AB’nin Kurumsal Yapısı ve Karar Verme Süreci Ders Notları
AB’nin Kurumsal Yapısı ve Karar Verme Süreci Ders Notları AT’larını kuran Paris ve Roma Antlaşmaları, bir milli devlette olduğu gibi yasama, yürütme ve yargı görevlerini yerine getirecek organların kurulmasını da sağlamıştır. Bu organların en önemli özelliği, bütünleşmenin doğal bir sonucu olarak uluslar üstü yetkiye sahip olmalarıdır. Dünya üzerinde milli devletlerin bu şekilde yasama, yürütme ve yargı yetkilerini bir başka otoriteye devrettikleri başka bir uluslararası kuruluş henüz bulunmamaktadır. Bölgesel ekonomik işbirlikleriyle en büyük farkı buradadır. Demokratik yollarla seçilen Parlamento,Üye devletleri temsil eden ve Bakanlar’dan oluşan AB Bakanlar Konseyi,Avrupa Birliği Zirvesi (Avrupa Konseyi),Antlaşmalar’ın koruyucusu olan Komisyon,Topluluk hukukuna uyulmasını sağlayan Hak DivanıBirliğin malî yönetimini izleyen Sayıştay. Ekonomik, sosyal ve bölgesel çıkar gruplarını temsil eden çeşitli danışma kurulları vardır. Birliğin dengeli gelişimine katkıda bulunan projelerin finansmanını kolaylaştırmak amacıyla kurulmuş olan bir Avrupa Yatırım Bankası, tekrar bir danışma organı statüsünde bulunan Ombdusman’lık kurumları Birliğin yönetiminde yer almaktadır. 1. Avrupa Birliği Konseyi (Zirve) Birliğin en üst seviyede yetkili siyasi organıdır. Birlik üyesi devletlerin devlet veya hükümet başkanları ile Avrupa Komisyonu Başkanı’nın bir araya gelmesiyle yılda en az iki kez toplanır. Birlik politikalarının umumi hatlarını belirler ve siyasi işbirliğinin bir parçası olarak uluslararası güncel konuları tartışır. AB Zirvesi, bir çok kaynakta AB Zirvesi, Avrupa Konseyi olarak anılmaktadır. 1949 yılında kurulmuş olan ve Türkiye’nin de başlangıcından itibaren üyesi olduğu siyasî bir örgüt olan Avrupa Konseyi ile AB Konseyi’ni birbirlerine karıştırmayınız… İlk Avrupa Zirveleri, 1961 yılının şubatında Paris’te, temmuzunda Bonn’da gerçekleştirildi. İlk yapılan toplantılar Avrupa Topluluğu’nun üyelerinin gayriresmî bir araya gelmesiydi. 1969 yılına dek düzensiz periyotlarda bir sıra doruk düzenlendiyse de gerçek anlamda ilk doruk bu yıl geldi. 1969 Lahey Zirvesi’nde üye ülkelerin başkanları Birleşik Krallık’ın topluluğa kabulü üzerine görüş birliğine vardılar ve [Avrupa Politik İşbirliği]‘ni oluşturdular. Zirveler, 1974 yılına gelindiğinde resmiyete döküldü ve zirvelerin o dönemki Fransa cumhurbaşkanı Valéry Giscard d’Estaing tarafından yapılan bir öneri üzerine düzenli olarak yapılması kararına varıldı. 1987 yılında Avrupa Tek Senedi imzalanarak uygulamaya koyuldu ve Maastricht Antlaşması uyarınca tanımlanan bir role sahip oldu. İlk başlarda yılda yalnızca iki doruk düzenlenirken bu sayı günümüzde dörttür. Dönem başkanlığını yürüten her ülke iki kez bu toplantılara ev sahipliği yapar. Olağan zirvelerin yanı sıra, özel ya da olağanüstü zirveler de düzenlenebilir Avrupa Devlet ve Hükümet Başkanları Konseyi, Avrupa Birliği’nin yaptığı pek çok antlaşmada “birliğin gelişmesi için lüzumlu yardımı yapacak” bir ünite olarak anılsa da Avrupa Birliği’nin resmî kurumlarından biri değildir. Avrupa Zirvelerinde Avrupa Birliği’nin dış politikası belirlenir ve bu nedenle