Türk Devletlerinde Çelebi
Çelebi Türklerde çeşitli sanat ve iş sahiplerine sembol olmuş bir tabir. Lehçe-i Osmâniye’de; okuma bilen okumuş nâzik manâları verilmektedir. Asil nâzik asil zarîf terbiyeli koca tabiri olarak da kullanılmıştır. Daha önceleri şehzadelere unvan olarak verilirdi. Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî’nin evlat ve ahfadına da bu unvan verilmişti. Osmanlılar'da padişahların erkek çocuklarına evvelce “bey” sonra “çelebi” unvanı verilmiş daha sonra erkek kız ayrılmadan “sultan” tabiri müştereken kullanılmıştır. Çelebi Türkçe'de kibar centilmen manâsını anlatım ediyordu. Tatarlarda ise kadınlar kocalarının erkek kardeşlerine kardeşlerinin erkek çocuklarına hürmet ve tazim ifadesi olarak çelebi derlerdi. Osmanlı yazı lisanında 17. asra kadar hanedan mensuplarının yüksek dinî erkânın meşhur müelliflerin lakap ve unvanı olarak kullanılmıştır. On sekizinci asır başına doğru çelebi kelimesi yerine efendi tabiri kullanılmaya başlanmıştır.
|