Forumbulteni.Com     forum  

Geri Git   Forumbulteni.Com > >
Yardım Topluluk Ajanda Bugünki Mesajlar Ara

Cevapla
 
Seçenekler Stil
  #1  
Alt 10.Nisan.2019, 18:23
Belinda Belinda isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Moderator
 
Üyelik tarihi: 14.Ocak.2019
Mesajlar: 272
Standart arkadaşlar yazıyı uzun bulup okumamazlık yapmayın bu adam einstaini cebinden çıkarmış

-NICOLA TESLA-

19. yy'dan 20.yy'a girerken en önemli değişim burjuva devrimlerinin yarattığı toplumsal ortam
sayesinde gelişen ilim ve ardından gelen teknolojik devrimlerle yaşandı. Sanayi devrimi, buharlı
makinaların icadı ve çok kısa bir süre sonra elektrikli motorlar derken arabalar, uçaklar ve
uzay araçları. 19.yy'a kadar ki dünyanın bu yüzyılın ikinci yarısından sonra nasıl muazzam
bir teknolojik değişiklik yaşadığını gösteren güzel bir örnek vardır. M.Ö. 7.yy larda
Odysseia'nın gemilerinin hızı yelkenle gittiklerinde saatte 3 mil kadardır. 6-4. yy larda ise
bu hız ancak 3 kat artırılabilmiştir. Denizcilikde önemli gelişmelerin yaşandığı 16.yy da ise
günlük hız 2 bin yıl öncesinden ancak 40 mil fazladır. Ancak buharlı gemilerle beraber
ulaşımın hızı muazzam derecede artmıştır. Artık niceliksel değil niteliksel bir değişimden
söz edilmektedir . Ve 19.yy ın sonlarında telgraf ve radyonun icadıyla ulaşım ve iletişimin
yolları birbirinden ayrılmış, dünya bugün iddia edildiği bir "global köy" olma rotasına girmiştir.

Mekanların uzaklığı iletişimde "önem"ini yitirmiştir.
1900'ün başlarında daha ilk uçuş denemeleri yapılırken insanoğlu bundan sadece 50-60 yıl
sonra uzaya çıkmaya başlamış, 1969 yılında Ay'a ayak basmıştır. Tüm insanlık tarihine
baktığımızda bu büyük değişimler çağının yaşanmasını sağlayan, burjuva devrimleri ve
ardından bu sosyal yapı ile sınırlı teknolojik devrimler olmuştur. İletişim ve enerji
teknolojileri, çağımızın en önemli belirleyiclerindendir. İşte burada kısaca hayatından
bahsedeceğimiz kişi de bu açıdan baktığımızda bugünkü dünyamızın yaratıcılarından belki
de en önemlisi ve o oranda da en unut(tur)ulmuş olanıdır. ırak görüşlülüğü toplumsal
sistemin sınırlarının dışına çıkmış ve kaçınılmaz olarak bastırılmıştır. Tekrar de adının
literatürden tamamen silinmesi olanaksızdır. Çünkü bize bugün bu kişiyi hatırlatacak çok
şey vardır. Hakkında bir araştırmacı şöyle demektedir: "...Hala, bilgisayarınızda
çalışırken Tesla'yı hatırlayın. Onun "Tesla Coil"i yüksek voltajlı resim tüpünüzün
çalışmasını sağlamaktadır. Evinizde kullandığınız elektrik Tesla'nın alternatif
akım(AC) jenaratöründen gelmekte, Tesla transformatöründen geçmekte ve evinize 3
fazlı Tesla enerjisini getirmektedir... Tesla'nın icatları bugün heryerdedir..."

Tesla'nın sıradışı ailesi ve garip çocukluğu
Nikola Tesla, 9 Temmuz 1856 yılında, o zamanlar Avusturya-Maceristan İmparatorluğu'na
bağlı olan Hırvatistan'ın güneybatı kesiminde Smiljan isimli bir köyde doğmuştur.
Ailesi Sırp asıllıdır ve babası köydeki ortadoks kilisesinin rahibidir. Annesi okumamış
olmakla birlikte, Tesla'nın mektep öncesi eğitiminde çok önemli bir yere sahiptir.
Tesla'nın hayatı boyunca bir takıntı haline getirdiği, yemeğini yemeden önce tabaktaki
yemekle ilgili kübik hesaplamaları akıldan yapmak ve bitirmeden yemeğe başlamamak,
sanırım annesiyle yaptığı çalışmalardaki zihinsel hesaplama ekzersizlerinden kalma bir alışkanlıktı.
Annesi'nin mucitlerle dolu bir soydan geldiğini ve evdeki bütün hayatı kolaylaştıran
araç gereçleri annesinin tasarladığını anlatır. Ayrıca, kendisinde yaratıcılıkla ilgili
sahip olduğu herşeyin annesinden kaynaklandığını belirtir ve beraber yaptıkları
çalışmalardan bahseder. "Bu eğitim hertürden ekzersizi kapsardı, başkasının düşüncesini
tahmin etme, bazı ifadelerdeki eksikleri bulma, uzun cümleleri tekrarlama, ve zihinsel hasaplamalar yapmak"
Bir papaz olan babası ise tekrar olabildiğine ilginç bir insandır. Çok okuyan, birkaç
dil bilen ve ezber yeteneği bazı klasikleri eksiksiz tekrarlayabilecek kadar kuvvetlidir.
Kendi kendine farklı ses tonlarıyla odasında konuşurken, dışarıdan birinin içerde bir
tartışma olduğunu sanacak kadar da yeteneklidir. Ancak oğlunun da kendisi gibi ileride
ruhban sınıfından olması konusunda oldukça kararlı ve bu konuda ödün vermeyecek kadar da sertdir.
Tesla'nın küçüklüğü, çok sıradışı bir zekaya sahip olarak gördüğü ağabeyinin ölümüyle birlikte,
anne-babasının oğullarının acısını unutamamaları ve sürekli küçük Nikola'yı onunla kıyaslamaları
yüzünden hayli zor geçiyor. İçine kapanıklığını, bu zamanda edindiği kendine güven problemiyle
ilişkilendirmek sanırım yanlış olmayacaktır.

