![]() |
![]() |
#1
|
|||
|
|||
![]()
Bu teoriye göre uzaylılar, insanoğlunun kökeninde veya gelişiminde rol oynamışlardır, yani "antik astronotlar" gibi çok eskilerde dünyaya gelmişlerdir. Bu teorinin destekçilerinin en önemli isimleri Erich von Daniken ve Zecharia Sitchin'dir. Bu düşünce dahilinde umumi olarak bilgilerin ve dinin de uzaylılarla iletişim sayesinde ortaya çıktığı veya geliştiğine inanılmaktadır.
Daniken Erich Von Daniken, antik astronot teorisini ilk 1960ların sonunda ve 1970lerin başında popüler eden kişi olarak gösterilebilir. 1968 basımlı Tanrının Arabaları (Chariots of the Gods) ve bunu takip eden kitapları bu teori üzerinedir. Daniken'a göre dünyada eski uygarlıkların teknolojik kapasitelerini aşan nesneler ve yapımlar mevcuttur. Bunlara kullanım biçimleri veya orijini belli olmayan objeler ve yapımların yanı sıra, ona göre imal etmiş olamayacakları tarzda şeyler de vardır. Daniken'a göre bu nesneler ya uzaylılar tarafından yapılmıştır, ya da onların yapım bilgilerini uzaylılardan öğrenen insanlar tarafından. Gösterdiği örnekler arasında Stonehenge, Paskalya Adasındaki dev heykel başları ve antik Bağdat elektrikli pilleri yer almaktadır. Bu nesnelere ilaveten, Daniken'a göre bir çok eski kültür sanatlarında astronotlar, gökyüzü ve feza araçları, insan olmayan zeki varlıklar gibi temaları da işlemişlerdir. Ona göre bu tema farklı coğrafi bölgelerde işlendiğine göre ortak bir orijini olması gerekmektedir. Bir çok dinin orijini de ona göre insanların uzaylılarla yaptığı karşılaşmalardan doğmuştur. Yani insanlar uzaylıların teknolojisini doğa dışı buldu ve uzaylıları da tanrılar olarak kabul etti. Ona göre bir çok kültürün yazılı ve sözlü hikayelerinde yıldızlardan gelen ve havada ve uzayda araçlarla yolculuk eden ziyaretçilere atıf vardır. Daniken'a göre bunlar sembolik veya mitolojik açıklamalar olarak değil de gerçek anlatımlar olarak görülmelidir. Daniken'ın kitaplarının basımından bu yana onun teorilerini destekleyecek çok güçlü deliller bulunamamıştır ve hatta bazı iddiaları çürütülmüştür. Sitchin Sitchin'in 1978 yılında basılan Onikinci Gezegen (12th Planet) adlı kitabı, daha sonra The Earth Chronicles adlı bir serinin ilk kitabı haline geldi. Sitchin'in bu kitapları, onun eski Sümer ve Orta Doğu yazıtları ve yapıları hakkındaki yorumlarını içermekte. Ona göre eskiden tanrılar olarak kabul gören şahıslar, aslında Nibiru adlı bir gezegenden gelen uzaylılardı. Sümerliler bu gezegeni, güneç sistemimizde tanrı Marduk ile özdeşleşmiş 12. gezegen olarak kabul etmekteydiler (güneş ve ayı da sayarsak). Sitchin'e göre bu gezegen, sistemdeki diğer gezegenlerin aksini eliptik bir yörünge içerisinde ve güneş sistemin dışından içine doğru bir yol izmelemekte. Ona göre her 3600 senede bir güneşe olan en yakın konumuna gelen bu gezegen, sistemin içinden geçip tekrar dışarı yol almakta. Eski Sümer metinlerine dayanarak yaptığı yorumlarda Sithcin, Sümerlilerin 50 Annunaki'nin (Nibitu uzaylıları) 400 bin yıl önce dünyaya geldiğini anlatmakta. Buraya ham madde alıp kendi gezegenlerine götürmek için gelen Annunakiler, sayılarının az olması nedeniyle bu görevde yoruldular ve genetik olarak bu ağır görevleri yapacak bir canlı üretmek istediler. Bu çerçeve dahilinde eski insanın genleriyle oynadılar ve ilk bize (ve onlara) benzeyen insan olan "Adapo"yu yarattılar. Bu Adapo da daha sonra bizim dinsel inançlarımıza Adem olarak geçti. Kısacası, Sitchin'e göre uzaylılar insanlara bir şeyler öğretmekle kalmadı, onların tüm varlığını etkilediler. Diğer Destekleyici Kanıtlar Hintlilerin eski Vimana hikayesi de sıkça hava veya feza araçlarından söz etmektedir. Bu hikayeler kimi oldukça detaya inip gökyüzündeki savaşlardan, bomba kullanımından, uçuş prosedürlerine kadar bir çok konuya değinmektedir. Yahudiler ve Hıristiyanlar tarafından kabul gören Ezekiel hikayesinde de uçan cisimlerden netçe söz etmekte. Tabi mesele bunları nasıl yorumlamamız gerektiğinde. Çin'den Peru'ya kadar bir çok ülkede de tekrar uçan cisimler eski hikayelerde yer almakta. Peru'daki Nazca çizgileri ve yere çizilmiş ve ancak gökyüzünden görülebilen bir çok çizimin de tekrar uçan nesnelerle alakası olabileceği tartışılmaktadır. Tabi bu arada insanların arasına gelip de onlara her şeyi öğreten tanrılar da sıkça eski hikayelerde yer almakta. Aztekler'de Quatzelcoatl ve Incalar'da Viracocha bu kategorideki en ünlü örnekler. Son yıllarda en çok konuşulan hikayelerden biri de Dogonlar ve Sirius Gizemi. Robert Temple, yazdığı kitapta Afrika'daki Dogon kabilesinin bundan 5000 yıl önce Sirius yıldız sisteminden gelen Nommos adlı uzaylı grubuyla karşılaştığını iddia etmekte. Temple'a göre bu ilkel Afrika kabilesi uzaylılardan Sirius yıldız sistemi hakkında astronomi bilgisi almışlardı. Eleştirmenler ise bu bilgilerin kaynağının uzaylılar değil de diğer insan kültürleri olabileceğini söylemekte. alıntıdır.. |