Forumbulteni.Com     forum  

Geri Git   Forumbulteni.Com > > >
Yardım Topluluk Ajanda Bugünki Mesajlar Ara

Cevapla
 
Seçenekler Stil
  #1  
Alt 14.Ocak.2019, 03:19
NurPeri NurPeri isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Moderator
 
Üyelik tarihi: 14.Ocak.2019
Mesajlar: 275
Standart Kütahyanın Tarihi Yerleri

Kütahya İli Tarihi Yerleri Kaleler Kütahya Kalesi Kütahya Kalesi antik devirlerden başlamak üzere yerleşmenin yer aldığı ve Kütahya şehrinin ilk kurulduğu yer olduğu tahmin edilen bu günkü şehre hâkim tepe üzerinde bir iç kale, hisar ve Osmanlı devrinde aşağıdaki suyu da içine almak üzere eklenen üçüncü bir kısımdan meydana gelmektedir. Kale Roma, Bizans, Selçuklu ve Germiyanlı ve Osmanlı dönemlerinde iskân görmüş olmasına rağmen hiç bir döneme ait kitabe bulunamamaktadır. Kütahya Kalesi Evliya Çelebi' ye göre 70 Burca sahiptir. Burçlar çok sık aralıklarla yerleştirilmiştir. Hatta iç kale tarafında adeta birbirine yapışık biçimde burçlar tespit etmek mümkündür. Tuğla hatlarının tuğla dizileri ve duvardaki sayıları bir örnek değildir. Bu vaziyet burçların değişik dönemlerde değişik ustalar tarafından yenilenmesinden ileri geliyor olabilir. Eski durumu hakkında bilgi bulunmamakla birlikte, kaynaklar kalenin son şeklinin Bizans döneminde aldığında birleşmektedir. Kale, tuhaf bir şekilde birçok yönden Diyarbakır Kalesi' ne benzemektedir. Kütahya Kalesinde iki çeşme, iki mescit ve Cumhuriyet yapısı olan bir döner gazino ve kır kahvesi mevcuttur. Kale camiinden hisar kahvesine giden dolambaçlı yol üzerinde iki çeşme kalıntısı vardır. Bunlardan birisi son yıllarda suyu kesik olan güzel bir çeşmedir. İki parça blok taştan yapılmış, sivri kemerli, devşirme çift sütunlu ve yalın nişlidir. Diğer çeşme ise kaba taştan inşa edilmiş bir suyolu ağzıdır. Çeşmeler Ulu Camii Sakahanesi Anadolu Selçuklu Devleti döneminden Kütahya fatihi Hezar Dinari' ye mal edilen yapının 1236-1246 tarihleri arasında yapılmış olması mümkündür. Dışındaki mermer ve çini süslemeler 19.yüzyıl yapımıdır. İç mekân olarak Kütahya'daki Sakahane adı verilen su tesislerinin özgün durumunu koruyabilmiş tek örneğidir. Halen Ulu Camii şadırvanı olarak kullanılmaktadır. Tellal Çeşmesi Sultanbağı tarafında yaşmaklı perde gibi işlenmiş kemeri ve çiçek motifleriyle ılık çeşmelerdendir. Suyunun içimi lezizdir. Çinili Çeşme Mevlevihanenin köşesinde bulunan çeşmesin palmet ve rumilerle kitabesi, lacivert zeminli orta panoda toplanmış, yapraklar ve hatayiler ak zeminli iki yan panoya yayılmıştır. Hürriyet Çeşmesi Belediyenin önündedir. Mermerden yapılmıştır. Çeşmenin alınlığının ortasında tuğralı arma, iki yanında ve yalak ortasında beş kollu yıldız kabartmaları yer almaktadır. Büyük Ve Küçük Bedesten Timurtaş Paşa Camii ile Saadettin Camii arasında bugün "Sebze Hali" ve "Bit Pazarı" olarak kullanılan binalardır. Daha çok birer "Arasta" görünümündedirler. Büyük Bedesten Fatih döneminin ünlü Sadrazamı Gedik Ahmet Paşa vakfıdır. Küçük Bedestenin ise Timurtaş Paşa vakfı olduğu sanılmaktadır. Kapan Hanı Bugün Mevlevihanenin doğusundaki alandan girilen aralıkta, sadece kitabeli kapısı kalmıştır. Eskiden kapan altı ya da tahıl pazarı denilen yerdedir. Evliya Çelebi Karagöz Ahmet Paşa dönemi vakıflarından olan hanın güzellik ve ihtişamına hayran kalmıştır. Muvakkithane Balıklı mahallesinde Saadettin Camiinden Balıklıya giderken eski müftülük binası önündedir. Burasını kapıcı başı