Zihnini kaplayan imgeler ve çakan flaşlar
Tesla çocukluğunda geçirdiği garip bir hastalıkdan çok etkilenmiştir ve kendi ifadesine göre
geç uyanışının nedeni bu olmuştur. "Çocukluğumda, ilginç bir felaket yüzünden acı çekiyordum;
sıklıkla güçlü flaşlarla bezeli imgeler, gerçek nesnelerin yerini alıyor, düşüncelerimi ve
hareketlerimi engelliyordu. Bu resimler daha önce gördüğüm ama hiç hayalini kurmadığım
nesneler ve sahnelerdi. Bana bir söz söylendiğinde, nesnenin işaret ettiği resim birdenbire
hayalimde canlanırdı ve kimi gördüğümün gerçek olup olmadığının ayırdına varamazdım.
Bu bende büyük bir kaygıya ve rahatsızlığa neden olurdu" . Bu görünümler hastalıklı bir
kimsenin gördüğü halüsünasyonlarla karıştırılmamalıydı. Bunlar (görünen imgeler) kendi
formüle ettiği teoriye göre; önemli bir uyarının (heyecanın) neden olduğu, beynin reflksiv
bir davranışla retina üzerine gönderdiği imgelerdi. Tesla, eğer bu teorim doğruysa der:
"herhangi birinin aklında tasarladığı bir nesnenin görüntüsü bir ekrana yansıtılabilinir
ve böylelikle görünür hale getirilebilinir" . İnsan ilişkilerinde bir ıslahat yaratacağını
düşündüğü bu teori üzerine o zamanlarda epey bir çaba sarfetmiştir. Kendi aklında tasarladığı
bir görüntüyü, başka odada oturan bir kimsenin de zihninde yaratabilmek için uğraşmıştır.

Zihin Gezileri
Tesla bu yıllarda, delice diye adlandırabileceğimiz zihin gezileri yaptığını ileri sürmüştür.
Gerçek dünyadakinden farklı olarak görmediği arkadaşlıklar kurar, yani yerler, şehirler ve
ülkeler görürmüş.. Bu gezilere her akşam çıkar hatta kimi gün boyunca da sürdürdüğü olmuştur.
"Düşüncelerimin ağırbaşlı olarak icatlara dönüştüğü 17 yaşına kadar sürekli sürdürdüm bu gezileri" .
O günlerde Tesla, aklında tasarladığı şeyleri gerçek yaşama çok kolay aktarabildiğini ve bu yolun
sadece deneylerle yapılan çalışmalara göre çok daha hızlı ve etkili olduğunu düşünmektedir.
"Modellere, çizimlere ve deneylere ihtiyacım yoktu" der.

Tesla'nın kendine has mucidliği ve deneysiz icad yolu
"Bir kimse henüz ham olan tasarısıyla bir araç oluşturmaya kalkarsa, kaçınılmazlıkla zihni
aracın detaylarının düşünülmesiyle işgal edilecektir. Bu kimsenin, aracın geliştirilmesi ve
yeniden yapılması sürecinde konsantrasyonu azalacak ve esas ilkeleri görme gücünü kaybedebilecektir.
Belki sonuç sağlanabilecektir ama herzaman kaliteden feda edilerek". İşte Tesla, kendi çalışma
mantığının tersi olarak nitelediği yukardaki metodun verimsiz olduğunu bu sözlerle açıklamaktadır.
Kendisi ise aklına bir düşünce geldiğinde onu öncelikle hayalinde oluşturmaya başlar. İnşa sürecini
zihninde değiştirir, geliştirmeleri akıldan yapar ve aracı zihninde çalıştırır. "Türbinimi aklımda
çalıştırmam ya da dükkanımda test etmem benim için kesinlikle önemsizdir. Bir farklılık yoktur,
ne olursa olsun sonuçları aynıdır. Bu yolla aklıma gelen bir fikri eksiksiz ve çok hızlı bir
şekilde, hiçbirşeye dokunmadan geliştirebilirim" . Tesla, mühendislikde, elektrik ve mekanikde,
sonuçların müspet olacağını düşünmektedir. Ona göre derhal derhal hiç bir mevzu, bahis yoktur ki önceden
düşünülerek yapılamasın; elbette yeterli teorik ve pratik bilgi varsa. Ham fikirlerin, genellikle
yapıldığı gibi, pratiğe taşınmasını lüzumsuz yere harcanan büyük bir enerji, nakit ve vakit kaybı olarak görür.
Tesla, küçüklüğünde yaşadığı ve sonradan da devam eden felaketin(imgelerin hayalinde canlanması),
esasında kendine bağşedilen bir güçle telafi edildiğini düşünür. Bu güç, duyu organlarının
uyarmasıyla beraber anında düşünebilme ve bu doğrultuda hızla devinim edebilme kabiliyetidir.
"Bunun pratik sonucu, şimdiye kadar ancak kusurlu bir uygulaması bulunan teleautomatic
(uzaktan kumada) bilimidir" . Tesla, yıllarca kendini kendinden kontrollü otomatların
(self-controlled automata) planlanmasına adamış ve mekanizmaların sınırlı bir derecede de
olsa akıl sahibiymiş gibi devinim edebilecek şekilde üretilebileceğine inanmıştır. 20. yy a
henüz girilmediği bir dönemde, bunun endüstri ve ticarette bir ıslahat yaratacağını görebilmiştir.

Bir kitap okudu hayatı değişti...
Karakterinin güçsüz ve zayıf olduğu, cesaretinin ve kararlılığının olmadığı, ölüm ve dinsel
korkularının olduğu bir dönem yaşamıştır çocukluğunda. Batıl inançların etkisi altında olduğu
bu döneminde hayaletlerden, cinlerden, v.s. korkmuştur. Sonradan, babasının kütüphanesinde
yaptığı saklı okumalardan birinde eline geçen bir kitapla
(Aoafi- The son of Aba(Aba'nın oğlu) - Macar yazar- Josika), hayatının rotası değişmiştir.
"Bu okuma, hernasılsa irademin hareketsiz güçlerini uyandırdı ve kendi kendimi denetim
(self-control) etme talimlerine başladım. Azmim önceleri Nisandaki karlar gibi eridi,
ama kısa bir süre sonra güçsüzlüğümü keşfettim ve daha önce hiç bilmediğim bir memnunluk
hissettim" .

Düşler ve gerçekler üzerine
Hayatın çok hızlandığı ve hertürden enformasyonun insanların beyinlerine akın etmeye
başladığını düşündüğü yıllarda Tesla, bunun çağdaş varoluşun bir sıkıntısı ve kendini
gözlemleme yeteneği olmayan insanın ortaya çıkışı olarak yorumlar. Kendisindeki iç gözlem
yeteneğini ise değer biçilmez bir başarısı olarak görür. Hayal dünyasının körelmesinin gerçek
tehlike olduğunu düşünür. Bu düşünceyi bir alıntı ile pekiştirebiliriz: " ...düş görme
yeteneğimizi bastırdığımız yaşam alanlarında ise önümüzdeki hayattan, insanlardan, insanın
dünyasından korku duymaktayız. Bu korkumuz demokratik cemiyet hayatından vazgeçmeye her an
hazır "sıradan insanlara" dönüştürmekte bizi" . Tesla da bu tehlikeyi görebilmişti.
Kendisinin çok gelişkin bir politik bakışının olduğunu iddia edemesek ve hatta vakit vakit
buhranlı yanlış tercihler yapabildiğini düşünebilsek bile bir hümanissti denilebilir ve
insanların yaşantısından kaygı duyuyordu.

