festivalin en çok alaka çeken filmlerini, İstanbul Kültür Sanat Vakfı'ndan alınan bilet satış rakamlarına göre sıraladık.



BİR TERÖR FİLMİ: DER BAADER MEINHOF

(THE BAADER MEINHOF COMPLEX)

Çöküş ve Parfüm'ün de hem yapımcılığını hem yardımcı senaristliğini üstlenen Bernd Eichinger'a göre 'sert, hızlı hatta soluk nefese koşturan bir sinema yapıtı' olan bu film hem şimdiye kadar çekilmiş en pahalı Alman filmi hem de Almanya'nın 2009 Oscar'daki temsilcisi. Film, Almanya'nın en önde gelen ve en tanınmış kökten solcu terörist grubu Kızıl Ordu Fraksiyonu'nun 1967'de başlayıp 1977'de çetenin ele başlarının hapiste ölü bulunmalarıyla son bulan hikâyesini anlatıyor. Ancak, daha önce çekilen benzeri filmlerin aksine 'terörist şık' kavramını romantikleştirmeden.

Yönetmen: Uli Edel

Oyuncular: Martina Gedeck, Moritz Bleibtreu, Johanna Wokalek

Yapım: Almanya, 2008

Gösterimler: 5 Nisan 21.30 (Emek), 12 Nisan 16.00 (Yeni Rüya), 13 Nisan 21.30 (Rexx)

MAMUT

(MAMMOTH)

Daima Lilya ve Yüreğimde Bir Delik adlı çalışmalarıyla İsveç sinemasının dünyada adını en çok duyuran yönetmeni Lukas Moodysson, yüksek bütçeli, yıldız isimlerin rol aldığı, uluslararası bir yapımla beyazperdeye art dönüyor. Yönetmenin bu ilk İngilizce filmi, New York'ta varlıklı bir yaşam süren Ellen ve Leo çifti ile kızları Jackie ve Filipinli bakıcısı Gloria'nın hayatını izliyor.

Yönetmen: Lukas Moodysson

Oyuncular: Gael Garcia Bernal, Michelle Williams, Marife Necesito

Yapım: İsveç-Almanya-Danimarka, 2009

Gösterimler: 7 Nisan 21.30 (Emek), 10 Nisan 19.00 (Yeni Rüya), 19 Nisan 16.00 (City's)

GÜNIŞIĞI TEMİZLEME ŞİRKETİ

(SUNSHINE CLEANING)

Küçük Günışığım'ın yapımcılarından, hayatın zorluklarıyla cebelleşen bir aileyi anlatan, son radde karanlık, hatta ölümcül bir romantik komedi. İki kız kardeşin büyüğü Rose, çocuğunu tek başına büyüten bir annedir, küçüğü Nora ise yetişkinlikten kaçmak için her şeyi deneyen bir dumanlı kafa. Beraber Rose'un oğlu Oscar'a bakarlar, babalarını (Alan Arkin) da beladan ırak tutmaya çalışırlar. Ama geçinebilmek için çalışmaları gerekir, iş icabı ölüm vakalarında vaka mahallini temizlemeleri gerekse bile.

Yönetmen: Christine Jeffs

Oyuncular: Amy Adams, Emily Blunt, Saha Arkin

Yapım: ABD, 2008

Gösterimler: 9 Nisan 21.30 (Emek), 11 Nisan 19.00 (City's), 18 Nisan 21.30 (Atlas)

IL DIVO

Son 50 yılın en önemli İtalyan siyasetçilerinden Giulio Andreotti'nin yolsuzluk dolu iş yaşamını ele saha film, aynı zamanda İtalya'daki siyasi ortamın keskin ve sıradışı bir portesini çiziyor. Yedi kere başbakanlık yapan, yaşam boyu senatör Andreotti'nin dev şirketler, Vatikan ve suç örgütleriyle olan bağlantıları, sonunda tüm şimşekleri üzerine çekmişti. Esprileri, Dövüş Kulübü'nü anımsatan kamera kullanımı, çılgın montajı ve müziğiyle, kırk yıllık bir vakit dilimine yayılan Il Divo, kesinlikle görmeye alıştığımız özgeçmiş filmlerinden değil.

