kuzeyinde körfezler ve su akımları belirecek. Karaibler Denizinde yeni siyah parçaları su üstüne çıkacak... Güney Amerika, kuzeyinden güneyine kadar sallanacak ve Antartika'da, Ateş Ülke'sinin kıyıları açıklarında siyah parçaları belirecek ve denizi kabarık bir boğaz meydana getirecek" Gerçektende bu yıllar arasında Alaska'da 9.2 magnitude (http://neic.usgs.gov/neis/eqlists/USA/1964_03_28.html) büyüklüğünde bir zerzele meydana gelmiş ve depremin yaşandığı bölgede coğrafi yapı gerçekten değişmiştir. 400 metre civarında bir hareketle siyah yükselme hareketi yapmıştır. Denizin doğal kıyı şeridini terketmiş, bir miktar art çekilmiştir. 1957-1998 yılları arasında Birleşik Devletlerin batı kıyılarında yaşanan depremler şunlardır: (kaynaklar: Amerika'daki büyük depremler http://neic.usgs.gov/neis/eqlists/10maps_usa.html depremlerin olduğu yerler http://neic.usgs.gov/neis/eqlists/15maps_usa.html) TarihYerMagnitude 3 Mart 1957Alaska9.1 28 Mart 1964Alaska9.2 4 Şubat 1965Alaska8.7 10 Haziran 1996Alaska7.9 6 Mart 1988Alaska7.8 8 Kasım 1980California7.6 28 Haziran 1992California7.3 Zerzele uzamanlarının ortak yorumlarına göre 7.5 ve üzeri depremler coğrafi yapı değiştirecek güçtedirler. Derelerin yatakları değişebilir, kıyılarda veya toprakta belirgin değişimler gerçekleşebilir. Ki, depremlerin büyüklüğü 8.0 ve üstüne çıkmaya başladığında bu daha da belirgindir. Edgar Cayce ayrıca, Güney Amerika'nın kuzeyden güneye sarsılacağını belirtmiş. Buda bizim Zerzele Özel kısmında ele aldığımız, ölçülüm yapılan dönemde tespit edilen en büyük zerzele olan 9.5 magnitude büyüklüğündeki deprem. 22 Mayıs 1960da bir zerzele fırtınası şeklinde Şilide gerçekleşmiştir. 36.cı güney paralelinden, 44.cü güney paraleline kadar olan yaklaşık 1000 millik bir alanda etkili olmuştur. Coğrafi yapı belirgin bir şekilde değişmiştir... Ayrıca 1959 yılında Amerikan Jeodezi daires, Macellan Boğazı'nın kuzeyinde , Amerika kıtası'nın en güney ucunda daha önce hiç yer sarsıntısı olmamış bir bölgede önemli bir zerzele meydana gelmiş olduğunu rapor etmiştir. " ABD'nin batı kıyısındaki, aynı zamanda doğu kıyısındaki ve orta kısmındaki çok sayıda bölge altüst olacak. Önümüzdeki yıllarda Atlantik ve Pasifik'te karalar belirecek. Ve pek çok ülkenin kıyı bölgeleri sulara gömülecek. İçinde bulunduğumuz dönem ait (1941) pek çok savaş alanları bile batıp gidecek.New York şehrinin çevresindeki kıyı parçalarının ve hatta bizzat şehrin kendisinin büyük bölümü kaybolup gidecektir. Ancak bu, diğer bir nesilde meydana gelecektir; oysa Carolina ve Georgia'nın güney kısımları çok daha erken bir zamanda batacak..... |