"Böcek enerjisi"nin insanlık yararına kullanılması!
Bütün bir yaşamı boyunca sürecek çalışmaları ve icatlarında henüz bir çocukken yaptığı
bir deneyde de ulaşmaya çalıştığı gibi, doğanın enerjisini insanlık yararına kullanmayi
amaçlamıştı. İlk başlarda içgüdüsel bir biçimde olan bu düşünce daha sonra başat bir
öneme sahip olmuştu Tesla'nın yaşamında. Çocukluk deneylerinden birinde Tesla 16 adet
mayıs böceğini (May bug) dörder dörder çapraz birbirini kesen iki çubuğun uçlarına
yapıştırmış ve onların yorulmak bilmez dönüşlerini bir mille bir çarka ordan da daha
büyük bir çarka geçirmiştir. Bu tecrübe arkadaşının böcekleri yemesiyle trajik bir son
bulmuş ve Tesla insanlık yararına kullanmak için bir daha böcek enerjisinden yararlanmayı
aklına bile getirmemiştir.

Köy'den Kent'e göç ve ilk toplumsal "başarı"
İlkokul birinci sınıftan sonra ailesiyle beraber köye yakın küçük bir şehir olan
Gospic'e gider. Bu değişim ona doğal hayattan uzaklaştığı için hiç hoş gelmez ve
hayvanlarını -özellikle güvercinleri- bırakmayı hiç istemez. Her hafta Pazar günü
gittiği Kilise görevinden de hiç hoşnut değildir. Ancak, bu şehirde yaşadığı bir vaka
omuzlarda taşınmasına neden olur. Yeni kurulan bir itfaiye departmanı son model bir
yangın söndürme cihazı almıştır. Bütün herkes şehrin meydanında toplanmıştır, bu son
teknoloji makinanın çalışmasını görmek için. Makina suyunu nehirden alacaktır. Ve bütün
seramoni ve konuşmalar tamamlandıktan sonra, pompayı çalıştır emri verilmiş ama ne
yazık ki bir damla su bile gelmemiştir hortumun ağzından. Eksperler ve profesörler boş
bir çabalama içine girmişlerdir. Tesla alana vardığında vaziyet budur ve kendisi de küçük
bir çocuk olarak bu konuda çok bir bilgiye sahip değildir ancak olanca bilgisine
dayanarak nehire atlar ve suyu nehirden çekmesi gereken hortumun ağzının tıkanıklığını
açar ve tam o sırada püskürtmeye başlayan hortum bütün bir kalabalığın pazar giysisini
ıslatır. Bu, Nikola Tesla'nın hayatındaki ilk toplumsal başarıdır diyebiliriz!
Tesla bu şehirde, daha sonra gideceği kolej veya gerçek bir liseden önce, 4 yıllık
bir normal okula gönderilir. Okulda bir kaç mekanik maket vardır ve bu maketler ilgisini
su-türbinlerine yöneltir. Amcasının ona anlattığı Niagara Şelalesini zihninde canlandırır
ve şelalenin akıttığı sularla dönecek büyük bir tekerleğin hayalini kurar. Amcasına bir
gün Amerika'ya gideceğini ve bu planını gerçekleştireceğini söyler. Bir gün gerçekten
gidecek ve gerçekleştirecektir!

Lise Yılları ve hava basınçlı silindiri
Tesla 10 yaşında liseye başlar. Bu idadi yeni ve araç gereçle iyi donatılmış bir lisedir.
Fizik departmanında çeşitli elektrik ve mekaniğe ait klasik bilimsel araçların maketleri
bulunmaktadır. Bu maketlerin hocalar tarafından gösterildiği ve çalıştırıldığı zamanlar
Tesla'nın en çok ilgisini çeken anlardır. Bu araçları seyrettikçe çok güçlü bir mucit
olma isteği kaplar zihnini. Aynı zamanda matematiği de sevmektedir ve akıldan yaptığı
çok hızlı hesaplamalarla Profesörlerinin takdirini kazanmıştır. Ancak eliyle bu yaptığı
hesaplamaları tahtaya yazmak ya da herhangi bir model çizmeyi başarabilmek Tesla için
azapdan başka bir şey değildir ve bu işi düzgünce yapabilmesi için yıllarca uğraş verilmiştir.
Okulun ikinci senesinde Tesla'nın en büyük hedefi hava basıncıyla sağlanabilecek
sürekli bir devinim yaratabilmektir. Küçüklüğünde içi boş saplardan vakumlayarak
yaptığı oyuncak tüfekler zihnini hep meşgul etmiş ve vakumun gücünü kullanmak
istemiştir. Bir süre düşüncelerinde karanlıkta dolaştıktan sonra bir model geliştirmiş
ve hava basıncını kullanarak bir silindirin sürekli rotasyonunu sağlamıştır.
Bu sürekli devinim onu fazlasıyla sevindirmiş ve en çok istediği "uçuş makinası"nın
gücünü bu şekilde sağlayabileceğini düşünmüştür. O güne kadar, şemsiyeyle yapı
tepelerinden atlayıp kötü bir biçimde düşerek sürdürdüğü, cesaret kırıcı bir çok
hatırası vardır. Bu rotasyonu sağladıktan sonra eksiğinin sadece bu rotasyonla
çırpacak kanatlar olduğu fikrine kapılır. Sonuç, vakumlu silindir tüpün içindeki
hava basıncının ona dik açıyla tesir eden dış hava basıncı yüzünden sızdırması ve
kuvvetsiz rotasyona neden olmasıyla başarısız olmuştur.

Yine bir kitap ve değişen hayat
Tesla, yakalandığı hastalıklar yüzünden liseyi zorlukla bitirebilmiştir. Doktorlar
durumunun çaresiz olduğunu düşünmüşler ve tedaviden bile vazgeçmişlerdir. Bu süreçde
Tesla'nın sürekli olarak okuyabilmesine ruhsat verilmiştir ve o da bu fırsatı, kamu
kütüphanesinden aldığı kitaplarla değerlendirmiştir. Bu dönemde daha sonra arkadaşı
olacak Mark Twain'in ilk yazdıklarından bir eseri eline geçmiş ve bu kitabın büyüleyici
etkisiyle umutsuz durumunu tamamen unutmuş ve mucizevi biçimde hızla iyileşmiştir.