Yönetmen: Paolo Sorrentino

Oyuncular: Toni Servillo, Anna Bonaiuto, Giulio Bosetti

Yapım: İtalya-Fransa, 2008

Gösterimler: 8 Nisan 21.30 (Emek), 9 Nisan 19.00 (Atlas), 11 Nisan 19.00 (Yeni Rüya)

ACI SÜT

(LA TETA ASUSTADA/THE MILK OF SORROW)

Yönetmen Claudia Llosa, Peru'nun tarihinin karanlık bir dönemini inceliyor. Acı Süt, bu toplumsal hafızanın yükünü taşıyan Fausta adında bir kızın öyküsünü anlatıyor: Fausta, 'acı süt' tabir edilen bir hastalıktan mustariptir. Terör günlerinde tecavüze uğrayan annesi Perpetua'dan geçen bu hastalık yüzünden çok sıkıldığında Fausta'da kanamalar görülür.

BELLAMY

Auteur yönetmen Claude Chabrol'ün GDepardieu ile ilk kere beraber çalıştığı, 54. filmi Bellamy, Georges Simenon'a saygı duruşu niteliğinde. Depardieu, karısı Nil'de tekne gezisi hayalleri kuradursun, tatilini karısının ailesinin yazlığında geçiren polis şefi Paul Bellamy'yi canlandırıyor. Bellamy işe dönmek için can atarken, iş ayağına gelir: Noel adında bir yabancı bir gün kapısını çalar ve evine sığınmak ister; iddiasına göre bir adamla metresinin ölümünden sorumludur.

SESSİZ KAOS

(CAOS CALMO/QUIET CHAOS)

İtalya'nın en iyi yönetmenlerinden Nanni Moretti'nin rol aldığı film, ölüm acısına farklı bir açıdan yaklaşıyor. Pietro, karısının ani ölümünden beri sessiz bir kaos içine düşmüştür. Kızının ilkokula başladığı gün, Pietro onu arabasıyla okula kadar bırakır ve derslerin bitiş saatine kadar bekler. İlerleyen günlerde de yapar. Patronları, iş arkadaşları, akrabaları önce onun derdini paylaşmak için ziyaretine gelir ama kendi dertlerini paylaşmaya başlarlar.

HOŞ GELDİNİZ

(WELCOME)

Türk oyuncuların canlandırdığı âşıkların arasına Manş Denizi'nin girdiği çağdaş bir Romeo-Jülyet hikâyesi. Musullu kaçak Kürt genci Bilal, Londra'daki kız arkadaşı Mina'yla buluşmak için üç ay süren bir yolculuk sonrası, Fransa'nın kuzeyindeki Calais kentine varır, ama iki engeli vardır: İlişkilerine karşı çıkan Mina'nın ailesi ve Manş Denizi. Bilal karşıya yüzmeye karar verince bir havuza yazılır. Burada tanıştığı yüzme antrenörü Simon, boşanacağı karısına hoş görünmek için Bilal'i sahiplenmeye karar verir.

ELDORADO

Belçika'nın 2009 Oscar adayı Eldorado, gerçek bir olaydan esinlenen absürt bir komedi-dram. Film, yönetmen Bouli Lanners'in canlandırdığı Yvan karakteri üzerine odaklanıyor. Yvan, 40'larında, asabi bir antika otomobil satıcısıdır ve genç Elie'yi dükkânını soyarken yakalar. Onu bir pak döveceğine, garip bir şekilde kanı kaynar Elie'ye ve eski Chevrolet'siyle onu ebeveyn babasının evine kadar götürmek ister. Uyumsuz mu uyumsuz bu iki adamın Wallonia bölgesindeki yolculuğu başlar.

GİR KANIMA

(LAT DEN RATTE KOMMA IN/LET THE RIGHT ONE IN)

Tatlı gençlik filmlerinin en kanlısı, kanlı vahşet filmlerinin en sevimlisi. 12 yaşındaki Oskar ile sonsuza dek 12 yaşında kalan esrarengiz komşuları, vampir Eli'nin sıradışı ve benzersiz arkadaşlığını, gençlik, dışlanma ve bağlılık temalarıyla yoğuran, huzursuz eden, karanlık ama bir o kadar da yumuşak bir korku fantezisi.