Avrupa entegrasyonunun motor gücü olarak tanımlanmaktadır. Bunu yaparken resmî herhangi bir dayanağı olmayan kurumun etkisi Avrupa Birliği üyesi ülkelerin devlet ve hükûmet başkanlarından oluşuyor olmasındandır. Ulusal liderlerden oluştuğu için üye ülkelerin yürütme güçlerini bir araya getiren zirve, Ortak dişişleri ve güvenlik politikası ile Güvenlik güçleri ve hak alanında işbirliği programlarında olduğu gibi Avrupa Topluluğu dışında da etkili bir güce sahiptir. Liderler zirvesi çoğu vakit belirli bir liderinin olmamasından, zayıf yapısından, yılda dört kez iki gün süreyle toplanmasından ve bir personel kadrosunun olmamasından dolayı sık sık eleştirilmektedir. Resmî olarak Avrupa Devlet ve Hükümet Başkanları Konseyi üye ülkelerin devlet ya da hükûmet başkanlarından ve Avrupa Komisyonu’nun başkanından oluşur. Komisyon başkanının oy kullanma yetkisi yoktur. Toplantıların düzenlendiği ülkenin dışişleri bakanı da toplantılara katılır. Avrupa Komisyonu başkanına da bir başka komisyon üyesi eşlik edebilir. Avrupa Konseyi Umumi Sekreteri ya da onun temsilcisi de düzenli katılımcılardandır. Bu görev son zamanlarda Umumi Sekreterin zirveleri düzenlemedeki etkin rolü nedeniyle bir hayli önem kazanmıştır. Toplantılar başlamadan önce Avrupa Parlamentosu başkanı da bir açılış konuşması yapar. Ancak zirveler sırasındaki görüşmelerde sahne arkasında da pek çok görevli çalışır. Ancak ülke başına 2 temsilci dışında bu görevliler toplantı salonlarına giremez. Her üye ülkenin temsilcisi kendi dilinde konuşma hakkına sahip olduğu için çoğu vakit toplantı salonunda metinleri diğer temsilcilere çevirmek amacıyla çevirmenler de bulunur. Lizbon Anlaşmasıyla yapılan güncellemeyle beraber yılda dört kere toplanan Zirve, Birliğin gelişmesi ve Avrupa’nın bütünleşmesi doğrultusunda öncelikleri ve temel politikaları belirleyen kararlar alır. Avrupa Birliği Zirvesi’nin herhangi bir yasama yetkisi yoktur. Buna rağmen, AB üyesi tüm devletlerin en üst düzey yetkililerinin bir araya geldiği ve temel politikaları belirlediği kuruluş olmasından dolayı siyasi bir ağırlık ve yönlendirme gücü taşır. Çoğu durumda uzlaşıyla, istisna olarak nitelikli çoğunlukla karar alır. Zirveye, üye devletler tarafından 2,5 yıllığına atanan ve görev süresi bir kere uzatılabilecek olan AB Zirvesi Başkanı başkanlık eder. Doruk Başkanı, Birlik Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi’nin yetkileri saklı kalmak kaydıyla, Birliği dışa karşı temsil etmekle görevlidir. Doruk Başkanı, aynı anda herhangi bir milli görevde bulunamaz. 2. Avrupa Birliği Bakanlar Konseyi Konsey, (“Bakanlar Konseyi” ya da “AB Konseyi”) Avrupa Birliği üyesi devletlerin hükümetlerinde görev yapan bakanlardan oluşan bir organ konumundadır. Konsey, Avrupa Birliği içinde üye devletlerin milli çıkarlarının temsil edildiği organdır. Konsey toplantılarına, karara bağlanacak mevzu, bahis doğrultusunda üye devletleri temsilen ilgili bakanlar katılır. Örneğin toplantının konusu iktisat veya nakit politikası ile ilişkili ise, üye devletlerin iktisat ve maliye bakanları toplantıya katılır. Konsey başkanlığı 18 aylık süre için görev yapacak 3 üye devletten oluşan, devamlılığı ve