İkna Etmenin Yöntemleri
İkna Etme Yöntemleri İkna Etmenin Yolları, Karşıdaki Kişiyi Nasıl İkna Edebilirm, İkna Etmenin Gizli Yolları, Karşıdaki Kişiyi Nasıl İkna Edebilirim İkna etmede ses tonu ve gülümseyiş oldukça önemlidir. Ses tonu ve gülümseyiş kadar kullanılan kelimeler de önemlidir. İsmi bilinmeyen misafirlere “Beyefendi”, “Hanımefendi” diye hitap edilmeli, derhal ismi öğrenilmeye çalışılmalıdır. Çekinmeden ismi sorulabilir, ona ismi veya makamı ile hitap edilebilir. Sık sık “Hanımefendi, beyefendi” kelimelerinin kullanılması misafirde tedirginlik yaratabilir. Kulağa en hoş gelen şey, misafirin kendi ismidir. “Efendim”, “Lütfen” gibi kelimeler yeri geldikçe sıkça kullanılmalıdır. “Galiba”, “Zannederim”, “Belki” gibi kesinlik anlatım etmeyen sözcüklerden kaçınılmalıdır. Bunların yerine “Bu konuyu müdürümle görüşüp size yardımcı olayım efendim” gibi misafiri rahatlatıcı ifadeler çok daha geçerlidir. Emredici ifadelerden kaçınmalı, samimi, yumuşak cümlelerle yanıt verilmelidir. Ne söylenmek isteniyorsa açık bir anlatım ile nezaket kurallarına müsait olarak söylenmelidir. Misafirlerle tartışmaktan kaçınılmalı, öfkeli bir misafiri yatıştırmak için haksız bile olsa “Haklısınız efendim.” Diyerek konuya girilmelidir. Yüksek sesle konuşulmamalı, sakince yanıt verilerek misafir yumuşatılmaya çalışılmalıdır. “Yok efendim”, “Hayır efendim” gibi katı cevaplar yerine “Size yardımcı olmaya çalışayım efendim.” Gibi cümlelerle gerçekten misafire yardımcı olmaya çalışıldığı hissettirilmelidir. İkna Etme Yöntemlerinden Bazıları Şunlardır: Yeterli Bilgiye Sahip Olmak: Konu hakkında yeterli bilgiye sahip olmak karşınızdaki kişiyi ikna etmenin yollarından biridir. İnsanlar bildikleri oranda konuşmalarını sürdürürler ve karşısındakileri inandırırlar. Bilmediğiniz mevzu, bahis hakkında konuşmak karşınızdaki insanları rahatsız eder. Güvenilirliğin ortadan kalkmasına sebep olur. Anlatılanlara İnanmak ve Onları Uygulamak: Karşınızdaki kişinin inanmasını beklemeden önce anlattıklarınıza kendiniz inanmalısınız. Konuşmalarınız ve davranışlarınız, bir elmanın yarısı gibi bütünü oluşturmalıdır. Konuşmalarınız farklı, uygulamanız farklı ise inandırıcı olamazsınız. İşinizle ve çalıştığınız işletme ile gurur duymak: Çalışanlar, işleri ve işyerleri ile ilgili hoşnutsuzlukları konuğa yansıtmamalıdırlar. İşletmede çalışmaktan duydukları memnuniyeti davranışları ile konuğa yansıtmalıdırlar. Etkili Konuşmak: Türkçeyi ağız ve şive kullanmadan konuşmak gerekir. Konuşacağınız konuya hakîm olmalı, karşınızdakinin tutum ve davranışlarını gözden geçirmelisiniz. Cümleleriniz açık, net, anlaşılır ve kısa olmalıdır. Uzun cümlelerle kişileri sıkmamalı, odak noktası olmaya çalışılmalıdır. Etkin Bir Biçimde dinlemek: Konuşan kişiyle ilgilenilmelidir. Konuk, size bir şeyler anlatmaya başladığı sırada mektup, gazete okumak, imza atmak gibi etkinliklere dalmaktan sakınmak gerekir. Tüm dikkatiniz konukta olmalıdır. Konuğun her cümlesinin misafir açısından değerli olduğunu unutmamak gerekir. İkna Etmeye Çalıştığınız Kişiyi Tanımak: Konukların kişisel özelliklerini bilmek sekreterin işini kolaylaştıracaktır. Kişilerin alaka alanlarını, zevklerini, tepkilerini, zayıf ve güçlü yönlerini bilmek onu ikna etmede yararlı olacaktır. Konuğa Özel Olduğu Duygusunu Hissettirmek: Her misafir özel ve farklı olduğunu hissetmek ister. Bunu sağlamak için konukların sorunlarıyla ilgilenip, onlara isimleriyle hitap ederek yardımcı olmaya çalışılmalıdır. Sabırlı Olmak: Her ne olursa olsun konuğun konuşması sonuna kadar dinlenmelidir. Hiçbir koşulda konuğun sözü kesilmemelidir. Haksız dahi olsa: “Haklısınız efendim” diyerek, onunla tartışmaya girmeden, sabırla dinlemelidir. Görgü Kurallarına Uymak: Nezaket ve görgü kurallarına müsait davranmak işleri kolaylaştıracaktır. Sevimli ve nazik bir sekretere konuklar da yardımcı olur. Sizi anlayışla karşılarlar ve hatalarınızı basit basit görmezler. Misafiri iyi karşıladığınız izlenimi vermek: Kötü bir izlenim konuğun kaybedilmesine sebep olabilir.
|