Carlstadt'daki Idadi yılları
Okul hayatına, teyzelerinden birinin yaşadığı Hırvatistan'ın Carlstadt şehrindeki
yüksek lisede devam etmiştir. Orada kaldığı 3 yıl aradan sonra okulu bitirmesiyle
bir dönüm noktasına gelmiştir. Bugüne kadar ebeveyn ve babası oğullarının bir rahip
olacağından hiç şüphe etmemektedirler. Ama bu düşünce Tesla için büyük bir endişe
kaynağıdır. Çünkü mektep yıllarında özellikle çok zeki olarak nitelediği profesörünün
etkisiyle elektriğe merak sarmış ve bu büyüleyici dünya hakkında daha çok şey
öğrenmeyi kafasına koymuştur.

Yol ayrımı
Okulu bitip de eve döneceği sıralarda babası onu Gospic'deki salgın hastalık
sebebiyle ava çağırır. Av için gittiği şehirde kendisi de hastalığa yakalanır
ve 9 ay boyunca yataktan kımıldayamıyacak kadar kötü bir hastalık geçirir. Kendisi,
enerjisinin tamamıyle bittiğini ve ikinci ve bu sefer galiba sonuncu kere ölümün
kapısına geldiğini düşünür. Babası onun moralini iyi tutmak için elinden geleni
yapmaktadır. Ve tekrar oğluna moral vermek için odasına girdiği bir sırada Tesla
babasına; "Belki" der "Eğer sen benim mühendislik eğitimi almama ruhsat verirsen
iyileşebilirim." "Sen dünyadaki en iyi teknik okula gideceksin," diye içtenlikle
yanıtlar babası Tesla'yı. Zihninden ağır bir yükün kalkmasıyla kısa bir süre içinde
ilaçlarında yardımıyla iyileşir. Herkes bu süreci şaşkınlıkla gözlemlemiştir.
Babası bu hastalığın ardından oğluna sağlıklı ve doğal bir ortamda dinlenmesi ve
ekzersiz yapması için ısrar etmiş. Doğayla baş başa geçirdiği bu dönemde Tesla
gezintilerine bir çok kitap ve av takımlarıyla beraber çıkarmış. Bu dönem onun
hem zihnini hem de bedenini kuvvetlendirmiş. Gezintileri sırasında hayalinde birçok
şey tasarlamış ama tasarladıkları gibi tasarıların dayandığı kurallar da bilgi
eksikliğinden dolayı hayaliymiş.

Akıllara durgunluk veren tasarılar
Bu döneme rastlayan iki adet ilginç tasarısı var Tesla'nın. Biri, name ve paketlerin
denizaltına yerleştirilecek tüplerle su basıncı kullanılarak iletilmesini sağlayacak
olan projesi, çok daha hayali olan diğeri ise, ekvatorun etrafına dünyaya bağlı olmadan
kendiliğinden devinim eden bir halkanın inşa edilmesi ve bu halkaya istenildiği vakit
dünyadan ulaşılarak, dünyanın kendi etrafında dönüşü sayesinde, trenlerin hiçbirzaman
ulaşamıyacağı saatte binlerce kilometre yol alınabilmesinin sağlanması. Bunun gülünç
bir düşünce olduğunu otobiyografisinde Tesla da belirtir ama kendisinden daha kaçık
ve gülünç bir NewYork'lu profesörden bahseder. Bu bilimadamı da atmosferdeki havayı
çok sıcak olan bölgelerden ılıman olan bölgelere pompalamak niyetindedir ve bu amaç
uğruna devasa büyüklükte bir araç bile yapılmıştır.


En ünlü Politeknik okulu
Doğada dinlenerek geçirdiği bu bir senenin ardından Tesla, babasının seçtiği ve
okullar arasındaki en ünlü ve eski olanlardan, Gratz'daki (Avusturya) politeknik
okuluna gönderilir. O kadar memnun olurki çalışmalarına büyük bir heves ve tempoyla
başlar. Notları mükemmeldir, bütün derecelerde rekorları kırar ve hocaları tarafından
en yüksek notlardan daha fazlasını hakettiği düşünülür. Çalışmaya bütün günler iç
sabahın 3 ünde başlamakta ve gece 11'e kadar sürdürmektedir. Bütün yıl bu şekilde
çalıştıktan sonra evine kısa bir tatil için giderken ondan, özellikle babasının çok
gururlanacağını düşünmektedir. Ama babası onun hevesini kıracak derecede lakayıt
kalır. Bunun nedeni Babası öldükten sonra bulduğu bir kutu içindeki mektuplarla açığa
çıkar. Profesörleri babasına, eğer çocuğunuzu okuldan almazsanız çok çalışmaktan
kendini öldürecek yazmışlardır.

Tesla'nın takıntıları ve "canavar" Voltaire
Tesla'nın dehşet verici kişiliğinin bir diğer özelliği de başladığı bir şeyi muhakkak
bitirme takıntısıdır. Ama bu tabağındaki yemeklerin kubik hesaplamalarını yapmaktan
ya da her yaptığı tekrarlanan hareketlerin muhakkak 3'e bölünmesi zorunluluğundan
daha ağır sonuçlar doğuracaktır. Bir gün, "günde 72 fincan kara kahve içen canavar"
diye nitelendirdiği Voltaire'in bir cildini okumaya başladığında başına geleceklerden
habersizdir. Çünkü o "canavar" küçük harflerle dolu 100'e yakın ten yazmıştır ve Tesla
başladığı işi bitirmek zorundadır. En son cildi okuduktan sonra şöyle der: "Bir daha asla".

Büyük düş
Gratz'daki okulda yapılan deneylerde ilk kere "Gramme Dinamo"yu görür. Bu dinamo
bir jenaratör gibi çalışmakta ve bilakis çevrildiğinde de bir elektrik motoru
olmaktadır. Ama çok çok ses ve kıvılcım çıkaran verimsiz bir motor. Bunun
üzerine düşündüğünde, kendisinin bu motoru kıvılcımlar çıkartmasına neden olan
fırçaları kullanmadan yapabileceğini iddia eder. Profesörü dersde Tesla'yı şöyle
yanıtlar. "Bay Tesla büyük şeyler başarabilir ama kesinlikle bunu yapamıyacaktır".
Tesla bunu yapmıştır! Gratz'daki okulu bitince 1880 de Prag'a gider, babasının
arzusunu gerçekleştirmek için üniversite eğitimini orada tamalayacaktır. Burada
yaptığı çalışmalarda henüz amacına ulaşamıyacaktır ama bu doğrultuda bir ilerleme
olarak komütatörü(elektrik akımının yönünü değiştirir) makineden ayırmayı başarır.