tutarlılığı sağlamaya yönelik takımlar tarafından yürütülür. Böylece Başkanlık 6 aylık dönemlerle üye devletler arasında el değiştirir. Konsey’e çalışmalarında yardımcı olmak üzere başta, üye devletlerin Birlik nezdindeki Büyükelçilerinden oluşan Daimi Temsilciler Komitesi (COREPER) olmak üzere çeşitli komiteler ve çalışma grupları mevcuttur. Birçok konuda tüm üye devletleri bağlayan yasal düzenlemeleri kabul etme yetkisini Avrupa Parlamentosu ile paylaşan Konsey, tekrar Avrupa Parlamentosu ile beraber bütçeyi onaylar. Konsey üç değişik usul çerçevesinde karar almakta olup bunlar; oybirliği, oy çokluğu ve nitelikli çoğunluktur. Lizbon Antlaşması sonrasında Konsey’de temel oylama usulü nitelikli çoğunluk olarak düzenlenmiş; oybirliği ve kolay oy çokluğunun istisna niteliği taşıdığı ortaya konmuştur. Ortak Dış ve Güvenlik Politikası bugün hala büyük ölçüde üye devletlerin oybirliği ile karar aldığı en önemli istisna alanını oluşturur. Yeni üyelerin katılımı da tekrar Konsey’de oybirliği aranan bir alandır. Lizbon Antlaşması öncesi geçerli olan düzenleme çerçevesinde, nitelikli çoğunluk yönteminde her üye devletin nüfusuna, fiziki ve ekonomik büyüklüğüne göre belirli oranda oyu bulunmakta olup, sistem ağırlıklı oy esasına dayanır. Nitelikli çoğunluk yöntemine göre karar alınabilmesi için toplamı 345 olan oyların 255′inin müspet olması gerektiği gibi üye devletlerin yarıdan fazlasının da müspet görüş bildirmesi gerekir. Konsey’de nitelikli çoğunlukla karar alınırken, herhangi bir üye devlet lüzumlu görürse, alınan karara müspet oy verenlerin, Birlik nüfusunun b′sine karşılık gelip gelmediğinin kanıtlanmasını talep edebilir. Bu durumda b oranına ulaşılamamışsa söz konusu karar kabul edilmemiş sayılır. Lizbon Antlaşması ile getirilen nitelikli çoğunluğa ilişkin yöntemin uygulanması 2014 yılına kadar ertelendi. 2017 yılına kadarki dönem için de bir geçiş süreci öngörüldü. Dolayısıyla 1 Kasım 2014 tarihine kadar olan sürede ağırlıklı oy esasına dayanan sistem uygulanacak. 1 Kasım 2014′den itibaren ise, nitelikli çoğunluk yöntemiyle bir kararın alınabilmesi için, müspet oyların üye devletlerin % 55′ini, Birlik yekün nüfusunun % 65′ini temsil etmesi veen az 15 üye devletten gelmesi gerekmekte. Bloke edici azınlık ise, nüfus esası dikkate alınmak suretiyle en az 4 üye devlet olarak belirlendi. Konsey, üye devletlerin ekonomik politikaları arasındaki uyumu sağlar. Özellikle üye devletlerin Birliğin Ortak Dış ve Güvenlik politikası alanına yönelik politikalarının belirlenmesinde, AB Zirvesi ile beraber yetkilidir. Bunun yanında Konsey, Avrupa Birliği adına üçüncü ülkeler ve uluslararası örgütlerle uluslararası anlaşmalar imzalar. Konseyin altı ana alanda sorumluluğu vardır:Avrupa yasalarını onaylamak birçok siyaset alanında Avrupa Parlamentosu’yla beraber çalışmak.