yasanmıs bır olay
Bundan yirmi yıl önce, çok zeki ve hazır yanıt bir arkadaş olan Av. İlhan ile Yenikapı'da bulunan bir çay bahçesinde oturuyorduk. İlhan, gazetedeki haberlere göz gezdiriyordu. Baş sayfada o zamanın ünlü babalarından birinin ölüm haberi yer almıştı. Tekrar baş sayfada resim ve altında bir yazı göze çarpıyordu "Yeraltı dünyasının ünlüleri cenazedeydi" tekrar başka bir resmin altında "İstanbul Genelevinin kadınlarının da cenazeye iştirak ettiği" ib****i yer almıştı. Sayfanın alt tarafında ise eski Cumhurbaşkanının göndermiş olduğu çelengin fotoğrafı yayınlanmıştı. Arkadaşım "Yahu, bu ne biçim memleket, falanca feşmekan ölüyor da koskoca cumhurbaşkanı ona çelenk gönderiyor?" diye serzenişte bulundu. Yüksek sesle söylenen bu sözleri o sırada yan masada oturan ölenin iki fedaisi duydular ve İlhan'ın yakasına yapıştılar. İri yarı, insanı bir anda parçalayacak tiptendiler. İlhan'ın yakasını tutan, "Ula sen ne deyısın rahmetliye" diyerek sarsmaya başlamıştı bile, İlhan, neye uğradığını şaşırmıştı "Kardeşim yanlış anladınız" diyerek teskine çalışıyordu. Ancak, adamı sakinleştirmek şöyle dursun, daha da çileden çıkarıyordu bu sözler. "Ula neyi yanluş anladum? Dedun ki, niye çelenk cönderdi, ben buni böyle işittum", ikimizin de güzel bir dayak yemesine az kalmıştı ki, İlhan gayet çevik zekasıyla bağırarak durumu düzeltti "Olur mu abi, sebep rahmetli abimize kendi gelmedi de çelenk gönderdi?". Bunun üzerine adam sakinlemişti "Afedersin abi" diyerek özür diledi, hep birlikte oturup birer çay içip rahmetlinin ruhunu şad'ettik."
|