rütbesinde bulunan Kütahya mütesellimi Halil Kâmili Ağa 1831-1832 yılında yaptırmıştır. Muvakkithane de birde II. Mahmut tuğrası bulunmaktaydı. Şimdi nerede olduğu bilinmiyor. İçinde 3 adet saat ve bir yetkili bulunuyordu. Günlük hayatta doğru saatin bilinmesi ve namaz vakitlerinin bildirilmesi amacıyla kullanılmaktaydı Örenyerleri Aizanoi Antik Kenti Burası, Kütahya' nın 57 Km güney batısında Çavdarhisar ilçesinde yer almaktadır. Bedir çayının iki yakasında kurulmuş olan bir Roma kenti olup Hıristiyanlık döneminde de önemini korumuştur. Çevresinde savunma surları bulunmayan kent, özellikle Hadrianus (MS 98-117) döneminde çok gelişmiştir. Bedir çayının iki yakasına rıhtım duvarları yapılmış ve bunların arasında günümüze dek uzanan beş köprü ile bağlantı sağlanmıştır. Suyun sol yakasında bir Agora (pazar yeri), küçük bir tapınak, Zeus tapınağı, hamam, stadyum ve tiyatro yer almaktadır. Sağında ise Borsa binası, mozaikli hamam, sütunlu cadde ve anıtsal kapı kalıntıları vardır. Nekropal (mezarlıklar) ise kentin çevresine yayılmıştır. 1878' deki hamam kazısında caldarium (sıcaklık), frigidarium (soğukluk), palaestra (spor sahası), F ve H apsisli salonlar, hataion (havuz) bölümlerinin ortaya çıkmasıyla hamam tamamlanmıştır. F ve H salonları ile caldarium da derin nişler vardır. H salonunun yıkılmış olan apsisinin temeli belirgindir. Tiyatro ile stadyum birbirine bitişik yapılarıyla alışılmışın dışında bir plan gösterir. Çevresinden yüksek olan tapınak, Temenos (kutsal alan) içindedir. Temenos sütunlu galerilerle çevrilidir. Giriş yapısından sonra (propylon) aynı eksende sunak (altar) yer alır. Temenos' un ortasındaki tapınak Roma yapısı olmasına karşın Helenistik (yunan tipi) plan gösterir. Podyun,mlu olup psendodipteros planlıdır. Prostyle (önü sutunlu) planlıpronaos (ön oda), cella (kutsal oda), opisthodomos' tan oluşur. Cella duvarlarındaki yazıt kuşağında yapının Hadrianus dönemine ilişkin olduğu yazılıdır. Dönemin sikkelerinden, Cellâda Zeus' u ayakta, bir elinde kartal bir elinde mızrak tutar biçimde gösteren bir heykelin bulunduğu anlaşılmaktadır. Batı ve doğu akroterlerdeki kabartmalar, burada Zeus ve Kibele kültürünün (tapılan şeye gösterilen saygı) olduğunu göstermekte, ayrıca tapınağın altındaki tonozlu salonda Ana tanrıça' nın Kibele kültürü ile ilgili olduğu öne sürülmektedir. Zeus tapınağı Hıristiyanlık döneminde kilise olarak dinsel işlevini sürdürmüştür. Camiler Kurşunlu Camii Kütahya' da Paşam Sultan mahallesindedir. 1377-1378 yılında Germiyanoğlu Süleyman Şah zamanında Ahilerden Şeyh Alâeddin oğlu Şeyh Muhammed tarafından yaptırılmıştır. Osmanlılar zamanında 1520' de Anadolu Beylerbeyi Kasım Paşa tarafından onarıldığı için Kasım Paşa Camii olarak da bilinir. Onarım sırasında önceden kiremitle örtülü olan kubbe kurşunla kaplandığı için "Kurşunlu Camii" adını almıştır. Çatal Çeşme Camii Servi Mahallesinde Germiyanoğlu Süleyman Şah döneminde Hacı Süleyman tarafından yaptırılmıştır. Mescit daha sonraları son cemaat yeri ve minare eklenerek yenilenmiştir. Tek kubbeli, kubbesi tuğladan, kiremit örtülü, küçük bir yapıdır. Balıklı Camii Kitabesinden ilk yapılış şeklinin, Selçuklu devrinde Kütahya fatihi olarak kabul edilen Hezar Dinarı tarafından gerçekleştirildiği anlaşılmaktadır. Dönem olarak Anadolu Selçuklu Sultanı II. Gıyaseddin Keyhüsrev zamanına (1237-1246) rastlamaktadır. 