Bağımlı Kişilik bozukluğu Bağımlı Kişilik bozukluğu tedavisi,Bağımlı Kişilik bozukluğu testi,Bağımlı Kişilik bozukluğu nedir,Bağımlı Kişilik bozukluğu belirtileri,Bağımlı Kişilik bozukluğu tedavi Bağımlı Kişilik bozukluğu; insanların kendisini terk edeceği korkusuna sebep olacak şekilde aşırı düzeyde başkalarının varlığına ihtiyaç duymasıdır.. Aşağıdaki belirtilerden enaz beşinin varlığıyla birlikte, erişkinliğin erken dönemlerinde başlayan uysal, adeta başkalarının kuyruğu gibi olmaya ve insanların kendisini terk edeceği korkusuna sebep olacak şekilde aşırı düzeyde başkalarının varlığına ihtiyaç duyma ile seyreden kişilik bozukluğu durumudur. 1-Başka kişilerden fikir, öneri, destek almadığında küçük şeylerde bile karar vermekte zorlanma 2-Hayatin pek çok farklı alanlarında mesuliyet sahibi olmak ve bunları gerçekleştirmek için başkalarının yardımına ihtiyaç duyarlar. 3-Diğerleriyle ayni doğrultuda düşünmese bile onların tepkilerini çekerim ya da dostluklarını yitiririm diye farklı görüşte olduğunu anlatım edememe 4-Planlarını hayata geçirme ya da kendine karsı güvensizliğinden bir isi kendi basına gerçekleştirmekte güçlük hissetme. 5-Etrafındakilerin yanında olup, kendine destek vermesi için , akla gelmeyecek ve uygunsuz şeyleri bile yapmaya çalışmak. 6-Kendi basına bir şeyler yapamayacağı, kendini yönetim edemeyeceği seklindeki yoğun endişeleri nedeniyle, yalnız basına kaldığında kendini çaresiz, huzursuz ya da rahatsız hisseder. 7-Kendini güvende ve rahat hissettiği , yakın bir arkadaşlık, ahbaplık,dostluk ilişkisi herhangi bir nedenle bittiğinde , derhal kendine bakim ve destek sağlayacak başka birilerini aramaya baslar. 8-Kafası kendi basına ,yapayalnız ve yardımsız bir durumda bırakılacağı seklinde yoğun endişeler ile doludur. En küçük kararları ve seçimlerini bile başkalarına danışmadan alamazlar ( yiyip içecekleri şeyler, giyecekleri giysiler gibi her konuda ) Pasif kalmaya eğilimlidirler. Mesuliyet almak,, birsele başlamak, herhangi bir aktivitede rol almak için başkalarının destek ve yardımını isterler. Kararları konusunda es, anne-baba ve dostlarının küçük çocuğu gibi devinim edip, bağımlı hissederler, kendi kararlarını onların vermelerini isterler. Onların dilek ve davranışlarına kendilerinden uzaklaşabilecekleri endişeleriyle karsı gelemez, tepki gösteremez, kızamazlar. Bağlantıyı korumak için aşırı tavizler verirler. Bu uğurda sözel, fiziksel ,cinsel tacizlere boyun eğebilirler. Çevrelerinde isleri kendilerinden iyi yapacak başkalarının olduğu düşüncesi ile ise başlamayıp, beklemeyi yeğlerler. Dışarıya kendilerini aciz, beceriksiz, güçsüz, yetersiz olarak sunarlar. Başka bir kişinin sorumluluğu ve etkisi altındayken ise yeterli bir çalışma gösterebilirler. Yalnızca tek kalmamak için önemli gördükleri kişilerin yanından ayrılmazlar, onları izlerler. Çoğunlukla kötümser bir bakış acısına sahiptirler. Kendi özellikleri , varlıkları ya da becerilerini değersiz görmeye meyillidirler. Kendilerine hakaret anlamında aşağılayıcı yönde kendilerini yargılarlar. En küçük bir olumsuzluğu, eleştiriyi esas alarak bu düşüncelerini desteklemeye çalışırlar.Karar aşamalarında huzursuz, tedirgin, sinirli hissederler. Çevresel ilişkileri bağımlı oldukları az sayıda kişi ile kısıtlıdır. Beraberinde görülen bozukluklar arasında depresif bozukluklar, ahenk bozuklukları, yaygın anksiyete bozukluğu, kişilik bozuklukları ( özellikle sınırda, çekingen ve histrionik k.b.) gelmektedir. Öz bildirim ölçeği verilerek yapılan bir araştırma sonuçlarına göre % 15 oranında bu rahatsızlığa rastlanmıştır. Kadınlarda erkeklere göre 3 kat daha çok tanı konmaktadır. Ailenin en küçük çocuğunda rastlanma olasılığının daha çok olduğu gözlenmiştir. Oluş sebepleri: Aşırı müdahaleci, evhamlı anne- babanın çocuğun bağımsız ve hakkini arayan davranışlarını eleştirici ve cezalandırıcı bir şekilde baskılamaları ile oluştuğu düşünülmektedir. Çocuk sonraları özgürlüğün ailesinin sevgi ve desteğini kaybetmeye yol açacağını düşünmekte ve onlara yapışmaktadır. Gene ayni şekilde annenin aşırı kollayıcılığı da bu duruma zemin hazırlamaktadır. Bağımlı kişilik uzun sureli vücutsal hastalıklar ve çocuklukta sevgi eksikliği yasayanlarda da belirgin olarak çok görülmektedir. Bu kişilerin aile yapılarında duyguların anlatım edilişi kısıtlıdır ve çocuk üzerinde yüksek düzeyde denetim bulunmaktadır. Tedaviye gerilim, depresif ve vücutsal yakınmalar ile başvururlar.Bireysel terapiden yarar görürler.