Forumbulteni.Com     forum  

Geri Git   Forumbulteni.Com > >
Yardım Topluluk Ajanda Bugünki Mesajlar Ara

Cevapla
 
Seçenekler Stil
  #1  
Alt 14.Ocak.2019, 04:45
Doroti Doroti isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Moderator
 
Üyelik tarihi: 14.Ocak.2019
Mesajlar: 628
Standart Sağlıklı uykunun düşmanları

Sağlıklı uykunun düşmanları Japon araştırmacıların ortaya koyduğu sonuçlara göre, göğüs kafesini ve omuzları sıkan bir sutyen uykunuzu berbat ediyor. Uzmanlar ayrıca sıkı elbiseler sonucu artan vücut sıcaklığı ve melatonin seviyesinin uykunun en kötü 2 düşmanı olduğunu belirtti. Uykuyu mahveden bir başka etmen ise gece 21.00’den sonra işle alakalı yapılan mailleşmeler ve telefon görüşmeleri. Michigan Üniversitesi’nde yapılan araştırmalara göre, işle ilgili olarak saat 21.00’den sonra telefonunu kullananlar iyi uyuyamıyor ve ertesi gün verimli olamıyor. Araştırma ekibinin başında bulunan Russell Johnson açıklamasında, “Uyku öncesi işle ilgili telefon görüşmesi yapanlar, e-posta ve SMS atanlar arkadaşlarıyla telefon görüşmesi yapanlar kadar rahat olamıyor. Çalışma saati olarak 21.00’i seçtik. Çünkü birçok insan 21:00 ile 01:00 arasında uyuyor. Akıllı telefonlar en yıkıcı araçlardır. Çünkü portatiftirler. Bu yüzden insanlar onları yastık altına ya da komidinin üzerine koyarlar. Ve dizüstü bilgisayarların aksine akıllı telefonların sesleri ve ışıkları daha rahatsız edicidir” dedi. SİGARA YİNE KARŞIMIZDA Uykuyu zorlaştıran bir başka etmense sigara. Uzmanların açıklamalarına göre uyku öncesi sigara içmek uyku düzenini bozuyor. Nitokitinin, dopamin ve serotonin gibi kimyasal uyarıcı salınımını tetiklemesinden dolayı sigara içenler REM uykusu yerine hafif uyku modunda daha çok vakit harcıyor. Yine çalışmalara göre uyku öncesi sigara içenlerin ertesi gün kendilerini daha az dinlenmiş hissediyor. Uzmanlar en az birkaç saat öncesinden sigara içiminin bırakılması gerektiğini belirtiyor. Akşam yemeğinde ağır proteinli ızgara tavuk ve et gibi besinler tüketmekte ne yazık ki uykuya geçişi zorlaştırıyor. Protein açısından varlıklı aş ne kadar iyiyse, uyku içinde o kadar kötü. Çünkü proteini sindirmek vücudu çok çalıştırıyor ve bu vaziyet çoğu vakit vücudun uyku moduna geçmesini zorlaştırıyor. Uyku öncesi bu tür yiyecekler yerine kraker gibi tahıl ve nişastalı ürünleri tercih etmek daha iyi olacaktır. Yatmadan 4 saat önce yenilen karbonhidrat ürünleri kan şekerinin düşmesini sağladığı için uykuya daha hızlı geçişi sağlıyor. Takıntı Hastalığı – Obsesif Kompülsif Arıza (OKB) Anksiyete türü bir rahatsızlık olan obsesif-kompülsif arıza (OKB), insanları tekrarlanan düşünce ve davranışlar döngüsüne hapsederek kısıtlayan bir hastalıktır. Obsesif-kompülsif bozukluğu olan kişiler, denetim edemedikleri yinelenen ve stres yaratan düşünceler, korkular veya görüntüler (obsesyonlar) nedeniyle huzursuz olurlar. Bu düşüncelerin yarattığı anksiyete bazı ritüelleri ya da rutinleri acil olarak gerçekleştirme ihtiyacına (kompülsiyonlar) neden olur. Ritüeller takıntılı düşünceleri önleme veya akıldan uzaklaştırma girişimiyle yapılır. Ritüel anksiyeteyi geçici olarak durdurur, obsesif düşünceler yine oluştuğunda kişinin ritüeli derhal yine etmesi gerekir. Bu OKB döngüsü kişinin gününden saatler çalarak normal günlük işlerini yapmasını engelleyebilir. Obsesif-kompülsif bozukluğu olan kişiler saplantılarının ve takıntılarının gerçek dışı veya manasız olduğunun farkında olabilirler, ama kendilerini durduramazlar. OKB (Obsesif Kompülsif Bozukluk) belirtileri nelerdir? Yaygın obsesyon belirtileri:Pislik veya mikrop bulaşmasından korkmaBaşkasına ziyan vermekten korkmaHata yapmaktan korkmaRezil olmaktan veya sosyal açıdan kabul edilemez bir şekilde davranmaktan korkmaŞeytanca veya günahkar düşünmekten korkmaDüzen, simetri, kusursuzluk ihtiyacıAşırı kuşku ve sürekli güvence ihtiyacı Yaygın kompülsiyon belirtileri:Tekrar yine yıkanma, duş alma veya ellerini yıkamaEl sıkışmayı veya kapı tokmağına dokunmayı