Asur mitolojisi
Asur Mitolojisi Sami ırkına mensup kavimler, M.E. 3000-2000 yılları arasında Arabistan’ın güneyinden Mezopotamya’ya göç etmişlerdir. M.E. 2732 ’lerde Sargon zamanında Samilerin etkilerinin kuvvetlenmeye başladıkları görülür. M.E. 1955’de III. Ur Sülalesinin ortadan kaybolmasıyla bu tesir artmış, M.E. 1000 yıllarında Asurluların bölgenin tek hakimi olmalarına kadar bu tesir devam etmiştir. Babilliler aydın ve sanatkâr, Asurlular ise savaşçı ve haşindiler. Bundan doyalı Asurlular Babil siyasetine yargıç olmalarına rağmen onların fikri hegomonyasını kabul etmek zorunda kalmışlardır. Gittikçe gelişen Asur Devleti İran’dan Akdeniz’e ve Filistin’den Anadolu’ya kadar bu kültürü tanıtmıştır. Babil’in kudreti Ninova’nın önünde silinince, Asurların baş tanrısı Aşur Antik Sümer ve Babil tanrıları ile karışarak en kudretli baş tanrı oldu. Adı iyiliksever anlamına gelmekle birlikte ordunun başında giderek orduları zafere ulaştıran bir savaş tanrısı olarak da bilinirdi. Marduk ve Ninurta’nın yerini saha Aşur kimi kanatlı bir disk şeklinde, kimi bir boğanın üstünde ayakta veya havada uçarken temsil edilirdi. Bereket tanrısı da olduğundan, dallarla çevrili ve yanında bir keçiyle de gösterilmiştir. Karısı büyük tanrıça İştar’dır.
|