Üye devletlerin umumi ekonomik ve sosyal politikalarını koordine etmek.AB ve diğer ülkeler veya uluslararası organizasyonlar arasında uluslararası anlaşmalar yapmak.Avrupa Parlamentosu’yla beraber AB bütçesini onaylamak.Avrupa Konseyi tarafından temelleri konmuş olan AB’nin ortak dış ve güvenlik politikasını geliştirmek.Cezai konularda milli mahkemeler ve polis güçleri arasında iş birliğini koordine etmek. Bakanlar Konseyi’nde yekün 9 farklı Konsey konfigürasyonu vardır:Genel İşler ve Dış İlişkiler KonseyiEkonomik ve Mali İşler KonseyiAdalet ve İçişleri Konseyiİstihdam, Sosyal Politika, Sağlık ve Tüketici Hakları KonseyiRekabet KonseyiUlaştırma, Telekomünikasyon ve Enerji KonseyiTarım ve Balıkçılık KonseyiÇevre KonseyiEğitim, Gençlik ve Kültür Konseyi 3. Avrupa Parlamentosu Avrupa Parlamentosu, AB kurumları içinde doğruda kamu tarafından seçilen organdır. AB üyesi ülkelerin vatandaşları olan Avrupa vatandaşları beş yılda bir yapılan Avrupa Parlamentosu seçimlerinde oy kullanabilirler. Son Parlamento seçimi 2009 yılında yapıldı. Parlamento, bugün için Avrupa Birliği’ne üye 27 devletin toplamda 736 temsilcisinden oluşuyor. Bu rakam, 2014 seçimleri sonrası 750 üye ve bir Başkanı içerecek şekilde 751 olarak belirlendi. Hangi üye devletin kaç parlamenter ile temsil edileceği üye devletlerin nüfuslarına göre tespit edilir. Avrupa Parlamentosu, üye devlet vatandaşlarının demokratik menfaatlerini ve siyasi görüşlerini temsil eden bir organdır. Bundan dolayı, Avrupa Parlamentosu’nda üyeler ülkelerine göre değil, siyasi görüşlerine göre öbek oluştururlar. Parlamenterler ülkelerini değil, kendilerine oy veren Avrupa vatandaşlarının siyasi görüşlerini temsil ederler. Avrupa Parlamentosu’nda, bugün için 7 siyasi parti grubu ve bağımsız üyeler yer almaktadır. Parlamento Umumi Kurulu kaide olarak Strazburg’da toplanır. Parlamento’nun siyasi grupları ve komiteleri Brüksel’de toplanır, sekretaryası ise Lüksemburg’dadır. Parlamento’ya görüşülmek üzere gelen konular öncelikle farklı görev alanlarına sahip 24 tane komiteden konuyla ilgili olanında tartışılır ve ulaşılan sonuç, bir raporla Umumi Kurul’a sunulur. Umumi Kurul’daki görüşmeler de bu çerçevede yapılır. Avrupa Parlamentosu, Konsey ile beraber yasama yetkisini paylaşır. Üye devletleri bağlayacak hukuki düzenlemelerin kabul edilebilmesi umumi kaide olarak hem Avrupa Parlamentosu ve hem de Konsey’in onayı ile mümkün olur. Bazı konularda ise sadece danışma organı niteliğindedir, görüşleri bağlayıcılık taşımaz. Bu alanların en önemlisi dış siyaset konularıdır. Avrupa Birliği bütçesini Konsey ile beraber yapan Avrupa Parlamentosu’nun diğer Avrupa Birliği kurumları üzerinde siyasi kontrol yetkisi vardır. Parlamento Komisyon’a sözlü ve yazılı soru sorabilir, soruşturma komiteleri kurabilir, şikayet dilekçesi kabul edebilir, Komisyonu güvensizlik oyuyla ve 2/3 çoğunlukla heyet halinde istifaya zorlayabilir. Komisyon Başkanı’nın ve heyet halinde Komisyon’un göreve atanmasında da güvenoyu aranır. Avrupa Ombudsmanı’nın atanması ve sunduğu raporlar aracılığıyla da Birliğin kurumları üzerindeki kontrol yetkisini kullanabilir. Avrupa Parlamentosu’ndaki başlıca grupla şunlardır:Avrupa Kamu Partisi (Hıristiyan Demokratlar), Avrupalı DemokratlarGroup of the European People’s Party (Christian Democrats) and European DemocratsSosyalistlerSocialist GroupAvrupa Liberal, Demokrat ve Reformist GrubuGroup of the Alliance of Liberals and Democrats for EuropeYeşiller, Bağımsızlar İttifakıGroup of the Greens / European Free AllianceAvrupa