![]() |
![]() |
#1
|
|||
|
|||
![]()
ŞÜPHENİN TARİHİ
Şüpheciler, kati bilginin olanaksızlığını savunurlar. "Sceptizm" sözcüğünün kökü olan "scep" ya da "scept", Sanskritçe "direk" anlamındaki skambhah ve "destek olan" anlamında skabh native' in de köküdür. Yunanca' daki "skimpo" sözcüğü de bir şeye dayanmak demektir. Sonraları Yunanca'da "skepttesthai" sözcüğü 'inceleyen' araştıran anlamında kullanılmıştır. Şüphecilik, kati bilginin varlığını ve ona ulaşılabileceği düşüncesindeki "dogmatizm" e zıt bir akimdir, buna göre kati bilgi olmadığı gibi, bilgi kaynağı olarak algılarımızın da kati olmadığını savunur. Özne ile nesne arasındaki ilişki de acık değildir. Özne, nesneyi algılayamaz, yanlış algılar, böylece gerçek algılamayı gerektiren bilgi ve doğru olanaksızlaşır. Bu nedenle her türlü yargıdan çekinmeli ve şüphelenmelidir. Sofistler, şüpheciliğin ilk temsilcileridir. Bilgiyi sistematik olarak inceleyen ilk septik, Elias'lı Pyrron' dur. Sofistler, esnek ahlak görüşleri ve politeizme olan inançsızlıkları ile dışlanmışlardı. Para ile ders vermeleri de yadırganıyordu. Protogoras, Sofist geleneği ile Atina' da felsefe dersleri verirdi. Ona göre duyulur alem değişmede olduğu için, duyularımız ancak bize gelip geceni gösterebilirler, evrenseli değil. Ne kadar kişi varsa o kadar doğru vardır, İnsan, doğrunun ve yanlışın olcusudur. İyi ya da kötü de yoktur, bunun ölçüsü de insandır, birine göre iyi olan bir diğerine göre kötü olabilir. Gorgias, daha da ileri giderek, varlık üzerine bilginin imkansızlığını "Tabiat üzerine ve Varolmayan üzerine" adli eserinin adında bile vurgular. Burada herkes için geçerliliği olan bir doğrunun olanaksızlığı üzerinde durur, yalnız görünüş vardır. Asil şüpheciler daha sonraları Sofistler tabanlı ortaya çıkmış ve öğretilerini yaymışlar. Bu öğretiler üç ana grupta toplanabilirler: · Pyrronculuk · Akademi şüpheciliği · Akademi sonrası şüphecilik · Deneysel şüphecilik PYRRONCULUK Hindistan' a gittiği bilinen Pyrron' un, Veda döneminden kalan (M.O.1000-600) "bilinecek bir şey yoktur" ilkesinden etkilendiği açıktır. Her düşünce için karşıtı olan ve ayni güçte başka bir düşünce öne sürülebilir. agnostik (bilinemezci) bir tavır takınan Pyrron, hiç bir fikrin doğru ya da yanlışlığının kanıtlanamayacağını söyler. Bunun için en doğrusu, hüküm vermemektir (epokhe). İnsan ruh huzuruna ancak bunlardan kaçınarak ulaşabilir (ataraxia). Nesnelerin kendilerini bilemediğimiz halde görünüşlerini bildiğimizden, fiil olanaklıdır ve fiil yalnızca insana kalır. böylece, septizm insana varlığın bilgisinin anlamsızlığını, bos kuruntu, ölüm ve sonrası gibi tedirginliklerin gereksizliğini göstererek ereği olan mutluluğa götürür. |