1237 yılındaki inşasından 150 yıl sonra 1381-1382 yıllarında Germiyanoğlu Süleyman Şah zamanında Özbek Subaşı tarafından onarılmıştır. Çifte şerefeli minaresi 1642-1643 tarihini taşır. Kaidesi kesme taş arasında üç sıra tuğla örülüdür. Pabuç ve gövde kısmı tamamen tuğladandır. Camii daha sonraları da bir kaç kez onarım görmüştür. Hıdırlık Mescidi Kitabesinden 1243-1244 yılında Gıyaseddin Keyhüsrev devrinde Anadolu Selçuklu emirlerinden İmaüddin Hezar Dinarı tarafından yapıldığı anlaşılmaktadır. Kütahya' nın güneyinde Hıdırlık tepesinde ağaçlar içerisinde kaya bloğu üzerine oturtulmuş olan yapı 1980 yılında ressam Ahmet Yakupoğlu tarafından restore edilmiş, kubbenin üzeri karo seramikle geometrik desenli olarak kaplanmıştır. İç kısmına da karo mozaik döşenmiştir. Kütahya' daki ziyaret yerlerindendir. Hezar Dinari Mescidi (Ergun Çelebi Türbesi) Ulu camiinin doğusunda "Dönenler Camii" adı ile anılan mevlevihanenin semahane mescidine batıdan bitişiktir. Ergun Çelebi'nin buraya gömülmesinden sonra bunu diğerleri izlemiş ve burası mevlevihanenin türbesi durumunu almıştır. Kütahya Mevlevihanesi'nin ilk çekirdeğinin bu mescide kurulduğu geleneği yaşatılmaktadır. Yine geleneğe göre Hezar Dinari' ye mal edilen mescidin 1243-1244 yıllarında yapılmış olması muhtemeldir. Yapı özellikleri bu dönem uymaktadır. Kütahya' da Anadolu Selçuklu Döneminden kalma bir de Hezar Dinari tarafından yaptırılan bir sakahane olup bugün Saaddettin Camii'nin altında bulunmaktadır. Birçok kereler onarım görmüştür. Ayrıca Servi Mahallesindeki Çatalçeşme'nin de Hezar Dinari vakfı olduğu bilinmektedir Yoncalı Hamamı Ve Mescidi Yoncalı kaplıcasındaki hamam ve camii Selçuklu Sultanı II. Alaaddin Keykubat zamanında (1233) yapılmış ve devrinin özelliklerini büyük ölçüde koruyan eserlerdendir Takvacılar Camii (Timurtaş Paşa Camii) Yıldırım Beyazıt' in ilk Kütahya valiliğinden sonra Kosova savaşına katılmak üzere Murat Hüdavendigarın yanına gittiği sırada Kütahya ve civarının muhafızlığına görevlendirilmiş olan Timurtaş Paşa tarafından 1389-1402 yılları arasında yaptırılmış olmalıdır. Aradan geçen uzun vakit içerisinde pek çok onarım görmüş olması gerekir. 1761 tarihlerinde Silahtar Mehmet Paşa tarafından onarım ve değişiklik yapılmıştır. 1834 yılında Kütahya Muaccelat nazırı Salih Efendi tarafından yine onarım ettirilmiştir. Yalnız Camii değil, İmaret, Medrese ve mescit olarak yapılmıştır. Bir yandan kuyumcular çarşısı, diğer yandan bedesten ve kavaflar çarşısı ile çevrili olduğundan, çarşının ortasında kaybolmuş, dış görünüşü ile kendini belli etmeyecek durumdadır. Uzaktan sadece 18.yy.' da eklenen kesme taş minaresi ile seçilebilmektedir. Mimari tekniği itibariyle diğer camilerden farklı olarak basık bir yapıdır. Meydan Camii (Aslan Bey Camii ) Kayıtlarda "Aslanzade Mescidi" olarak geçmektedir. Şimdilerde Meydan Camii olarak tanınmaktadır. Kesme taş ile taş-tuğla kullanılarak yapılmış olup, kare planlı tek kubbelidir. Üç bölümlü son cemaat yerine sahiptir. Minaresi son cemaat yerindeki duvara bitişiktir. Dere kenarında ve oldukça kalın duvarlara sahiptir. Evliya Çelebinin "Meydan Mahallesinde Bey Camii" dediği yapı olması muhtemel Aslan Bey Camii'nde kitabe yoktur. Bicar Beyoğlu Aslan Bey' in Osmanlı emirlerinden olduğu anlaşılmaktadır. Geyve ve Tokat taraflarında da eserleri bulunan ailenin Selçuklu Dönemi devlet adamlarına dayandığı anlaşılmaktadır. 15.yüzyılın 2.