Birleşik Solu / Kuzeyli Yeşil SolConfederal Group of the European United Left – Nordic Green Left Yasama Yetkisi: Normal yasama usulü, ortak karardır. Bu usule göre Avrupa Parlamentosu ile Bakanlar Konseyi eşit konumda olup yasalar bu iki organın ortak kararıyla onaylanır. Ortak karar usulü sonucunda Parlamentonun yaptığı çok daha çok sayıda değişiklik artık Birlik yasalarına girebilmekte, Avrupa Parlamentosu ile AB Konseyi arasında resmen bir anlaşma sağlanmaksızın hiçbir metin kabul edilememektedir. Ortak karar, Parlamentonun bugün sahip olduğu en önemli güçlerden biridir. Ortak karar usulü, işgücünün serbest dolaşımı, iç pazar yaratılması, araştırma ve teknolojik geliştirme çalışmaları, çevre, tüketicinin korunması, eğitim, kültür ve sağlık alanlarını kapsamaktadır. Bütçe Yetkisi: Bu, Avrupa Parlamentosunun politik önceliklerini yaşama geçirmesini sağlayan önemli bir yetkidir. Avrupa Parlamentosu her yıl Aralık ayında AB’nin istikbal yıla ait bütçesini onaylar. AB’nin söz konusu yılda gereksinme duyduğu malî kaynakları sağlayan bütçe, Avrupa Parlamentosu Başkanı tarafından imzalanmadan yürürlüğe giremez. Birliğin mecburi olmayan harcamaları (Fonlar gibi) üzerinde Parlamento’nun, mecburi harcamalar üzerinde ise Konseyin yetkisi bulunmaktadır Yürütme Üzerinde Kontrol Yetkisi: Parlamento, Birliğin tüm etkinlikleri üzerinde demokratik kontrol görevini yerine getirir. İlk başta yalnızca Komisyonun çalışmalarını kapsayan bu yetki, Bakanlar Konseyini, AB Zirvesi’ni ve Parlamentoya hesap vermekle yükümlü olan politik işbirliği organlarını da kapsayacak şekilde genişletilmiştir. Avrupa Parlamentosu ayrıca soruşturma komisyonları da kurabilmektedir. 4. Avrupa Komisyonu Avrupa Komisyonu, yasama sürecini başlatan, ayrıca Birliğin yürütme organı olarak AB müktesebatını, bütçeyi ve programları uygulamaktan ve idari denetimden mesul kurumdur. Avrupa Komisyonu, her bir üye devletten bir kişinin yer aldığı 27 üyeden oluşur. Bu kişilere “komiser” adı verilir. Her Komiser bir veya daha çok AB politikasının yürütülmesinden sorumludur. Komisyon adeta bir Bakanlar Kurulu gibi etkinlik gösterir. Komisyon’da komiserlerin yanı sıra, Avrupa Birliği görevlilerinden oluşan 25.000 kişilik bir idari teşkilat da mevcuttur. Komisyon bünyesinde, herhangi bir konuda idari düzenlemelerin yapıldığı idari yönetim birimleri olan Umumi Müdürlükler bulunur. Her Umumi Müdürlük, çalışmalarının siyasi ve yönetim sorumluluğunu üstlenen Komisere karşı mesul bir Umumi Müdür tarafından yönetilir. Umumi Müdürlükler müdürlüklere (direktörlük), müdürlükler bölüm ya da birimlere, bölüm ya da birimler ise, masa şefliklerine ayrılmıştır. Her masada, masanın ilgili konusuna müsait sayıda uzman bulunur. Komisyon başkanı Avrupa Birliği Zirvesi tarafından belirlenir ve ataması Avrupa Parlamentosu’nun onayı ile yapılır. Komisyon başkan yardımcılarından biri de AB’nin dış politikasını yürütmekten mesul Birlik Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisidir. Komisyon Başkanı’nın Doruk tarafından, Avrupa Parlamentosu seçimleri dikkate alınmak ve danışmalar yapılmak suretiyle nitelikli çoğunlukla belirlenmesi ve Parlamento’ya sunulması