Forumbulteni.Com     forum  

Geri Git   Forumbulteni.Com > > >
Yardım Topluluk Ajanda Bugünki Mesajlar Ara

Cevapla
 
Seçenekler Stil
  #1  
Alt 14.Ocak.2019, 03:33
BuraK BuraK isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Moderator
 
Üyelik tarihi: 14.Ocak.2019
Mesajlar: 660
Standart Süleyman Şah Türbesinin Türkiye İçin Önemi

Süleyman Şah Türbesinin Türkiye İçin Önemi Daha önce de 2 kere taşınan ve "Türk mezarı" olarak da bilinen Süleyman Şah Türbesi Türkiye için sebep bu kadar önemli, hukuki statüsü ve ülke için tarihi anlamı ne? TSK'nın 50 tankla yaptığı operasyonla Süleyman Şah Türbesi'ndeki mübarek emanetler Türkiye sınırındaki bir başka Suriye toprağına nakledildi. Peki Süleyman Şah Türbesi Türkiye için sebep bu kadar önemli, tarihi anlamı ne? TÜRBENİN BULUNDUĞU ALANIN HUKUKİ STATÜSÜ Türbe ve müştemilatının bulunduğu alanın, Türkiye Cumhuriyeti'ne ait olduğu konusunda hiçbir tereddüt bulunmamaktadır. 20 Ekim 1921 tarihinde Türkiye ile Fransa arasında imzalanan Ankara Antlaşması'nın 9. maddesi[2] uyarınca, söz konusu bölge Türk toprağı sayılmış ve Türkiye'ye türbede muhafız bulundurma ve bayrak çekme hakkı tanınmıştır. Bu hak, Lozan Barış Antlaşmasında da teyit edilmiştir. Suriye'de hâkimiyetini devam ettiren Fransa ile daha sonra (30 Mayıs 1926, Türkiye ile Fransa Arasında Suriye ve Lübnan İçin Dostluk ve İyi Komşuluk Sözleşmesi) yapılan anlaşma ve görüşmelerde de arazinin Türk toprağı olduğu hususunda değişiklik yapılmamış ve sınır çizgisi korunmuştur. Öte yandan, Suriye ile 5 Ağustos 1956 tarihli, Halep Protokolü (Türkiye-Suriye Yüksek Hudut Komisyonu Toplantısı) ile Süleyman Şah Türbesi'nin mülkiyeti konusunda iki ülke arasında bir ihtilafın bulunmadığı ve kabrin mülkiyetinin Türkiye'ye ait olduğu kayda geçirilmiştir. 1973 sonrasında Türbe'nin taşınmasına ilişkin tüm görüşmelerde ve ilgili tutanaklar ve protokollerde de Süleyman Şah Türbesi'nin Türk toprağı niteliği vurgulanmıştır. SURİYE ANLAŞMALARA BAĞLI KALDI Bugüne kadar Süleyman Şah Türbesi ve Saygı Karakolu'na ilişkin yapılan tüm resmi yazışmalarda Suriye tarafı, anılan anlaşma hükümlerine bağlı olduklarını beyan etmiştir. Son olarak, Suriye'nin İstanbul Başkonsolosluğu'ndan 2012 yılında alınan bir notada, Suriye tarafının 1921 tarihli Ankara Anlaşması'na ve 1956 tarihli Halep Protokolü'ne bağlı olduğu bir kez daha teyit edilmiştir. Uluslararası anlaşmalar uyarınca, türbenin bulunduğu 10 dönümlük arazi, Türkiye mülkiyetine ve egemenliğine bırakılmıştır. Türbenin bulunduğu bölge, ülkemiz sınırları dışındaki tek yurt toprağıdır. NEDEN BU KADAR ÖNEMLİ? Türbe'nin bulunduğu alan, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kendi sınırları dışında sahip olduğu tek toprak parçasıdır. Öte yandan, tarihçilerin bildirdiğine göre, Caber Kalesi'ndeki türbeye hem Osmanlı dönemi öncesinde hem de Osmanlı döneminde özel bir önem verilmiştir. Cumhuriyet döneminde, de aynı ilgi, farklı vesilelerle gösterilmeye devam edilmiştir. Osmanlı öncesi dönemde, Caber Kalesi'ndeki eski türbenin bulunduğu ilk yapının inşasına Halep Emiri Zengi Atabek döneminde başlanmış ve oğlu Nureddin tarafından tamamlanmıştır. Selahaddin Eyyubi döneminde, türbe koruma altına alınmış ancak 1260 yılında Moğollar tarafından yıkılmıştır. Osmanlı döneminde ise, Yavuz Sultan Selim, mezarın bulunduğu alanıve türbeyi restorasyondan geçirmiştir. 1700 yılında da Rakka Valisi Kadı Hüseyin Paşa, Süleyman Şah'ın mezarına bir türbe inşa etmiştir. Kayıtlara geçen ilk düzenleme ise Sultan Abdulhamit dönemine aittir. 