Heider (1944, 1946 ve 1958), çağdaş sosyal psikolojiye geştaltçı perspektifi getiren sosyal psikologlardan biridir. İnsan davranışlarını birbirinden az çok bağımsız bir tepkiler dizisi gibi değil, bilişsel bir bütün olarak gören Heider, kişiler arası ilişkilerin algısını, bilişsel tutarlılık kavramına dayanarak incelemiştir.

Ona göre, söz konusu ilişkileri bireyler, çevreleri hakkında dengeli bir görüş sahibi olacak şekilde örgütlemektedirler. Bu şekilde yapılandırılmış bir temsil alanının oluşması için bireyin, çevresindeki öğeleri anlamlandırması gerekir ve bu gereklilik, atıflar yoluyla sağlanır. Atıf, herhangi bir olaya bir mana verme, onun kaynağını saptama süreci ya da insanın gerçekliği kavrama ve onu öngörme, ona yargıç olma sürecidir.

Heider'in bakış açısında, atıflar, bireylerin belirli bir durumda var verilerin ötesine geçmelerini, olaylara, davranışlara bîr mana eklemelerini, yani "anlam düzeyinde artı-değer üretmeyi" (Deschamps ve ark. 1990) anlatım etmektedir.

Bu süreç, "bir jestten, bir mizaçtan, bir dispozisyondan veya bir objeden hareketle kişinin kendi durumu veya bir başkasının durumu hakkında bir yargıda bulunması, bir çıkarsama yapması, bir sezgi, bir duygu, bir kalite çıkarmasıdır" (Moscovici, 1972). Olaylara bir sebep bularak çevreyi tutarlı ve istikrarlı bîr şekilde algılamayı sağlayan bir açıklama çabasıdır. Sosyal gerçekliğin, örtük/zımni bir faktör analizi yoluyla nedensel bir yorumudur, kendiliğinden ve naif istatistiksel analizidir.

Heider'a göre bu analiz, vaka ve davranışlara, kişisel olan veya olmayan nedenler yükleyerek yapılmaktadır ve kişisel nedenler (birisinin bir şeyle vurması) temel olarak 'niyet' faktörüne dayandırılmaktadır. Genellikle nedensel açıklamalarda çevresel nedenlerden ziyade, kişisel nedenler öne çıkarılmaktadır.

Fakat sebep atıfları, keyfi bir kalite taşımamakta, bireyin herhangi bir yargısının diğer yargı ve beklentileriyle tutarlılık göstermesini isteyen bilişsel dengenin korunması ilkesine müsait bir tarzda gerçekleşmektedir. Bu anlamda atıf süreci, belirli bir motivasyon temelinde cereyan etmektedir: Çevresel değişikliklerin arkasında değişmeyeni bulma ve böylece çevresel istikrarı, bilişsel dengeyi koruma gibi...