![]() |
![]() |
|
#1
|
|||
|
|||
![]()
Jackson Brown'ın " Şu hayatta neler öğrendik neler " adlı kitapçığından .
1- Kendimi neşelendirmek istediğim vakit en iyi yolun başka birini neşelendirmeye çalışmak olduğunu öğrendim. 2- Bir bebeğin evlilik sorunlarını çözemeyeceğini öğrendim. 3- Bir tartışmayı tatlıya bağlamadan yatağa gidilmemesi gerektiğini öğrendim. 4- İş yerinde duygusal ilişkiler yaşanmaması gerektiğini öğrendim. 5- İnsanın kendisinden daha sorunlu biriyle evlenmemesi gerektiğini öğrendim. 6- Çalıştırdığınız insanlara iyi davrandığınızda, onlarında müşteriye iyi davrandığını öğrendim. 7- Bir toplantıda zekamımı ya da sohbetimimi göstermek konusunda tercih yapmak gerektiğinde sohbeti seçmenin daha iyi olduğunu öğrendim. 8- İnsanlara iyi davranmanın hiç bir maliyeti olmadığını öğrendim. 9- Gerçekten daha iyi yaşama başlamak için emeklilik beklenirse, çok uzun bir süre beklenilmiş olacağını öğrendim. 10-İyi kalpli olmanın mükemmel olmaktan daha önemli olduğunu öğrendim. 11- Bir domuz ve çocuğa istediklerinizi verirseniz, sonuçta çok iy bir domuzunuz ve çok kötü bir çocuğunuz olacağını öğrendim. 12- Kiminle evleneceğin kararının hayatta verilen en önemli karar olduğunu öğrendim. SEVGİ ! Baba çocuğunun kamyonun yanında oynadığını görür, çocuğun elinde bir çekiç vardır ve kaportaya vurmaktadır. Öfkeyle fırlar ve çocuğunun yanına gelir. Kaporta da eziklerin olduğunu görünce ani öfkeye kapılarak çocuğunun elindeki çekici alır ve çocuğun parmaklarına vurmaya başlar. Çocuğunun parmakları kırılmıştır. Bir anda ne yaptığının farkına varırken, çocuğunu kucakladığı gibi doğru hastaneye götürür.Çocuğun parmaklarındaki bütün kemikler kırılmıştır. Doktorlar kırılan parmakları kurtamazlar ve çocuğun ezilen parmaklarını kesmek zorunda kalırlar. Çocuk ameliyattan sonra babasına sarılan elini gösterek, " Babacığım seni çok seviyorum,kamyonuna ziyan verdiğim için çok özür dilerim. Benim kesilen parmaklarım bir daha çıkarmı baba !.." Baba bu sözler karşısında derin bir üzüntüye kapılır. Sürekli bu sözler kulağında yankılanmaktadır. Eve geldiğinde de intihar eder. ------------------------------------------------------------ Lütfen !.. Birisi masaya süt döktüğünde yada bir bebeğin ağladığını işittiğinizde bu öyküyü hatırlayın. Çok sevdiğiniz birine karşı sabrınızı yitirdiğinizde, önce biraz düşünün. Kamyonlar onarılabilir ama kırılan kemikler ve incinen duygular hiç bir vakit onarılamaz; genellikle kişiylr performansı arasındaki farkı göremeyiz. İnsan hata yapar. Hepimiz hata yaparız. Fakat öfkeyle ve düşünmeden yapılan şeyler insanı sonsuza kadar rahatsız eder. Harekete geçmeden önce düşünün. Sabırlı olun. Anlayış gösterin ve sevin. ---------------------------------------------------------- DİKKAT ! Gerçekten ilginç.İnsanlar elekronik posta kutularına fıkra ve eğlendirici türden bir havadis, bilgi, salık geldiği zaman, çok düşünmeden bunu adres listelerindeki tüm arkadaşlarına gönderiyorlar. Fakat yukarıdaki gibi üzerinde düşünülmesi gereken bir mesaj olursa, bunu arkadaşlarına gönderip gönderememe konusunda defalarca düşünüyorlar ve sonuçta adres listelerindeki herkese göndermiyorlar. Bu mesajı adres listenizdeki herkese göndereceğiniz umuduyla. Sevgiler ( Not: Değerli arkadaşım Hüseyin Güney'in bana gönderdiği mail içeriğini buraya koymayı bir görev addettim . ) Saygılarımla. |