Belgrad Telefon Şirketi
Amerikan telefon sistemi o dönemlerde Avrupa'ya yayılmaktadır ve Maceristan'da da
Budapeşteye kurulacaktır. Bunu ailesinin maddi sıkıntısını hafifletmek için büyük
bir fırsat olarak görür. Zaten şirketin başında da aile dostlarından kişiler
bulunmaktadır. Burada tekrar çok kötü bir şekilde hastalanır. Tüm sinir sistemi
iflas eder. Tesla, umutsuzca hayata yapışır ama asla birdaha iyileşeceğini beklememektedir.
Fakat iyileşir ve bundan sonraki hayatında hiç durmadan, bir gün bile ara vermeden
yıllarca çalışacaktır.

Göethe'nin Faust'u ve döner manyetik alanın icadı
Hayatı tekrardan kazanmıştır ve derinlerde, esasında bunun beynin kazandığı ama
henüz dışa ulaşmamış bir savaş olarak görür. Ve bir hafta sonu Şehir Parkında
arkadaşıyla yaptığı bir gezi sırasında Göethe'nin Faust'unu ezberden okurken ani
fikir birdenbire bir flaş gibi patlar beyninde. Bir sopayla kuma diyagramı çizer ve
arkadaşına, kendisine bir makina kadar gerçek görünen çizimi göstererek, "bak
motorumu görebiliyor musun" diye sorar. Bu plan, AC (Alternatif akım) akımdan
yararlanmayı sağlayacak ilk adım olmuştur. Döner manyetik alanın prensiplerini
belirlemiş ve endüksiyon motorunu tasarlamıştır.
Telefon şirketindeki çalışmasına kaderin bir cilvesi olarak, teknik ressam olarak
başlamıştır. Sonraları departmanın başındaki kişinin ilgisini çekmiş ve hesaplamalar,
dizayn etme ve yeni makinaların yerleştirilmesinde karar verme yetkileriyle
donatılmıştır. Telefon santrali çalışmaya başlayana kadar orada çalışmış ve o
günün telefon teknolojisine, patentini hiç bir vakit üzerine almadığı ama onun
tarafından icad edildiği bilinen araçlar yaparak katkıda bulunmuştur.

Edison'la tanışma ve büyük umutlar ülkesi "Amerika"
Nikola Tesla, 1882 yılında bir arkadaşının önerisiyle Paris'e, Edison şirketinin
bürosuna çalışmaya gitmiştir. Burada Edison'un yakın arkadaşı ve yardımcısı
Mr. Batchellor ve bir kaç amerikalıyla daha tanışır. Ancak tek tanıştığı
amerikalılar değil "amerikan yaşam biçimi(american way of life)" de olmuştur.
Daha sonraları çok acı çekmesine ve delilik olarak adlandırılabilecek araştırma ve
açıklamalar yapmasına neden olacak sinir bozukluklarına sürükleyecek bu tarz o
zamanlarda ona sadece gülünç görünür. "Amerikalılar benle çok ilgiliydiler,
özellikle de bilardo oynamadaki üstünlüğümle. Bu baylara bu konudaki icadımı
anlattım ve baylardan biri bana derhal bir pay senedi(borsa) şirketi kurmayı
önerdi. Bu öneri bana son radde gülünç geldi ve ne demek istediği konusunda,
bunun bir amerikan tarzı olması dışında çok küçük bir fikrim vardı" .
Tesla bu dönemde bir Almanya bir Fransa arasında gidip gelmeye başlar.
Güç ünitelerinin onarımı için çalışmaktadır. 1883 yılında bir görev için
gittiği Strazburg'da, saatlerce çalışmanın sonunda, fırça ve komütatör
kullanmaksızın ilk endüksiyon motorunu yapmayı başarır. Strazburg'daki işini
başarılı bir biçimde bitirdikten ve şirketinin önemli miktarlarda nakit
kaybetmesini önledikten sonra Paris'e art döner. Edison'un arkadaşının ısrarıyla
bundan sonraki çalışmalarını yürütmesi için "büyük umutların ülkesi" Amerikaya
hareket eder. Hiç bir vakit nakit konularında başarılı olmayacak olan Tesla'nın
New York'a vardığında cebinde yalnızca 4 senti vardır.
Edison'la tanışmasının hayatında unutulmaz bir an olduğunu söyler. Bilimsel bir
eğitim görmemiş ve çocukluğunu bazı avantajlardan yoksun olarak geçirmiş bu harika
adam onu hayrete düşürmüştür. Bu durumda olduğu halde çok şey başarmış biridir.
Kendisi, bir düzine dil üstüne çalışmış, sanat ve yazın dünyasına dalmış,
ve en iyi yıllarını kütüphanelerde, Newton'un prensiplerinden Paul de Kock'un
romanlarına kadar, eline geçen hertürden kitabı okuyarak geçirmiş ve Edison'la
tanıştığında da, bu adamın karşısında bütün bu yılları boşuna yaşamış olduğunu
hissetmiştir. Daha sonra yavaş yavaş bu düşüncelerinden sıyrılmış aynı zamanda da
yine bu dönemde yaptığı başarılı çalışmala sebebiyle Edison'un güvenini kazanmıştır.

Tesla Elektrik Şirketi ve Wetinghouse anlaşması
Bir anlaşmazlık yüzünden Edison'un şirketinden ayrılır ve kendi geliştirdiği alternatif
akım motorunu yapabilmek için birkaç bankerin desteğiyle kendi şirketini kurar.
Esasında bankerlerin ondan istediği bu alternatif akım(AC) ile ilgili şeyler değildir.
Hali hazırda kullanılan bir (DC) doğrusal akım vardır ve bu mevzu, bahis onlar çok ilgilendirmemektedir.
Onlar Tesla'nın ark lambalarını istemektedirler. Tesla Electric Co. 1887 yılında kurulur
ve finansörlerinin istediği ark lambalarını tamamen hallettikten sonra kendi esas istediği
işle uğraşmaya fırsat bulacaktır. Kendi laboratuvarının kurulmasıyla burada tam da zihninde
tasarladığı gibi bir çok motor meydana getirir. 1888 yılında Westinghouse Şirketiyle yapılan
bir anlaşmayla, patentini aldığı 40 esas icadı, 1 milyon dolar gibi bir fiyata bu şirkete
satılır. Tesla'nın jenaratörleri Niagara Şelalelerinde kullanılır. Böylelikle de Edison'un
en önemli rakibi haline gelmiş olur. Westinghouse, bugün de halen kullandığımız, Tesla'nın
buluşu olan elektrik sistemini (AC-alternatif akım), kendi temeline oturtur. Edison'un
DC-doğrusal akımı 1 kilometre ötedeki bir lambayı bile yakamazken Tesla'nın AC-alternatif
akımı sayesinde çok yüksek voltajlar da transfer mümkün olabilmektedir. Bugün bütün dünyanın
kullandığı sistem Tesla'nın 19.yy'ın sonlarında geliştirdiği "AC-alternatif akım"dır.
Tesla'nın, manyetik alanın rotasyonuyla ilgili prensipleri ve endüksiyon motoru onun
daha sonra oluşturduğu çok fazlı alternatif akımının kullanımını sağlamış ve diğer
icatları -dinamolar, transformatörler, endüksiyon bobinleri, kondensatörler, ark ve
akkor lambaları- ile Tesla, elektrik enerjisinin kitlesel kullanımına değer biçilmez
bir yardımda bulunmuş ve bütün bu icatlar bugünkü dünyamızın yaratılmasını; elektrik
enerjisinin endüstriden evlere kadar insanlığın yararına her yere girmesini sağlamıştır.