gerekmekte olup, Başkan adayı, Parlamento üyelerinin çoğunluğu tarafından seçilecektir. Komisyon Başkanı’nın, Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi ve diğer tüm komiserler ile beraber heyet halinde Parlamento’nun onayına sunulması ve Doruk tarafından nitelikli çoğunlukla atanması gerekir. Komisyon üyeleri ise üye devletlerin göstereceği adayların arasından Komisyon Başkanı tarafından seçilecek, bu seçimin ardından Doruk tarafından nitelikli çoğunlukla ve Komisyon Başkanı’nın onayını da alarak atanan “Birlik Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi” de dâhil olmak üzere Komisyon’un tamamı heyet halinde Avrupa Parlamentosu’nun onayına sunulacaktır. Lüzumlu güvenoyunun teminini takiben Komisyon, Doruk tarafından nitelikli çoğunluk ile atanır. Komiserlerin görev süresi 5 yıldır ve bu süre yenilenebilir. Komiserler Avrupa Birliği üyesi devletlerin vatandaşları olmalarına ve bu devletler tarafından atanmalarına karşın kendi ülkelerinin menfaatlerini değil Birliğin umumi menfaatlerini korumak durumundadır. Komisyon, sorumluluklarını yerine getirirken bağımsız devinim fiyat ve üye devletlerden ya da herhangi bir kurumdan veya makamdan talimat almaz. Komisyon, görev süresi boyunca üye devlet hükümetlerince görevden alınamaz. Avrupa Parlamentosu’nun da komiserleri tek tek görevden alma yetkisi bulunmamakla birlikte, güvensizlik oyu ile Komisyon’u heyet halinde görevden alması mümkündür. Komisyon’un merkezi Brüksel’dedir. Avrupa Birliği üyesi devletlerden bağımsız bir niteliğe sahip olan Komisyon, Birliğin yürütme organı konumundadır. Bu doğrultuda Birliğin bütçesini ve politikalarını uygulayan Komisyon, AB hukukunun uygulanmasının idari bakımdan gözetilmesi görevini de üstlenmiştir. AB hukukunu ihlal ettiği iddiasıyla üye devletleri Avrupa Birliği Hak Divanı önünde dava edebilir. Komisyon’un bir diğer önemli görevi ise yasama organını oluşturan Avrupa Parlamentosu ve Konsey’e sunduğu yasama ya da karar önerileri ile yasama sürecini başlatmasıdır. Komisyonun üstlenmiş olduğu görevler milli devletlerde hükümetin görevlerine benzemektedir. Öncelikli görevi, Birliği kuran Antlaşmaların korunmasını sağlamak ve tarafların Antlaşmalara karşı yükümlülüklerini yerine getirip getirmediğini denetlemektir. Üye devletlerden herhangi birine karşı Antlaşma ihlali soruşturması başlatabilir ve lüzumlu gördüğünde konuyu AB’nin yargı organına götürür. Bu durumda yargı konusunda da görevlerinin olduğu söylenebilir. AB’nin rekabet kurallarını ihlal etmeleri durumunda kişilere ve şirketlere nakit cezası verebilir. Uluslararası ilişkilerde AB’ni temsil etme yetkisi de Komisyon’a aittir. Uluslararası anlaşmalara imza atar. Kabulü Konsey’e aittir. Komisyon’un, yasama sürecini başlatma veya bir yasanın kabul edilmesi sürecini etkileme güç ve yetkisi bulunmaktadır. Merkezi Brüksel’de bulunan Avrupa Komisyonu, AB’nin yürütme organı olarak Konsey’in aldığı kararları uygular. Konsey’e uygulamalar konusunda bilgi verir ve Birliğin çıkarlarını korur. Komisyon ayrıca Avrupa Tarımsal Yönlendirme ve Garanti Fonu, Avrupa Sosyal Fonu, Avrupa Bölgesel Gelişme Fonu gibi Birlik fonlarının yönetim görevini de üstlenmektedir
|