Forumbulteni.Com     forum  

Geri Git   Forumbulteni.Com > >
Yardım Topluluk Ajanda Bugünki Mesajlar Ara

Cevapla
 
Seçenekler Stil
  #1  
Alt 10.Nisan.2019, 18:17
Belinda Belinda isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Moderator
 
Üyelik tarihi: 14.Ocak.2019
Mesajlar: 272
Standart Kuantum Fiziği

Her şeyin temelinde enerji olduğu kavra­mında, Fizikçiler ve Metafizikçiler olarak hemfikiriz; ancak. enerjileri fizik ve meta­fizik olarak ayırmaya kalktığımızda, kavram kargaşaları da beraberinde geliyor. Özetle, psişik dediğimiz fizik ötesi güçler basit kabul görmüyor.
Çok kabiliyetli birisini ele alalım. bu kişinin yaratıcı gücü çok yüksek olsun. Demek ki o kişi, psişik gücü ile mantal gücünü ortaklaşa kullanarak. birbirine senkronize ederek. özdeşleşerek, bazı yaratıcı güçlerini uygu­layabiliyor... Şu halde ortada bir sonuç var­ken, bu oluşumun nedenlerini araştırmak yerine, inkar etmek neden?
Sonunda tüm olanlar bizim için yok olmaya mahkumdur. Çünkü onları terk edeceğiz. Bu ev, bu eşya nedir? Onlar. sen değer verdiğin için var. Kuantum fiziğinde ne der? "Şu anda öteki oda benim için yok" der. Sen evde yokken, bu ev yok. Sen varsan. ev de var..
Üniversitede kuantum fiziği hakkında açık­lama yapılacak, birçok öğrenci ellerinde not defterleri merakla bekliyorlar. Kutunun için­de bir kedi vardır. Schrödinger sorar "Kutu­da ne var?", "Kedi var." der öğrencinin biri. "Kafanı art çek, şimdi ne var" der Schrö­dinger ve ekler "Sen aldanıyorsun. hiçbir şey yok." der...
Bunun anlamı, Ruh varlığının, yani insanın meylettiği, tezahür ettirdiği, algıladığı için her şey var, ters halde yoktur. Her ne kadar zor kabul göreceğini biliyorsak da. tekrar de bir noktayı belirtmeden geçemeyeceğiz. Eğer ruh varlığı diye nitelendirdiğimiz in­sanoğlu, tezahür ettirmeyi bir çeksin, durdursun. her şey değişir. Madde evreni biter... Biz buna "Varlığın imajinasyonu" di­yoruz. Her şey o istediği için var. O niye istiyor? Konunun bu yanı biraz kafaları karıştıracak durumda!
Evrensel yasalar böyle.. Göklere çıkardığı­mız bilimimizin de bugün için bir sınırı var.Bir yerden sonra bazı durumları kabullen­mek zorundayız
Kuantum fizikçilerinin atomaltı parçacıklara indiklerinde nasıl kafaları karıştı! Laboratuar ortamında yaptıkları araştırmalarda, parça­cıkların her an değiştiklerini gördükten son­ra, şu soruyu sormak zorunda kaldılar "Bu parçacıklar gerçek­ten var mı? Yoksa biz mi imajımızda oluşturuyoruz?".
Şimdi kuantum ko­nusunu biraz irde­lemeye çalışalım: Kuantum dalgaları bir parçacık üzerin­de mekanik eylem­lerde bulunmakta ve onun hareketle­rini tıpkı okyanu­sun yüzeyinde salınmakta olan pin­pon topunun de­netlemesi gibi de­netlemektedir,
Şöyle düşünün:
Sen burada oturuyorsun, yanından pişmiş bir tavuk geçiyor, o tavuğu hiç görmesen bile, ıtır vasıtasıyla senin beyninde yarat­tığı edim var. Kokusuyla anlıyorsun. Koku, doğadaki en iyi iletişim, haberleşme araç­larından biridir Bu kokuyu duyduğun anda, senin beyninde bir dalgalanma oluşuyor. Oluşan bu dalgalanma, otomatik olarak se­nin midendeki asit miktarını yükseltiyor. O tavuğa ulaşamasan bile, olanaklarına göre, "En azından kızarmış bir ekmek ile peynir yiyeyim." diyorsun değil mi?