Yüksek Frekans çalışmaları ve Tesla Coil(Tesla Bobini)
Tesla 1889'un sonlarına doğru Pitsburg'dan New York'daki laboratuvarına döner dönmez
yüksek-frekans makineleriyle(high-frequency machines) ilgili çalışmalarına kaldığı yerden
devam eder. Bu keşfedilmemiş alandaki yapım aşamasının problemleri çok yeni ve pek tuhaftır.
İndükleme tipini(induction type), kusursuz sinüs dalgaları oluşturabilmekten ırak olduğu
için reddeder. Sinüs dalgalarının rezonans için çok önemli olduğunu söyler. Nihayetinde,
çalışmalarının sonucunda, farklı bir amaçla icad edilmiş de olsa, 1891 yılında bugün
radyo, televizyon ve bilgisayar teknolojisi başta olmak üzere birçok elektronik ekipmanda
kullanılan Tesla Bobinini(Tesla Coil) keşfetmeyi başarır.
Tesla Bobini, radyo frekanslarında yüzbinlerce volta varılmasını sağlayan yüksek-frekans
transformatörüydü. Elektrik akımı bu aletin tepesinde sıçramalara neden oluyor ve mavi
kıvılcımlar çıkartıyordu. Bu elektrik deşarjlarının bir alıcı tarafından kablosuz olarak
alınabilmesi elektrik enerjinin kablosuz transferini sağlamış olacaktı. 1891 yılında
Tesla'nın laboratuvarında yaptığı küçük makineler sadece 10-15 cm lik sıçramalar(deşarjlar)
meydana getirebiliyordu. 1900 yılında yaptığı daha büyük olanlarda ise 100 lerce metrelik
sıçramalar elde etmeyi başarmıştı. Söylendiğine göre, yüksek frekanslardaki elektrik
akımları vücuda ziyan vermeden derinin üzerinde dolaşabidiği için Tesla'da bu kıvılcımları
parmaklarından alıp vücudunda dolaştırabilirmiş.
Tesla Bobini, onun için yepyeni bir başlangıç demekti. Bütün yaşamı boyunca düşündüğü
doğal enerjinin insanlık yararına kullanılması açısından çok önemli bir adım olmuştu.
Bu alet sayesinde elektirğin çok yüksek frekanslarda kablosuz olarak transferinin mümkün
olacağını düşünüyordu. Ve kuracağı merkezlerle küçük bir kaynaktan yükselterek elde ettiği
elektrik enerjisini (milyonlarca volt) kablosuz olarak dünyanın istediği yerindeki
alıcılara ulaştırabilecekti. Bunu yapabilmek için en iyi iletken dediği yerküreyi
kullanıyordu. Bu bizim AC sisteminde evlerimizde kullandığımız topraklama gibi düşünülebilir;
yerküre esasında kendisine aktarılan elektriği kaybetmez ve topraklanan akım gücünün yettiği
yere kadar dalgalar halinde yayılır. Tesla, çok güçlü elektrik akımlarını topraklıyordu ve
bu akımı başka bir akımla aynı yerden topraklayarak destekliyor ve dalgayı kuvvetlendiriyordu.
Böylece saniyede 300.000 km hızda devinim eden (ışık hızıyla aynıdır) elektrik dalgaları,
dünyanın merkezinden geçerek diğer taraftan dünyanın yüzeyine çarpıyor ve tam olarak aynı
noktadan art dönüyordu. Salıncak örneğinde olduğu gibi küçük küçük ama aynı kuvvette
ittirmelerle rezonans mantığına göre yükselen salıncak gibi elektrik dalgaları da her art
gelişlerinde daha güçlü oluyor ve daha yükseğe sıçrayabiliyorlardı (Bu metdod 1950 yılında
Ay'ın ve 1970 yılında Venüs'ün haritasının çıkarılması için de kullanılmıştır. Radar ışınları
aya ve venüse gönderilerek bu ışınların art dönüş hızlarından dünyamıza ne kadar uzakda
oldukları belirlenmişti.)

X-ışınları ve Röntgen cihazı
Tesla'nın bu aleti buluş ettiği 1891 yılı onun aynı zamanda Amerikan vatandaşlığına geçtiği
tarihdir. Tesla'nın bu dönemdeki çalışmaları değerlendirildiğinde başka bir gerçek daha
ortaya çıkmıştır: 1895 yılındaki icadıyla X-ışınlarının mucidi olarak bilinen Wilhelm
Röntgen'den 3 yıl önce Tesla bu ışınlarla deneyler yapmış ve insan vücudunun iç kısımlarına
ait başarılı resimler elde etmiştir.

Kablosuz yanan ampuller ve Faraday'ın koltuğu
Tesla, tekrar aynı dönemde yaptığı laboratuvar çalışmalarında elektrodsuz vakumlanmış tüpleri
odanın içinde oluşturduğu lüzumlu yoğunlukta elektrik alanıyla kablosuz olarak yakmayı
başarmıştı. Bu deneyin kamu önünde tekrarlanmasından sonra Tesla, dünyanın heryerinden
çağrılar almaya başlar. Bunlardan bir tanesini değerlendirir ve 1892 yılında Londrada Elektrik
Mühendisleri Enstitüsü'nde ders vermeye gider. Oradan Paris'e geçmek üzereyken Sir James Dewar'ın
karşı konulmaz bir ısrarla Kraliyet Enstitüsü'nde de gösterisini tekrarlamasını ister. Burada
Dewar Tesla'yı bir koltuğa iterek eline bir bardak viski verir ve "şimdi" der: "Faraday'ın
sandalyesinde oturuyor ve onun içtiği viskiyi yudumluyorsun".
New York'daki laboratuvarına döndükten sonra tekrardan çalışmalarına başlar, 1895 de
laboratuvarının şüpheli bir şekilde yanması bir süreliğine de olsa çalışmalarına ara
ermesine neden olur. 1899 yılında ise kendisine ücretsiz enerjinin öneri edildiği
Colarado'ya gider.