1882 yılında, Sultan Abdulhamid döneminde mezar yine gündeme gelmiş, bir türbe olarak yeniden inşası için keşifler yaptırılmış ve inşası için karar alınmıştır. Türbeye ek olarak kuyu, ambar ve muhafızlar için bir koğuş yaptırılmıştır. Türbeye bir onbaşı kumandasında bir takım ve maaşlı bir türbedar da atanmıştır. Daha sonra 1910 yılında, Sultan Mehmed Reşad döneminde yeni bir keşif yaptırılmış, türbenin tamiri kararlaştırılmış ama Birinci Dünya Savaşı'ndan dolayı tamirat mümkün olmamıştır. MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'E TEBRİK Cumhuriyet'e geçiş ve sonrasında da, Türbe ve müştemilatına gösterilen ihtimam sürekli bir biçimde devam ettirilmiştir. Geçiş döneminde, ilk olarak Halife Abdülmecid Efendi, 18 Ekim 1921'de Ankara'ya, Büyük Millet Meclisi Başkanlığı'na, kendi el yazısıyla bir name göndermiş, Caber Kalesi'nin Türk toprağı olarak kalmasını Fransa'ya kabul ettiren Mustafa Kemal'i kutlama etmiştir. Cumhuriyet döneminde, hukuki süreçlerin yanında, Süleyman Şah Türbesi ve müştemilatına yönelik ilk çalışma Mustafa Kemal'in talimatıyla yapılmıştır. Türbe, ilk olarak elden geçirilmiş ve bir zaptiye karakolu yapılmıştır. 1931 yılında geniş kapsamlı bir tamirat yapılmış ve daha önce kaldırılan imamlık kadrosu da ihdas edilmiştir. Türbede yatan Süleyman Şah'ın, I. Kılıçarslan'ın babası Kutalmışoğlu Süleyman olabileceği bazı kaynaklarda dile getirilmektedir. Bununla birlikte Kutalmışoğlu Süleyman'ın mezarının Halep Kapısı'nda olduğu iddia edilmekte ve öldüğünde Caber Kalesi'nin Selçukluların eline geçmediği de bilinmektedir. Tarihçilerin büyük bir kısmı, kaledeki türbenin Süleyman Şah'a ait olduğunu düşünmektedir. 1973'teki atama sırasında, görüşmelere katılan Türk heyetine, "Süleyman Şah Felsefesi'ne göre devinim edilmesi" talimatı verildiğini, heyette yer alanlar mülakatlarında dile getirmiştir. 20 Ekim 1921 tarihli Ankara Antlaşması (Madde 9): "Osmanlı sülalesinin kurucusu Sultan Osman'ın dedesi Süleyman Şah'ın Caber Kalesi'nde bulunan ve Türk Mezarı ismiyle belirli Türbesi müştemilatı ile Türkiye'nin malı olacak ve Türkiye oraya muhafızlar koyacak ve Türk bayrağı çekecektir." SÜLEYMAN ŞAH TÜRBESİ'NİN 3. KEZ NAKLEDİLMESİNE DAİR 3. atama öncesine kadar Süleyman Şah Türbesi nerede bulunmaktaydı? Türbe, 1975'ten beri Halep'in Münbiç ilçesine bağlı Karakozak Köyü yakınındaki 10 dönümlük bir arazide bulunmaktaydı. Sınırlarımıza 37 km mesafede olan arazide; 3 sandukanın bulunduğu Türbe, müştemilat ve Süleyman Şah Saygı Karakolu yer almaktaydı. Daha önceki iki atama hangi dönemlerde ve hangi gerekçelerle yapılmıştır? Türbe ve müştemilatı bundan önce iki kere (1939, 1975) taşınmış; ayrıca Suriye rejimitarafından taşınma hususuiki kere daha (1995, 2001) gündeme getirilmiştir. "Türk Mezarı" olarak bilinen türbe ve müştemilatı, 1975'e kadar sınırımıza 100 km uzaklıktaki Caber Kalesi'nin eteklerinde bulunmaktaydı. Birinci yer değişikliği1939 yılında kale içinde gerçekleştirilmiştir. Tamirinin imkânsız hale gelmesi ve güvenlik zaaflarının oluşması sonucu türbe, kale içinde kurulan karakolun yanında eski özelliklerine müsait olarakinşa edilmiş ve sandukalar yeni yerine nakledilmiştir. 1975 yılındaki ikinci nakilde ise türbe ve müştemilatı, Caber Kalesi'nden ırak bir noktaya,Karakozak mıntıkasına taşınmıştır. Nakil, 1968'de Suriye tarafından yapımına başlanan Tabka Barajı'nın Caber Kalesi'ni tamamen sular altında bırakması riskine karşı gerçekleştirilmiştir. Atama kararı 1973'te alınmış; türbe, Caber Kalesinden 63 km kuzeyde, sınırımızın ise 37 km güneyindeki yeni yerine nakledilmiştir. Öte yandan 1995 ve 2001 yıllarında Suriye rejimi, inşa edilen bir başka barajdan dolayı (Teşrin Barajı) suyun yükselmesi riskini gerekçe göstererek türbenin yine taşınmasını gündeme getirmiştir. Ancak yapılan müzakeler sonucunda türbenin tahkimat yapılmak suretiyle bulunduğu yerde muhafaza edilmesi hususunda 2003 yılında mutabakata varılmıştır. (23 Ocak 2003, Süleyman Şah Türbesi Tahkimat Projesinin Uygulanmasına İlişkin Ana Tutanak). Gerek 1975'teki nakil, gerekse 1995 ve 2001'deki taşıma talebi, Türkiye-Suriye ilişkilerinde krizlere yol açmıştır.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Etiketler
süleyman, türbesinin, türkiye, İçin, Şah


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB kodu Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Forum Jump


Tüm Zamanlar GMT Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 01:03.


mersin escort alanya eskort