EĞER gerçek bir çay düşkünüyseniz, dünyanın en prestijli çay müessesesi olan 'Mariage Freres' ('Mariage' aile soyadı, 'Freres' ise 'kardeşler' demek) ismini muhakkak duyacaksınızdır. 1854'ten beri Paris'te aynı adreste bulunan bu firma, Fransa'nın en eski çay ithalatçısı. Bugüne değin dünyada başka hiçbir firma çay sanatına onlar kadar katkıda bulunamamış.

Paris'teki üç butik-salonlarından birisine ayak attığınız andan itibaren, 500'ü aşan bir çay serisi, devasa palmiye saksılarından oluşan kolonyal bir dekor, beyazlar içindeki birbirinden hoş garsonlar ve farklı çaylarla çeşnilendirilmiş salatalar, kişler ve keklerden oluşan varlıklı bir mönüyle kendinizi biraz şaşkın hissediyorsunuz.

Bu antik atmosfer ve detaylı rafinelik o kadar yerine oturmuş ki, o ilk şaşkınlık bir saygı ve hayranlığa dönüşüyor. Tabii ki bu müthiş müessesenin arkasında tutkulu ve coşkulu bir ekip yatıyor. Bu ekibin başında ise köklü bir Taylandlı ailenin, Paris'e diplomat eğitimi yapmak amacıyla gelen 28 yaşındaki oğlu Kitti Cha var. Eğitim, ilişkiler, vs. derken yaşam Kitti'ye başka bir yol çiziyor ve Mariage Freres firmasıyla bütünleşip, son 20 senedir ekibiyle beraber firmanın ününe ün katmaya devam ediyor.

Bu insanların hayatları renkli, baharatlı ve tomurcuklanmış bitkilerin kokularıyla bezenmiş seyahatlerle geçiyor. Laos, Birmanya, Tayland, Endonezya, Seylan ve diğer birçok ülkede senenin 6 ayı boyunca, çay ekimini takip edip bu ülkelerde her gün sabahın ilk ışıklarından gecenin karanlığına kadar dünyanın en nadir, en saklı ve belki de en eski çaylarının keşfine koşuyorlar.

Çay kültürel ayna

'Benim için çay, kültürel bir aynadır ve çalışmalarım, nüansı yakalamak için renkleri karıştıran bir ressamınkine benzer' diyen Kitti Cha, sıra dışı bir çay tadıcısı ve simyacısıdır. Onun olağanüstü duyarlılığı, tatmış olduğu bütün çayların kokusunu, tadını, özelliğini belleğine kaydetmesine yardımcı oluyor.

Bu yeteneğiyle, klasiğinden baharatlısına, parfümlüsünden meyvelisine birçok karışım oluşturmuş. İşte bunlardan en önemli birkaçı:

'Sur le Nil' (Nil Nehri üzerinde): Limon kökü ile yeşil çay

'Montagne de Jade' (Zümrüt Dağı): Meyve şekerlemeli yeşil çay

'Route de Temps' (Zamanın Yolu): Bal, zencefil ve genç yeşil çay

'Noel': Tarçın, portakal, vanilya ve siyah çay

İşin başında böyle insanlar olunca, bence çaylar gittikçe gastronomi dünyasının önemli bir parçasını oluşturacaklar ve gündelik hayatımızda bir çeşni ya da baharat olarak kullanılabilecekler. Örnek:

Şeffaf bir değirmen içerisinde parfümlü çay yapraklarını, kurutulmuş gül yapraklarını, deniz tuzu parçacıkları ve biber tohumlarını karıştırarak ızgara yemeklerin üzerine serpiştirebilirsiniz.

Islatılmamış adaçayı yapraklarını taze soğan ve fesleğenle karıştırıp lüfer veya levreğin içerisine pişirmeden önce doldurabilirsiniz.

Makarnalarla, sebzelerle, soslarla karıştırarak yeni tatlar ve aromalar keşfedebilirsiniz.

Ancak bu çaylar, eşlik ettikleri yemeklerin tadını kapatmamalı, tam aksine ortaya çıkarmalıdır.

Karidesli yeşil çaylı salata

4 Kişilik

20 tane iri karides

100 gr. kadar karışık yeşil salata

1 çorba kaşığı yeşil çay yaprakları

Yarım demet taze fesleğen

Çeyrek demet taze kişniş

Çeyrek demet taze nane

15-20 gr. kadar taze zencefil

1 ad. kırmızı soğan

2 ad. yeşil limon

Yarım çay bardağı zeytinyağı

1 tane küçük tatlı taze kırmızı biber

Yeşil çayın üzerine kaynar su dökün ve 10 dk. sonra süzün. Kişniş, nane ve fesleğeni salata ve çay yapraklarıyla harmanlayın. Zencefilin kabuklarını soyup, minik minik doğrayın. Soğanı doğradıktan sonra zencefille salataya ekleyin. Karidesleri 3-4 dk. kaynar suda haşladıktan sonra süzüp soğuk sudan geçirin ve salataya ekleyin.

Biberi ve limonu ince ince kati ve salataya ekleyin. Sos için zeytinyağı, deniz tuzu, çekilmiş siyah biber ve diğer yeşil limonun suyunu karıştırın ve salatanın üzerine gezdirin.

Yeşil çay, susam ve bademli pilav

4 Kişilik

2 bardak yasemin pirinci

3 bardak su

4 çorba kaşığı fındık yağı

1 çorba kaşığı susam

2 çorba kaşığı ağ badem

2 çorba kaşığı yeşil çay

Süslemek için taze nane

Çayın üzerine kaynar su dökün ve 10 dk. sonra süzün. Fındık yağı, yeşil çay ve yasemin pirincini hafifçe kavurun. Tuz ve suyu ekleyin. Kısık ateşte 12-15 dk. pişirin. Yağsız teflon tavada önce bademi, sonra da susamı nar gibi kızarıncaya kadar kavurun. Pilavı tabağa alıp badem, susam ve naneyi üzerine serpiştirin.