Colarado günleri, toprakdan çarpılan insanlar ve insan yapımı şimşek
Tesla, dev büyüklüğe sahip bobinini kullanarak dünyadan bir iletken olarak yaralandığı
ilk deneylerini burada gerçekleştirir. En önemli icadı denilebilecek "sabit karasal
dalgaları (terrestrial stationary waves)" burada kullanmaya başlar. Deneyleri sırasında
yerküreye elektrik verdiğinden, laboratuvarı çevresinde dolaşan insanların ayakları
arasında elektrik sıçramaları meydana geldiği ve etraftaki çiftliklerde ayaklarındaki
demir nallar yüzünden atların çılgına döndüğü anlatılmaktadır. Bu şehirdeki sonunu belki
delice denilebilecek şekilde kendisi hazırlamış, şehrin ana jenaratörünün yanmasına neden
olmuştur. Bir gün deneyi sırasında muazzam sıçramalar elde etmeyi başarmıştır, ama bu
sıçramalar bir süre sonra bir şimşekten çok daha korkutucu olmaya ve çıkan sesler bütün
bir şehirden duyulur hale gelmiştir. En sonunda ise şehrin ana jenaratörü yanmış ve bütün
bir şehir karanlıkda kalmıştır. Tesla, rezonans sayesinde kademe kademe yükseltmeyi
amaçladığı sıçramaları başardığını anlasa da deneyi durdurmamış ve en son nereye kadar
gidebilir diye laboratuvarının dışarısında bu büyük "canavar"ını seyre dalmıştır.
Sonuç: Bir daha kimse Tesla'ya ücretsiz enerji önermek gibi bir "hata"ya düşmemiştir.

Wardenclyffe Projesi , parasız enerji ve Tesla'nın yenilgisi
1900 yılında New York'a dönen Tesla, J.Pierpont Morgan adında bir finansörün 150 bin
dolarlık desteğiyle, Long Island'da kablosuz iletişim amacına yönelik dev kulesinin
inşaasına başlar(Wardenclyffe Profesi). Bu verici istasyonu, piramid şeklinde sekizgen
ve 54 metre yüksekliğinde yapılır. Wardenclyffe'in bu kule sayesinde dünyanın merkezi
olacağı sanılır. Tesla'nın bu desteği alabilmesini sağlayan, onun bu kule vasıtasıyla
cok uzaklara resim, mesaj, ses ve her türden veriyi gönderebileceği iddiasıdır.
Halbuki Tesla'nın daha büyük bir amacı daha vardır. Sürekli olarak aşağı gördüğü
hertziyan dalgalarla uğraşmamakta ve kendi "teta4-dalgaları" olarak anılacak olan
elektrik dalgalarıyla kablosuz enerji aktarımı sağlamaya çabalamaktadır. Amaç tekrar
aynıdır: Tüm insanlığa parasız enerji sağlamak!
Tesla, bu sefer çok ileri gitmiştir. Bu kapitalist sistemin kar mantığını kökünden
zedeleyebilecek felaket bir fikirdir. Parasız enerji, petrol gibi çok önemli bir ekonomik
kaynağı yararsız hale getirebilecek ve tüm endüstrinin dönüşümünü sağlayabilecek bir
tehlikedir. 1903'deki bu açıklamasından sonra arkasındaki bütün destekler çekilmiş ve
yavaş yavaş ismi kitaplardan silinmeye başlamıştır. Bunda o günkü ekonomik durumunda
etkisi vardır. Marconi 150 bin dolardan daha ucuza Atlantik'i aşan ilk mesajı yollamayı
başarmış ve şirketinin hisseleri borsada kapış kapış satılmaya başlamıştır. Tesla'nın
şirketi gözden düşmüştür. Tesla ise Marconi'nin yaptığının kendisinin halihazırda
yapabildiği ve Marconi'nin zaten kendisine ait patentleri kullanarak bunu yaptığını,
önemsiz ve kolay bir iş olduğunu söylemiş ve kendi amacının gerçekte ne olduğunu açıklama
gafletinde bulunmuştur. Bu tarihden itibaren birçok kimse tarafından bir çılgın olarak
anılmaya başlanacaktır.
1904 yılında Colorado Springs'deki elektrik şirketi Tesla'yı uğrattığı zarardan dolayı
mahkemeye vermiş ve 180 dolarlık mahkeme parasının ödenebilmesi için oradaki laboratuvarı
satılmıştır. 1906 yılında yaptığı icatlarla varlıklı ettiği George Westinghouse, Tesla'nın
kablosuz enerji iletimi önerisini art çevirmiştir.

Nobel Ödülü
1915 yılında kendisine Edison'la beraber fizik dalında önerilen Nobel ödülünü art kabul
etmemiştir. Maddi olarak çok büyük zorluk içinde olduğu halde şöyle demiştir: "Böylesi
bir ödül bir insan için çok büyük imkanlar sağlayacaktır. Bin yıl boyunca daha birçok
Nobel ödülü kazananlar olacaktır. Ve benim, teknik literatürde kendi adımı taşıyan 4
düzine kağıdı dolduracak patentim var. Bunlardan sadece bir tanesini için bile, bundan
sonra verilecek binlerce nobel ödüllerinin tümünü verebilirdim..."

Sibirya'da yanan orman, patlayan Fransız gemisi ve Tesla'nın savaş teknolojileri
1915 yılında Tesla kablosuz enerji iletimiyle ilgili yaptığı açıklamalara devam etmektedir.
Bu teknolojinin aynı zamanda muazzam bir yok edici kuvveti de olabileceğini ara ara yaptığı
açıklamalarda tekrarlamaktadır. Sonradan Amerikan'ın "Yıldız Savaşları" projesine kaynak
olacak bütün savaş makinası çalışmaları ve yaptığı açıklamalar "Wardenclyff Projesi"ne
desteğin çekilmesi ve kendisini sübvanse edebilecek finansör bulamamasından sonra başlamıştır.
Uzaktan kumanda teknolojisinin de mucidi olan Tesla bu yıllarda, görünmez mesafelerden denetim
edilebilen torpidolar yaptığını ama elektrik dalgalarının çok daha yıkıcı olduğunu iddia
etmektedir. Bu açıklamalar yüzünden bazı olaylarda Tesla'nın izi aranmaktadır. 1907'de
elektrik sıçramasının neden olduğu bir patlamayla batan Fransız gemisi "Iena" ve 1908'de
Sibirya'da bulunan Tunguska nehrini çevreleyen 200-250 bin hektarlık bir ormanın, 10-15
megatonluk bir patlamaya eşdeğer bir patlamanın ardından yanarak yok olması... Bunlar
elbette kanıtlanmış değildir ama tam da Tesla'nın her türden yok edici silahı icad
ettiğini söylediği yıllara rastlayan sıradışı olaylardır.