Başka bir örnek:
Bir parkta otururken, yanından oldukça de­kolte giyinmiş harika bir bayan geçiyor. O kadının etkisiyle neler oluyor? Bu sadece bir görsellik, dokunan bir tarafın yok. Göz olarak, görüntü olarak sadece bir et parçası geçerken, senin imajında bir kuantum dal­gası oluşuyor

Kuantum dalgası nedir?
Formelleşmemiş enerjidir. Maddeleş­memiş, form alma­mış, herhangi bir form haline gelme­miş, yani madde­leşmemiş enerji, yoğunlaşmamış enerji...

Ben o anda oradan geçen çok harika bir kadın görüyo­rum, o anda göz aracılığıyla benim bedenime giren, bana tesir eden ne var?
Foton parçacığı, yani güneşin ona çarpıp, ondan bana gelişi ve o çarpışta otomatik olarak kundalini, orgon enerjisi harekete geçiyor Eğer buradaki kuantum taşıyıcı dalga ile, sendeki uyaran merkez arasında­ ki ilişkiyi düşündüğün zaman, oradaki bilgiyi anlamaya başlarsın. Taşıyıcı dalgaların ne kadar önemli olduğunu idrak edersin.
Kuantum mekaniği, kuantum sistemi taşı­yıcı dalgaların, taşıyıcı enformasyonun gö­receliği üzerinde çalışır, rölatifliği üzerinde çalışır, çünkü fiziksel dalgalar sabittir ve odaklanmıştır. Taşıyıcı dalga odaklanmıştır ve tek noktadan gelir.
Şu sandalyeyi kaldırıp yerine başka bir sandalyeye güzel bir bayan oturtalım. Gör­meden sadece bilsen bile, kuantum dalgası seni her tarafından saracaktır. Kuantum dal­gasının merkeziyet özelliği yoktur
Şöyle bir soru aklınıza gelebilir:
Bu kadından mı kaynaklanıyor, benden mi? Burada bulunan herhangi bir kadının yay­dığı kuantum dalgasının taşıyıcı frekansı, senin bütünün üzerinde tesir ediyor, parçan üzerinde değil. Gelen elektrik enerjisi vücu­da yansıyor. Yani kadın butünü etkiliyor. Ben bir kadın olsam, bir erkeğe dokunsam, bütünü etkilenecektir. Kuantum dalgaları etkileyecektir.

Varsayalım, şu önünde duran portakal, muz veya başka bir meyve olsun, ona sadece güzel olarak bakacaksın. O halde bütünü etkileme, bütünün arasında, bütünün taşı­yıcılığı, bütünün kapsama alanı, dolayısıyla senin tümel varlığın üzerinde tesir yaratan bir enerji var, bu yüzden bir dalgalanma oluşturuyor. İşte burada, kuantum mekaniği­nin parçalı değil, bütünsel özelliği ortaya çıkıyor.
Hayatın bütünü içerisinde sen, karşındaki bir varlık üzerine enerjini yansıtırken parça parça değil, bütün halinde aktarıyorsun. Bütün halinde onu obsede etmeye (etki altına almaya) kalktığın anda, o senin düşünce okyanusunun içinde devinim etmeye baş­layacaktır. O vakit ona vermek istediğin bir enerji yardımını, bir sinyali alır, stresli ise rahatlar, dolayısıyla enerjin her şeyi kapsar.
İmajinasyonunuzda bir fanus düşünün, o onun içindedir, o fanusun da sahibi sensin, yani yönlenmemiş Kuantum mekaniği dal­ga ilkesinde yön yoktur vakit yoktur,
Şu karşılaştırma kuantum mekaniği açısın­dan iyi bir örnektir. Normal bir lambayı, ampulü yakarsak, belli noktadan ışık gelir. Ama şu halojen lambada ışık bütüne gider. Holostik, holografiktir, Herhangi bir yön yok­tur.
Örneğin, sana bir bıçak batırıldığı anda, acıyı o noktada hissedersin. Ama karşıt bir enerji, sinsi bir enerji, negatif bir enerji veya cinsel bir enerji dokunduğu anda başka hissedersin
Senin cinsinden olmayan birisi dokunsa, karşıt bir enerjidir, bedenini sarar, Biz bazı enerjilerin esiriyizdir insan denen varlık, onların içinde yüzer.
SAMİMİYETSİZLİK VE ALIŞKANLIKLAR
İlahi sevgiden söz ederiz ama henüz ken­dimizde beşeri sevginin çekirdeği dahi oluş­mamıştır.