reddetmeKilit, ocak gibi şeyleri sürekli denetim etmeRutin işleri yaparken içinden veya yüksek sesle sürekli sayı saymaSürekli bir şeyleri belli bir biçimde düzenlemeBelirli bir sıraya göre aş yemeGenellikle rahatsız edici olan, akıldan çıkmayan ve uykuyu bölen kelimelere, görüntülere veya düşüncelere takılıp kalmaBelirli kelimeleri, cümleleri veya duaları tekrarlamaİşleri belirli bir sayıda yapma ihtiyacıDeğeri olmayan şeyleri toplama veya biriktirme Obsesif-kompülsif bozukluğa ne neden olur? Nedeni tam olarak anlaşılmamış olsa da, araştırmalar biyolojik ve çevresel faktörlerin OKB ile ilişkili olabileceğini göstermiştir. Biyolojik faktörler: Beyin karmaşık bir yapıdır. Bedenin normal işleyişi için ihtiyaç duyulan, nöron adı verilen milyarlarca sinir hücresi vardır. Nöronlar elektrik sinyalleri yoluyla iletişim kurar. Nörotransmiter adı verilen kimyasallar bu sinyallerin nörondan nörona iletilmesine yardım eder. Araştırmalar serotonin adı verilen nörotransmiterin seviyesinin düşmesi ile OKB gelişimi arasında bir bağlantı saptamıştır. Serotonin dengesizliğinin ebeveynden çocuğa geçtiğine dair kanıt da vardır. Bu da obsesif-kompülsif bozukluğun genetik olabileceğinin göstergesidir. Ayrıca beynin belirli bölgeleri serotonin dengesizliğinden etkilenir, bu da OKB’ye yol açar. Bu problemin, beynin sağduyu ve planlama ile ilgili bölgeleri ve bedensel hareketleri içeren mesajları süzen bölgeleriyle bağlantılı olan beyin yolaklarıyla alakalı olduğu görülür. Araştırmalar Streptokok bakterisinin neden olduğu belli bir tür enfeksiyon ile OKB arasında bir ilişki de saptamıştır. Eğer bu enfeksiyon nükseder ve tedavi edilmezse, OKB gelişimine ve çocuklarda diğer bozukluklara neden olabilir. Çevresel faktörler: Bazı çevresel stres yaratıcı faktörler OKB’yi tetikleyebilir. Belirli çevresel faktörler ise kişide var olan bu rahatsızlığı kötüleştirebilir. Bunlar;TacizYaşamsal değişikliklerHastalıkSevilen birinin ölmesiİş veya okulla ilgili değişiklikler veya problemlerİlişkiyle ilgili kaygılar OKB (Obsesif Kompülsif Bozukluk) ne kadar yaygındır? OKB ABD’ de 3.3 milyon yetişkini ve 1 milyon çocuk ve genci etkilemektedir. Rahatsızlık ilk olarak çocuklukta, gençlikte ve yetişkinliğin ilk yıllarında ortaya çıkar. Irk ve sosyoekonomik alt yapı ayrım etmeden tüm kadın ve erkeklerde eşit oranda görülür. OKB (Obsesif Kompülsif Bozukluk) teşhisi nasıl konur? OKB için laboratuvar testi yapılmaz. Doktor hastanın ritüellere ayırdığı vakit da iç olmak üzere hastanın belirtilerini değerlendirerek teşhisini koyar. OKB (Obsesif Kompülsif Bozukluk) nasıl tedavi edilir? OKB kendi kendine geçmez, bu yüzden tedavi edilmesi önemlidir. En iyi tedavi yöntemi ilaç ve bilişsel davranış terapisidir. Bilişsel davranış terapisi: Bilişsel davranış terapisinin hedefi, obsesif-kompülsif bozukluğu olanların ritüellerini gerçekleştirmeden korkularıyla yüz yüze gelmelerini ve anksiyetenin azaltılmasını sağlamaktır. Bu terapi obsesif-kompülsif bozukluğu olanlarda sıkça görülen abartılmış veya felaketler içeren düşünceleri azaltmaya da odaklanılır. İlaç tedavisi: Trisiklik antidepresanlar, selektif serotonin art alım inhibitörleri OKB tedavisinde yardımcı olabilir. Hastaların ilaç ve bilişsel davranış terapisine yanıt vermedikleri şiddetli vakalarda Eloktrokonvulsif Terapi (EKT) veya beyin cerrahisi kullanılabilir. EKT esnasında hastanın başına elektrotlar takılır ve beyne nöbete neden olan bir sıra elektrik şoku verilir, bu nöbetler beyinde nörotransmitterlerin salınmasına neden olur. Sürekli tedavi sonucunda hastalar normal veya normale yakın yaşam sürerler. Erken teşhis her vakit tedavi süresini azaltır.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Etiketler
düşmanları, sağlıklı, uykunun


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB kodu Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Açık

Forum Jump


Tüm Zamanlar GMT Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 18:37.


mersin escort alanya eskort