Zayıflamada Yeni Trend: DrunkorexiaEn tehlikeli kilo verme metodu karşınızda: Alkolizmle anoreksiyanın evliliği, 'ayyaşeksiya'yı doğurdu. Zayıflama takıntısının dünyayı ele geçirdiği 90’ların sonunda aşırı yiyip sonra da kusan bulimia hastalarıyla tanıştık. Ardından bulimiklerin profesyonel yardımı reddeden şiddetli versiyonu anoreksikler geldi. Amerikan The New York Times gazetesine göre, alkolizmle yeme bozukluğu hastalığı anoreksiyanın tehlikeli karışımı drunkorexia’ya (Okunuşu ‘drankoreksiya’) kapılanların sayısı hızla artıyor. Henüz tıbbi literatüre girmeyen bu yeni zayıflama trendi, özellikle üniversite öğrencileri arasında yaygın. Günlük kalori ihtiyacını aş yerine alkolle karşılayan kadınların sayısı hızla arttığına dikkat çeken gazetenin haberine göre, drunkoreksiklerin bazıları zayıf kalabilmek için içtikten sonra kusuyor. Teksas Üniversitesi’nin konuyla ilgili araştırmasına göre drunkorexia, son 10 yılda özellikle kadın üniversite öğrencileri arasında yayıldı. Gece hayatından ödün vermeden zayıf görünmek isteyen öğrenciler, alkol tüketimini artırarak günde ya tek öğün yiyerek ya da hiç yemeyerek formunu koruyor! İstediğini Iç, Yeter Ki Yeme! Philadelphia’daki sağlık merkezi Renfrew Center’da görev yapan ve yeme bozuklukları konusunda uzman olan Dr. Douglas Bunnell “Ağzına bir üzüm tanesi bile atmayan ama biraları art arda yuvarlamakta sakınca görmeyen kadınlar tanıyorum” diyor ve ekliyor; “Özellikle üniversite öğrencileri zayıflık takıntılılar ancak düzenlenen partilerden de art kalmak istemiyorlar. Onun için ya tüm gün aç kalıyorlar ya da akşam yemeği yiyip gece çıkmadan önce çıkarıyorlar. Boş mideyle hem daha çabuk sarhoş oluyorlar hem de zayıf kalıyorlar. Kimileri zayıflığı garantilemek için uyuşturucu da kullanıyor.” ‘Zararını Görmedim’ Haber kanalı ABCNews.com, ulaşabildiği drunkorexia hastası öğrencilerin yeme alışkanlıklarını araştırmış. Soyadının açıklanmasını istemeyen 22 yaşındaki Savannah, habercilere bu hastalığın çevresinde çok yaygın olduğunu anlatıyor. Teksas Üniversitesi mezunu Savannah, “Gün içinde öğle yemeği yiyor, geceleri dışarı çıkmadan spor yapıyorduk. Çok acıkırsak bir şeyler atıştırıyorduk ama çıkarmak şartıyla! Partilere de katılmak zorundaydık çünkü sosyal yaşamda popülerliğimizi korumamız için bu önemliydi” diyor. Dört yıl boyunca drunkorexia’yla yaşadığını söyleyen Savannah, bu yeme bozukluğunu savunmaktan da imtina etmiyor: “Hiçbir zararını görmedim, hâlâ sağlıklıyım!”