"Sevgi için ne yaptın?" diye kendimize bir soru sorsak ve kimlerin gönlünü kazan­dığımızı eski bir anlatımla rızasını aldığı­mızı bir kez düşünsek Allah rızası istiyor­sun ama kulların rızasını istemiyorsun
İçimizle dışımızın bir olmayışı bizim en büyük sıkıntımızdır. Sahte davranmaktansa, kişinin kafasındakini uygulaması daha iyidir. Samimiyetsizlik, insanın belini büken en büyük etkendir.
Tanrı'yla içten bir diyalog kurmak çok zor bir iştir! Hep bir dilek olduğunda, o kapıyı çalarız. Hiçbir şey istemeden onun var etmiş olduklarına hayranlığımızı anlatım ede­mez miyiz?
Çoğumuzun bildiği bir deyim vardır "Yara­tılanı sev, Yaratan'dan ötürü". Bunları bili­yoruz da, uygulamaya gelince unutuyoruz nedense...
ALIŞKANLIKLAR
Alışkanlıkları üç ana temelde toplayabiliriz

1- Fizyolojik alışkanlıklar
2- Psikolojik alışkanlıklar
3- Nevrotik alışkanlıklar

Öteki alışkanlıklar azmaya başlayınca, nevrotik alışkanlıklar ortaya çıkar ve bizi tehdit etmeye başlar. Sigara, içki, uyuşturu­cu vb.
Psikolojik alışkanlıklar hislerimizi tahrip eden alışkanlıklardır: Yalan söylemek, sözünde dur­mamak, ikiyüzlülük.
Bunlar zamanla bizi yö­netmeye başlarlar, an­cak bilgi uygulaması­na başladığınızda, sorar analiz edersiniz: "Bu alışkanlık sebep oluş­tu?", "Niteliği nedir?", "Neden sigara içiyorum? Denedim, bırakamıyo­rum. Tövbe ettim, ant ettim, tekrar başladım."
Aslında bilginin şuurun­da olsa, derhal bıraka­cak. Çünkü artık açığa çıkmış, deşifre ol­muş bir casus gibi ya da bir ajan ama orta­ya çıkmış, hiçbir tarafın işine yaramaz. O halde biz alışkanlıklarımızı deşifre edemi­yoruz.
Örneğin sigara, yaşamın baskılarına karşı bir reaksiyon olarak kullanılır. Bir de siga­rayı bırakanlar kilo aldım derler. İştahım açıldı derler. Oysa sigara yerine başka bir şey koydu. Örnek olarak: Beyninde. sigara bırakılınca. kilo alınır inancını oluşturdu ve kısa sürede kilo aldı
İYİ ALIŞKANLIKLAR
Müzik, Resim, Spor iyi alışkanlıklardır, ama otomatik veya robot gibi bir yaşam içinde olmamak kaydıyla. Ne yaptığını bilen. şuur­lu bir yaşam sürdürmek koşuluyla.
Öğrenmeyi de yeniden öğrenmek gerekir.
Okullarımızda öğrenmeyi öğretmiyorlar, öğrenilmesi gerekeni öğretiyorlar da, kendi­lerine göre oluyor, nasıl öğrenilecek, onu öğretmiyorlar.
Bizim en büyük eksiğimiz, okullarımızda Ruhsal yanımız, Şuuraltımız hakkında bilgi verilmemesidir
Dini öğretilerde ise, kişilerin yalnız ölümden sonraki ceza korkusu ya da ödüllendirme umudu ile kendilerini tutabileceklerini düşünmeleri, insanlık adına hiç de ovünüle­cek bir şey değildir Bu olsa olsa bir koşul­lanmadır. "Sen düşünme, ben senin yerine düşünüyorum." Demektir. Duygulara hitap etmek, egoyu besler; vicdana hitap etmek gerekir. Vicdana hitap eden bilgiler ise, hazım ister.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Etiketler
fiziği, kuantum


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB kodu Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Açık

Forum Jump


Tüm Zamanlar GMT Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 18:21.


mersin escort alanya eskort