Kontrolü Kaybetme Korkusu
Kontrolü Kaybetme Korkusu Kontrolü kaybetme korkusu, hızlanan yürek atışları ve aşırı kaygıyla yaşanan panik girişken belirtileri arasında yer alır. Bu belirtiler terleme, soluk darlığı çekme, karıncalanma, göğüste sıkışma gibi etkilerle beraber yaşanabilir. Bunlar kişiyi acil servise kadar götürecek şekilde yoğun yaşanır. Bunlar genellikle yürek krizi belirtileriyle karıştırılabilir. Kişi kendini ölüyormuş gibi hisseder ve korku içinde olur. İnsanlar bunu yaşamları boyunca bir kaç kere yaşayabilir. Kişiyi strese sokan etken ortadan kalktığında, hissedilen ataklar ortadan kalkar. Panik atakların sıklaşması halinde bu vaziyet panik arıza olarak tanımlanır. Bu profesyonel olarak tedavi edilmesi gereken bir sorundur. Panik girişken nedir? Bu mesele kişilerde ruhsal olarak başlamakta, fiziksel etkilerle devam etmektedir. Başlangıçta ani ve sebepsiz yoğun kaygıyla başlayan sorun, yaşamdaki stresli olayların etkisiyle tetiklenir. Bu kaygının ortaya çıkacağı vakit belli değildir. Uykuda, araç kullanırken, televizyon seyrederken gibi farklı zamanlarda yaşanabilir. Ataklarda yoğun kaygıya fiziksel etkiler eşlik eder. Soluk alışverişi hızlanır, yürek atışları hızlanır, baş dönmesi ve göz kararması yaşanır. Kişiyi ölüm korkusu sarar. Bu ataklar 10 dakikadan daha az devam eder. Fakat belirtiler daha uzun sürede geçer. Bu süre daha çok sürmeye devam ederse, yaşama mani olacak şekilde artarsa panik arıza şeklinde yaşanır. Panik girişken belirtileri nelerdir? Kalp çarpıntısı, kontrolü kaybetme korkusu, soluk alışverişinde zorlanma, titreme, göğüste ağrı, boğuluyormuş hissi, parmaklarda uyuşma ve karıncalanma, ortamdan kopukluk gibi belirtiler yaşanır. Panik atağın nedenleri nelerdir? İnsanların kaygı ve panik duygusunu belli oranlarda yaşaması doğal olarak kabul edilmektedir. Bu insanın yaşama tutunması için içgüdüsel bir davranıştır. Bunların oranı yükseldikçe zincir bozulmakta ve yaşanan korku sürekli hale gelerek, kişinin yaşamını denetim altına almaya başlıyor. Panik atakların sebep yaşandığı, niçin ortaya çıktığı konusunda herhangi somut bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak bazı kişilerin biyolojik olarak buna yatkın olduğu bilinmektedir. Yaşamda çocuk sahibi olma, evlenme, yani bir iş gibi etkenler panik atakların yaşanmasını tetiklemektedir. Bunların dışında bazı hastalıklar ve durumlar bu atakların yaşanmasına sebep olabiliyor. Bunlar içinde sayılabilecekler; Beyin: Beyin korku gibi pek çok duygunun denetimi yapmaktadır. Bazı insanlarda beyin daha aktif çalışmaktadır. Bu kişiler sebepsiz olarak, sürekli korku içinde yaşarlar. Korku durumunun yaşanması halinde, vücutta adrenalin salgılanması olur. Bu arttıkça panik girişken belirtileri yaşanamaya başlar. Kalp kapakçığı sorunları: Mitral kapak kayması adı verilen, yürek kapakçığının doğru kapanmama durumu panik atakların nedeni olarak kabul edilir. Hipertiroidizm: Tiroit bezinin çok çalışmasından dolayı artan tiroit hormonu girişken belirtilerinin yaşanmasına sebep olabilir. Hipoglisemi: Kan şekerinin düşük seyretmesi panik atağa sebep olabilir.Uyarıcı maddelerin kullanımı: Aşırı derecede kafein alımı ve narkotik uyarıcı kullanımı panik girişken nedeni kabul edilir. Panik ataklar sırasında neler yapılabilir? Atakların etkisini hafifletmek için bazı teknikler kullanılabilir. Bunların içinde en etkili olanın soluk alışverişine yoğunlaşmak olduğu belirtilmektedir. Vücuda daha çok oksijen alma ve derin nefesler almaya çalışılmalıdır. Kaygının arttığını hisseden kişiler düşüncelerini dağıtacak başka şeylerle uğraşmaya çalışmalıdır. Düşünceleri değiştirme ya da durdurma yolları denenmelidir
|