Bitmemiş Otobiyografi
Dünyanın belkide en önemli mucitlerinden biri olan Tesla'nın bu tarihlerden sonraki yaşamı
çok belirgin değildir. İzole edilmiş bir yaşam sürmüş, basına verilen yıllık doğum günü
partilerinde buluşlarının yok edici özelliklerinden bahsederek icatlarına alaka çekmeye
çalışmıştır. Birde 1919 yılında, "Electrical Experimenter" dergisinde bitirmediği bir
otobiyografisi yayınlanmaya başlamıştır. Deriginin satışları ani rekor seviyede artmış
fakat önerilen çok büyük paralara rağmen yazmaya devam etmemiştir.

Elektrik Vadisi ve Tesla(T) birimi
Tesla'yı anlatabilmek için söylenmesi gereken en önemli şey onun kendi zamanının çok
ötesinde olduğudur. Tesla'nın ismi, her ne kadar çok büyük bir değere sahip olduğunun
bir göstergesi olarak "manyetik akışın metrik birimi(T)"ne verilmişse ve ismi en önemli
fizikçiler ile beraber Pensivenya eyaletindeki elektrik vadisindeki sokaklardan birinde
bulunuyorsa da, zamanla unutturulmuş ve onun teknolojileri üzerine karanlık projeler
üretilmeye başlanmış olduğu iddiaları dünyayı kaplamıştır. Soğuk savaş yıllarında her
iki tarafın da bu teknolojiyi kullandığı ileri sürülmüş bütün bir nükleer savunma ve
saldırı amacını güden "Yıldız Savaşları" projesinde bu teknoliden yararlanılmıştır.
"Ölüm ışınları, ultra düşük dalgalar, çok yüksek frekanslar, atmosferdeki elektrik
enerjisinin değerlendirilmesi, atmosfere elektrik dalgaları yayarak bunun dünyanın
her yerinden kullanılmasının sağlanması, radyo frekanslarıyla uzaktan kumanda edilebilen
bugün kullanılan füzeler, yüzlerce mil etkili bir elektrik kalkanının oluşturularak girmeye
cesaret eden düşmanın anında yok edilebilmesi, v.b. bize bugün bile hayali gelebilecek bir
çok projenin ardında Nikola Tesla'nın teknolojisinin geniş izlerine rastlanmaktadır.
1930'larda Tesla, sözkonusu ölüm ışınını ve kimsenin geçemeyiceği Tesla kalkanının
yapilebileceğini açıklamıştır.
İnsanlığa parasız enerji sağlama idealiyle yola çıkmış büyük bir mucidin projelerine destek
bulabilmek amacıyla vakit içinde savaş teknolojileri üzerine çalışmaya başlaması trajiktir.
1. ve 2. Dünya Savaşlarını yaşamış olan Tesla esasında bir savaş karşıtı olduğunu söylemiştir.
Fakat barışın devamlılığı için en güçlü silahların yapılması gerktiğini de ileri sürmüştür.

Tek kabul ettiği yardım: Emekli maaşı
Tesla 1943 yılında 87 yaşında ölmüştür. O güne kadar, biri hariç, geçimi için Westinghouse da
dahil olmak üzere varlıklı arkadaşlarının öneri ettiği hiç bir yardımı kabul etmemiştir.
Bu yardımda 1936 yılında ona Yugoslavya tarafından bağlanan emekli aylığıdır. Öldüğünde
yanında en sevdiği hayvanlar olan güvercinleri bulunmaktadır.

Amerikan yüksek mahkemesinin kararı: Radyo'nun gerçek mucidi Tesladır.
Nikola Tesla'nın adı Amerikan kaynaklı kitaplardan silinmiş de olsa değeri kendi ülkesinde
fazlasıyla bilnmektedir ve Belgrad'da adına bir müze kurulmuştur. Ayrıca Westinghouse
müzesinde de kendi adına bir bölüm bulunmaktadır. Niagara Şelalelerindeki su türbinlerinin
orada da bir heykeli vardır. Ayrıca Amerikan adaletinin en yüksek karar mercii olan "supreme court"
1943 yılında daha önceden Marconi karşısında kaybettiği ve kendi buluşu olan Radyo'nun o güne
değin hatalı bir biçimde Marconi'nin ismiyle anılmasını durduracak kararı vermiş ve Radyo'yunun
icadının gerçek sahibinin Tesla olduğunu söylemiştir.

Zamanın ötesindeki ilim adamı
Tesla, daha yaşarken efsane bir ad olmuş ve elektriğin tanrısı olarak anılmaya başlamıştır.
Elektrikle istediği herşeyi yapabilen bu mucidin 700'ün üzerinde patentli icadına rağmen geniş
bir kesim içinse yararlı bir kaç buluşu haricinde tam bir delidir. Adının uzun bir vakit
hafızalardan silinmesinin ve sadece çok küçük bir kesim içinde tanınmasının ardında ilginç
iddialar yer almaktadır. Tesla'nın kapitalist sistemi çökertebilecek enerji teknolojisinin
fazla derinlemesine araştırılması istenmemiştir ayrıca bu teknolojiyle süper güçlerin saklı
projeler yürüttüğü iddiaları araştırmaya değerdir.
Tesla, New York'daki laboratuvarında yaptığı deneylerde bir kaç kilometreden hissedilen bir
deprem yaratabilmiş sıradışı bir muciddir. Yıllar önce kablosuz iletişim de, sadece sesin
ya da yazının değil her türden görüntünün aktarılmasının mümkün olduğunu düşünebilen bir
kişidir. Dünyanın bütün iletişimini ve en önemlisi de enerji ihtiyacını kablosuz olarak
atmosferden ve yerküreden yararlanarak sağlayabileceğini iddia etmiştir. Uzaktan kumanda
teknolojisini icad etmiş ve çok büyük kalabalıklar önünde müzesinde de görebileceğiniz
ilk uzaktan kumadalı gemi maketini yüzdürmeyi başarmıştır. Üzerinde çalıştığı ve sürekli
olarak Hertz dalgalarından çok farklı ve çok çeşitli iletişimlere olanak sağlayan değişik
dalga türleri üzerine çalışmıştır. Milyonlarca voltluk elektrik akımlarının her tarafa
sıçradığı bir odada sakince kitabını okuyabilecek kadar egemendir elektriğe...
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Etiketler
arkadaşlar, bulup, okumamazlık, uzun, yazıyı


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB kodu Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Açık

Forum Jump


Tüm Zamanlar GMT Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 03:35.


mersin escort alanya eskort