çeyreğinde (1425-1450) yapıldığı tahmin edilen camiinin pek çok onarım geçirmekle beraber ana hatlarıyla günümüze ulaştığı söylenebilir. Saray Camii (Hisar Bey' İ Oğlu Mustafa Camii) Saray mahallesinde, tarihi hükümet konağının art kapısındadır. Kütahya' da Saray Camii olarak bilinir. Asıl adı Hisar Bey' i oğlu Mustafa camiidir. Kitabeye göre camiyi yaptıran, II. Yakup Bey'in Subaşısı Hisar Bey'i Oğlu Mustafa Bey' dir. Duvarları bir kat kesme taş, bir kat 3 sıra tuğla ile örülmüştür. Tek kubbeli kare planlıdır. özgün mermer bir mihrabı, yine özgün taş kesme ve çinilerle kaplı minberi vardır. Kütahya'daki en varlıklı çinili anıt eserlerden biridir. Osmanlı Döneminde Kütahya'nın üç cuma camisinden biri olarak görev yapmıştır. Sonuncusu 1957' de olmak üzere birçok kez onarım görmüştür. Saadettin Camii (Saadet Camii) Büyük bedestenin şimal çıkışı karşısında köşededir. Bodrum katında Hezar Dinari tarafından yaptırılmış olan bir sakahane vardır. Sakahanenin üzerinde bir de mescit bulunduğu ve Hezar Dinarinin burada gömülmüş olduğu bilinmektedir. Camii 1700' de yangında yok olmuş, 1824' de Derviş Mehmet Paşa tarafından yine yapılmış ancak 1866' da yine yanmıştır. Camii son şekli ile 1870 yılında İşkodralızade Hasan Hakkı Bey önderliğinde halktan toplanan paralarla kâgir olarak yeniden, altında vakıf dükkânları ile beraber yaptırılmıştır. Ufak tefek onarımlarla bugüne kadar gelmiştir. Lala Hüseyin Paşa Camii Lala Hüseyin Paşa mahallesindedir. Karşısında hamamı ile geniş bir avlu içinde ağaçlar arasındadır. Tek kubbeli, beş bölümlü son cemaat yerine sahip, avlusunda iki şadırvanı, haziresi, tuğla minaresi vardır. Mimar Sinan tarafından yaptırılmış olması kuvvetle muhtemeldir. Lala Hüseyin Paşa II. Selim' in Lalası olup, onun padişah olması ile 1566' da Kütahya valisi, daha sonrada 1566-1568 arasında Anadolu Beylerbeyi olmuştur. Camiinin yapımına bu yıllarda başlanmış olmalıdır. Cami ile beraber bugün artık olmayan bir sübyan mektebi de yaptırılmıştır. Kesme taş kaplamalı yapı dengeli görünümü ile dikkat çeker. Minberi de taştır. 16.yy. Osmanlı mimarisinin klasik özelliklerini taşır. Hatuniye Camii Mecidiye mahallesi hatuniye sokağından girişi bulunan cami, yüksek tuğla mimarisi ile dikkati çeker. Planı asimetrik bir düzene sahiptir. Tek kubbeli caminin batısına kubbeli kare bir mekân daha eklenmiştir. Burası bu gün türbe halindedir. Son cemaat yerinin kubbeleri oldukça geniştir. 16.yy. sonlarında yapılmı, 17.yy. ortalarında Rabia Hatun tarafından onarılıp minare eklenmiştir. Türbesinde Rabia Hatun ve kızının yattığı söylenmektedir. Sultanbağı Hisaraltı Mescidi (Dükkâncılık Mescidi) Macar evinin karşısında harap vaziyettedir. Kitabesi ve hakkında bilgi yoktur Sultanbağı Çatalçeşme Mescidi (Ahi Aslan Mescidi) Sultanbağı mahallesinde, şimdi kapatılmış olan derenin kuzeyindedir. Güney kısmının altında çamaşırlık vardır. Geiş saçakları ve külahlı ahşap ezan balkonu ile küçük mahalle mescitlerinin güzel örneğidir. 16.yy.' ın ikinci yarısında yapılmış olması muhtemeldir Etiketler: Kütahyanın Tarihi Mekanları,Kütahyanın Tarihi eserleri,Kütahyanın Tarihi Yerleri nelerdir,Kütahyanın Turistlik Yerleri
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Etiketler
kütahyanın, tarihi, yerleri


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB kodu Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı

Forum Jump


Tüm Zamanlar GMT Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 18:21.


mersin escort alanya eskort